Bugün, şiirimizin ve fikir dünyamızın en önemli isimlerinden biri olan Necip Fazıl’ın doğumunun 113. yılı… Dün de, 25 Mayıs’ta ölen, üstadın ölümünün 34. yılıydı. Yani onun doğum ve ölüm günleri peş peşe geliyor. Türk şiirinin köşe taşlarından biri olan Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul’da Çemberlitaş’ta büyük bir konakta doğdu.
Babası Mektebi Hukuk mezunu Abdülbaki Fazıl Bey, annesi ise Mediha Hanım’dır. Necip Fazıl Kısakürek büyük bir davanın, İslâm davasının cumhuriyet dönemindeki en büyük öncüsüdür. O, son nefesine kadar kalemi elinden düşürmemiş, fikrini muhaliflerine karşı sert bir üslûpla savunmuş bir düşünce ve aksiyon adamıdır. Yazdıkları inandıklarıdır. Üstad Necip Fazıl, çok kolay yazan bir sanatkârımızdır. Fakat bu hiçbir zaman savruk yazdığı anlamına gelmez. Aksine yazma eyleminde çok titizdir.
Üstatlık postuna kurulan Necip Fazıl şiir, tiyatro, hikâye, roman, inceleme, monografi, makale, fıkra, anı ve otobiyografi türlerinde onlarca değerli eser vücuda getirmiştir. Yazdıkları hep ses getirmiştir. Necip Fazıl Kısakürek, Cumhuriyet döneminin en önemli birkaç şairinden biridir. O, yazdıklarıyla ve söyledikleriyle yaşadığı zamanın gündemini belirlemiştir.
Üstad, 1925’te ilk şiir kitabı olan “Örümcek Ağı”nı yayımladı. 1928’de henüz 24 yaşındayken, “Kaldırımlar” isimli ikinci şiir kitabını yayımlayarak edebiyat dünyasında büyük ses getirdi. 128 sayfalık bu şiir kitabı hakkında önemli isimler övgü dolu yazılar yazdı. Üçüncü şiir kitabı Ben ve Ötesi’nin çıkışından sonra artık şöhretinin zirvesindeydi.
1974’te, daha önce “Örümcek Ağı”, “Kaldırımlar”, “Ben ve Ötesi, “Sonsuzluk Kervanı”, “Çile” ve “Şiirlerim” adlarıyla yayımlanan şiir kitaplarını yeni şiirleriyle birlikte “Çile” adını verdiği tek kitapta topladı. Türk edebiyatında en kapsamlı poetikayı kaleme alan şair Necip Fazıl’dır. O, “Çile” isimli toplu şiir kitabının sonunda poetikasına genişçe yer verir. Bu metin on dört bölümden oluşmaktadır.
O, bu metinde şiire dair her şeyi dile getirir. Bu metinde de belirtildiği üzere Necip Fazıl’a göre “Şiir mutlak hakikati aramaktır. Mutlak hakikat ise Allah’tır. Şiir, Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir.” Üstadın “Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış/Marifet bu gerisi, yalnız çelik çomakmış.” beytinde de bu açıkça dile getirilir.
Yine Necip Fazıl’a göre şair düz mantıkla hareket etmeyen, Allah’la insan arasında “gaibi kurcalayan çilingir”dir. Necip Fazıl Kısakürek, gerek şairliği, gerek düşünce adamı vasfı, gerek aksiyonerliği açısından bu ülkenin yetiştirdiği en önemli münevverlerden birisidir. O,hayatını irşada adamış bir dava adamıdır. Bugünün gençleri onu mutlaka okumalı ve anlamaya çalışmalıdır.
