Bu dünyadan bir de Hasan Hüseyin Ceylan geldi geçti. Yüreğimizde yaşıyor demek yerine genlerimizde yaşıyor, demek daha doğru olur. Bir sürü torun tosbağa sahibi oldu. En önemli genini-kromozonunu-mirasını bana bıraktı. Sağ ol dedeciğim.
Ölümden konu ettiğim yazılarımda, konuşmalarımda çoğu kişi beni anlamaz. En sonunda hepimizin başına gelecek, derken insanlar onun kötü bir şey olduğunu gizliden vurgularlar. Benim ise ölüme eğilimli olduğum hissine-yanılgısına kapılırlar. Ölümden korkmak aptallıktır.
Yürek denen can merkezinin nereye neye nasıl bakabildiği ile ilgilidir ölüm algısı. Zaten her şey geçici fakat sen yüreği nereye getirdin? Yüreğe ne kazandırdın? Kazandırdığın şeyler ne kadar çoksa veya güzelse, ölüm sadece bir gidiş bileti veya bir sinema bileti gibi. Heyecan bile verici.
Ölüme kötü bir şey diye bakmak yine aptallıktır. Ölüm kötü bir şey değildir. Ölüm iyi bir şey de değildir. İyi veya kötü, senin ne olduğunla ilgilidir. Nasıl bir yol izlediğinle ilgilidir. Dünya malına tamah ettiysen ölüm kötü bir şeydir. Bir öbür taraf tamahıyle yaşadıysan ölüm yine kötü bir şeydir, senin zannınca. Gönülleri tamah ettiysen…
Ağlamak da aptallıktır.




















