Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Patrik: Referandumda Türklerin Reis’ini Elinden Alın Yeter

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
07 Şubat 2017
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Nisan ayındaki oylama Erkan Yolaç‘ın evet/hayır yarışması değil. Dayatılan bir yönetim biçimiyle mi devam edeceğiz yoksa ruhumuza daha uygun bir şekle mi geçeceğimizin kararını vereceğiz.

Bu nedenle rey hakkı ve geleceğimiz hakkında derdi olan her bir kişi, siyasi tercihlerinden bağımsız aklıselim bir karar vermeli.

Bunu yaparken tarihi tecrübeleri dikkate almalı. Çünkü tarihteki başarı ve başarısızlıklar çoğu kez devletin yönetim biçimiyle de doğrudan ilişkilidir.

Tarihte Türklerin kurduğu devlet sayısı çok daha fazla ise de bugün Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan devletleri kimlerin idare ettiğine baktığımızda mevcut yönetim şeklindeki sorunu daha iyi müşahede etmek mümkün oluyor.

Devlet başkanının adı;
Han:
Büyük Hun, Batı Hun, Karahanlı, Harzemşah, Altınordu
İmparator:  Avrupa Hun
Kağan: Ak Hun, Göktürk, Avar, Hazar, Uygur
Sultan: Gazneli, Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Memlük
Emir: Büyük Timur
Şah/Padişah: Babür
Hünkâr, Sultan, Padişah, Halife: Osmanlı

Görülüyor ki Türklerin tarih boyunca yönetim biçimine baktığımızda devletin başında; bey, han, hakan, şah, padişah, hünkâr, emir, sultan, halife ünvanlı yöneticiler var.

Her ne kadar ‘vezir’ de var idiyse de bunlar nihai karar veren kişiler değil, sultana, hana, kağana, emire yardım eden kimselerdir. Bir nevi müsteşar…

Tarihi dikkatle incelediğimizde gördüğümüz şey, devlet tek başlı iken güçlü, nihai karar mekanizmasında çok başlılık çoğaldıkça devlet zaafa uğramış, iç kargaşalar meydana gelmiş ve devlet yıkılmış…

Uzağa gitmeye gerek yok. Tanzimat’ın ilanıyla başlayan süreç, devleti Meşrutiyet ilanına götürür.  Büyük Sultan Abdulhamid Han, tehlikeyi fark edince gerekli önlemi alır. Basiret ve ferasetiyle, tüm sırtlan, çakal ve leş kargalarına rağmen devleti 33 yıl ayakta tutar. Bunun farkında olan Siyonist, mason ve içerideki ahmak taife, Sultan’ı tahtan indirir ve 2. Meşrutiyet ilan edilir. Halkın ezici çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen Meclis-i Mebusan’ın çoğunluğu gayri Müslimlerden oluşur.

Tahtta Sultan Reşat vardır ama o muktedir değildir. Çünkü iktidar mason, hain ve ahmak tayfasının oluşturduğu İttihat ve Terakki Partisi’nin elindedir. Netice belli, demokrasi ve çift başlılık sayesinde 6 yılda Osmanlı paramparça edilir.

Sultan Vahdettin hazretleri tahta geçtiğinde elinden hiçbir şey gelmemektedir. Zira iş işten çoktan geçmiş. İT’lerin İstanbul’u tüm düşmanlara ve batılı işgalci çetelere açmıştır. Büyük Sultan Vahdeddin Han’ın çabaları devleti kurtaramaya yetmez.

Sonra görüntüde çift başlı ama fiiliyatta tümüyle Mustafa Kemal sonra da İnönü’nün son sözü söylediği bir şeklî demokrasi, fiili tek adamlık söz konusu.

Dilediğini başbakan tayin etmiş, dilediğini azletmişler. Mustafa Kemal 18 yılda 14, İnönü ise 12 yılda 9 hükümet değiştirir. Bu tek adamlığa rağmen böyledir. Bugün 65. Hükümet görevde ise de buna ilk 5 hükümet dâhil değil. Bunu da eklediğimizde 97 yılda tam 70 hükümet. Buna mukabil 97 yılda 12 Cumhurbaşkanı.

Sadece bu veriler bile bize devlet istikrarını göstermek bakımında son derece önemli bir gösterge.

4 LİDERİN TEMEL FARKI

Çok partili çift başlı sisteme geçtiğimiz günden bu yana millet o kamptan bu kampa sürüklenerek enerjisi yok edilmiş, bir birine kanlı-kinli halde yaşatılmış. Sebebi belli: gelişmeyin, kendi iç meselelerinizle uğraşmaktan dünyanın yönetimine uzak kalın.

Geriye yaslanın bir bakın. Bu halk iktidar anlamında CHP’li Menderes’e sahiplenmiş ama korumamış. Yerine Demirel gelmiş, halk biraz daha fazla sahiplenmiş, onun yerine Özal gelmiş onu Demirel’den çok daha fazla sevmiştir. Nihai olarak Erdoğan gelmiş, halk çok daha fazla sahiplenmiş ve bir adım daha atarak onu korumuş yem etmemiştir.

Menderes namaz kalmaz ve içki içerdi. Demirel içki içer ama Cumadan Cumaya da olsa namaza giderdi. Özal mecbur kalınca içki içer, 5 vakit namazını da kılardı. Erdoğan ise hem içki içmez, hem de namazından asla taviz vermez.

Bu bize hem değişimi, hem de sahiplenme hakkında ipuçları veriyor. Devlete bakınca da durum aynı. CHP’den enkaz devralan Menderes’ten Erdoğan’a uzanan süreçte devlet iktisaden ve siyaseten her defasında daha da güçlenmiştir.

ERDOĞAN İSTEDİĞİ İÇİN DEĞİL…

Bugün karşı karşıya olduğumuz şey, Erdoğan meselesi değil. İktidarda Erdoğan değil de Kılıçdaroğlu olsaydı, yeni sisteme yani tek başlılığa kesinlikle “evet” derdim. Erdoğan istedi diye, ülkem ve milletimin geleceğini heba edecek kadar ahmak değilim. Yaptıklarımın hesabını Allah, Erdoğan’a değil, bana soracak. Maddi ve manevi faturamı Tayyip Erdoğan değil, ben ödüyorum. 

O halde kararımı verirken kimin ne istediği umurumda değil. Cumhurbaşkanlığı sistemi bile beni tatmin etmiyor daha ilerisini istiyorum.

Cumhurbaşkanı+Başbakan şeklindeki çift başlılığın bizi frenletmek, Müslümanların dünyanın yönetiminde söz sahibi olmasını engellemek için getirilmiş bir oyun olduğuna Erdoğan dediği için değil, 40 yıldır böyle düşündüğüm için itiraz ediyorum. Bu nedenle Allah o günü görmeyi nasip ederse inşaallah EVET diyeceğim.

KİMSENİN HATIRI İÇİN DEĞİL ÜLKEM VE ÜMMET İÇİN EVET

Bu EVET kimsenin hatırı için değil, ülkem, milletim, ümmetim ve insanlık için olacak. Hesabını da Allah’a tek başıma vereceğim. Siz de iyi olanı kalbinize sorun. Tabi ki yüreğinizi başkasına kiraya vermemişseniz.

Bu vesileyle iki şeyi not etmek istiyorum. İlk yüreğinizde Allah’tan başkasının sevgisi galebe geliyorsa, çıkarıp köpeklere atın o kalbi. Gerçi onu köpeklerde yemez ama olsun yine de taşımayın.

İkincisi ise Osmanlı’ya ihanet eden Fener Rum Patriği’nin Rus Çarı’na yazdığı ve idamına yol açan ihanet mektubundaki bizi çok iyi teşhis eden sözlerini size hatırlatmak. Buyurun okuyun ve ayağa kalkmak için gerekli olan fakat bizden çaldıkları ruhu görün:

Rusya buyukelcisiFENER PATRİĞİ GREGORİUS’UN RUS ÇARI ALEKSANDR’A YAZDIĞI MEKTUP’TAN BİR KESİT:

Rus Çarı Aleksandr’a bu yazılan mektup çok daha uzundur ve Osmanlı’nın parçalanmasının yollarına işaret etmektedir.  Hain Fener Patriği Gregorius, vatana ihanet suçu sabit olduğu için 1821 yılında Patrik­hane’nin orta kapısı önünde asılmıştır. Fener Rum Patrikliği hain liderlerini lanetlemek yerine bu idam nedeniyle hâlâ bize kin duymaktadır: İşte O mektuptan kesit:

“Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak gayr-i mümkündür. Çün­kü Türkler, çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrur­durlar ve izzet-i nefis sahibidirler. Bu hasletleri de dinlerine bağlı­lıklarından ve kadere rıza göstermelerinden, ananelerinin kuvve­tinden, padişahlarına, kumandanlarına, büyüklerine itaat duygula­rından gelmektedir.

Türkler zekidirler ve kendilerini müspet yolda sevk-ü idare edecek reislere sahip oldukları müddetçe de çalışkan­dırlar. Gayet kanaatkârdırlar. Onların bütün meziyetleri, hatta kah­ramanlık ve şecaat duyguları da an’anelerine olan merbûtiyetten, ahlâklarının salâbetinden gelmektedir…

Türklerde evvelâ itaat duygusunu kırmak ve manevi rabıta­larını kesretmek, dini metanetlerini zaafa uğratmak icap eder. Bu­nun da gregoriusen kısa yolu, an’ânât-ı milliye ve mâneviyelerine uymayan hârici fikirler ve hareketlere onları alıştırmaktır. Türkler hârici mu­aveneti (yardımı) reddederler, haysiyet hisleri buna mânidir. Velev ki, muvakkat bir zaman için zahirî kuvvet ve kudret verse de Türk­leri hârici muavenete alıştırmalıdır.

Maneviyatları sarsıldığı gün, Türkleri, kendilerinden şeklen çok kuvvetli, kalabalık ve zahiren hâkim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kudretleri sarsılacak ve maddi vâsıtaların üstünlüğü ile yıkmak mümkün olabilecektir. Bu sebeple Osmanlı Devleti’ni tasfiye için mücerret olarak harp meydanındaki zaferler kâfi değildir. Ve hatta sâdece bu yolda yürümek Türklerin haysiyet ve vakarını tahrik edeceğinden, kakmal­ara nüfuz edebilmelerine sebep olabilir…

Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden bünyelerin­deki bu tahribi tamamlamaktır.”

Son bir not: Mektubu alan Rusya’nın İstanbul sefiri, General Ignatyef mektuba şu cümleyi ekler: “Benim Osmanlı Devleti nezdinde vazifede olduğum esnada bu teş­hisler tamamen isabetle tecelli etti.”
Rusya’nın İstanbul Büyükelçisi Nikolay Pavloviç İgnatyev

Fener Patriği Gregorius

Paylaş
Etiketler: FENER PATRİĞİreferandumReisSiyasettürkler
Önceki Yazı

Varlık Vakfı Özelleştirmenin Başka Adı

Sonraki Yazı

Fare Dağa Kızmış Örneği

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Fare Dağa Kızmış Örneği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap