Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cahit KARAÇ

Okumak en Büyük İbadettir.

Cahit KARAÇ Yazar Cahit KARAÇ
15 Ekim 2012
Cahit KARAÇ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Okumak, en büyük ibadettir. Okuyup öğrenmeden içinde bulunduğumuz hayatı hiç kimse yanlışsız, doğru dürüst yaşayamaz. Onun için bu dünyadaki yaşayacağımız hayatı okuyup öğrenmemiz şarttır.

Bizleri yaratıp dünyada yaşamamızı sağlayan Allah’ın ilk emri de “OKU” dur. Bu bağlamda Allah, yaratıp var ettiği tüm varlıklara, yaratıldıkları mekanda (doğada) doğru yaşayıp var olmaları için hepsine birden temelde şuursal akıl(doğal akıl) vermiştir.

Tüm varlıklar doğup var oldukları andan itibaren insan da (iradi akıl kullanmaya başlayıncaya kadar) dahil şuursal akılla doğal ihtiyaçlarını giderirler. Çünkü Allah, yaratır. Yarattıklarını yaşatır. Yaşattıklarına doğal hayat içinde yaşayıp var olmalarını sağlamak için de onlara bilmediklerini öğretir. Yani tüm varlıklar doğal hayat içerisinde doğar, yer, içer, çoğalır, yaşar, ölürler.

İnsan dışındaki varlıklar için herhangi bir olgunlaşıp, tekamüle erme gibi bir zorunluluk yoktur. O nedenle de onlara iradi, yetkin bir akıl verilmemiştir. Çünkü Allah, insanı kendisi için diğer tüm varlıkları (mahlukatı) da insanoğlu için yaratıp var etmiştir.

Dolayısıyla Allah, akıl verdiği insanoğlunu kendisine en yakın varlık olarak seçip ilanetmiştir. Buna bağlı olarak da Allah kuluna okumasını, yazmasını, düşünmesini, kendisi için en doğru olanı seçip doğru istikamette bir hayat yaşayıp var olup varlığını sürdürebilmesi içinde akıl vermiştir.

Akıl içinde düşünüp kendi bilgi ve yeteneklerine uygun doğruyu bulabilmesi içinde seçim iradesi vermiştir.

Aklın düşünüp iradeye seçenek sunabilmesi için ya okuyup öğrenmesi, ya da başka yollardan öğrenip bilmesi gerekir ki, seçenek sunup yol göstersin.

Doğru seçenek, doğru yola gelince, fizik ötesi alemdeki doğru olanı bir tek Allah bildiğine göre, bizimde O’na doğrulukta en yakın olanı bulabilmemiz için bize verdiği akla seçenek sunabilmemiz için O’nun “OKU “ emrine uyup okuyup bilmediklerimizi öğrenmemiz gerekir.

Okumanın aslı bilip öğrenmektir. Bilip öğrenmenin aslı idrak etmektir.

Öğrenmek için bir çok yol var ama en önemli ve kolay olanı okumaktır. İster doğayı, ister yazılanı oku. İstersen ehil olan bir bilenden dinlemektir. Yeter ki, bilmediklerini öğren.

Aksi takdirde bilmediğin yanlış yolda yanlış gidersin. Hayatını karartırsın. Sonra da Allah’a iftira eder bunun adına da kader dersin.

Halbuki, kendi kaderini kendin oluşturuyorsun. Cehaletinden bunun bile farkında değilsin. En basit kader tanımına gelince; insanın yaşadığı hayatta akıl erdirip, güç yetirip doğru yaşabildikleri kendisi için iyi kaderdir. Akıl erdirip, güç yetiremeyip yanlış yaşadıkları da kendisi için elbette kötü kaderdir. Buna İlahi kader hükmünden (kişinin kendi iradesi dışında) olanlar elbette hariçtir.

Kısacası; Aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. Onun için kendi dışımızdaki tüm akıl sahipleri (tüm varlıklar dahil) ile ilahi kader hükmünce mücadelemiz kişiliğimizi ve kaderimizi oluşturur.

Demek ki, akıl içinde çözümsüzlük yok. Onun içinde sonsuz düşünce var. Bu düşünceleri açığa çıkarıp en doğrusunu bulmak için de okumak gerekli.

Okuyan akıl, öğrenir, gelişir, genişler, erginleşip olgunlaşır. Erginleşip olgunlaşan akılda insanı doğruya, Hakk’a yöneltir.

Onun için de; OKUMAK EN BÜYÜK İBADETTİR.

13.02.2010

Cahit KARAÇ

Okumak, en büyük ibadettir. Okuyup öğrenmeden içinde bulunduğumuz hayatı hiç kimse yanlışsız, doğru dürüst yaşayamaz. Onun için bu dünyadaki yaşayacağımız hayatı okuyup öğrenmemiz şarttır.

Bizleri yaratıp dünyada yaşamamızı sağlayan Allah’ın ilk emri de “OKU” dur. Bu bağlamda Allah, yaratıp var ettiği tüm varlıklara, yaratıldıkları mekanda (doğada) doğru yaşayıp var olmaları için hepsine birden temelde şuursal akıl(doğal akıl) vermiştir.

Tüm varlıklar doğup var oldukları andan itibaren insan da (iradi akıl kullanmaya başlayıncaya kadar) dahil şuursal akılla doğal ihtiyaçlarını giderirler. Çünkü Allah, yaratır. Yarattıklarını yaşatır. Yaşattıklarına doğal hayat içinde yaşayıp var olmalarını sağlamak için de onlara bilmediklerini öğretir. Yani tüm varlıklar doğal hayat içerisinde doğar, yer, içer, çoğalır, yaşar, ölürler.

İnsan dışındaki varlıklar için herhangi bir olgunlaşıp, tekamüle erme gibi bir zorunluluk yoktur. O nedenle de onlara iradi, yetkin bir akıl verilmemiştir. Çünkü Allah, insanı kendisi için diğer tüm varlıkları (mahlukatı) da insanoğlu için yaratıp var etmiştir.

Dolayısıyla Allah, akıl verdiği insanoğlunu kendisine en yakın varlık olarak seçip ilanetmiştir. Buna bağlı olarak da Allah kuluna okumasını, yazmasını, düşünmesini, kendisi için en doğru olanı seçip doğru istikamette bir hayat yaşayıp var olup varlığını sürdürebilmesi içinde akıl vermiştir.

Akıl içinde düşünüp kendi bilgi ve yeteneklerine uygun doğruyu bulabilmesi içinde seçim iradesi vermiştir.

Aklın düşünüp iradeye seçenek sunabilmesi için ya okuyup öğrenmesi, ya da başka yollardan öğrenip bilmesi gerekir ki, seçenek sunup yol göstersin.

Doğru seçenek, doğru yola gelince, fizik ötesi alemdeki doğru olanı bir tek Allah bildiğine göre, bizimde O’na doğrulukta en yakın olanı bulabilmemiz için bize verdiği akla seçenek sunabilmemiz için O’nun “OKU “ emrine uyup okuyup bilmediklerimizi öğrenmemiz gerekir.

Okumanın aslı bilip öğrenmektir. Bilip öğrenmenin aslı idrak etmektir.

Öğrenmek için bir çok yol var ama en önemli ve kolay olanı okumaktır. İster doğayı, ister yazılanı oku. İstersen ehil olan bir bilenden dinlemektir. Yeter ki, bilmediklerini öğren.

Aksi takdirde bilmediğin yanlış yolda yanlış gidersin. Hayatını karartırsın. Sonra da Allah’a iftira eder bunun adına da kader dersin.

Halbuki, kendi kaderini kendin oluşturuyorsun. Cehaletinden bunun bile farkında değilsin. En basit kader tanımına gelince; insanın yaşadığı hayatta akıl erdirip, güç yetirip doğru yaşabildikleri kendisi için iyi kaderdir. Akıl erdirip, güç yetiremeyip yanlış yaşadıkları da kendisi için elbette kötü kaderdir. Buna İlahi kader hükmünden (kişinin kendi iradesi dışında) olanlar elbette hariçtir.

Kısacası; Aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. Onun için kendi dışımızdaki tüm akıl sahipleri (tüm varlıklar dahil) ile ilahi kader hükmünce mücadelemiz kişiliğimizi ve kaderimizi oluşturur.

Demek ki, akıl içinde çözümsüzlük yok. Onun içinde sonsuz düşünce var. Bu düşünceleri açığa çıkarıp en doğrusunu bulmak için de okumak gerekli.

Okuyan akıl, öğrenir, gelişir, genişler, erginleşip olgunlaşır. Erginleşip olgunlaşan akılda insanı doğruya, Hakk’a yöneltir.

Onun için de; OKUMAK EN BÜYÜK İBADETTİR.

13.02.2010

Cahit KARAÇ

Okumak, en büyük ibadettir. Okuyup öğrenmeden içinde bulunduğumuz hayatı hiç kimse yanlışsız, doğru dürüst yaşayamaz. Onun için bu dünyadaki yaşayacağımız hayatı okuyup öğrenmemiz şarttır.

Bizleri yaratıp dünyada yaşamamızı sağlayan Allah’ın ilk emri de “OKU” dur. Bu bağlamda Allah, yaratıp var ettiği tüm varlıklara, yaratıldıkları mekanda (doğada) doğru yaşayıp var olmaları için hepsine birden temelde şuursal akıl(doğal akıl) vermiştir.

Tüm varlıklar doğup var oldukları andan itibaren insan da (iradi akıl kullanmaya başlayıncaya kadar) dahil şuursal akılla doğal ihtiyaçlarını giderirler. Çünkü Allah, yaratır. Yarattıklarını yaşatır. Yaşattıklarına doğal hayat içinde yaşayıp var olmalarını sağlamak için de onlara bilmediklerini öğretir. Yani tüm varlıklar doğal hayat içerisinde doğar, yer, içer, çoğalır, yaşar, ölürler.

İnsan dışındaki varlıklar için herhangi bir olgunlaşıp, tekamüle erme gibi bir zorunluluk yoktur. O nedenle de onlara iradi, yetkin bir akıl verilmemiştir. Çünkü Allah, insanı kendisi için diğer tüm varlıkları (mahlukatı) da insanoğlu için yaratıp var etmiştir.

Dolayısıyla Allah, akıl verdiği insanoğlunu kendisine en yakın varlık olarak seçip ilanetmiştir. Buna bağlı olarak da Allah kuluna okumasını, yazmasını, düşünmesini, kendisi için en doğru olanı seçip doğru istikamette bir hayat yaşayıp var olup varlığını sürdürebilmesi içinde akıl vermiştir.

Akıl içinde düşünüp kendi bilgi ve yeteneklerine uygun doğruyu bulabilmesi içinde seçim iradesi vermiştir.

Aklın düşünüp iradeye seçenek sunabilmesi için ya okuyup öğrenmesi, ya da başka yollardan öğrenip bilmesi gerekir ki, seçenek sunup yol göstersin.

Doğru seçenek, doğru yola gelince, fizik ötesi alemdeki doğru olanı bir tek Allah bildiğine göre, bizimde O’na doğrulukta en yakın olanı bulabilmemiz için bize verdiği akla seçenek sunabilmemiz için O’nun “OKU “ emrine uyup okuyup bilmediklerimizi öğrenmemiz gerekir.

Okumanın aslı bilip öğrenmektir. Bilip öğrenmenin aslı idrak etmektir.

Öğrenmek için bir çok yol var ama en önemli ve kolay olanı okumaktır. İster doğayı, ister yazılanı oku. İstersen ehil olan bir bilenden dinlemektir. Yeter ki, bilmediklerini öğren.

Aksi takdirde bilmediğin yanlış yolda yanlış gidersin. Hayatını karartırsın. Sonra da Allah’a iftira eder bunun adına da kader dersin.

Halbuki, kendi kaderini kendin oluşturuyorsun. Cehaletinden bunun bile farkında değilsin. En basit kader tanımına gelince; insanın yaşadığı hayatta akıl erdirip, güç yetirip doğru yaşabildikleri kendisi için iyi kaderdir. Akıl erdirip, güç yetiremeyip yanlış yaşadıkları da kendisi için elbette kötü kaderdir. Buna İlahi kader hükmünden (kişinin kendi iradesi dışında) olanlar elbette hariçtir.

Kısacası; Aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. Onun için kendi dışımızdaki tüm akıl sahipleri (tüm varlıklar dahil) ile ilahi kader hükmünce mücadelemiz kişiliğimizi ve kaderimizi oluşturur.

Demek ki, akıl içinde çözümsüzlük yok. Onun içinde sonsuz düşünce var. Bu düşünceleri açığa çıkarıp en doğrusunu bulmak için de okumak gerekli.

Okuyan akıl, öğrenir, gelişir, genişler, erginleşip olgunlaşır. Erginleşip olgunlaşan akılda insanı doğruya, Hakk’a yöneltir.

Onun için de; OKUMAK EN BÜYÜK İBADETTİR.

13.02.2010

Cahit KARAÇ

Okumak, en büyük ibadettir. Okuyup öğrenmeden içinde bulunduğumuz hayatı hiç kimse yanlışsız, doğru dürüst yaşayamaz. Onun için bu dünyadaki yaşayacağımız hayatı okuyup öğrenmemiz şarttır.

Bizleri yaratıp dünyada yaşamamızı sağlayan Allah’ın ilk emri de “OKU” dur. Bu bağlamda Allah, yaratıp var ettiği tüm varlıklara, yaratıldıkları mekanda (doğada) doğru yaşayıp var olmaları için hepsine birden temelde şuursal akıl(doğal akıl) vermiştir.

Tüm varlıklar doğup var oldukları andan itibaren insan da (iradi akıl kullanmaya başlayıncaya kadar) dahil şuursal akılla doğal ihtiyaçlarını giderirler. Çünkü Allah, yaratır. Yarattıklarını yaşatır. Yaşattıklarına doğal hayat içinde yaşayıp var olmalarını sağlamak için de onlara bilmediklerini öğretir. Yani tüm varlıklar doğal hayat içerisinde doğar, yer, içer, çoğalır, yaşar, ölürler.

İnsan dışındaki varlıklar için herhangi bir olgunlaşıp, tekamüle erme gibi bir zorunluluk yoktur. O nedenle de onlara iradi, yetkin bir akıl verilmemiştir. Çünkü Allah, insanı kendisi için diğer tüm varlıkları (mahlukatı) da insanoğlu için yaratıp var etmiştir.

Dolayısıyla Allah, akıl verdiği insanoğlunu kendisine en yakın varlık olarak seçip ilanetmiştir. Buna bağlı olarak da Allah kuluna okumasını, yazmasını, düşünmesini, kendisi için en doğru olanı seçip doğru istikamette bir hayat yaşayıp var olup varlığını sürdürebilmesi içinde akıl vermiştir.

Akıl içinde düşünüp kendi bilgi ve yeteneklerine uygun doğruyu bulabilmesi içinde seçim iradesi vermiştir.

Aklın düşünüp iradeye seçenek sunabilmesi için ya okuyup öğrenmesi, ya da başka yollardan öğrenip bilmesi gerekir ki, seçenek sunup yol göstersin.

Doğru seçenek, doğru yola gelince, fizik ötesi alemdeki doğru olanı bir tek Allah bildiğine göre, bizimde O’na doğrulukta en yakın olanı bulabilmemiz için bize verdiği akla seçenek sunabilmemiz için O’nun “OKU “ emrine uyup okuyup bilmediklerimizi öğrenmemiz gerekir.

Okumanın aslı bilip öğrenmektir. Bilip öğrenmenin aslı idrak etmektir.

Öğrenmek için bir çok yol var ama en önemli ve kolay olanı okumaktır. İster doğayı, ister yazılanı oku. İstersen ehil olan bir bilenden dinlemektir. Yeter ki, bilmediklerini öğren.

Aksi takdirde bilmediğin yanlış yolda yanlış gidersin. Hayatını karartırsın. Sonra da Allah’a iftira eder bunun adına da kader dersin.

Halbuki, kendi kaderini kendin oluşturuyorsun. Cehaletinden bunun bile farkında değilsin. En basit kader tanımına gelince; insanın yaşadığı hayatta akıl erdirip, güç yetirip doğru yaşabildikleri kendisi için iyi kaderdir. Akıl erdirip, güç yetiremeyip yanlış yaşadıkları da kendisi için elbette kötü kaderdir. Buna İlahi kader hükmünden (kişinin kendi iradesi dışında) olanlar elbette hariçtir.

Kısacası; Aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. Onun için kendi dışımızdaki tüm akıl sahipleri (tüm varlıklar dahil) ile ilahi kader hükmünce mücadelemiz kişiliğimizi ve kaderimizi oluşturur.

Demek ki, akıl içinde çözümsüzlük yok. Onun içinde sonsuz düşünce var. Bu düşünceleri açığa çıkarıp en doğrusunu bulmak için de okumak gerekli.

Okuyan akıl, öğrenir, gelişir, genişler, erginleşip olgunlaşır. Erginleşip olgunlaşan akılda insanı doğruya, Hakk’a yöneltir.

Onun için de; OKUMAK EN BÜYÜK İBADETTİR.

13.02.2010

Cahit KARAÇ

Paylaş
Etiketler: inançlar
Önceki Yazı

Siyasetin Keklikleri

Sonraki Yazı

Grip Aşılarının 65 Yaş Üzerindekiler İçin Etkinliği Belli Değil

Cahit KARAÇ

Cahit KARAÇ

İlişkili Yazılar

Cahit KARAÇ

Barış

19 Nisan 2019
5k
Cahit KARAÇ

İnsan ve Ağaç

16 Nisan 2019
5k
Cahit KARAÇ

Cahit’ten Özlü Sözler

26 Şubat 2019
5k
Cahit KARAÇ

İnsan ve Ağaç

23 Şubat 2018
5k
Sonraki Yazı

Grip Aşılarının 65 Yaş Üzerindekiler İçin Etkinliği Belli Değil

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap