Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Örümcek Ağı, Düzenler ve Tunus

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
22 Ocak 2011
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Birkaç istisna hariç, her şey doğar, gelişir, serpilir, solar ve ölür. Zulüm düzenleri de böyle. Kurulurlar, bir müddet insanlara kan kustururlar ve sonra helak olup giderler.

Ku’an-ı Kerim zulüm düzenlerini, Ankebut 41’de “örümcek ağı”na benzetir. Lakin her diktatör, kurduğu zulüm düzeninin ebediyyen süreceğine öylesine inanır ki; bu inançla, düzeninin örümcek ağına benzediğini fark bile edemez.

Tunus’a bir bakınız. 23 yıl kendi halkına kan kustur, sonra bir manav kendini yaksın ve o zulüm düzenin bir günde yıkılsın. Dün yönettiğin ülkenden kaçmak zorunda kal…

Çeyrek asra varan bir diktatör, bırakınız füzeyi tankı, çakaralmaz silahı bile olmayan halkın sokak eylemleriyle devriliyor ama bu devrim, ne ilginçtir ki; Türkiye medyasında hak ettiği ilgiyi görmüyor. Özellikle de ‘merkez medya’da yeterince yer bulamıyor.

Kuzey Afrika’nın Kemalist rejimi olarak adlandırılan Tunus rejiminin yıkılışına elbette sevinmiş olamazlar. Sevinmek bir yana, karalar bağlamış gözüküyorlar.

Nede olsa Tunus rejimi ile Türkiye’deki rejim arasında büyük benzerlikler var. Tunus, laik bir cumhuriyet, biz de. Tunus’ta başörtüsü yasak, bizde de. Tunus rejiminin en büyük korkusu İslam, bizim rejimin tek korkusu da İslam.

Biraz farklılığımız da yok değil. Bizde muktedir olmalarına izin verilmese de; iktidarlar seçimle gelir, bazen seçimle, bazen post modern darbe veya muhtıralarla gider. Onlarda ise geldi mi, bir daha gitmez. Çünkü başkasının gelmesine izin verilmez.

Bizde içerisinde yaşlıların namaz kılmasından öte fonksiyonları budanmış camiler açık, orada ise camilerde ezan okunur ama içeride namaz bile kılamazsınız. Haksızlık yapmayalım, bir farkımız daha var. Onları genellikle Fransızlar, bizi ise küresel çıkar odaklarının hepsi sömürür!

* * *

Julien Assange’in 28 Kasım 2010 tarihinde başlattığı ABD belgelerini yayınlama serüveninde, “Wikileaks çağı ve devrimi” ve “WikiLeaks dublör mü, süflör mü? Yoksa…” başlıklı iki yazı kaleme almıştık.

İlkinde ‘Dinsizin hakkından Wikileaks gelirmiş…’ demiştik. WikiLeaks’ın devirdiği ilk rejim unvanını alan Tunus rejimi, bu sözümüzü doğrulatmışa benziyor.

İkincisi ise, bu belgeleri WikiLeaks’in yayınlanmasına kimin, neden izin verdiğiydi.

Aradan geçen süre ve yayınlanan belgeler, ABD’ye rağmen yapılan yayınlar değil, bilakis ABD’yi de yöneten küresel egemen güçlerin bilgisi, izni, hatta emriyle yapıldığıdır.

WikiLeaks kurgusu bakın nasıl işliyor! Bu kadar bilgi ve belge bir şekilde kopyalanıp, bir şekilde Julien Assange’in eline geçtiğini farz edelim. Peki, nasıl oluyor da bütün bu yayınlar, dünyanın en güçlü Siyonist ailesi olan Rothschild Hanedanlığı’nın kuklası hatta sömürgesi konumundaki İngiltere’de özgürce devam ettirilebiliyor?

Ve neden belgeler belirli bir strateji çerçevesinde yayınlanıyor? Sıradan bir asker olan Julien, stratejist bir deha gibi davranabiliyor?

Hatırlayınız, ilk yayınlar Türkiye ile ilgili idi. Ardından, İsrail’le ilgili çok sarsıcı belgelerin geleceği fısıldandı. Aradan aylar geçmesine rağmen, bir türlü İsrail belgeleri yayınlanmadı. Oysa İsrail’in çevresindeki rejimleri diken üstünde tutan belgeler, ağır çekimde yayınlanmaya devam ediyor.

Bu belgelerin yayınlanması ve yayınlanmaması, sadece ABD’nin iç meselesi olamaz. Bu belgeler, ABD’nin gücünü azaltıcı etki yapmadığı gibi, ülkeler üzerinde ve özellikle de diktatörler üzerinde politik bir baskı uyguladığı artık şüphe götürmez durumda.

İlk belgeler, Türkiye gibi ne batılı ne de doğulu bir ülke üzerinden test edilerek, etkisi ölçülmüş olmalı. Aslında, Türkiye açısından çok tartışılması gereken belgeler vardı. Ama ne medya meseleyi derinlemesine irdeleyebildi, ne de iktidar meseleyi önemseyip büyüttü.

Oysa aynı şey, Tunus rejimi için geçerli olmadı. Yaklaşık 10 milyon nüfusu olan küçük bir ülkede, büyük yolsuzluklar yapıldığının yayınlanması, elbette halkı galeyana getirecek ve rejimi sarsacaktı. Muhtemelen çok yıpranmış olan Tunus rejimi feda edildi ve bu sayede çevredeki diğer diktatörler daha da büyük bir ABD ve küresel güçlerin baskısına maruz bırakıldı. Bir ülkeye ait bilgi ve belgelerin yayınlanmaması uğruna, rejimlerden daha fazla taviz koparılmış ve daha fazla sömürü imkânı elde edilmiş olunmaz mı?

WikiLeaks’in sahibi Julien Assange’i çok cesur bulabiliriz. Diğer daha alt örnekleri bir kenara bırakırsak, FED’i millileştirmeyi düşündüğü ve bunun içinde ilk adımı attığı için, bir anda ABD Başkanı Kennedy’yi bile ortadan kaldıranlar, Assange gibi sıradan bir askerin, kirli çamaşırlarını ifşa etmesine nasıl izin verebilirler?

Assange, İran, Kuzey Kore gibi bir ülkeden, zor şartlar altında yayın yapıyor olsaydı, bu biraz daha inandırıcı olabilirdi. Oysa Assange, İngiltere’de. Elinde ne olduğunu, nereden yayınladığını çok iyi biliyorlar. ABD’den bir domain firması, bir adresi iptal ederek, bunu önleyemeyeceğini bilmiyor muydu? Elbette biliyordu. Peki, bu kadar sığ ve anlamsız önelemleri neden alırlar?

* *

Farz edelim ki, biz sırandan bir teoriden söz ediyoruz ve bütün bunlar, küresel güçlere rağmen yapılıyor. Tunus diktatörünün yönetime getirdiği ordu, nasıl oluyor da darbe yapmıyor ve halka destek oluyor? Yoksa bu, Fransa’nın zor durumda bırakılması ve despotik laikçi rejimlerin yerine, halkların ve diğer diktatörlerin kontrol altında tutulmaları için bir stepme değişikliği mi?

Tunus’un, Fransa’da sürgünde yaşayan muhalif liderlerinden Munsif Marzuki, önceki gün ülkesine döndü ve sadece 300 kişi karşıladı.

Bu ayaklanmayı hiçbir tarafa mensup olmayan bir genç başlatsa da, sokak olaylarını Tunuslu solcuların yaptığını biliyoruz. Birçok ülkenin yanı sıra, Türkiye’den bazı solcu grupların Tunuslu solcuların destek gönderdiğini biliyoruz.

* * *

Halen eski diktatörün atadığı diğer zalimlerce yönetilen Tunus rejiminin en büyük korkusu, Nahta Hareketi’nin liderlerinin Tunus’a dönmesi. Çünkü asıl halk gücü, Raşid El Gannuşi’nin liderliğini yürüttüğü Nahta Hareketi’nde.

Önceki akşam görüştüğümüz Tunuslu bir arkadışımız, ‘serbest bir seçim olsa, Nahta’nın oyunun yüzde 60’dan az olması mümkün değil’ dedi. Oysa bugünkü Başbakan Gannuşi ile hiçbir bağı olmayan Raşid El Gannuşi’nin, ne başbakan ne de cumhurbaşkanı olmak gibi bir talebi yok. Gannuşi sadece ‘adil bir yönetim’ arzuluyor. Bir liderin makam mevki ihtirasının olmaması, bir Müslüman’ın ana şiarındandır ve bu şiarın Gannuşi’ye çok da yakıştığını düşünüyorum.

Bugün sürgünde yaşadığı (ve birkaç aya bir Türkiye’ye gelir gider) İngiltere’den ülkesine dönmesi, Marzuki’nin dönüşüne asla benzemez ve bu dönüş Tunus askeri bir darbeye neden olabilir. Bu durum çok daha vahim bir sonuç ortaya çıkarabilir.

Nahta liderlerinin şu anki yol haritaları, isabetli gibi gözüküyor. Çünkü yanlış bir adım; büyük bir risk, daha çok kayıp ve Tunus’ta yeni bir diktatörlüğün başlamasına neden bile olabilir?

Bu nedenle de, Müslümanlar bu kez hedefi tam 12’den vurmalılar ve oradaki diğer düşünce sahiplerinin de haklarını koruyarak, tüm dünyaya iyi bir örneklik sunmalılar.

Öte yandan gönül ister ki, halk ayaklanmasının fitilini ateşleyen WikiLeaks belgelerinin başlattığı süreç; sadece eski diktatör Zeynel Abidin bin Ali’nin derilmesiyle sınırlı kalmasın.

Hem Tunus içindeki zulüm düzeninin tümüyle sonunu getirerek adil bir yönetimin tesisi sağlasın, hem de Tunus’un çevresindeki diktatörlerin de sonunu getirsin. Ama bu sonuç şimdilik mümkün gibi gözükmüyor. Bunun olabilmesi için, halkların ve dahi Müslümanların bunu hak ediyor olması gerekiyor. Oysa Müslümanların adil bir rejimi hak edecek yeterli gayretin içinde olduklarını söylemek mümkün gözükmüyor.

Bir topluluk kendilerini değiştirmedikçe, Allah c.c. onları ve onları yönetenleri değiştirmez. Başımıza gelenler, yapıp ettiklerimiz yüzünden…

www.twitter.com/ozerkemal

 

Paylaş
Etiketler: Kuzey Afrika’nın Kemalist rejimilaik bir cumhuriyettunusTunus rejimiTunus’a bir bakınız.
Önceki Yazı

Pera Müzesi’nde Bir Gün

Sonraki Yazı

Töre

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Töre

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap