Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cihan HAYIRSEVENER

Olmadı. Bu Bize Hiç Yakışmadı

Cihan HAYIRSEVENER Yazar Cihan HAYIRSEVENER
10 Kasım 2007
Cihan HAYIRSEVENER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bandırma Belediye Meclisi’nin kasım ayı olağan toplantısı, akşam saat 20.00’de Mevlana gösterisi nedeniyle saat 18.00’e alınmıştı.

Tam da bizim işimizin en yoğun olduğu bir saat diliminde yapılması nedeniyle, bugüne kadar yıllardır takip ettiğim meclis toplantısına gecikmeli gitmek zorunda kaldım.

Gittiğimde, saat 19.30 geliyordu. Girdiğimde, AKP’li Belediye Meclis Üyesi Zeki Ersin, kürsüde konuşma yapıyordu.

Konuşmanın konusu da bütçe üzerineydi…

Ancak, salona girdiğimde bir tuhaflık vardı.

Büyük bir sessizliğin yanı sıra, CHP’li meclis üyelerinin oturduğu sıralar bomboştu.

Sadece en öndeki iki sıra dolu, diğerlerinde hiçbir meclis üyesi bulunmuyordu.

Garip bir durum olduğu belli oluyordu.

Gündem maddelerini alıp, yerime oturduğumda, CHP’lilerin yaşanan bir tartışmanın ardından salonu terk ettiklerini öğrendim.

Toplantı bitip de, nedenini öğrendiğimde, ciddi olarak söylemem gerekirse, çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.

Yıllardır takip ettiğim belediye meclis toplantılarında birçok tartışmaya şahit oldum. Bir çok fikir ayrılıklarının karşılıklı dile getirilmesini kendi penceremden bakıp, yine bu sütunlardan kendimce değerlendirdim.

Olumlu olarak gördüklerimi destekledim, görmediklerimi ise eleştirdim.

Tüm bunları yaparken de, yine kendi mantık süzgecimden geçirerek, hiçbir parti ayrımı yapmadan, hiçbir kişiye şahsi davranmadan, olabildiğimce objektik kriterler doğrultusunda yaptım.

Fakat, bir kez daha ve son derece üzülerek söyleyeyim ki, hiç de böylesine bir durumla karşılaşmadım ve hiç de böyle bir yazıyı kaleme alacağımı düşünmedim.

Sorunun kaynağı da, Bandırma Belediye Meclisi’nin, Bandırma’daki iki caddenin adını değiştirip, Mehmetçik Caddesi adını koymasıydı.

İşin ilginç tarafı da, değiştirilmek istenen caddelerin isimleri Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı olmasıydı.

Bu ülkenin yetiştirdiği ender kimlikler arasında yer alan, kişilikleriyle, dürüstlükleriyle, fikirleriyle bu ülke insanına yön veren, yol gösteren, bugüne kadar onlarca, yüzlerce hassas konuya parmak basıp, bu ülke insanının nasıl suiistimal edildiğini ve kapalı kapılar ardında yaşananları bilgileriyle, belgeleriyle ortaya koyan iki ismin yer aldığı caddelerin isimleri değiştirilip, Mehmetçik Caddesi konulması, bende çok büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Hiç kimsenin karşı çıkamayacağı gibi, elbette ben de Bandırma’da bir caddeye Mehmetçik isminin konulmasına karşı çıkacak değilim. En başta destekleyenlerdenim üstelik.

Fakat, koskoca Bandırma’da ismi değiştirilecek cadde kalmadı da, bu iki nadide insanın isminin yer aldığı caddelerin değiştirilmesini kabullenmek mümkün değil.

Bunun altında kesinlikle bir hinlik, kesinlikle bir siyasi provokasyon var. Aksi düşünülemez.

Neden Uğur Mumcu? Neden Ahmet Taner Kışlalı?

Başka cadde mi kalmadı?

CHP’lilerin önerdiği Nato Caddesi’nin suyu mu çıktı. Ya da ne bileyim, o kadar ismi dahi olmayan birçok caddemiz dururken…

Bugün mesleğe başlayan, bırakın mesleğe başlayanı, ben dahil yüzlerce, belki de binlerce gazetecinin hayalinde, bir Uğur Mumcu olmak, bir Ahmet Taner Kışlalı olmak yatarken, bu iki değerli insanın isminin değiştirilmesinin mantığı ne?

Her iki ismin kimliğini, kişiliğini, eserlerini, ülkeye kazandırdıklarını, burada uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Herkesin elinin altında bilgisayar var. İnternete giren ve Google’dan isimlerini yazdığınızda, önünüze yüzlerce bilgi ve belge çıkıyor. İsteyen, oradan tekrar tekrar okuyup öğrenebilir.

Ama bunun yaratacağı utanç bize yeter.

Bir yandan çağdaşlaşma yolunda önemli adımlar atarken, diğer yandan öncelikle gazetecilik mesleği dalında bu ülkeye sayılamayacak kadar büyük hizmetleri geçmiş insanların isimlerini hazmedememek, bırakın çağdaşlaşmayı, ancak bağnazların alacağı bir tavır olarak düşünüyorum.

Ve böyle bir karara ortak oldukları için de, doğrusu Bandırma Belediye Meclisi’ni kınıyorum.

Kaldı ki, gazeteci olarak son derece beğendiğim, son derece takdir ettiğim ve “keşke olabilseydim” diye özendiğim bir Uğur Mumcu ile aynı fikirleri paylaştığımı söyleyemem.

Ama, O’nun bu ülkeye, bu ülke insanına kazandırdıklarını, öğrettiklerini de, ortaya çıkarttıklarını da görmezden gelemem. Sadece ben değil, hiç kimse gelemez.

Bu bir öç almadır. Bu bir kin duygusudur.

Bunu bir intikam alma boyutuna getirenlerin acaba bu ülkeye, bu iki insanın yaptığı hizmetlerin yüzde birini yapmış olması söz konusu mudur?

Bu karara el kaldırarak oy verenler de, acaba neye oy verdiklerini bilinçli bir şekilde mi iradelerini ortaya koymuşlardır?

Hiç kimse kusura bakmasın, ama bunun sağlıklı bir irade ile kabul edildiğine bir türlü inanamıyorum.

Eğer öyleyse, birileri çıkıp da bana mantıklı bir açıklamasını yapsın lütfen.

Yalnız, ısrarla söylüyorum mantıklı bir açıklama bekliyorum…

Caddelerin uzun olması, karışıklık yaratması, nerede başlayıp nerede bittiğinin bilinmemesi gibi mazeretle-rin de çok geçerli olma-dığını da biliyorum.

Eğer Mehmetçik Caddesi adı konulunca, bu karışıklık ortadan mı kalkacak? Aksine daha da artacak. Böylesine uzun iki caddeyi bir tek cadde yapınca, kapı numaraları ne olacak?

Ayrıca, bu isim değiştirmenin altında, toplumun psikolojik olarak etkileneceği hiç düşünülmedi mi?

“Ben ne istersem yaparım” mantığı bu kadar mı gözleri bağlıyor, bu kadar mı hırslandırıyor?

Bu iki ismin değiştirilmesiyle, toplumda “Demek ki, bu iki insan Mehmetçik’e karşıymış ki, onların isimleri silindi de, Mehmetçiğin adı konuldu!..” diye düşünülmeyeceğini kim garanti edebilir.

Böyle bir düşmanlığı yaratmaya kimin hakkı var?

Üstüne üstlük, artık toplumda kullanıla kullanıla yer etmiş bazı değerlerle de böylesine oynamanın zararlarını hep birlikte görmüyor muyuz?

Mehmetçik isminin konulması ile şu an içinde bulunduğumuz toplumsal duyarlılığın gereği olarak anlamlı bir hizmet verirken, diğer iki ismi yok saymak ne kadar doğru?

Ve Uğur Mumcu olsun, Ahmet Taner Kışlalı olsun, erken sayılabilecek bir yaşta, bu ülkeden göçüp giderken, herhangi bir kaza kurşunu ile ölmediler.

Her ikisi de kahpe tuzaklarla, emperyalizmin ahtapot kollarının sardığı ülkemizde, hepimizin gözleri önünde öldürüldüler.

Her ikisi de bu toplumun gözünde birer basın şehididir.

Eğer Bandırma, bunları göremeyecek kadar bir körlük içerisindeyse, bizlere çok yazık.

Demek ki, bizler, bu ülkeye canıyla, kanıyla, beyniyle, kalemiyle, yüreğiyle hizmet edip, bu toplumun aydınlanmasında ön ayak olanları hiç anlayamıyoruz ve onlara gereken değeri veremiyo-ruz demektir.

Kim ne derse desin, böylesine bir ayıbı da Bandırma’ya yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.

Paylaş
Etiketler: AKP’li BelediyeCHP’lilermeclis toplantısıMeclis ÜyesiZeki Ersin
Önceki Yazı

Neden minnettarız?

Sonraki Yazı

Kravatın faydaları üzerine bir deneme

Cihan HAYIRSEVENER

Cihan HAYIRSEVENER

Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

İlişkili Yazılar

Cihan HAYIRSEVENER

Başkan Adaylarını Açıklayın

30 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

ATV’nin Nasıl Bir Ayrıcalığı Var?..

29 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Fırsatçılara Fırsat Tanıyanlar!..

28 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Kim Durduracak Bunları?

27 Ağustos 2008
5k
Sonraki Yazı

Kravatın faydaları üzerine bir deneme

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap