Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Nüfus Meselesi, Nüfuz Meselesidir!

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
03 Ağustos 2015
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

‘Türkiye’nin nüfusu artıyor’ diye telaşa kapılanlar ya cahil olmalı yahut ta Türkiye’nin düşmanı. Kapitalist bir işadamı için en önemli şey üretmek, satmak ve kazanmaktır. Oysa bu ülkenin liberal/kapitalistleri

ülkenin nüfusu artıyor diye neredeyse kafayı yiyecekler.

Bir kısmı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç çocuk talebini küçümsüyor, hayatlarına karışmak olarak görüyor.

Gerekçeleri farklı olsa da Erdoğan’ın üç çocuk talebine karşı çıkanların bir bölümü de “dindarlar!” Erdoğan’ın üç çocuk talebini hayatlarına müdahale sayanların çocuk yapmamalarında hiçbir sakınca yok.

“Dünya bu kadar nüfusu nasıl besleyecek” diye tereddüt edipte kendini dindar addedenler yarattığı tüm canlıların rızkına yaratan ve ona kefil ‘O’lana güvenseler böyle yapmazlardı elbette.

İnsanlar sanıyor ki, kendileri üretiyor, kendileri kazanıyor. Oysa Razzak olan yalnızca Allah’tır. Eğer rızkımız bir kula ait olsaydı, hepimiz açlıktan ölürdük. Şükür ki öyle değil.

Kâinatta milyonlarca türü sayısız adedinin günlük rızkını veren, dünyada iki insan varken de, insan sayısı 7 milyara geldiğinde de besleyen Allah, değil 10-20, 70 milyara da gelse -hâşâ- beslemekten aciz mi sanıyorsunuz?

Yaklaşan facia

Rockefeller’in teşviki ile Türkiye’nin nüfusunu azaltmaya kalkan Vehbi Koç ve darbecilere rağmen Türkiye’nin nüfusu 78 milyona ulaştı ama son verilere dünya nüfusu 2100’de 11,2 milyar, Türkiye ise 2050’de 95 milyona ulaştıktan sonra inişe geçerek 2100’de 87 milyona inecekmiş.

Aslında bunlar çok iyimser rakamlar. Bugün yani 2015’de 78 milyonuz, 2050’de 95 milyona erişeceğiz. Bu veriler BM Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümü’ne ait. TÜİK’e göre 95 değil en fazla 93 milyona erişebileceğiz.

2000’deki nüfusumuz 68 milyon iken, 15 yılda yüzde 14,7’lik artışla 78 milyona eriştik. 2015’den 2050 ulaşmak için 35 yıl var. 15 yılda yüzde 14,7 artarken 35 yılda sadece yüzde 22 artabilecek. BM haklı çıkarsa böyle, TÜİK haklı çıkarsa bu artış yüzde 20’de kalacak. Sonraki düşmeler bir yana bu kadarcık veri bile faciayı görmek için yeterli.

Nüfus neden önemli?

‘Nüfuz’ demek, ‘nüfuz’ demektir. Nüfusu olmayanın nüfuzu da olamaz. Dünyaya bir bakın toprağı çok olanlar mı yoksa nüfusu çok alanlar mı daha etkinler? Keyfiyet önemli ama keyfiyet kemiyetin içinden çıkar.

Mesela menisi az olan bir erkeğin çok olana oranla çocuk yapma oranı çok daha düşüktür. Sperm sayısı düştükçe kaliteli hücre sayısı da azaldığından hem dölleme kapasitesi, hem de bebeğin sıhhati de etkilenir.

Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin, Rusya bu kadarı nüfusu olmasaydı aynı güç ve etkinliğe sahip olabilirler miydi? İsrail, işgal ettiği bir avuç toprağa neden dünyadaki Yahudileri üst üste toplamaya çalışıyor. Bugünün için hiçbir MOSSAD teröründen dahi geri durmuyor. Az nüfus sorun olmasa neden yapsınlar bunu?

Yaşlı Türkiye, ölü Türkiye’dir!

Yaşlı nüfus açısından Almanya ve Japonya dünyanın yaşlı ülkeleri. Afrika ülkeleri ise en gençleri. Türkiye’de 65 yaşını geçenlerin oranı yüzde 8’i geçti. 2050’ye geldiğimizde ülkenin yarısı yaşlanmış olacak ve gelirlerimiz emekli maaşına zor yetecek.

Emekli maaşını alan, her açıdan üretimden çıkıp sadece tüken haline dönüşüyor. Artık köylüler bile emekli maaşı aldığından kimse çalışmak istemiyor. Bahçesine marul, maydanoz dahi ekmiyorlar. Ayran bile yapmıyorlar. Ekmek dahi artık şehirlerden gidiyor köylere. Bu kapitalizmin işine gelse de Türkiye için yıkımdır.

CIA’nın raporlarına bakılırsa önümüzdeki 50-60 yıl içerisinde ülkelerin nüfus sorunu yüzünden ekonomik ve siyasi yapılarında büyük değişiklikler yaşanacak. Türkiye’de bundan nasibini alacak.

Türkiye’nin nüfusu sermaye ve darbecileri rahatsız etti

Türkiye’nin doğurganlığı sadece Siyonist Rockefeller’i değil, aynı zamanda Koç’un başını çektiği sermaye, Sabetayistler ile 12 Eylül darbesini yapan askerleri de rahatsız etmişti.

Kenan Evren’in emri ile 2827 Sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun çıkarılırken Adalet Komisyonu Başkanı Deniz Hâkim Yüzbaşı Tevfik Odman komisyondaki görüşmelerde gerçeği şu cümlelerle ifade eder: “Nüfus planlamasının devlet politikası olduğu ve nüfus planlamasının devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağını daha açık bir şekilde maddeye monte ettik”

Erdoğan’ı huzursuz eden şey neydi?

Nüfusumuzdan dolayısıyla da nüfuzumuzdan rahatsız olanların aksine Türkiye değişmiş, yeni lideri aksine bu konuda önlemler almaya başladı ve Recep Tayyip Erdoğan 2010’da yaptığı bir açıklamada içine düşülen dramatik durumu şu cümlelerle izah ediyordu: “Türkiye’nin şu anda nüfus artış hızına baktığımız zaman bir rivayete göre 1.5, bir rivayete göre 1.8. Bu demektir ki bu milletin nüfusu yaşlanıyor. En azından 2,5 olmalı ki mevcut durum korunsun. Dünyada geçmişte ‘doğum kontrolü’ diyenler, ‘nüfus planlaması’ diyenler, şu anda ‘yandık’ diyorlar ve üste para veriyorlar. Ama nüfus artmıyor. Artık kötü alışkanlıklar başladı. Biz de şimdiden diyoruz ki eğer böyle giderse 2030’dae durumumuz kötü. Bu durumu düzeltmemiz lazım.”

Son elli yılda değişen hayat tarzı ve uygulanan politikalar hem çocuk sayısını azalttı, hem de çocuk yapabilme kabiliyetini yok etti.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre erkeklerin sperm verimliliği 10 kat azaldı.

Sperm oranları mm³’de
1950 öncesi 150 milyon
1970’li yıllar 120 milyon
1990’lı yıllar 50 milyon
2000’li yıllar 40 milyon
2005 yılı 20 milyon
2010 sonrası 15 milyon

Sorun sadece erkeklerde değil, aynı zamanda kadınlar içinde geçerli. Bugün yeni evli üç çiftten biri çok istediği halde çocuk sahibi olamıyor. Daha vahim olansa, bu oran kartopu gibi artması…

Neden bu haldeyiz?

Bu hale gelmemizin pek çok nedeni var. Bunları sıralamanda önce, bu sıkıntıları gören Mevdudi, Sabri Akdeniz ve Prof Dr Sabahaddin Zaim, 1970’lerde eserler kaleme almış ve ciddi uyarılarda bulunmuşlardı. Daha sonra ise konu Müslümanların gündeminden de çıktı.

Kabul edelim ki, bu ülkenin zenginleşen dindarları da batılı bir hayat yaşamaya başladılar. Bilinçaltlarımıza kazınan “bakabileceğin kadar çocuk,” “böyle bir dünyaya çocuk mu getirilir” ve “ben çocuk için mi geldim dünyaya” bizleri de etkisi altına aldı.

Kariyer hesapları, evliliği zorlaştırıcı ekonomik talepler gençlerin evlenmelerini engelledi ve evlilik yaşları 30’lu yaşların ortalarına kadar yükseldi. Diğer yandan da hanımların menopoz yaşları çok aşağılara düştü. Gençler çocuk yapma konusundaki en verimli günlerini bekâr geçirdikleri için çocuk sayısı azalttı.

Hibrit tohum, hibrit nesil…

Tohumların hibritleştirilmesi, gençlerinde hibritleşmesine yol açtı. Besinleri yok edilen, vitaminleri çalınan gıdalar yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere çocuk yapma imkânını ortadan kaldırdı.

Gıdalara eklenen katkı maddeleri, tarım kimyasalları, ambalajlardaki östrojen hormono gibi davranan BPA ve fitalat, kozmetikler, temizlik kimyasalları, radyasyon yayıcı aletler, dar kıyafetleri de eklediğimizde günümüz gençlerinin hamile kalması aslında mucize. Ama bu mucize devam etmeyecek…

Artan tüp bebek merkezleri artmadığının en büyük delili! Bugün genç aileler her köşe başına açılan tüp bebek merkezlerlinde bir çocuk için her şeyini feda etmeye hazır bekleşiyorlar. Şayet bu yanlış hayat tarzı, kötü sağlık ve ziraat politikaları devam ederse yarın bu da mümkün olmayacak…

Bugünün gençleri çocuk sahibi olsalar dahi, torun sahibi olamayacaklar. Hükümet bu konuda destekleyici paketler açıkladı. Ama yetersiz ve zayıf önemlerle bu sorun çözülemez. Bu 600 lira verilecek çözülecek bir mesele değil.

Bu ölüm kalım meselesi bir makale ile vuzuha kavuşturulacak bir dert de değil. Başlıkları açmaya ve derinlemesine analizler yapmaya devam edeceğiz. Ancak herkes bilmeli ki rızkı veren Allah! Kula düşen fıtratının gereğini yapmak. Kıyamet gününde Rasüllah (s.a.v.)’e karşı mahcup olmamak ve O (a.s.)’u mahcup etmemek…

Ve tabiî ki Türkiye’nin geleceği…
Kaynak: Yeni Söz Konuyla ilgili haber

Paylaş
Etiketler: nüfusNüfus Meselesiölü TürkiyeYaşlı Türkiye
Önceki Yazı

Ve Korkulan Oldu…

Sonraki Yazı

Biz Bir Aile Miyiz?

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Biz Bir Aile Miyiz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap