Bazı köşe yazarları vardır.
Önemli bilgiler verir.
Olayın perde arkasını yazar.
Bilinmeyene ışık tutar.
Gözden kaçtığı veya anlaşılmadığından…
İfadeleri havada kalır.
*
Uzun yıllar ABD’de yaşadıktan sonra İzmir’e gelen İşkadını Nivent Kurtuluş gibi.
Kurtuluş, yaşadığı olaylar– iddiasına göre haksızlıklardan – ötürü bir internet sitesinde köşe yazarlığına başladı.
Bir yerlerden belge, dosyalar elde ediyor…
Bunu yetkili makamlara iletiyor.
Bazen de kendi yazıyor.
*
Son yazılarından biri dikkate değer.
İzmir Büyükşehir Belediye operasyonlarının kimden, nereden, nasıl başladığını anlatıyor.
Ve kilit olarak bir gençten söz ediyor.
İsmi meçhul genç adamdan.
Tabii, kendisi iyi tanıyor.
*
Yazısında diyor ki:
“Kimse bu operasyonunun içeriğiyle ilgilenmiyor. CHP’liler bu operasyon rüzgârını nasıl arkamıza alır, mağduru oynarız çabasında. Oysa ortada çok vahim olaylar oluyor… Kamuoyunda ‘birkaç sandviç için bir bardak suda fırtına koparılıyor ‘ denilen şeyin altında, birçok olay yatıyor. İnanın çok ciddi boyutta…”
Nivent Kurtuluş, bir gençle tanışmış, ona dosyalar getirmiş.
Bu genç adam, aynı belgeleri Başkan’a sunmak için saatlerce Özel Kalem’in kapısında beklemiş, görüşememiş.
Partinin bile etkileneceğini söylemiş, inandıramamış.
Yazıya devam ediyor:
“ Bana sunduğu belgelere Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu olarak verdik. İzmir Valililiği Mahalli İdareler Birimine ilettik. Ön inceleme başlatıldı, ifademiz alındı.”
Tarih 29 Mart 2010.
*
“Başsavcı vekili adliyeye davet etti. Suç duyurusunu kendileri inceleyemeyeceğinden özel yetkili savcıya ifade verilmesi gerektiğini söyledi. Hemen genç adamı aradım, buluştuk, yetkili savcıya her şeyi anlattı… Bu olaydan on bir ay sonra, 2011 Şubat’ında Sanayi ve Ticaret Bakanlığından iki müfettiş beni çağırdı, ifademi aldılar, “ Genç Adam’a” ulaşamadıklarını bildirdiler”
Ve yazısını tamamlıyor:
“ Elbet ulaşılmazdı. İşinden, aşından çok sevdiği İzmir’den ayrılmak zorunda kalmıştı. Usulsüzlüklere karşı çıktığı için… Genç adamı aradım, bana müfettişlere ifade vermek istemediğini, artık konunun Emniyet Organize Şube’de olduğunu söyledi… İşin boyutu değişmişti… Böyle bir suç duyurusu olmadan, bakanlık dinlemeleri yapabilir miydi? Teknik takip yapılırken diğer olaylarda dinlemeye takılmış”
*
Anlatım böyle. İddialı, ısrarlı.
Merak edilen konu;
O genç adam kimdi?
Başkanlık kapısından geriye kim gönderdi?
Elindeki belgeler nelerdi?
Hangi olayları yaşadı, tanık oldu?
Günahlı/ günahsız insanları niçin hapse attırdı, İzmir’i ayağa kaldırdı?
Kimlerden korktu, nereye gitti?
*
Hepsi bir bilmece.
Belki sahi, belki fantezi!
*********************
