Yolculuğumuz bir uçtan bir ucaydı. Ülkeyi kat edecektik.
Biletimizi daha önceden almıştık. Bu hafta sınavlar başlayacaktı. Otobüs terminale geldiğinde mola verecek ve yolcularını alacaktı. Arkadaşımla ilk sınava çalışıyorduk. Terminale girip çıkanlar pek bizi ilgilendirmiyordu.
Terminalden içeri giren üç kişi ile biletçi arasında sözlü atışma oldu. Atışma indirim konusundaydı. Üç kişinin sözcüsü, “adımıza not bırakılması gerekiyordu,” dedi. Biletçi saçlarını alnından yana sıyırdı. “Kaptan gelsin ona söyleyin, yetkimi aşan olaya karışmam,” dedi.
Kapı dışında araya girip olayı kaptanın gelmesine bağladılar.
Kucağında iki koliyle içeriye giren, orta yaşlı adam, kolilerini bıraktıktan sonra, biletçiye yaklaştı ve “Kolilerimi otobüse kargo olarak vermek istiyorum,” dedi. Biletçi saçlarını yana attı ve “Kaptana soracaksın,” dedi. Niçin kaptan dedi. Biletçi “Öğrenci dönüş zamanı, onun için otobüs kalabalık olabilir,” dedi.
Orta yaşlı adam, hayatın çilesini çekmiş ve ezilmiş birine benziyordu. Geçti sandalyede otururken şapkasını eline aldı. Otobüsün geliş saatini sordu. Biletçi eli saçında “Gelmek üzere” dedi.
Az sonra telefon çaldı. Biletçi telefonu kaldırdı, ilk defa saçını yana atmadı. Birden sarardı, ya evet gibi tek heceli kelimeler söyledi. Eli titreyerek telefonu yerine bıraktı ve elini yüzüne kapattı. Kızarıp bozarıyordu. Üç yolcu, biletçiye önemli mi? diye sordular.
Biletçi “Otobüs kaza yapmış,” dedi. Otobüs denize uçmuş, ölen olmuş fakat çok yaralı varmış. Biletçi merkezi aradı. Merkez acele yeni otobüs kaldıracağız, demiş. Arkadaş ile tedirgin olduk. Bizde geç kalabiliriz, kanaati uyandı. Biletçi yeni bir açıklama yapmadan, üç kişi bırakıp yol kenarına indi. “Gelen otobüse bineriz,” dediler.
Yeni otobüs geliyor, dedi. İçeriye giren yolcuya bilet kesti. Adam itiraz etmedi. Kazayı da duymamıştı.
En az dört saattir bekliyorduk. Arkadaş hayırlısıyla varalım, dedi. Bu arada içeriye kır saçlı, koca bir burun ve siyah bıyıklı, omuzunda çantası olan adam girdi. Selam verdi ve bilet, dedi. Biletçi biletini keserken indirim, dedi. Biletçi kaptana söylerseniz, gerekirse o halleder, dedi.
Otobüs normalde dolu olması gerekirken üçte ikisi doluydu. Yolculuğumuz rahat geçti. Yalnız mola verdiğinde, ayrılan üç kişiyi gördük. Daha sonra bilet alan, iri gözlü adamlarla kavga ettiler. Otobüsün çevresi karıştı. Ne olduğunu anlamadık ama otobüs kimseyi beklemedi.
İri gözlüyle arkadaşı dinlenme tesislerinde kaldılar.
Okula yetiştik ve sınava girdik. Sınavımızda iyi geçti. Yorgunduk ama sınav olunca mecburen canlandık.
İki gün sonraki sınava hazırlanmaya başladık.
Hasan TANRIVERDİ























