Dünya, yeni bir dünya dengesi doğurmanın sancıları içerisindedir.
Rusya’nın Çin ile yaptığı büyük anlaşma, buna karşı Amerika’nın Avrupa ve Pasifik’teki restorasyon çabaları; hızla yeni bir dünyaya doğru gidişimizi gösteren işaretlerdir.
Obama diyor ki, “Ukrayna seçimlerini Rusya kabul etsin. Rusya, Ukrayna ve Avrupa’ya enerji versin.”
Öte yandan, Aynı Amerika Suriye’deki seçimler için “Rezil bir şey, hiçbir şekilde kabul etmeyiz” diyor.
Amerika hala kendisini Dünya’nın efendisi sanıyor. Veya öyle davranmayı, çıkarlarını sürdürmenin son bir çaresi olarak görüyor.
Gerçek dünya ise, tamamen kendi gerçek rotasında yol almaya devam ediyor.
Belli bir noktadan sonra, ABD’nin bu taleplerinin “alay konusu” olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Güney Osetya, Afganistan, Suriye, İran, Ukrayna’da hızla gerileyen ABD, artık dünyaya yön veremez.
ABD’nin en doğal müttefikleri Fransa ve Almanya, ABD’nin Rusya’ya uygulamak istediği ambargoya yan çiziyor.
Putin diyor ki; “Ukrayna’yı NATO’ya alırsanız, buna izin vermeyiz. Suriye seçimlerini tanıyın”
Enerji Rusya’dan, Üretim Çin’den geldiği sürece, ABD’nin gerilemesi devam edecektir.
Amerikan dolarını zorlayan bu iki önemli unsur, doları al-aşağı edecek ve yeni bir finans sistemi dünyaya hâkim olacaktır.
Dolar üzerinden yürüyen sömürünün önü, Çin ve Rusya tarafından artık kesilmektedir.
Obama, Normandiye Çıkarmasının 70. Yıldönümünde, Avrupa’ya iki işi halletmek için geldi.
Birincisi; Fransa’nın, Rusya için inşaa ettiği iki uçak gemisinin teslimini engellemek.
İkincisi de, Avrupa’nın Rusya’dan enerji alımını azaltmak.
Amerika, Avrupa’dan, Avrupa’nın yapamayacağı iki önemli iş istiyor.
Obama’nın Avrupa’dan bu talepleri yaptığı şu günlerde, Bulgaristan ve Avusturya, Rusya ile yeni enerji antlaşmaları yaptı.
Ukrayna ve Bulgaristan Rusya’dan enerji almazsa, üç günde ölür.
Sovyetler Birliği döneminin bu asalak ülkeler, hep Sovyetler Birliğinden geçindiler. Sovyetler Birliğine ilk tekmeyi vuranlar da hep bu ülkeler oldu.
NATO ve Avrupa’dan aradıklarını bulamayan, EURO sebebiyle daha da fakirleşen bu ülkeler, ileride, AB-D’nin başını çok ağrıtacaktır.
Normandiye Çıkarması Anmaları elbette önemli.
Ama II. Dünya Savaşı Normandiya çıkarmasından ibaret değil. Batı II. Dünya Savaşı kazanımlarını kendilerine yonttukları için, önemli bir husus hep gözden kaçırılır.
II. Dünya Savaşında 27 milyon insan ölmüştür.
Bunun yarısı Rus’tur. Geri kalanı da Avrupalıdır.
Faşizme karşı Rusların verdiği canlar hep göz ardı edilmiştir.
Amerikan yanlısı ülkelerde, Soğuk Savaşın verdiği duygu; “Komünistler insan değil ki, ölmüş de ne olmuş” mantığı halklara işlenmiştir.
