Orada Bir Köy Var Yakında, O Köy “Saklıköy”

Bir yer düşünün ki; şehrin yanında gizlenmiş yeşil güzellik… İstanbul’un kokuşmuş kalabalığından olabildiğince sıyrılmış, ıhlamur ve gürgen ormanlarıyla çevrili oksijen deposu… Streslilerin kaçış, kalabalıkların sinerji, yalnızların duruluş, sevgililerin aşk durağı…Doğanın ihtişamını, doğanın bir parçası olarak insanlara hissettiren bilinçle hizmet veren “Saklıköy Country Hotel”, 1993 yılından bu yana misafirlerine huzuru doyasıya yaşatıyor. Mekanı farklılaştıran çok fazla unsur var. Doğaya, yeşile dost anlayışın; insan elinin değdiği her noktaya yansıdığı aşikar. Kerpiç, taş ve ahşabın harmanlandığı  tesisin, içeriğinde yüzlerce tür bitkiyi barındıran bahçeleriyle sentezinden ortaya “dünyadaki cennet” çıkıyor. Saklıköy, her mevsim bir başka güzel, bir başka romantik…

Odalar aşk kokuyor! Kerpiç Otelde odalardaki ahşap mobilyalar,  pervaneli havalandırma sistemi ile iliklerinize kadar işleyen o otantik hava, Taş Otelde Fransız çizgileri taşıyan romantik ambiyansa kendisini bırakıyor.

Mekanın tarzına uygun olarak oluşturulmuş açık ve kapalı yeme içme alanları olan Kerpiç Restoran, Taş Restoran, Yazlık Restoran, Mahzen Restoran, Havuz Bar ve Köy Kahvesi’nde, Türk ve dünya mutfaklarının eşsiz lezzetleri ile “modern köy atmosferini” buram buram yaşıyorsunuz. Kışın barda, yazın ise havuzda deşarj olup üzerinize sinmiş yorgunluktan arınabilirsiniz.

Bir iş gezisi böylesi güzel olur. Can sıkıcı toplantılar, doğanın kucağındaki mekanın tam teçhizat toplantı salonlarında keyfe dönüşüyor. Piknik alanında düzenlenen organizasyonlarla da renkli bir güne imzanızı çakabilirsiniz.

Bir restoran ki; içinde tiyatro var, adrenalin var, tarih var, özgünlük var… Var da var… “Mahzen Restoran” da Saklıköy’de VAR! 500 yıl öncesinin mistik havasında, üstlerinde Ortaçağ kostümleriyle konuklarını ağırlayan garsonlar, katılımcılara dönemin atmosferini yemeğin sunumundan yemeğin içeriğine kadar her şeyiyle yaşatıyorlar.

Mekanın dizaynı da, Ortaçağ’ın yemek sunan yerleri gibi tasarlanmış ve içerisi sadece mumlarla aydınlatılmış. Yemek öncesi “Hancı”lar 500 yıl öncesinin yemek adetlerini ve yemek servis kurallarını anlatan bir yazı (ferman) okuyorlar ve böylece gelenler 21. asırda bir Ortaçağ sofrasına konuk oluyorlar.

Sporun her çeşidi burada hayat buluyor. Binicilik, outdoor eğitimleri, voleybol, basketbol, mini çam futbolu, tenis, ping pong gibi çok sayıda spor aktivitesine katılabilirsiniz. Burası aslında bir nevi sağlıklı yaşam merkezi… Tabiat ile baş başa kalıp stresten uzaklaşabileceğiniz bir yer.

Neden burası? Çünkü her bir karede başkalık var, yaratıcılık var, ilham var ve bir Türk’ün Avrupa’nın masalsı tasarımlarını, ülkemizin gelenekleriyle harmanlamasından ortaya çıkan bir “güzellik” var…

Ben buraya bayıldım, beleşe reklamını yaptım düşünün artık… Bence siz de bir bayılıp gelin!…