Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Sripad Ramaray DAS

Özümüzün Gerçek Doğası

Sripad Ramaray DAS Yazar Sripad Ramaray DAS
13 Ekim 2012
Sripad Ramaray DAS
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tanrı “sat, chit, ananda vigraha”dır. Yani O, sonsuz, ebedi, sınırsız (SAT); bilgili, her şeyi bilen ve bilinçli (CHIT) ve mutluluk ve vecd doludur (ANANDA).

Bizler de Tanrı’nın bir parçası olduğumuzdan dolayı, Onun bu özelliklerini taşıyoruz. Özümüzün gerçek doğasını bilmek, hayatımızdaki birçok çelişkiyi de yok edecektir. Bu nedenle bugünkü yazımda, ruhun (ben) ilk özelliğine değinmek istiyorum.

Kafese hapsolmuş bir kuş düşünün. Sürekli içinde bulunduğu kafese bakan bu kuş, bir süre sonra kendisini kafes olarak görmeye başlar. Kafesin kapısı açıldığında bile, uçmaya hazır bir kuş olduğunu unutur. Bizler de tıpkı bu kuşa benziyoruz. Hepimiz özümüzün gerçek doğasını unuttuk ve kendimizi içinde yaşadığımız kafes/beden olarak görmeye başladık. Kalıplaşmış yargılar ile dolu kafamız: Ben bir kadınım, erkeğim, Türküm, doktorum, Müslümanım, kültürlüm budur, böyle düşünüyorum, bunları seviyor, şunlardan hoşlanmıyorum, bence böyledir, bu grubun üyesiyim ve bağlılıklarım şunlardır vb. Halbuki gerçek doğamız buna benzer tüm yargıların ötesindedir. Çünkü,

 RUH (BEN) EBEDİDİR (SAT)

Ruh sat’tır, yani “ben” ölümsüz ve ebedidir.  Bizler de, Ruh’un özelliğinden dolayı ölümsüz olduğumuzdan, sonsuz, yok olmayan, ebedi olan şeyleri severiz. Gündelik yaşantınıza bir bakın. Bu dünyada geçici bir arabaya, işe, eve, eşe veya çocuğa vb. sahip olmak isteyen birilerine gösterebilir misiniz? Hayır. Kim geçici bir iş ister ki? Ya da niye herkes kirada oturmak yerine ev satın almaya çalışıyor? Kim arabasına geçici olarak sahip olmak ister? Kim geçici, kaybolan, sürekliliği olmayan şeylere sahip olmak ister? Hiç kimse. Herkes kalıcı olanın, hatta kalıcılığın peşindedir. Kirada oturmayayım, kendi evim olsun. Kendime ait bir araba istiyorum. Sürekli bir gelirim olsun. Tüm bunlar neyin işareti? “SAT” özelliğinin, yani sonsuzluğun işaretidir. İçten gelen, ben’den gelen özelliktir.

 

Bu özelliğimizle ilgili başka bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Her an birilerinin öldüğünü duymamıza ya da görmemize rağmen, yine de bir süre sonra, sanki hiçbir şey olmamış gibi günlük yaşantımıza geri döneriz. Kaybettiğimiz kişinin yakınlığı ile doğru orantılı olarak yas tutarız. Zaman geçer, kendimizi hayatımıza aynen devam ederken buluruz. Ölümün sadece diğerleri için geçerli olduğunu düşünür, asla ölmeyecekmişiz gibi davranırız. Bir sonraki anı görecek kadar yaşayıp yaşamayacağınızın garantisi yokken, durmadan gelecek için planlar kurarız. Bu ise, içsel olarak, ölümsüz varlıklar olduğumuzun başka bir kanıtıdır. Bu iki örnekte olduğu gibi, ebedi ruh (ben) ve sonlu bedenin bir araya gelmesinden kaynaklanan, daha birçok çelişki yaşamaktayız. Bir başka örnek ise; ruhun sonsuz olduğundan dolayı, her zaman genç kalması ile ilgilidir; yani ruh yaşlanmaz. Bu özelliğinden dolayı da kimse yaşlılığı sevmez. Fakat sahip olduğumuz bu beden, zamanla yaşlanır. Genç iken, bu durum hiçbir problem teşkil etmez, çünkü iç (ruh) gençtir, dış (beden) da gençtir. İç ve dışımız uyumlu olması çelişkiyi önler. Fakat beden yaşlanmaya başladığında, artık eski performansını sergileyemez hale gelir. Tüm fiziksel ve zihinsel güçleri yavaş yavaş yok olmaya başladığında ise, her şey değişir. Sizce neden belirli bir yaştan sonra herkes kendisinden genç kişilerle birlikte olmak ister? Çünkü içimiz bedenimiz gibi yaşlanmaz, genç kalır. İçsel olarak hiç kimse kendisini yaşlı görmez. Bu nedenle gençlerin peşinde koşar.

Belli bir yaşın üzerindeki birçok kişinin odak noktası formda olmak ve genç kalmaktır. Estetik ameliyatlar, botokslar, fiziksel hareketler, spor, sosyal faaliyetler, arkadaşlıklar… Tüm bu etkinliklerin özünde deneyimlediğimiz iç/dış çelişkisini azaltmak vardır. Genç kalma isteğinin nedeni içimizin (ruh) her zaman genç olmasıdır. Bu da ölümsüz olduğumuzun başka bir kanıtıdır.  Her ne kadar bedenimiz yaşlansa da, ruhun varlığına bağlı olarak, içsel anlamda her zaman kendimizi genç ve ölümsüz hissederiz. Bu nedenle 90 yaşında birinin evlenmek istemesi aslında sizi şaşırtmamalıdır. ‘Yaşından başından utan’, gibi sitemler ve sözler ancak kendi gerçeğini bilmeyen kişiler tarafından sarf edilebilir.

Bu yazımda Ruhun ilk özelliği olan “Sat” kavramından bahsederken,  ruhun bu özelliğinin gündelik hayatımızda kendini nasıl gösterdiği üzerinde durdum. Gelecek yazımda ise, gerçek kimliğimizin (ruhun, ben’in) ikinci özelliği ile devam edeceğim.

Paylaş
Etiketler: olumsuzlukruh
Önceki Yazı

İstiklal Marşı O Öğrencileri Lanetledi

Sonraki Yazı

Müdürün Haline Kim Ağlayacak?

Sripad Ramaray DAS

Sripad Ramaray DAS

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Sripad Ramaray DAS

Yemek Yerken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar. Gıda-besin kombinasyonu…

31 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Neden Bilgi Peşindeyiz…

20 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Hey Zihnim Neredesin?

10 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Tahta Olmayalım, Hortum Olalım

20 Aralık 2012
5k
Sonraki Yazı

Müdürün Haline Kim Ağlayacak?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap