TEKMİLİ BİRDEN-Çift Fasıl
Fasıl I:
3 (üç), ya da üçleme. Geçer akçe,,, Geçmişte de öyleydi…
Her nasılsa; İnsanlar bir kutsiyet kazandırmış buna. .. Devam ede gelişi de ondan.
Onca kültürler gelip geçti de; hiç önemini hiç kaybetmedi 3 (üç).
Kelt kültüründe: Teutus, Eranus, Esus… bir tarihsel üçleme..
Mısır'da: İsis, Osiris, Horus..
Grek kültüründe Phanes, Eranos, Kranos… da öyle.
——–
Falcı zaman verir çözüme: Üç zamanda…
Düğünde oyun hakkı üç. Eksiği de ayıplanır fazlası da…
Malum!… 3 çocuk!….
Ateş su, hava: bir diğer tarihsel doğal üçlü.
3 boyut… ötesi soyut.. İşin görseli..
3 noktadan bir düzlem geçer… Geometride; bir kurucu kuram.
3 Boşol'la boşarız,.. 3 aldım'la alırız…
Ruh, can, beden… İyi; güzel doğru da…
4+4+4…de; bir bozguncu üçlemesi değil mi eğitimin!?..
*
Ya; yasama, yürütme, yargı…? Üç eşek başı mı!!!!?…
*
Yoksa üç ayrı güçlü, kurumsal kişiliğin; Ben, Sen, O'su mu demokrasinin!?..
3'ün 3'ünü kendimize isteriz de; 3'ün 1'ini rakibimize münasip görürüz. Ama demokrat olduğumuzdan da zerre taviz vermeyiz..
Demokrasi diyor ki
"Güçler ayrılığıdır bunun adı. Her güç kendi çöplüğünün horozudur.
Sen sadece kimsen o'sun…
Gerçek demokrasilerde; üçünü birden; bir "Ben" de toplamaya çalışan kişi, kurum ya da güç, üçün-birini bile bulamaz …
Her çöplükte ötmeye kalkan horozun tavuklarını eller gagalar…
Ayrıcalığı olmaz bu işin!.. Hiçbir kişiye, kuruma veya zümreye, anayasada yer almayan bir imtiyaz tanınamaz…"
——-
Of'lu Hoca, demiş ya hani:
"3 boğumdur ideali.. Bir boğum az, iki karar, üç zarar…
Deyecasıniz ki senin ki neden 5 boğummmduur!.. Eh öyle işte…"
——-
Kendisine"5 boğum" ayrıcalığı tanınmasına can atanlar az olmamış tarihte!..
Her çöplükte ötme, her tavuğa binme hırsının "5 boğum" hırsından farkı ne!?..
*******
İnsan çeşit çeşit yer damar damar…Satan'ların (pazarlamacı) çeşitliliği de bir benzeri bunun:
* Ürün, mal, meta satan…(1)
*Cismini, hissini. arını… satan…(2)
*Dost, arkadaş, meslektaş… kısaca adam satan…Cephedaş dahil buna.. (3)
—
Kötüsü 3.'sü.
Birincisi emekçi. İkincisi şüpheli, üçüncüsü tehlikeli..
Gizli tanıkların kaynağı da 3.
Ne kasapla maydanoz olurlar onlar; ne de etlerine, soğan doğrarlar!..
Trilyonluk kağnıya, fit olup konuşmazlar…
Kapılar kapatılır. Pazarlıklar kurulur;{giriş(1)}
Bedel bir elde {gelişme(2)}; soru ve cevaplar diğerinde {sonuç(3)}…
Pazarlık kapalı; ibadet açık(1).; Tanık gizli; sanık açık(2). Suç gizli; suçlu açık(3).
Hüküm…(ortaya): K a r ı ş ı k!…
——–
Behey adalet!… Sen nelere kaadirsin… Lutfetsen de, ev kiramı ödesen!…
——–
Temenni hükümden ağır!.. Nihai karar değil(miş)!…
Karar bir an önce gelsin(miş)!.. Dileğiy(miş)!..
Oysa, "batı cephesinde değişim yok" her şey önceki gibi
İş ehline baştan verilmiş.. fetvası çoktan gelmiş… uzaklardan
Yani; Perşembesi; çoktaaan belli Çarşamba'nın!..
*
"…Ekim, Kasım, Aralık…kapım!"
*
Ahhh!.., ne girecek bir bilebilsem aralanan kapıdan.
"Güzel şeyler olacak" sözünün ardındaki "olmayanlar" olacaklara delilse… vay halimize…
Kaptan köşkündeki üçlü gönlümde taht kuramadı hiç…
Kuracaklarına dair bir umut da yok!…
Pazarlık: gurursuz,
Pazarlamacılık: verici;
Pazar: birilerine ucuz, halka pahalı!… Kanlı…
*
Ufuk karanlık… 19 Mayıs'lar öncesi gibi!…
*
Kahrol düşman!.