.Çocuklarınızı erkenden ilkokula başlatmayın, zihin ve kavrama düzeyi öğrenme yetisi gelişse bile el kasları gelişmediğiden yazı yazamaz, bu durumda ilkokul öğretmeni de sınıf öğrencilerinin birbirlerine nasıl davranacaklarını öğretmezse o yaş çocukları çok acımasızca aralarında çok çabuk alay konusu olabilir. Bu sorunu aynıyla yaşamış biriyim. Bu durum basite alınmamalıdır.
İlkokula yaşıtlarına göre erken başlamıştım, oluyor anlatıyor, cevaplıyor ama yazamıyordum. Arkadaşlarımın hepsi benden bir iki yaş büyüktü. Teneffüslerde okul bahçesinde oynarken bodrum katındaki depoları gösterip ‘sen yazamıyorsun, öğretmen seni buraya atacak’ deyip korkuturlardı. Akran baskısının etkileri çok kötüdür çocuk yaşamında. Onlara inanır, korkar ağlardım ‘okula gitmem’ diye.
Oysa kendim kaydettirmiştim kendimi okula, o zamanlar mahalleleri gezip okul çağı gelmiş çocukların kaydını yapan öğretmenlere.
.Kentli çocuğun karşılaştığı en önemli sorunlardan biri de alaturka tuvaletli okullarda çişini yapabilme güçlüğüdür. Çünkü artık çocukların çoğunun evinde tuvaletler alafrangadır.
Bu yüzden yetkililer okullara çocuklara uygun tuvaletler yaptırmalıdır.
Aileler de çocuğun tuvalet eğitimi ve ihtiyacını giderebilmesiyle ilgili kısa eğitim ve tembihlerde bulunmalıdır çocuğuna.
Ebeveynler okula gidecek çocuğa sıkışınca hemen çözüp indiremeyeceği çok düğmeli pontolonlar ve dar taytlar giydirmesin. İlkokul birde çocukların en çok karşılaştığı sorun budur.
Hatta mümkünse sınıflarda yedek giysilerin olduğu öğrenci dolapları oluşturulmalı.
Yurtdışı görevimden hemen bir yaşanmışlık aktarayım.
Evde yeni doğmuş küçük kardeşi de olan birinci sınıf öğrencisi istememesine rağmen Türk Dili Kültürü derslerine de gönderildi.
Küçük kız evdeki durumu, yeni kardeşini merak ettiğinden sık sık dersten gitmek istedi. Zaten birinci sınıflar da bu eğitime öğretmen ve veli isterse geliyordu.
Neyse, eğitime katılan çok da cici giyinmiş, saçları özenle taranmış bu kuzucuk teneffüste tuvalete gitmiş, sıkı taytını çıkaramamış, çişini yapmış çiçek gibi pullu Pembe babet pabuçları çişle dolmuş. Bir çocuk için çok vahim bir durum. Hemen kapıyı kitlemiş avazı çıktığı kadar bağırarak ağlıyor.
Çocuklar haber verince koştum, diğer çocukları uzaklaştırdım, türlü diller dökerek bunun herkesin başına gelebileceğini hatta benim de başıma geldiği beyaz yalanını da söyleyerek kapıyı açtırdım.
Daha büyük sınıflardaki çocuğu tanıyan bir arkadaşı sınırlarındaki dolapta yedek giysileri olduğunu gidip getirebileceğini söyledi. Gidip giysille ve çocuğun etüd sınıfındaki öğretici ile geldiler. Gelen görevli, çocuğun üstünü değiştirdi, elini yüzünü yıkadık, sakinleşti sonunda ama o yaştaki bir çocuğun kolay kolay unutamayacağı bu durumu yaşamaması daha güzel olurdu.
Çocuğun yedi yaşı dolmadan okula gönderilmesi her yönden risklidir.
Bu erken gidişin oluşturduğu sorunlar ilerleyen sınıflarda da devam edecek çocuk eğitiminin her aşamasında kendisinden büyük sınıf arkadaşlarınca; oyuna alınmama, bazı duygguları zamanı gelmeden erken öğrenme, dışlanma gibi durumlarla zorlanacaktır.
.En önemli sorunlardan biri de çocuğun daha iyi eğitim alsın beklentisi ve kaygısıyla evine çok uzak okullara servislerle gönderilmesidir.
Sabah uykusunu almayan çocuk dersi dinleyemez. Çocuk için en iyi okul evine en yakın olan okuldur.
.Hele özel okul garabetine hiç girmeyim. Bu ticarethanelerin hangi sorununa değineyim ki?
.Okulun özeli olmaz, her çocuk özeldir. Çocuğun yetilerine göre ders ve okul olur ancak. Dil okulu, müzik, resim okulu gibi.
.Çocuklarınızın beslenme kutularına sağlıklı yiyecekler koyun.
Kendiler karı koca hekim olan bir ailenin çocuklarının eline her hafta çeşit çeşit cipsler verip okula göndermelerini çok yadırgar ve uyarırdım.
.Okul kantinlerinde her çocuğun para yetirip alabileceği sağlıklı beslenme ürünleri ucuza satılmalı her düzeyden ailelerden gelen öğrenciden kâr amacı güdülmemelidir.
Saymakla bitmeyecek eğitim sorunlarının bir ikisine değindim hemen. Esen kalın.
Ş U Y























