ÖSYM, Sınavları ve Yeniden Değerlendirilen TUS Sınavı
Ülkemizde memur alımı dahil bir çok işlem merkezi sınav sistemi ile yapılmakta. Merkezi sınav yükümlülüğünü de ÖSYM yapmaktadır. ÖSYM, bana göre bu görevi mümkün olduğu kadar iyi yapmakta ve şaibeler söz konusu olduğunda adı en az hatta hiç geçmeyen nadir kurumlarımızdan biri olmanın haklı gururunu taşımaktadır. Elbette ortada her daim söylentiler olacaktır. Ancak ispatı olmayan söyletiler dedikodudan öte gitmeyecektir.
Asıl konumuz ise son TUS sınavında ve bazı sınavlarda yaşanan sorunlardır. Her ne kadar LGS sınavında da bazı sorunların olduğunu ÖSYM başkanı bir gazeteye verdiği röportajda ifade etmiş olsa da meslek grubumun sesi olma gerekliliğini hisettiğimden TUS sınavında olanlar hakkında biraz bilgi vermek isterim:
TUS sınavı açıklandıktan sonra Hekimlerin, TIP öğrencilerinin ve TUS ile ilgisi olan bir çok kişinin buluştuğu DrTUS.com adlı sitede başlıyor olay. Bazı üyeler aynı sayıda doğrularının olmasına rağmen farklı puan ve sıralamaya sahip olduklarını farkediyorlar. Sonra sitede kısa zamanlı bir tartışma ve Ankara’ya gitme kararı alınıyor özetle. Sonrasında B kitapçığındaki hata farkediliyor. Ancak bu Ankara’ya gitme işinden önceki kişisel başvuruların hepsine hiç bir hata yoktur şeklinde bildirimler yapılıyor. B kitapçığındaki hatalar giderilip sonuçlar yeniden açıklanınca bazı kişilerin puanları düşüyor, bazı sonuçlar düşüyor. Sıralamalar değişiyor dolayısı ile. Ama toplu halde kuruma direkt başvuru yapılınca hata göz önüne seriliyor.
Herşeyden önce ÖSYM, az bir personel ile çok büyük bir işi başarıyor bana göre. Ancak sonuç olarak her sistem gibi hata yapabilir ki bu hatalar diğer kurumlara göre çok daha ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Çünkü bu kurumun yaptığı sınavlar bireylerin geleceğini etkilemektedir. Hataların olması bana göre en aza indirgenebilir ancak tamamen yok edilemez. Sonuç olarak beşeri herşeyde hata olması muhtemeldir. Bana göre yapılması gereken hataların azaltılmasının yanı sıra yanlış bir sonuç varlığında bireylerin hak aramasının önünün açılması gerekir. Bunun içinde şeffaflık olmazsa olmazdır. TUS sınavlarında belli bir tarihe kadar sınav soruları açıklamıyordu bile. Açıklanıyor olması bir adımdır ancak yeterli değildir. Bireylerin kurumların hatalarına karşı haklarını arayabilmesinin her türlü yolun açık olması gerekir. Düşünsenize nüfus memuru yanlış yazdığı için çocuğunuzun bir birey olarak isminin saçma sapan bir halması ne kadar anlamsız olur. Ülkemizde bunlar da yaşanmıştır zamanında.
Yapılması gerekenler bana göre:
- Tüm sınavlarda sınav sorularının tüm kitapçıkları ve tüm kitapçıkların cevap anahtaları açıklanmalıdır. (Bilgisayar çağında çok zor olmasa gerek.)
- Sınavların en azından son 10 dk’lık kısmında kişilerin isterlerse cevap anahtarlarını boş bir kağıda almalarına izin verilmelidir. Kişi sınav cevap anahtaları açıklandığında vakit geçmeden- iş işten geçmeden başvurusunu yapabilsin.
- İnternetten açıklanan sonuçlara netlerde dahil edilmelidir. Kişi nerede yanlış olduğu hakkında fikir sahibi olabilsin.
- Bir yanlışın farkına varılması için mutlaka ÖSYM’ye toplu baskın olmasına gerek olmadan dilekçeli başvurunun yeterli olması gerekmelidir. Son sınavda bazı arkadaşların dilekçe ile başvurusuna hata yoktur cevabının verildiğini üzülerek öğrenmekteyiz.
- ÖSYM çok ciddi bir iş yapmaktadır. Personel ve mali açıdan sıkıntısı varsa giderilmelidir. Bu ülkenin insanlarının geleceğini belirleyen bir sistemin çökmesine ve şaibeler ile kirletilmesine izin verilmemelidir.
Lütfen ÖSYM’yi şaibelerden uzak tutalım.
