Ramazan; Yüce Allah’ın sevgisiyle dolup taşacağımız, dua, secde ve mukabelelerle manevi alemlere koşacağımız, Rabbine iyi bir kul olma yarışına gireceğimiz mübarek bir aydır.
Ramazan; ilahi emirlerin ışığı altında kendimizi hesaba çekeceğimiz, kalplerimizi ve fikirlerimizi kötülüklerden kurtarmaya çalışacağımız mübarek bir aydır.
Ramazan ayı, hayır ve bereket ayıdır. Dua ve niyaz ayıdır. Günahlardan temizlenme, cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Peygamberimiz bu aydan söz ederken: “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluştur” buyurmuştur.
Ramazan ayı : Kalplere nur, gönüllere şifa, mü’minlere rahmet olan; bütün insanlığı cehaletten, karanlıktan, vahşetten ve delaletten kurtaran; doğru yola ve ilahi nura, ilme, medeniyete ve saadete ulaştıran bir aydır. Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil olmaya başlamıştır. Bu sebeple bu aya “Kur’an ayı” da denilmektedir.
Yüce Allah (cc) şöyle buyuruyor: “Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, Hak ile batılı ayıran Kur’an-ı Kerim, o ayda indirilmiştir. Sizden her kim bu ayı idrak ederse oruç tutsun”.
Bu ay baştan son hayırdır. Hayrın karşılığı ise cenettir. Bir ekenin bin biçeceği, manevi bir hasat ayında bulunuyoruz. Bu kutsal ve Rahmet ayından istifade etmeyenlere yazıklar olsun!..
Sevgili Peygamberimiz (sav) Ramazan ayının fazileti hakkında ki hadisleri: “Eğer ümmetim Ramazan ayında tecelli eden fazilet ve mükafatları gerçekten bilmiş olsalardı, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi”
“Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutarsa, Allah o kimsenin geçmiş günahlarını bağışlar”.
“Size Ramazan ayı geldi, o mübarek bir aydır. O ayda oruç tutmayı Allah size farz kıldı. O ayda cennetin kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Şeytanların azgınları zincire vurulur. O ayda Allah’ın bir gecesi vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. O gecenin hayrından mahrum kalan Allah’ın rahmetinden mahrum kalır”
“ Ramazan ayının ilk gecesi olduğu zaman şeytanlar ile cinlerin azgınları zincire vurulur, cehennem kapıları kapatılır, onlardan hiçbiri açılmaz. Cennet açılır ve onlardan hiç biri kapanmaz. Bir münadi şöyle seslenir: Ey hayırlı işler yapmak isteyen kimse! Bu isteğini yerine getir, hayırlı işler yap. Ey kötü işler yapmak isteyen insan! Bu istediğinden vazgeç.
Allah Ramazan ayında birçok insanı cehennemden azat eder. Bu durum Ramazanın her gecesinde devam eder. Ramazan ayı girdiği zaman cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur.”
Peygamberimiz, Ramazan ayının diğer aylara üstünlüğünü belirtip şöyle buyurdular: “Allah size bu ayda Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de gece ibadetini, Teravih namazını sünnet kıldım. Kim Ramazan ayının faziletine inanarak ve alacağı mükafatı Allah’tan umarak orucunu tutar, namazlarını kılarsa anasından doğduğu gün gibi günahlardan kurtulur”
Hz. Peygamber bir Hadisinde: “Her kim Ramazanı inanarak ve sadece Allah rızası için oruçlu geçirirse geçmiş bütün günahları af olur” buyurarak, eğer iman ve ihlasla tatbik edilmişse, Ramazan mektebinin sonunda mağfiret ve arınma olduğunu bizlere müjdelemiştir.
Peygamberimiz bir gün minbere çıkıp üç kere “amin, amin, amin” dedi. Sonra şöyle buyurdu: “Cebrail (as) bana gelip: “Kim Ramazana yetişirde oruç tutmayarak bu ayda bağışlanmazsa Allah onu ilahi rahmetinden uzaklaştırsın” dedi, Ben de “amin” dedim.”
Ramazan, insanların kendilerini hesaba çekmeleri, hatalarını fark etmeleri ve günahlarından tövbe edip Yüce Allah’a yönelmeleri için bir fırsattır. Ramazan ayında yoğunlaşan ibadetler, özellikle oruç, zekat ve fıtır sadakası Müslümanları Yüce Allah’a daha çok yaklaştırmakta, mutlu ve huzurlu yapmakta, onları nefis terbiyesinde, sosyal dayanışma ve yardımlaşmada daha başarılı kılmaktadır.
Ramazanda bir ay oruç tutmak, kişiye olduğu kadar, topluma da çok yönlü mesajlar verir. Huzur ve karşılıklı güvenin tesisini sağlar. Kişi sabır ve sebatla açlığa karşı tahammülü; fakirlerin halini düşünmeyi; hoşgörülü olmayı ve nice güzel hasletleri kazanma imkanına Ramazan ve oruçla sahip olur.
Feyizli ve bereketli günlerin içine girdiğimiz bu mübarek Ramazan ayını, hayatımızın son Ramazanı imiş gibi değerlendirmemiz, İlahi rahmetin oluk oluk aktığı bu ayı gaflet ve dalgınlıkla geçirmememiz gerekmektedir.
“ Allah’ın elçisi Şaban ayının son günü bize bir konuşma yaptı ve buyurdu: “ Ey İnsanlar! Bereketli ve büyük bir ayın gölgesi üzerinize düşmüştür. Bu öyle bir aydır ki, onda bin aydan daha hayırlı olan bir gece vardır. O öyle bir aydır ki, Allah o ayda oruç tutmayı farz kılmış, gecelerini de nafile ibadet (teravih namazı) ile geçirmeyi teşvik etmiştir.
“Kim Ramazan ayında hayır işlerse, Ramazan ayı dışında farz bir ibadeti yapan kimse gibi sevap kazanır. Kim Ramazan ayında bir farzı eda ederse, Ramazan ayı dışında yetmiş farzı eda eden kimse gibi sevap kazanır. Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın sevabı (karşılığı) ise cennettir.
“Ramazan yardım etme ve ihsanda bulunma ayıdır. Bu ayda mü’minin rızkı artar. Kim bu ayda oruç tutan bir mü’mine iftar yemeği verirse bu, günahlarının bağışlanması ve cehennem ateşinden azat olmasına vesile olur. İftar yemeği verdiği kimsenin oruç ile kazandığı kadar sevap kazanır, oruç tutanın sevabında da eksilme olmaz.
“Sahabe:
“ Ey Allah’ın elçisi! Hepimiz iftar verecek güce sahip değiliz ki !” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Allah bu sevabı bir tek hurma veya bir bardak su veya bir içimlik süt ikramı ile de verir” buyurdu.
“Peygamberimiz konuşmasına şöyle devam etti: “ Ramazan evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Kim bu ayda işçisinin/ hizmetçisinin işini hafifletirse, Allah onu bağışlar.
“Ey İnsanlar! Ramazan ayında dört şeyi çok yapın. Bunlardan ikisi ile Rabbinizin rızasını elde edersiniz. Diğer ikisine de sizin ihtiyacınız vardır. Rabbinizin rızasını kazanacağız şeyler; Kelime-i şahadet ve tövbe-i istiğfardır.
“Sizin muhtaç olduğunuz iki şey ise, Allah’tan cenneti ister, cehennemden O’na sığınırsınız. Kim oruç tutan bir mü’mine su ikram ederse, Allah onu benim Kevser havuzumdan içirir. “




















