HAVAALANI: Son zamanlarda ilimizin başına gelen en güzel şey elbetteki havaalanımız. Yatırım maliyeti kadar ilimize ve bölgeye kattığı katma değer de önemli. Bu sayede dünya ile buluşmamızın önündeki engellerin çoğu kalkmış oluyor. Şimdi bize düşen ilimizi, yatırımlarımızı ve her bir bireyimizi havaalanına ve onun vizyonuna göre yeniden dizayn etmek, bu noktayı atlamamamız gerekiyor. Başka bir bakış açısıyla da havaalanını, sadece yolcu taşıyan değil, aynı zamanda vizyon, fırsat, katma değer, iş adamı ve ufuk taşıyan bir yapı olarak kullanmamız lazım.
KARADENİZ AKDENİZ YOLU: Yakın zaman içinde tamamlanacak olan bu proje ile sadece Karadeniz ile Akdeniz birbirine en kısa mesafede buluşmayacak, aynı zamanda kuzey ülkeleriyle orta doğu ülkeleri de birbirine bağlanmış olacak. İlimiz geleceğinde bu projenin hayati derecede önemli olduğunu düşünüyorum. Dereyolu Kocalı köprüsünden geçerek organize sanayi bölgesinde bir kavşakla çevre yolu ile birleşiyor. Aynı zamanda Karaağaçta çalışmaları devam eden yeni organize sanayi bölgesinin de yanından geçiyor. Bizim bu yolu kuzey ülkelerinin yük trafiğini orta doğuya ulaştıran yol içeriğine dönüştürmemiz gerekiyor. Bu dediğimin ancak dereyolunun denizle buluştuğu noktanın yakınına bir konteyner limanı yapmamızla gerçekleşeceği aşikar.
KONTEYNER LİMANI: Bir önceki maddede bahsettiğim fonksiyonu yerine getirmek üzere Ünye’de değil Ordu merkezde bir konteyner limanına ihtiyaç olduğu aşikar ve inanıyorum bu liman eninde sonunda yapılacak.
KENTSEL DÖNÜŞÜM: Ordu merkezde pilot olarak kentsel dönüşüm faaliyetleri başlamış durumda. Burada karşımıza üç şey çıkıyor: 1. Tarihsel dokuyu restorasyon çalışmalarıyla yenileyerek ve yenilenen herbir mekanı bir ticari fonksiyonla buluşturarak ortaya çıkarmamız ve yaşatmamız gerekiyor. 2. Yapı kalitesi, imar durumu vb. nedenle tamamen yenilenmesi gereken alanlar kentsel dönüşüm kapsamında modern kent kriterleriyle uyumlu bir şekilde şehrimize kazandırılması gerekiyor ve bu çalışmalar zamanla hız kazanacak diye düşünüyorum. 3. Tarihsel doknun dışında olan, kentsel dönüşüme girmeyen, ancak ısı yalıtımı olmayan, kent estetiğine uymayan tüm binalar ısı yalıtımı, dış görselliğinin dönüşümü ile birlikte ciddi anlamda bir yenilemeye tabi tutulması lazım.
Dolayısıyla tarihsel dokuyu ticari fonksiyon da yükleyerek yenileyip, kentsel dönüşüm gerektiren binaları modern şehir kriterlerine uygun dönüştürüp geri kalan tüm binaları da ısı yalıtım ve estetik hassasiyetler açısından dış cephelerini yenileyerek yeni bir ordu inşa etmek ve bunu da peyderpey tüm ilçelerimize yaygınlaştırmış olacağız. Bize düşen bu süreci yüzyıllara meydan okuyan ve bir medeniyet inşasının mekansal dönüşümüne de uygun olacak şekilde düzgün yürütmek.
KIRSAL KALKINMA: Yayladan denize kadar kırsal alanları; yeni üretimlerle buluşturarak, bitkisek hayvansal üretim döngüsünü sağlayarak, mevcut üretimlerimizin verimini sorgulayıp iyileştirerek, yöremize uygun yeni üretimleri sorgulayarak, mevcut tarım alanlarını serbest yumurta tavukçuluğu gibi farklı üretimlerle zenginleştirerek ciddi çalışmalar başlatabiliriz. Yaylalarda küçük baş hayvancılık, tarım kuşağında et ve yumurta tavukçuluğu, kivi, arıcılık, süs bitkileri gibi sektörler alt kümelenme mantığıyla çalışılarak büyük miktarlarda gelir elde edilen üretimlere dönüştürmek mümkün diye düşünüyorum.
EKOLOJİK TARIM TURİZMİ: Daha önce de yazılarımda yazdım: kırsal anlamda Ordu’nun geleceği ekolojik tarım turizminde. Yani bitkisel üretimle hayvansal üretimin entegre ve birbirini tamamlayan modda organik tarım yaklaşımıyla çalışıldığı bir sistem ilimiz tarımının geleceği diye düşünüyorum. Bu dönüşüme ekolojik tarım turizmini entegre etmek hem ilimizin turizm gelirini arttıracak hemde kırsal alanlarımızda bir kültür ve medeniyet transferi ile para kazanıp kültür transfer eder hale gelebileceğiz.
İHTİSAS OSB’LER: Hızlı adımlarla ve eş zamanlı yapılacak işlemleri geciktirmeden yaparak sanayi parseli ihtiyacımzı karşılayıp, bunları yaparkende ihtisas OSB’leri ilimize kazandırmamız gerekiyor. Hemen şimdi ihtisaslaşabilecek ve bir ihtisas OSB’yi doldurabilecek sektörlerimiz var: tekstil, mobilya, tarım makineleri imalatı, gıda-çikolata gibi
ÜNİVERSİTE: kendisini dönüştürerek ve şehirdeki tüm taraflarla işbirliği haline ciddi çalışmaları harekete geçirmek mümkün. Buradan teknopark gibi büyük ölçekli altyapı projeleri çıkabileceği gibi, üniversitemizde argesi yapılan birçok ürünün imalatı da sektörlere kazandırılabilir. Hatta il sınırlarındaki herbir işletmemiz doğru bir çalışmayla üniversitemizin öğrencilerine yönelik uygulama atölyesine dönüştürülebilir. Beklentimiz çok büyük sonunda ne çıkar bekleyip göreceğiz.
Karadeniz çanağına açılalım, ilimizi organik bir havzaya dönüştürelim, uluslararası aksları birleştirelim, her dönüm arazimizi çok yönlü çalışalım, insanı merkeze koyalım, torpil vb. kul hakkına giren uygulamaları sonlandıralım, turizmi çeşitlendirelim ve bir kültür transferine dönüştürelim, medeni bir ülke inşasının Ordu ayağını hep beraber doğru adımlarla inşa edelim.
