Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cahit KARAÇ

Okumayı Sevmeyen Toplum

Cahit KARAÇ Yazar Cahit KARAÇ
07 Ekim 2012
Cahit KARAÇ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Burada içinden geldiğim halkıma sitem etmeyi yazmadan edemeyeceğim. İsterse halkım benim; hiçbir yazımı, hiçbir şiirimi, hiçbir sözümü okumasın. İsterse hepsini toplayıp çöpe atsın. İsterse benden tarihe kayıt geçecek hiçbir belge koymasın ortada.

Yine de onların hepsini seviyorum. Hepsi benim ebem, dedem, babam, anam, kardeşim, çocuğumdur. Ya da eşim, dostum, sevgilimdir. Hepsini ben çok seviyorum. Hedefim hepsine ulaşmaktır. Allah’ın biz insanlara bir lütuf olarak vermiş olduğu aklı kullanıp daha çok düşünmelerini sağlamaktır. Onun için elimden geleni yapmaya hep gayret edeceğim.

Okumayan toplum düşünmez. Düşünmeyen bir toplumunda ne bu günü, ne yarını ne de geleceği olur. Yarını bu günün hayali oluşturur. Onun için hepimiz hem bu günümüzü, hem yarınımızı düşünmek zorundayız.

Dünyayı okuyup düşünmediğimiz için bu gün bu haldeyiz. Lütfen düşünmek için okuyalım. Okumamak için ısrar etmeyelim. Okumak için ısrar edelim. Bu konuda daha fazla geç kalmayalım. Lütfen okuyup yazıp düşünelim.

Yetmiş milyonluk nüfusumuzla her yerde her zaman hep övünüyoruz. Ama dünyadaki her türlü olumlu gelişmelerinde hep sonlarındayız. Bu benim her zaman kanıma dokunuyor. Sanki diğer milletler bizlerden daha çok akıllılarmış gibi.

İşte bu gün onları bizden akıllı yapan tek şey, onların çok okuyup, düşünüp yazmalarıdır.

Kendi geleceğini ancak okuyup düşünen halk tayin eder. Aksi takdirde yaşanacak hayatların tüm kaderlerini hep başkaları tayin eder.

Bizde olduğu gibi sonradan da halk hep pişmanlık duyar. Keşkelerle yaşarken de görüp duyan olursa diye oturur kendi haline ağlar. Artık iş işten geçmiştir. Ne gören ne de duyan olur. Çünkü artık halk kendi kaderini kendi eliyle yazıp ipotek altına almıştır.

Yapılacak hiçbir şey de yoktur artık. Çünkü “Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir.” Onun için kim ne ederse kendine eder. Ancak demokrasi ile yönetilen ülkelerde biliyorsunuz her şey sayı çokluğuna bağlı. Dolayısıyla okuyup aklını kullanıp düşünen ile okumayıp aklını kullanmayıp düşünmeyenlerin kararları aynı kefeye konulup tartılıp değerlendirilmektedir.

Hal böyle olunca ister istemez sonuç da hep okumayandan, yazmayandan, düşünüp aklını kullanmayandan yana olmaktadır. Burada kendi eden kendi bulsa iyi de etmeyeni de kendi tarafına çekmiş oluyor. Yani okuyup bilgi sahibi olanla, okumayıp cahil kalan arasında hiçbir fark kalmıyor.

Dolayısıyla on kişiden dokuzunun yaptığı hata yada yanlış seçimin sonucuna, doğru seçim yapan o bir kişi de ister istemez katılmak zorunda kalıyor.

İnsan neyi talep ederse, Allah ona o yönde seçim yapmasını sağlar. Yani insan hayır yada şerri kendi aklıyla, kendi eliyle bulur. Doğrudur ancak dokuz kişi, doğru seçim yapan diğer o bir kişinin de ahrette vebalini çekip hesabını vermek zorundadırlar.

Çünkü artık o saatten sonra söylenecek sözde yoktur. İşte cehaletin çok olduğu bir yerde çizilip oluşturulan kötü kader de budur.

Çünkü Allah bize buyuruyor. Aklını kullanmayan toplumların başına pislik yağar. Pislikte her türlü çirkinlik, kötülük oluşur.

Peki oluşan pislikte, çirkinlikte, kötülükte suç Allah’ın mı?

Yoksa, bizim mi?

Herkes eğri oturup doğru konuşsun.

Her yerde her zaman doğru konuşmak için her şeyi bildiğimi asla söyleyemem. Çünkü ben bilmediğim her şeyin cahiliyim. Onun için hayatta bilmediğim lüzumlu şeyleri de öğrenip bilmek için elimden geleni yapmaya çalışırım.

Çünkü bir insan olarak yaratılıp var edilmenin en büyük görev ve sorumluluğu aklın kullanılmasıdır. Aksi takdirde insan, insan olamaz.

Hepimizin insan olup yaşadığımız ortak hayatı doğru yaşayıp paylaşmamız için sizlere Allah’ın ilk emrine uyup okumanızı, okuduklarınızı akıl edip düşünmenizi yalvarıp yakarıp istirham ediyorum.

Ne olursunuz!

Okuyunuz.

Zaman akıp gidiyor. Ömrünüzü boşu boşuna tüketip, zamanınızı boş yere harcamayınız.

Her soruna doğru çözüm bulabilmek için okuyup düşünmek gerekir. Çünkü aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. O yüzden Allah’ın bize bahşedip vermiş olduğu akıl içinde doğru düşünenler için her zaman doğru düşünceler mevcuttur. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Okuyup yararlanmanız dileğiyle. Akıl ve düşünceyle ilgili kendime ait sözlerimden bir kısmını aşağıya yazmak istiyorum. Ola ki, lütfedip okur, düşünüp faydalanırsınız.

Gerçi toplum olarak hepimiz her şeyi çok iyi biliyoruz . Hepimiz alim, hepimiz filozofuz. Kimsenin kimseye söyleyecek fazla bir lafı yok. Ama ben yine de ısrar edip lüzumsuzluk yaparak yazıp söyleyeceğim.

Ola ki, içimizden her şeyi bilmeyen bir kişi çıkar. Hiç olmazsa onun günahını, onun vebalini almış olmayalım.

Okuyup yazması olmayan, her hangi bir talebine ilişkin dilekçe yazıp altına doğru dürüst imza atmasını bile bilmeyen. Bilmediği halde bilmiş gibi görünüp burnundan kıl aldırmayan. Her şeyi çok iyi bildiğini söyleyip hiçbir şey öğrenmek istemeyen. Çok bilmiş topluma yazı yazmak çok zor. Ama ne yapalım. Biz yine de yazmak zorundayız.

İsterse o, öğrenmek isteyen bir kişi olsun.

O, bir kişi yazı yazan için bir dünya demektir.

Çünkü bildiğine inanıp yazı yazan için umutsuzluk ve yılgınlık şeytan işidir.

Şeytan ve şeytanlıktan kurtulmanın tek yolu, tek çaresi; Aklı kullanıp okumaktır. Okuduğunu düşünmektir. Doğru bildiğin düşünceleri yazıp aktarmaktır.

– Okumak, en büyük ibadettir.

– Aklı büyütüp, geliştirip olgunlaştıran okumaktır.

– Düşünmek için okumak gerekir.

– Okumak en büyük ibadettir.

– Düşünmeyen akıl, akıl değildir.

– Düşünüp ders alanlar için hayat, binlerce öğretmeni olan bir okuldur.

– Cehaletin çok olduğu yerde kral cahil olur.

– Karanlıkta cahil kral olur.

– Cehaletin kralı cahil olur.

– Her sözü lâf olsun diye söyleyenler zamanla toplumun güven duygusunu yıkarlar.

– İnsanın fakiri parasız olan değil, akılsız olandır.

– Akıllı olan paralı olandan daha zengindir.

– Anasını beğenmeyen evlat, tez ana olur.

– Atasını beğenmeyen evlada zaman tez geçer.

– Az azıkla uzağa, az bilgiyle yola gidilmez.

– Hikmetli aklın asıl marifeti, bir çuval pirinç içindeki beyaz taşı, dişi kırmadan bulup çıkarmaktır.

– Her münakaşa cehaletin kötü bir eseridir.

– Bilgi insanı büyütür.

– Dünyada cenneti isteyen ilim yapsın.

– İyi niyet başlangıcın temelini oluşturur.

– Bizi hakikate götürmeyen tartışma dedikodudan ibarettir.

– İlk tartışma insanın kendisini tanıyıp anlamasıyla başlar.

– Karşındakinin seni anlamsını istiyorsan, onun aklına göre, onun diliyle konuş.

– Düşünmeyi bilmeyen insan, akılsızdır.

– Aklı olmayan insan, düşünmez.

– Düşünmeyen insan akılsızdır.

– Düşünülmeyeni düşünüp bilmek, bilgeliktir. / kaşifliktir.

– Hayatı öğrenmek, insan olmaktır.

– İnsan olmak hayatı öğrenmektir.

– Dostluklar fırsatlar üzerine değil, sorumluluklar üzerine kurulur.

– Çocuklukta kötü düşünce olmaz.

– İnsan büyüdükçe kötü düşünür.

– Hiç kimse başkasının aklıyla akıl sahibi olmaz.

– Hiç kimse bir başkasının aklıyla akıllı olmaz. / akıllanmaz.

– Düşünce ruhun sesidir.

– Düşünmek, ruhumuzun bize seslenişidir.

– İnsanın kendisini aldatmasından daha kolay bir şey yoktur.

– Ahlâksız olanın düşüncesi de ahlaksızdır.

– Derin düşünce insanı bilge yapar.

– Düşünmeyen akıl, akıl değildir.

– Tembel insanların dünyamıza bıraktıkları en kötü miras, faizdir.

– Fakirlikten utanılmaz, tembellikten utanılır.

– Gamı kederi olmayan, zamandan habersiz yaşar.

– İnsanı yüceltip yükselten akıl ile ahlaktır.

– Hayattan yakınmak ömrü tez tüketir.

– Düşünce kirlenmeden dünya kirlenmez.

– Uyanan düşünce bir daha uyumaz.

– Aklı olan düşünür, olmayan her şeye boş verir.

– Cahilin inadı çok, inancı azdır.

– Aklın düşmanı şeytan, şeytanın düşmanı akıldır. Düşünce engellense de, aklın düşünmesi asla engellenemez.

– Düşüncemiz yönünde kullanılan irademiz kaderimizi belirler.

– Düşünüp, ders alanlar için hayat, binlerce öğretmeni olan bir okuldur.

– Düşünmeyen baş / akıl, ürün vermeyen tarlaya benzer.

– Okumayanın bilgisi, bilgisi olmayanın inancı, inancı olmayanın da imanı olmaz.

– Aslanı eşek gibi seversen üzerine semer vurmak kolay olur.

– Eşeği aslan gibi seversen şımartırsın.

Niyetim insanları kırmak, üzmek, aşağılayıp hor görmek asla değildir. Ben insan olan herkesi seviyorum. Ona ne semer vurmak, ne de şımartmak istiyorum. O yüzden insan olana ben, insan olduğu ölçüde değer veriyorum. O yüzden aklı olan herkes yazdıklarımın ne anlama geldiğini bilirler. Bilmeyenlerde ya akılsızdırlar. Ya işine gelmeyenlerdir. Ya da beni anlamak istemeyenlerdir.

Sevgi ve saygılarımla.

Burada içinden geldiğim halkıma sitem etmeyi yazmadan edemeyeceğim. İsterse halkım benim; hiçbir yazımı, hiçbir şiirimi, hiçbir sözümü okumasın. İsterse hepsini toplayıp çöpe atsın. İsterse benden tarihe kayıt geçecek hiçbir belge koymasın ortada.

Yine de onların hepsini seviyorum. Hepsi benim ebem, dedem, babam, anam, kardeşim, çocuğumdur. Ya da eşim, dostum, sevgilimdir. Hepsini ben çok seviyorum. Hedefim hepsine ulaşmaktır. Allah’ın biz insanlara bir lütuf olarak vermiş olduğu aklı kullanıp daha çok düşünmelerini sağlamaktır. Onun için elimden geleni yapmaya hep gayret edeceğim.

Okumayan toplum düşünmez. Düşünmeyen bir toplumunda ne bu günü, ne yarını ne de geleceği olur. Yarını bu günün hayali oluşturur. Onun için hepimiz hem bu günümüzü, hem yarınımızı düşünmek zorundayız.

Dünyayı okuyup düşünmediğimiz için bu gün bu haldeyiz. Lütfen düşünmek için okuyalım. Okumamak için ısrar etmeyelim. Okumak için ısrar edelim. Bu konuda daha fazla geç kalmayalım. Lütfen okuyup yazıp düşünelim.

Yetmiş milyonluk nüfusumuzla her yerde her zaman hep övünüyoruz. Ama dünyadaki her türlü olumlu gelişmelerinde hep sonlarındayız. Bu benim her zaman kanıma dokunuyor. Sanki diğer milletler bizlerden daha çok akıllılarmış gibi.

İşte bu gün onları bizden akıllı yapan tek şey, onların çok okuyup, düşünüp yazmalarıdır.

Kendi geleceğini ancak okuyup düşünen halk tayin eder. Aksi takdirde yaşanacak hayatların tüm kaderlerini hep başkaları tayin eder.

Bizde olduğu gibi sonradan da halk hep pişmanlık duyar. Keşkelerle yaşarken de görüp duyan olursa diye oturur kendi haline ağlar. Artık iş işten geçmiştir. Ne gören ne de duyan olur. Çünkü artık halk kendi kaderini kendi eliyle yazıp ipotek altına almıştır.

Yapılacak hiçbir şey de yoktur artık. Çünkü “Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir.” Onun için kim ne ederse kendine eder. Ancak demokrasi ile yönetilen ülkelerde biliyorsunuz her şey sayı çokluğuna bağlı. Dolayısıyla okuyup aklını kullanıp düşünen ile okumayıp aklını kullanmayıp düşünmeyenlerin kararları aynı kefeye konulup tartılıp değerlendirilmektedir.

Hal böyle olunca ister istemez sonuç da hep okumayandan, yazmayandan, düşünüp aklını kullanmayandan yana olmaktadır. Burada kendi eden kendi bulsa iyi de etmeyeni de kendi tarafına çekmiş oluyor. Yani okuyup bilgi sahibi olanla, okumayıp cahil kalan arasında hiçbir fark kalmıyor.

Dolayısıyla on kişiden dokuzunun yaptığı hata yada yanlış seçimin sonucuna, doğru seçim yapan o bir kişi de ister istemez katılmak zorunda kalıyor.

İnsan neyi talep ederse, Allah ona o yönde seçim yapmasını sağlar. Yani insan hayır yada şerri kendi aklıyla, kendi eliyle bulur. Doğrudur ancak dokuz kişi, doğru seçim yapan diğer o bir kişinin de ahrette vebalini çekip hesabını vermek zorundadırlar.

Çünkü artık o saatten sonra söylenecek sözde yoktur. İşte cehaletin çok olduğu bir yerde çizilip oluşturulan kötü kader de budur.

Çünkü Allah bize buyuruyor. Aklını kullanmayan toplumların başına pislik yağar. Pislikte her türlü çirkinlik, kötülük oluşur.

Peki oluşan pislikte, çirkinlikte, kötülükte suç Allah’ın mı?

Yoksa, bizim mi?

Herkes eğri oturup doğru konuşsun.

Her yerde her zaman doğru konuşmak için her şeyi bildiğimi asla söyleyemem. Çünkü ben bilmediğim her şeyin cahiliyim. Onun için hayatta bilmediğim lüzumlu şeyleri de öğrenip bilmek için elimden geleni yapmaya çalışırım.

Çünkü bir insan olarak yaratılıp var edilmenin en büyük görev ve sorumluluğu aklın kullanılmasıdır. Aksi takdirde insan, insan olamaz.

Hepimizin insan olup yaşadığımız ortak hayatı doğru yaşayıp paylaşmamız için sizlere Allah’ın ilk emrine uyup okumanızı, okuduklarınızı akıl edip düşünmenizi yalvarıp yakarıp istirham ediyorum.

Ne olursunuz!

Okuyunuz.

Zaman akıp gidiyor. Ömrünüzü boşu boşuna tüketip, zamanınızı boş yere harcamayınız.

Her soruna doğru çözüm bulabilmek için okuyup düşünmek gerekir. Çünkü aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. O yüzden Allah’ın bize bahşedip vermiş olduğu akıl içinde doğru düşünenler için her zaman doğru düşünceler mevcuttur. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Okuyup yararlanmanız dileğiyle. Akıl ve düşünceyle ilgili kendime ait sözlerimden bir kısmını aşağıya yazmak istiyorum. Ola ki, lütfedip okur, düşünüp faydalanırsınız.

Gerçi toplum olarak hepimiz her şeyi çok iyi biliyoruz . Hepimiz alim, hepimiz filozofuz. Kimsenin kimseye söyleyecek fazla bir lafı yok. Ama ben yine de ısrar edip lüzumsuzluk yaparak yazıp söyleyeceğim.

Ola ki, içimizden her şeyi bilmeyen bir kişi çıkar. Hiç olmazsa onun günahını, onun vebalini almış olmayalım.

Okuyup yazması olmayan, her hangi bir talebine ilişkin dilekçe yazıp altına doğru dürüst imza atmasını bile bilmeyen. Bilmediği halde bilmiş gibi görünüp burnundan kıl aldırmayan. Her şeyi çok iyi bildiğini söyleyip hiçbir şey öğrenmek istemeyen. Çok bilmiş topluma yazı yazmak çok zor. Ama ne yapalım. Biz yine de yazmak zorundayız.

İsterse o, öğrenmek isteyen bir kişi olsun.

O, bir kişi yazı yazan için bir dünya demektir.

Çünkü bildiğine inanıp yazı yazan için umutsuzluk ve yılgınlık şeytan işidir.

Şeytan ve şeytanlıktan kurtulmanın tek yolu, tek çaresi; Aklı kullanıp okumaktır. Okuduğunu düşünmektir. Doğru bildiğin düşünceleri yazıp aktarmaktır.

– Okumak, en büyük ibadettir.

– Aklı büyütüp, geliştirip olgunlaştıran okumaktır.

– Düşünmek için okumak gerekir.

– Okumak en büyük ibadettir.

– Düşünmeyen akıl, akıl değildir.

– Düşünüp ders alanlar için hayat, binlerce öğretmeni olan bir okuldur.

– Cehaletin çok olduğu yerde kral cahil olur.

– Karanlıkta cahil kral olur.

– Cehaletin kralı cahil olur.

– Her sözü lâf olsun diye söyleyenler zamanla toplumun güven duygusunu yıkarlar.

– İnsanın fakiri parasız olan değil, akılsız olandır.

– Akıllı olan paralı olandan daha zengindir.

– Anasını beğenmeyen evlat, tez ana olur.

– Atasını beğenmeyen evlada zaman tez geçer.

– Az azıkla uzağa, az bilgiyle yola gidilmez.

– Hikmetli aklın asıl marifeti, bir çuval pirinç içindeki beyaz taşı, dişi kırmadan bulup çıkarmaktır.

– Her münakaşa cehaletin kötü bir eseridir.

– Bilgi insanı büyütür.

– Dünyada cenneti isteyen ilim yapsın.

– İyi niyet başlangıcın temelini oluşturur.

– Bizi hakikate götürmeyen tartışma dedikodudan ibarettir.

– İlk tartışma insanın kendisini tanıyıp anlamasıyla başlar.

– Karşındakinin seni anlamsını istiyorsan, onun aklına göre, onun diliyle konuş.

– Düşünmeyi bilmeyen insan, akılsızdır.

– Aklı olmayan insan, düşünmez.

– Düşünmeyen insan akılsızdır.

– Düşünülmeyeni düşünüp bilmek, bilgeliktir. / kaşifliktir.

– Hayatı öğrenmek, insan olmaktır.

– İnsan olmak hayatı öğrenmektir.

– Dostluklar fırsatlar üzerine değil, sorumluluklar üzerine kurulur.

– Çocuklukta kötü düşünce olmaz.

– İnsan büyüdükçe kötü düşünür.

– Hiç kimse başkasının aklıyla akıl sahibi olmaz.

– Hiç kimse bir başkasının aklıyla akıllı olmaz. / akıllanmaz.

– Düşünce ruhun sesidir.

– Düşünmek, ruhumuzun bize seslenişidir.

– İnsanın kendisini aldatmasından daha kolay bir şey yoktur.

– Ahlâksız olanın düşüncesi de ahlaksızdır.

– Derin düşünce insanı bilge yapar.

– Düşünmeyen akıl, akıl değildir.

– Tembel insanların dünyamıza bıraktıkları en kötü miras, faizdir.

– Fakirlikten utanılmaz, tembellikten utanılır.

– Gamı kederi olmayan, zamandan habersiz yaşar.

– İnsanı yüceltip yükselten akıl ile ahlaktır.

– Hayattan yakınmak ömrü tez tüketir.

– Düşünce kirlenmeden dünya kirlenmez.

– Uyanan düşünce bir daha uyumaz.

– Aklı olan düşünür, olmayan her şeye boş verir.

– Cahilin inadı çok, inancı azdır.

– Aklın düşmanı şeytan, şeytanın düşmanı akıldır. Düşünce engellense de, aklın düşünmesi asla engellenemez.

– Düşüncemiz yönünde kullanılan irademiz kaderimizi belirler.

– Düşünüp, ders alanlar için hayat, binlerce öğretmeni olan bir okuldur.

– Düşünmeyen baş / akıl, ürün vermeyen tarlaya benzer.

– Okumayanın bilgisi, bilgisi olmayanın inancı, inancı olmayanın da imanı olmaz.

– Aslanı eşek gibi seversen üzerine semer vurmak kolay olur.

– Eşeği aslan gibi seversen şımartırsın.

Niyetim insanları kırmak, üzmek, aşağılayıp hor görmek asla değildir. Ben insan olan herkesi seviyorum. Ona ne semer vurmak, ne de şımartmak istiyorum. O yüzden insan olana ben, insan olduğu ölçüde değer veriyorum. O yüzden aklı olan herkes yazdıklarımın ne anlama geldiğini bilirler. Bilmeyenlerde ya akılsızdırlar. Ya işine gelmeyenlerdir. Ya da beni anlamak istemeyenlerdir.

Sevgi ve saygılarımla.

Burada içinden geldiğim halkıma sitem etmeyi yazmadan edemeyeceğim. İsterse halkım benim; hiçbir yazımı, hiçbir şiirimi, hiçbir sözümü okumasın. İsterse hepsini toplayıp çöpe atsın. İsterse benden tarihe kayıt geçecek hiçbir belge koymasın ortada.

Yine de onların hepsini seviyorum. Hepsi benim ebem, dedem, babam, anam, kardeşim, çocuğumdur. Ya da eşim, dostum, sevgilimdir. Hepsini ben çok seviyorum. Hedefim hepsine ulaşmaktır. Allah’ın biz insanlara bir lütuf olarak vermiş olduğu aklı kullanıp daha çok düşünmelerini sağlamaktır. Onun için elimden geleni yapmaya hep gayret edeceğim.

Okumayan toplum düşünmez. Düşünmeyen bir toplumunda ne bu günü, ne yarını ne de geleceği olur. Yarını bu günün hayali oluşturur. Onun için hepimiz hem bu günümüzü, hem yarınımızı düşünmek zorundayız.

Dünyayı okuyup düşünmediğimiz için bu gün bu haldeyiz. Lütfen düşünmek için okuyalım. Okumamak için ısrar etmeyelim. Okumak için ısrar edelim. Bu konuda daha fazla geç kalmayalım. Lütfen okuyup yazıp düşünelim.

Yetmiş milyonluk nüfusumuzla her yerde her zaman hep övünüyoruz. Ama dünyadaki her türlü olumlu gelişmelerinde hep sonlarındayız. Bu benim her zaman kanıma dokunuyor. Sanki diğer milletler bizlerden daha çok akıllılarmış gibi.

İşte bu gün onları bizden akıllı yapan tek şey, onların çok okuyup, düşünüp yazmalarıdır.

Kendi geleceğini ancak okuyup düşünen halk tayin eder. Aksi takdirde yaşanacak hayatların tüm kaderlerini hep başkaları tayin eder.

Bizde olduğu gibi sonradan da halk hep pişmanlık duyar. Keşkelerle yaşarken de görüp duyan olursa diye oturur kendi haline ağlar. Artık iş işten geçmiştir. Ne gören ne de duyan olur. Çünkü artık halk kendi kaderini kendi eliyle yazıp ipotek altına almıştır.

Yapılacak hiçbir şey de yoktur artık. Çünkü “Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir.” Onun için kim ne ederse kendine eder. Ancak demokrasi ile yönetilen ülkelerde biliyorsunuz her şey sayı çokluğuna bağlı. Dolayısıyla okuyup aklını kullanıp düşünen ile okumayıp aklını kullanmayıp düşünmeyenlerin kararları aynı kefeye konulup tartılıp değerlendirilmektedir.

Hal böyle olunca ister istemez sonuç da hep okumayandan, yazmayandan, düşünüp aklını kullanmayandan yana olmaktadır. Burada kendi eden kendi bulsa iyi de etmeyeni de kendi tarafına çekmiş oluyor. Yani okuyup bilgi sahibi olanla, okumayıp cahil kalan arasında hiçbir fark kalmıyor.

Dolayısıyla on kişiden dokuzunun yaptığı hata yada yanlış seçimin sonucuna, doğru seçim yapan o bir kişi de ister istemez katılmak zorunda kalıyor.

İnsan neyi talep ederse, Allah ona o yönde seçim yapmasını sağlar. Yani insan hayır yada şerri kendi aklıyla, kendi eliyle bulur. Doğrudur ancak dokuz kişi, doğru seçim yapan diğer o bir kişinin de ahrette vebalini çekip hesabını vermek zorundadırlar.

Çünkü artık o saatten sonra söylenecek sözde yoktur. İşte cehaletin çok olduğu bir yerde çizilip oluşturulan kötü kader de budur.

Çünkü Allah bize buyuruyor. Aklını kullanmayan toplumların başına pislik yağar. Pislikte her türlü çirkinlik, kötülük oluşur.

Peki oluşan pislikte, çirkinlikte, kötülükte suç Allah’ın mı?

Yoksa, bizim mi?

Herkes eğri oturup doğru konuşsun.

Her yerde her zaman doğru konuşmak için her şeyi bildiğimi asla söyleyemem. Çünkü ben bilmediğim her şeyin cahiliyim. Onun için hayatta bilmediğim lüzumlu şeyleri de öğrenip bilmek için elimden geleni yapmaya çalışırım.

Çünkü bir insan olarak yaratılıp var edilmenin en büyük görev ve sorumluluğu aklın kullanılmasıdır. Aksi takdirde insan, insan olamaz.

Hepimizin insan olup yaşadığımız ortak hayatı doğru yaşayıp paylaşmamız için sizlere Allah’ın ilk emrine uyup okumanızı, okuduklarınızı akıl edip düşünmenizi yalvarıp yakarıp istirham ediyorum.

Ne olursunuz!

Okuyunuz.

Zaman akıp gidiyor. Ömrünüzü boşu boşuna tüketip, zamanınızı boş yere harcamayınız.

Her soruna doğru çözüm bulabilmek için okuyup düşünmek gerekir. Çünkü aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. O yüzden Allah’ın bize bahşedip vermiş olduğu akıl içinde doğru düşünenler için her zaman doğru düşünceler mevcuttur. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Okuyup yararlanmanız dileğiyle. Akıl ve düşünceyle ilgili kendime ait sözlerimden bir kısmını aşağıya yazmak istiyorum. Ola ki, lütfedip okur, düşünüp faydalanırsınız.

Gerçi toplum olarak hepimiz her şeyi çok iyi biliyoruz . Hepimiz alim, hepimiz filozofuz. Kimsenin kimseye söyleyecek fazla bir lafı yok. Ama ben yine de ısrar edip lüzumsuzluk yaparak yazıp söyleyeceğim.

Ola ki, içimizden her şeyi bilmeyen bir kişi çıkar. Hiç olmazsa onun günahını, onun vebalini almış olmayalım.

Okuyup yazması olmayan, her hangi bir talebine ilişkin dilekçe yazıp altına doğru dürüst imza atmasını bile bilmeyen. Bilmediği halde bilmiş gibi görünüp burnundan kıl aldırmayan. Her şeyi çok iyi bildiğini söyleyip hiçbir şey öğrenmek istemeyen. Çok bilmiş topluma yazı yazmak çok zor. Ama ne yapalım. Biz yine de yazmak zorundayız.

İsterse o, öğrenmek isteyen bir kişi olsun.

O, bir kişi yazı yazan için bir dünya demektir.

Çünkü bildiğine inanıp yazı yazan için umutsuzluk ve yılgınlık şeytan işidir.

Şeytan ve şeytanlıktan kurtulmanın tek yolu, tek çaresi; Aklı kullanıp okumaktır. Okuduğunu düşünmektir. Doğru bildiğin düşünceleri yazıp aktarmaktır.

– Okumak, en büyük ibadettir.

– Aklı büyütüp, geliştirip olgunlaştıran okumaktır.

– Düşünmek için okumak gerekir.

– Okumak en büyük ibadettir.

– Düşünmeyen akıl, akıl değildir.

– Düşünüp ders alanlar için hayat, binlerce öğretmeni olan bir okuldur.

– Cehaletin çok olduğu yerde kral cahil olur.

– Karanlıkta cahil kral olur.

– Cehaletin kralı cahil olur.

– Her sözü lâf olsun diye söyleyenler zamanla toplumun güven duygusunu yıkarlar.

– İnsanın fakiri parasız olan değil, akılsız olandır.

– Akıllı olan paralı olandan daha zengindir.

– Anasını beğenmeyen evlat, tez ana olur.

– Atasını beğenmeyen evlada zaman tez geçer.

– Az azıkla uzağa, az bilgiyle yola gidilmez.

– Hikmetli aklın asıl marifeti, bir çuval pirinç içindeki beyaz taşı, dişi kırmadan bulup çıkarmaktır.

– Her münakaşa cehaletin kötü bir eseridir.

– Bilgi insanı büyütür.

– Dünyada cenneti isteyen ilim yapsın.

– İyi niyet başlangıcın temelini oluşturur.

– Bizi hakikate götürmeyen tartışma dedikodudan ibarettir.

– İlk tartışma insanın kendisini tanıyıp anlamasıyla başlar.

– Karşındakinin seni anlamsını istiyorsan, onun aklına göre, onun diliyle konuş.

– Düşünmeyi bilmeyen insan, akılsızdır.

– Aklı olmayan insan, düşünmez.

– Düşünmeyen insan akılsızdır.

– Düşünülmeyeni düşünüp bilmek, bilgeliktir. / kaşifliktir.

– Hayatı öğrenmek, insan olmaktır.

– İnsan olmak hayatı öğrenmektir.

– Dostluklar fırsatlar üzerine değil, sorumluluklar üzerine kurulur.

– Çocuklukta kötü düşünce olmaz.

– İnsan büyüdükçe kötü düşünür.

– Hiç kimse başkasının aklıyla akıl sahibi olmaz.

– Hiç kimse bir başkasının aklıyla akıllı olmaz. / akıllanmaz.

– Düşünce ruhun sesidir.

– Düşünmek, ruhumuzun bize seslenişidir.

– İnsanın kendisini aldatmasından daha kolay bir şey yoktur.

– Ahlâksız olanın düşüncesi de ahlaksızdır.

– Derin düşünce insanı bilge yapar.

– Düşünmeyen akıl, akıl değildir.

– Tembel insanların dünyamıza bıraktıkları en kötü miras, faizdir.

– Fakirlikten utanılmaz, tembellikten utanılır.

– Gamı kederi olmayan, zamandan habersiz yaşar.

– İnsanı yüceltip yükselten akıl ile ahlaktır.

– Hayattan yakınmak ömrü tez tüketir.

– Düşünce kirlenmeden dünya kirlenmez.

– Uyanan düşünce bir daha uyumaz.

– Aklı olan düşünür, olmayan her şeye boş verir.

– Cahilin inadı çok, inancı azdır.

– Aklın düşmanı şeytan, şeytanın düşmanı akıldır. Düşünce engellense de, aklın düşünmesi asla engellenemez.

– Düşüncemiz yönünde kullanılan irademiz kaderimizi belirler.

– Düşünüp, ders alanlar için hayat, binlerce öğretmeni olan bir okuldur.

– Düşünmeyen baş / akıl, ürün vermeyen tarlaya benzer.

– Okumayanın bilgisi, bilgisi olmayanın inancı, inancı olmayanın da imanı olmaz.

– Aslanı eşek gibi seversen üzerine semer vurmak kolay olur.

– Eşeği aslan gibi seversen şımartırsın.

Niyetim insanları kırmak, üzmek, aşağılayıp hor görmek asla değildir. Ben insan olan herkesi seviyorum. Ona ne semer vurmak, ne de şımartmak istiyorum. O yüzden insan olana ben, insan olduğu ölçüde değer veriyorum. O yüzden aklı olan herkes yazdıklarımın ne anlama geldiğini bilirler. Bilmeyenlerde ya akılsızdırlar. Ya işine gelmeyenlerdir. Ya da beni anlamak istemeyenlerdir.

Sevgi ve saygılarımla.

Burada içinden geldiğim halkıma sitem etmeyi yazmadan edemeyeceğim. İsterse halkım benim; hiçbir yazımı, hiçbir şiirimi, hiçbir sözümü okumasın. İsterse hepsini toplayıp çöpe atsın. İsterse benden tarihe kayıt geçecek hiçbir belge koymasın ortada.

Yine de onların hepsini seviyorum. Hepsi benim ebem, dedem, babam, anam, kardeşim, çocuğumdur. Ya da eşim, dostum, sevgilimdir. Hepsini ben çok seviyorum. Hedefim hepsine ulaşmaktır. Allah’ın biz insanlara bir lütuf olarak vermiş olduğu aklı kullanıp daha çok düşünmelerini sağlamaktır. Onun için elimden geleni yapmaya hep gayret edeceğim.

Okumayan toplum düşünmez. Düşünmeyen bir toplumunda ne bu günü, ne yarını ne de geleceği olur. Yarını bu günün hayali oluşturur. Onun için hepimiz hem bu günümüzü, hem yarınımızı düşünmek zorundayız.

Dünyayı okuyup düşünmediğimiz için bu gün bu haldeyiz. Lütfen düşünmek için okuyalım. Okumamak için ısrar etmeyelim. Okumak için ısrar edelim. Bu konuda daha fazla geç kalmayalım. Lütfen okuyup yazıp düşünelim.

Yetmiş milyonluk nüfusumuzla her yerde her zaman hep övünüyoruz. Ama dünyadaki her türlü olumlu gelişmelerinde hep sonlarındayız. Bu benim her zaman kanıma dokunuyor. Sanki diğer milletler bizlerden daha çok akıllılarmış gibi.

İşte bu gün onları bizden akıllı yapan tek şey, onların çok okuyup, düşünüp yazmalarıdır.

Kendi geleceğini ancak okuyup düşünen halk tayin eder. Aksi takdirde yaşanacak hayatların tüm kaderlerini hep başkaları tayin eder.

Bizde olduğu gibi sonradan da halk hep pişmanlık duyar. Keşkelerle yaşarken de görüp duyan olursa diye oturur kendi haline ağlar. Artık iş işten geçmiştir. Ne gören ne de duyan olur. Çünkü artık halk kendi kaderini kendi eliyle yazıp ipotek altına almıştır.

Yapılacak hiçbir şey de yoktur artık. Çünkü “Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir.” Onun için kim ne ederse kendine eder. Ancak demokrasi ile yönetilen ülkelerde biliyorsunuz her şey sayı çokluğuna bağlı. Dolayısıyla okuyup aklını kullanıp düşünen ile okumayıp aklını kullanmayıp düşünmeyenlerin kararları aynı kefeye konulup tartılıp değerlendirilmektedir.

Hal böyle olunca ister istemez sonuç da hep okumayandan, yazmayandan, düşünüp aklını kullanmayandan yana olmaktadır. Burada kendi eden kendi bulsa iyi de etmeyeni de kendi tarafına çekmiş oluyor. Yani okuyup bilgi sahibi olanla, okumayıp cahil kalan arasında hiçbir fark kalmıyor.

Dolayısıyla on kişiden dokuzunun yaptığı hata yada yanlış seçimin sonucuna, doğru seçim yapan o bir kişi de ister istemez katılmak zorunda kalıyor.

İnsan neyi talep ederse, Allah ona o yönde seçim yapmasını sağlar. Yani insan hayır yada şerri kendi aklıyla, kendi eliyle bulur. Doğrudur ancak dokuz kişi, doğru seçim yapan diğer o bir kişinin de ahrette vebalini çekip hesabını vermek zorundadırlar.

Çünkü artık o saatten sonra söylenecek sözde yoktur. İşte cehaletin çok olduğu bir yerde çizilip oluşturulan kötü kader de budur.

Çünkü Allah bize buyuruyor. Aklını kullanmayan toplumların başına pislik yağar. Pislikte her türlü çirkinlik, kötülük oluşur.

Peki oluşan pislikte, çirkinlikte, kötülükte suç Allah’ın mı?

Yoksa, bizim mi?

Herkes eğri oturup doğru konuşsun.

Her yerde her zaman doğru konuşmak için her şeyi bildiğimi asla söyleyemem. Çünkü ben bilmediğim her şeyin cahiliyim. Onun için hayatta bilmediğim lüzumlu şeyleri de öğrenip bilmek için elimden geleni yapmaya çalışırım.

Çünkü bir insan olarak yaratılıp var edilmenin en büyük görev ve sorumluluğu aklın kullanılmasıdır. Aksi takdirde insan, insan olamaz.

Hepimizin insan olup yaşadığımız ortak hayatı doğru yaşayıp paylaşmamız için sizlere Allah’ın ilk emrine uyup okumanızı, okuduklarınızı akıl edip düşünmenizi yalvarıp yakarıp istirham ediyorum.

Ne olursunuz!

Okuyunuz.

Zaman akıp gidiyor. Ömrünüzü boşu boşuna tüketip, zamanınızı boş yere harcamayınız.

Her soruna doğru çözüm bulabilmek için okuyup düşünmek gerekir. Çünkü aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. O yüzden Allah’ın bize bahşedip vermiş olduğu akıl içinde doğru düşünenler için her zaman doğru düşünceler mevcuttur. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Okuyup yararlanmanız dileğiyle. Akıl ve düşünceyle ilgili kendime ait sözlerimden bir kısmını aşağıya yazmak istiyorum. Ola ki, lütfedip okur, düşünüp faydalanırsınız.

Gerçi toplum olarak hepimiz her şeyi çok iyi biliyoruz . Hepimiz alim, hepimiz filozofuz. Kimsenin kimseye söyleyecek fazla bir lafı yok. Ama ben yine de ısrar edip lüzumsuzluk yaparak yazıp söyleyeceğim.

Ola ki, içimizden her şeyi bilmeyen bir kişi çıkar. Hiç olmazsa onun günahını, onun vebalini almış olmayalım.

Okuyup yazması olmayan, her hangi bir talebine ilişkin dilekçe yazıp altına doğru dürüst imza atmasını bile bilmeyen. Bilmediği halde bilmiş gibi görünüp burnundan kıl aldırmayan. Her şeyi çok iyi bildiğini söyleyip hiçbir şey öğrenmek istemeyen. Çok bilmiş topluma yazı yazmak çok zor. Ama ne yapalım. Biz yine de yazmak zorundayız.

İsterse o, öğrenmek isteyen bir kişi olsun.

O, bir kişi yazı yazan için bir dünya demektir.

Çünkü bildiğine inanıp yazı yazan için umutsuzluk ve yılgınlık şeytan işidir.

Şeytan ve şeytanlıktan kurtulmanın tek yolu, tek çaresi; Aklı kullanıp okumaktır. Okuduğunu düşünmektir. Doğru bildiğin düşünceleri yazıp aktarmaktır.

– Okumak, en büyük ibadettir.

– Aklı büyütüp, geliştirip olgunlaştıran okumaktır.

– Düşünmek için okumak gerekir.

– Okumak en büyük ibadettir.

– Düşünmeyen akıl, akıl değildir.

– Düşünüp ders alanlar için hayat, binlerce öğretmeni olan bir okuldur.

– Cehaletin çok olduğu yerde kral cahil olur.

– Karanlıkta cahil kral olur.

– Cehaletin kralı cahil olur.

– Her sözü lâf olsun diye söyleyenler zamanla toplumun güven duygusunu yıkarlar.

– İnsanın fakiri parasız olan değil, akılsız olandır.

– Akıllı olan paralı olandan daha zengindir.

– Anasını beğenmeyen evlat, tez ana olur.

– Atasını beğenmeyen evlada zaman tez geçer.

– Az azıkla uzağa, az bilgiyle yola gidilmez.

– Hikmetli aklın asıl marifeti, bir çuval pirinç içindeki beyaz taşı, dişi kırmadan bulup çıkarmaktır.

– Her münakaşa cehaletin kötü bir eseridir.

– Bilgi insanı büyütür.

– Dünyada cenneti isteyen ilim yapsın.

– İyi niyet başlangıcın temelini oluşturur.

– Bizi hakikate götürmeyen tartışma dedikodudan ibarettir.

– İlk tartışma insanın kendisini tanıyıp anlamasıyla başlar.

– Karşındakinin seni anlamsını istiyorsan, onun aklına göre, onun diliyle konuş.

– Düşünmeyi bilmeyen insan, akılsızdır.

– Aklı olmayan insan, düşünmez.

– Düşünmeyen insan akılsızdır.

– Düşünülmeyeni düşünüp bilmek, bilgeliktir. / kaşifliktir.

– Hayatı öğrenmek, insan olmaktır.

– İnsan olmak hayatı öğrenmektir.

– Dostluklar fırsatlar üzerine değil, sorumluluklar üzerine kurulur.

– Çocuklukta kötü düşünce olmaz.

– İnsan büyüdükçe kötü düşünür.

– Hiç kimse başkasının aklıyla akıl sahibi olmaz.

– Hiç kimse bir başkasının aklıyla akıllı olmaz. / akıllanmaz.

– Düşünce ruhun sesidir.

– Düşünmek, ruhumuzun bize seslenişidir.

– İnsanın kendisini aldatmasından daha kolay bir şey yoktur.

– Ahlâksız olanın düşüncesi de ahlaksızdır.

– Derin düşünce insanı bilge yapar.

– Düşünmeyen akıl, akıl değildir.

– Tembel insanların dünyamıza bıraktıkları en kötü miras, faizdir.

– Fakirlikten utanılmaz, tembellikten utanılır.

– Gamı kederi olmayan, zamandan habersiz yaşar.

– İnsanı yüceltip yükselten akıl ile ahlaktır.

– Hayattan yakınmak ömrü tez tüketir.

– Düşünce kirlenmeden dünya kirlenmez.

– Uyanan düşünce bir daha uyumaz.

– Aklı olan düşünür, olmayan her şeye boş verir.

– Cahilin inadı çok, inancı azdır.

– Aklın düşmanı şeytan, şeytanın düşmanı akıldır. Düşünce engellense de, aklın düşünmesi asla engellenemez.

– Düşüncemiz yönünde kullanılan irademiz kaderimizi belirler.

– Düşünüp, ders alanlar için hayat, binlerce öğretmeni olan bir okuldur.

– Düşünmeyen baş / akıl, ürün vermeyen tarlaya benzer.

– Okumayanın bilgisi, bilgisi olmayanın inancı, inancı olmayanın da imanı olmaz.

– Aslanı eşek gibi seversen üzerine semer vurmak kolay olur.

– Eşeği aslan gibi seversen şımartırsın.

Niyetim insanları kırmak, üzmek, aşağılayıp hor görmek asla değildir. Ben insan olan herkesi seviyorum. Ona ne semer vurmak, ne de şımartmak istiyorum. O yüzden insan olana ben, insan olduğu ölçüde değer veriyorum. O yüzden aklı olan herkes yazdıklarımın ne anlama geldiğini bilirler. Bilmeyenlerde ya akılsızdırlar. Ya işine gelmeyenlerdir. Ya da beni anlamak istemeyenlerdir.

Sevgi ve saygılarımla.

Paylaş
Etiketler: okumakokumayı sevmeyentoplum
Önceki Yazı

Dış Politika Hatası

Sonraki Yazı

Sinüzit ve Alerjik Şikayetlerde Tuzlu Su

Cahit KARAÇ

Cahit KARAÇ

İlişkili Yazılar

Cahit KARAÇ

Barış

19 Nisan 2019
5k
Cahit KARAÇ

İnsan ve Ağaç

16 Nisan 2019
5k
Cahit KARAÇ

Cahit’ten Özlü Sözler

26 Şubat 2019
5k
Cahit KARAÇ

İnsan ve Ağaç

23 Şubat 2018
5k
Sonraki Yazı

Sinüzit ve Alerjik Şikayetlerde Tuzlu Su

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap