— Selam ün aleyküm Hasan amca.
— Aleyküm selam.
Oturduk çayımızı yudumlarken memleket sevgisiyle ilgili sohbet yapıyoruz, hatıralarından bir kesit dikkatimi çekti:
— Tır şoförüyüm; İran’a yük taşıyorum. Sınırda pasaport kontrolü yapılıyor.
İran polisi birisiyle tartışıyor. İşimiz acele olduğu için rica ettim, “ benim işimi halleder misiniz” demeye kalmadı sinirli bir vaziyette pasaportumu yere çaldı.
Birden gözüm döndü ne olduğunu anlamadan gayrı ihtiyari polise sardım tokattı. Kan revan içinde kalınca beni şikayet etti.
Mahkemeye çıktık.
Hakem anlat bakalım:
— Efendim şahsıma hakaret etseydi bağışlaya bilirdim kendisini. Fakat pasaport Türk Devletini temsil ediyor. Bu işin affı olmaz.
— Yaz oğlum “…müştekinin beratına karar verilmiştir.”
Kapıdan çıkıyoruz İranlı polis kendi kendine mırıldanıyordu, bana da işittiriyordu;
“kendi özünü unuttu Türkü korudu.”
— Adalet adalettir, Türkü- Farsı olmaz.





















