Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Bülent ESİNOĞLU

On Yıl Sonra Türkiye

Bülent ESİNOĞLU Yazar Bülent ESİNOĞLU
30 Ocak 2010
Bülent ESİNOĞLU
1
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yaşım 65, on yıl sonrayı görebilir miyim bilmem. Bu yazıyı yaşayacak ve on yıl sonrasını görecekler için yazdım. Beyin fırtınası seminerlerinde, fikirler torbaya konulduktan sonra filtre edilirler. Çok fikir vardır. Ama bu çok fikir ile uğraşmak ve neticeye varmak zor olduğu için fikirler filtre edilir.  Benzer fikirler bir araya getirilerek iki fikre indirgenir.

Genellikle bu iki fikirden birisi devrimci, diğeri ise mevcudun içinden çözüm arayan fikirlerdir.

İnsanoğlu yaşadığı yere benzediğinden, mevcut düzenin içinden çare arar. Çünkü devrimci fikirlerin kişiyi zora sokan, belirsizlikler taşıyan yanları vardır.

Tabi bazen, düzen içinde kalarak bulunan reformcu düşünceler de işe yarar. Belli bir süre daha aynı düzen içinde kalınarak durum idare edilebilir.

Ancak, halk öyle bir noktaya gelir ki, sorunlar yeniden yapılandırma olmaksızın çözüme kavuşamaz.

Beki de devrim kavramı dünya üzerinde en çok kafa yorulan ve üzerinde tartışılan bir kavramdır. Hala da gerçek manası üzerinde bir anlaşmaya varıldığını sanmıyorum.

Yaşadıkları sorunlar ile ilgili halkın önünde çözümler bakımından daima iki seçenek vardır. Birisi devrimci çözüm, diğeri de mevcudun içinden çıkabilecek çözümlerdir.

Çözümler dediysem, matematik probleminin çözümünde olduğu gibi, kişilerin samimiyetle yaklaştığı ve çözüme varmak istediği cinsten çözümler değildir.

Halkın sorunları ile ilgili çözümlerde, söz konusu olan tarafların menfaatleridir. Emekten yana olanlar doğal olarak kendilerinden kendi çıkarlarından yanadır. Egemen sınıflarda kendi menfaatlerinden yanadır.

Kim iktidar olursa onun çıkarları daha çok kollanır.

Yani emekten yana olanlar laf olsun diye kendi çıkarlarından yana politikaları destekliyor değildirler. Kendi çıkarları öyle olduğu içindir. Egemen sınıflar da laf olsun, ya da entelektüel varlıkları için kendi çıkarlarını savunmazlar. Çıkarları öyle gerektirdiği için öyle davranır, öyle eylemleşirler.

Yani çözüm meselesi öyle kültürel mesele, ya da entelektüel bir oyun değildir. Sorun iktidar sorunudur.

Mustafa Kemal’in vefatından bu yana, Batının zorlamaları ile hep egemen sınıfların çıkarları kollanmıştır.

Amerikancı İslam-i zenginlerin, öyle bağırıp çağırdıklarına bakmayın, yetmiş yıldır, onların çıkarları kollanmaktadır.

Sınıflar arasındaki bu iktidar kavgası; bazen laik/anti-laik, bazen ordu siyasi iktidar, bazen Kürt/Türk, bazen Alevi/ Sünni şeklinde görünse de, iktidar mücadelesinin bir sürecidir.

Dolayısı ile her türlü sorunun kaynağında iktidar vardır.

Egemen sınıflar çıkarlarını sürdürmek için her yola başvururlar. Emekçi sınıflar da öyle. Zaman zaman her iki tarafında düzen dışı olması bundandır. Öyle durumlar oluşur ki, egemen sınıf kendi koyduğu kurala bağlı kalmaz. Kalırsa iktidarını kaybeder, ya da başkaları ile paylaşır.

İçinde yaşadığımız süreçteki kavga, Amerikan destekli, işbirlikçi, üretmeyen sınıf ile halk arasındadır. Bu iktidar kavgası, bazen şekil, biçim ve renk değiştirerek ortaya çıksa da, gerçeğinde tektir. Egemen sınıflar ile halk arasındaki kavgadır.

Halkın temsilcisi bazen ordu olur, bazen sendika olur, v.s.  Bazen de hiç temsilcisi olmaz. Olmaz, çünkü egemen sınıflar, halkın örgütlü olmasını doğal olarak istemezler.

Halk örgütsüz ve öndersiz olursa, ya da halkın çıkarları çarpık ve sahte olarak temsil edilirse, devrimci çözümler gündeme gelmez.

Hep düzen içinde çözüm aranır. Oysa düzen artık düzen olmaktan çıkmış ve mafyalaşmıştır. Çünkü egemen sınıflar kendi koydukları kurallar üzerinden iktidarlarını sürdüremezler.

Yukarda çerçevesini çizmeye çalıştığım yerden, önümüzdeki on yılın sonuna bakarsak; devrim olmaksızın bir çözüm görünmemektedir.

Neden devrim derseniz? Egemen sınıflar iktidarlarını sürdürmek için demokratik kuralları kullanamazlar. Zor kullanmak zorundadırlar.

Diyelim ki, bir tek kurşun atmadan milli kuvvetleri tamamen teslim aldılar ve polis devletini kurdular. Bu durum bile onlar için çözüm değildir. İla nihaiye sürdürülemez. Baskı arttıkça örgütlenme yer altından sürer. Sonra yer üstüne daha şiddetli olarak çıkar.

1876, 1908, 1923 devrimleri böyle olmuştur.

On yıl sonra ki günler, Tayyiplerin, Gül’lerin Özal’ların isimlerinin dahi telaffuz edilmediği günler olacaktır.

Paylaş
Etiketler: emekçihalkikdidar
Önceki Yazı

Nedir Bu İdeoloji Fanatiklerinden Çektiğim

Sonraki Yazı

Uyu Köyüm Uyu

Bülent ESİNOĞLU

Bülent ESİNOĞLU

İlişkili Yazılar

Bülent ESİNOĞLU

Siyasette “Aptal Sözcüğü”

17 Eylül 2023
5k
Bülent ESİNOĞLU

Değişim ve Dönüşümün Güç Merkezi

02 Eylül 2023
5k
Devlet Erkanı Kimin İçin Para Arıyor
Bülent ESİNOĞLU

Devlet Erkanı Kimin İçin Para Arıyor

15 Temmuz 2023
5k
Bülent ESİNOĞLU

Aptal Gibi Göründüğümüze İnanmayın

10 Temmuz 2023
5k
Sonraki Yazı

Uyu Köyüm Uyu

Yorumlar 1

  1. ugurozaltin says:
    16 yıl önce

    Allah sağlıklı ömür nasip etsin inşallah.
    Nasibimiz varsa görürüz o günleri.
    on yıl içinde nelerr olabilir ?
    Büyük bir kargaşadan geçeceğimiz kesin.
    Ama sonrasından ben umutluyum.
    Sınırlarımızın doğu batı yönünde genişleyeceği umudundayım.
    AB nin çökeceğini umuyorum.
    ABD nin AB ile kavgasında ABD KAZANIR
    AB de ordu ve enerji yok çünkü
    Bizim ordumuzda yeniden yapılanacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap