Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet ÖZDEMİR (Dr.)

Nietzsche’nin Bakış Açısıyla İnsan ve Eğitim

Mehmet ÖZDEMİR (Dr.) Yazar Mehmet ÖZDEMİR (Dr.)
03 Nisan 2020
Mehmet ÖZDEMİR (Dr.)
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Günümüz insan ve eğitim probemlerini anlamak bakımından felsefesiyle, diliyle karşı duruşun bir simgesi olarak yaşayan ve 19. yüzyılın en etkili filozoflarından biri olan Friedrich (Wilhelm) Nietzsche’nin insan ve eğitim görüşleri kısaca ele alalım. Nietzsche’nin özgün yanı, batı uygarlığının temel problemlerini köktenci bir kuşkuyla ele alışıdır ve onun çağıyla hesaplaşması yaşadığı kıta Avrupa’sının kültürüyle hesaplaşması olarak karşımıza çıkmaktadır. Nietzsche, bir karşı çıkışı ifade eder. Karşı çıktığı şeyler yaşadığı dünyanın gidişatıdır. Öznelliğe, yerleşik kültüre ve değer yargıları temelinde değerlendirme biçimlerine karşı çıkmaktadır Nietzsche. Çünkü “realite”ye ve “doğruluğa” subjektif değer yargıları açısından bakılması “iyidir” ya da “kötüdür” biçiminde değerlendirmelere yol açmaktadır. Oysa realite, doğruluk, yaşam ve olup biten her şey “yerleşik değerler”in dışında olan şeylerdir. Bu bakımdan, insan realiteyi bir yerleşik kültürün etkisiyle değerlendirmez. İnsanın doğru değerlendirme yapabilmesi, kendisi için onun anlamını kavramakla mümkündür.

Nietzsche, insanları realiteye yaklaşımlarına göre üç ana tipte toplamaktadır. Bunlara kısaca değinelim. Nietzsche’nin sürü insan dediği birinci tip insan, kendi gözleriyle göremediği realiteyi yerleşik kültüre göre değerlendiren insandır. Olup biteni anlamaya çalışmaktan çok yargılamayı tercih eder. İkinci tip insan, özgür insandır. Özgür insan içinde yetiştiği ve yaşadığı sürüden ayrışmış, kendi yolunu arayan, olup bitene eleştirel bir gözle bakan, insanla ilgili şeyleri kendi gözleriyle görmek ve değerlendirmek isteyen insandır. Üçüncü tip insan dediği üstinsan (trajik insan) ise kendi kendisi olan insandır. Kendi gözü, kendi yolu, kendi zevki, kendi değerlendirmeleri, kendi düşünceleri ve kendi eseri olan insandır. Üstinsan, insan eylemlerini ve bir durumu bir şeyin etkisinde kalmadan değerlendirebilen, dolayısıyla realiteyi olduğu gibi görebilen, kavrayabilen insandır.

Nietzsche’de özgür insan, sürü insanı ile üstinsanı arasında yer alır. Nietzsche’nin amacı insanı ayakta tutan, ona değerini kazandıran ve tarihe yön veren üstinsanların ortaya çıkışının tesadüfün elinden alınarak yeryüzünün amacı olarak ortaya koymaktır. Satır aralarında üstinsanların varlıksal nedenlerini eğitim ve sanatla ilişkilendirmektedir Nietzsche. Nietzsche’ye göre “Yunan Tragedyası”nın temelinde, iki farklı karakteri temsil eden iki tanrının varlığına vardır. Bunlardan biri değişimlerin tanrısı olan Dionysostur. Dionysos taşkınlığı, coşmayı ifade eden bir içgüdü olurken, bu taşkın iç güdülerin yanında güzel biçimleri yoğurmada temel olan diğer bir içgüdü vardır ki, bu da denge ve ölçüye dayanarak insanları taşkınlıktan kurtarır. Bireyi kendi sınırları içerisinde tutar. Bu karakteri de Nietzsche, ölçü ve denge tanrısı olan Apollon’un adıyla özdeşleştirir. İşte Antik Yunan’da, “Tragedya Sanatı” bu iki içgüdünün bağdaşması sonucunda insanın özgür ve özerk özneler olmasına olanak sağlamıştır.

“İnsana nasıl üstinsan (trajik insan) kişiliği kazandırılır?” Nietzsche’nin “üstinsan” kavramının arkasında Dionysosçu ve seçkinci bireyciliği görülmektedir. Trajik insan ya da üstinsan diye adlandırılan insan tipi insanlığın en yüksek örneğidir. Nietzsche Tragedyanın Doğuşu adlı kitabında Dionysos ile Apollon ikilisinin insanın doğasındaki işlevi açısından vurgulanan önemi, aynen eğitim koşullarının ne olduğu, eğitimin varlıksal olarak ne ve nasıl olduğu üzerine bir fikir veriyor bize: “Her varlığın temeli durumunda olan, evrenin bu Dionysosca tabanından, insan bireyinden yola çıkarak bilincin içine girebilir, işte o zaman bu Apollonca açıklama gücü karşısında yeniden yenilgiye uğranılabilir”. Dionysosça olan öğe insanın isteyen doğasıdır, eğitimin gerisindeki, önceki varlık temelidir. Fakat Dionysosça temel, insanın bireyselleşmesini, kendini tanımasını engeller, o doğa bütününün ayrılmaz bir parçasıdır. İnsanın bireyselleşmek, kendini ve dünyayı tanımak, bilgi, görgü sahibi olmak için bilgiye, eğitime, Apollonca olana gereksinimi vardır. Apollonca eğitimin Dianysosça özü yok etmemesine özen göstermek eğitimin en önemli, en problemli konusudur. Dionysosçu ve Apolloncu karekterin sentezi ile trajik insan hem eğitimli hem kişilikli bir birey olur çıkar. Böylece, insanın hem bilgi kazanması hem de kişilik kazanması için bu iki karakterin birlikteliği şarttır.

Sanat, Apollonca ve Dionysosça olmak üzere iki boyutta gelişerek, insanın yaratıcılığını geliştirdiği gibi, insana doğru değerlendirme ve değer yaratabilme olanağı kazandırmaktadır. Bu iki eğilimin yolları ayrı olmasına rağmen birbirini tamamlar. Eğitimin amacı, çoşkulu yüreğe sahip olan, aynı zamanda sorgulayan, düşünebilen, eleştiren ve pratik yaşamda dengeli davranabilen insanı yetiştirmek olmalıdır. Fakat eğitimde sadece bilgiye ağırlık verilerek böyle bir insanın yetiştirilmesi olanaksız görünmektedir. Nietzsche, “Bilme ihtiyacı duymadan, bilgi açlığı duymadan eğitim sırasında kilo kilo bilgiyle doldurulan modern insanda sindirme gücü ve yoğrulabilirlik yoktur. Sonunda modern insan, masaldaki gibi, arada sırada düzenli olarak bedeninde boğuk bir ses çıkaran bir sürü sindirilemeyen bilgi taşlarını kendisiyle birlikte dolaştırır.” sözüyle eğitimde “ansiklopedik bilgi” yüklemenin gereksizliğine işaret etmektedir. Nietzsche’ye göre salt bilgi depolamakla uğraşan, ezberci bir eğitim kültürel bir çöküntünün işaretidir. Özgür insanı yaratacak olan kültürel zemin yüksek bir kültür ve geleneği gerektirir. Kendi farkını, kendini özgünlüğünde yaratma gücünü ve cesaretini taşıyan özerk özneler yaratabilmek için, “Yunan Tragedya” geleneğinde kişinin kendi bireyselleşmesini bulabilmesi gibi, kişiye kendi bireyselliğini bulduracak açıklık, karmaşa ve zenginlikte bir gelenek sunmak gerekir. Eski Yunan’da sanat, bireyin güçlü yanını göstermek, yeteneklerini geliştirmek ve kişilik eğitimi amacını taşır. İnsanın doğru, güçlü ve özgür bir karakter sahibi olması bakımından sanat genel olarak bilimle ve ahlâkla sıkı bağlantı içindedir. Bu yanıyla sanat ve eğitiminin yaratıcı düşünmenin gelişmesinde önemli bir rol üstlenerek doğru ve hakikate ulaşmada önemli bir adım olduğu düşünülmektedir.

Günümüzde yapılan araştırmalara bakıldığında, sanatın insanın biliş ve duyuş alanını besleyerek eğitim süreçlerinde iki boyutta etkili olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede sanat, bir yandan insanın zihinsel yetilerinin sınırlarını genişletirken, diğer yandan çevresini duyuşsal deneyimleriyle etkili şekilde “tanımasının” itici gücünü oluşturmaktadır. Sanatın duyuşsal ve zihinsel uyanıklık yaratarak algılamanın kanallarını açtığını vurgulamaktadır. Buradan hareketle, öğrencilerin olup bitenleri kavramsal düşünmenin sınırlayıcı ve indirgeyici çerçevesinin ötesine geçerek imgesel düşünmenin olanaklarıyla öğrenebilmeleri için öğrenme süreçlerinde estetik süreçler kritik bir önem taşımaktadır.
Eğitim dünyanın ve özellikle de ülkemizin en önemli sorun alanlarından biri. Nietzsche’nin insana ve eğitime ilişkin görüşleri günümüze ışık tutabilecek nitelikte görünüyor

Günümüz insan ve eğitim problemlerini anlamak bakımından felsefesiyle,  diliyle karşı duruşun bir simgesi olarak yaşayan ve 19. yüzyılın en etkili filozoflarından biri olan  Friedrich (Wilhelm)  Nietzsche’nin  insan ve eğitim görüşleri kısaca ele alalım. Nietzsche’nin özgün yanı, batı uygarlığının temel problemlerini köktenci bir kuşkuyla ele alışıdır ve onun çağıyla hesaplaşması yaşadığı kıta Avrupa’sının kültürüyle hesaplaşması olarak karşımıza çıkmaktadır. Nietzsche, bir karşı çıkışı ifade eder. Karşı çıktığı şeyler yaşadığı dünyanın gidişatıdır. Öznelliğe, yerleşik kültüre ve değer yargıları temelinde değerlendirme biçimlerine karşı çıkmaktadır Nietzsche. Çünkü “realite”ye ve “doğruluğa” subjektif değer yargıları açısından bakılması “iyidir” ya da “kötüdür” biçiminde değerlendirmelere yol açmaktadır. Oysa  realite, doğruluk, yaşam ve olup biten her şey  “yerleşik değerler”in dışında olan şeylerdir. Bu bakımdan,insan realiteyi bir yerleşik kültürün etkisiyle değerlendirmez.İnsanın doğru değerlendirme yapabilmesi, kendisi için onun anlamını kavramakla mümkündür.

Nietzsche,  insanları realiteye yaklaşımlarına göre üç ana tipte toplamaktadır. Bunlara kısaca değinelim. Nietzsche’nin sürü insan dediği birinci tip insan, kendi gözleriyle göremediği realiteyi yerleşik kültüre göre değerlendiren insandır. Olup biteni anlamaya çalışmaktan çok yargılamayı tercih eder. İkinci tip insan, özgür insandır. Özgür insan için de yetiştiği ve yaşadığı sürüden ayrışmış, kendi yolunu arayan, olup bitene eleştirel bir gözle bakan, insanla ilgili şeyleri kendi gözleriyle görmek ve değerlendirmek isteyen insandır. Üçüncü tip insan dediği üst insan (trajik insan) ise kendi kendisi olan insandır. Kendi gözü, kendi yolu, kendi zevki, kendi değerlendirmeleri, kendi düşünceleri ve kendi eseri olan insandır. Üst insan, insan eylemlerini ve bir durumu bir şeyin etkisinde kalmadan değerlendirebilen, dolayısıyla realiteyi olduğu gibi görebilen, kavrayabilen insandır.

Nietzsche’de özgür insan, sürü insanı ile üst insanı arasında yer alır. Nietzsche’nin amacı insanı ayakta tutan, ona değerini kazandıran ve tariheyönverenüstinsanlarınortayaçıkışınıntesadüfünelindenalınarakyeryüzününamacı olarak ortaya koymaktır. Satıraralarındaüstinsanlarınvarlıksalnedenlerinieğitim ve sanatlailişkilendirmektedir Nietzsche.Nietzsche’yegöre“YunanTragedyası”nıntemelinde, ikifarklıkarakteritemsiledenikitanrınınvarlığınavardır.BulardanbirideğişimlerintanrısıolanDionysostur.  Dionysostaşkınlığı, çoşmayıifadeedenbiriçgüdüolurken, bu taşkıniçgüdülerinyanındagüzelbiçimleriyoğurmadatemelolandiğerbiriçgüdüvardırki, bu da denge ve ölçüyedayanarakinsanlarıtaşkınlıktankurtarır. Bireyikendisınırlarıiçerisindetutar. Bu karakteri de Nietzsche, ölçü ve dengetanrısıolanApollon’unadıylaözdeşleştirir.İşteAntikYunan’da, “TragedyaSanatı” bu ikiiçgüdününbağdaşmasısonucundainsanınözgür ve özerköznelerolmasınaolanaksağlamıştır.

“İnsana nasılüstinsan (trajikinsan) kişiliğikazandırılır?” Nietzsche’nin “üstinsan” kavramınınarkasındaDionysosçu ve seçkincibireyciliğigörülmektedir. Trajikinsan ya da üstinsandiyeadlandırılaninsan tipi insanlığın en yüksekörneğidir. NietzscheTragedyanınDoğuşuadlıkitabındaDionysosileApollonikilisinininsanındoğasındakiişleviaçısındanvurgulananönemi, ayneneğitimkoşullarınınneolduğu, eğitiminvarlıksal olarak ne ve nasılolduğuüzerinebirfikirveriyorbize: “Hervarlığıntemelidurumundaolan, evrenin bu Dionysoscatabanından, insanbireyinden yola çıkarakbilinciniçinegirebilir, işte o zaman bu Apolloncaaçıklamagücükarşısındayenidenyenilgiyeuğranılabilir”.Dionysosçaolanöğeinsanınisteyendoğasıdır, eğitimingerisindeki, öncekivarlıktemelidir. FakatDionysosçatemel, insanınbireyselleşmesini, kendinitanımasınıengeller, o doğabütünününayrılmazbirparçasıdır. İnsanınbireyselleşmek, kendini ve dünyayıtanımak, bilgi, görgüsahibiolmakiçinbilgiye, eğitime, Apolloncaolanagereksinimivardır. ApolloncaeğitiminDianysosçaözüyoketmemesineözengöstermekeğitimin en önemli, en problemlikonusudur. Dionysosçu ve Apolloncukarekterinsenteziiletrajikinsanhemeğitimlihemkişiliklibirbireyolurçıkar. Böylece, insanınhembilgikazanmasıhem de kişilikkazanmasıiçin bu ikikarakterinbirlikteliğişarttır.

Sanat,Apolloncave Dionysosçaolmaküzereikiboyuttagelişerek,insanınyaratıcılığınıgeliştirdiğigibi, insana doğrudeğerlendirmeve değeryaratabilmeolanağıkazandırmaktadır. Bu ikieğiliminyollarıayrıolmasınarağmenbirbirinitamamlar.Eğitiminamacı, çoşkuluyüreğesahipolan, aynızamandasorgulayan, düşünebilen, eleştiren ve pratikyaşamdadengelidavranabileninsanıyetiştirmekolmalıdır.Fakateğitimdesadecebilgiyeağırlıkverilerekböylebirinsanınyetiştirilmesiolanaksızgörünmektedir.Nietzsche, “Bilme ihtiyacıduymadan, bilgiaçlığıduymadaneğitimsırasında kilo kilobilgiyledoldurulanmoderninsandasindirmegücü ve yoğrulabilirlikyoktur. Sonundamoderninsan, masaldakigibi, arada sıradadüzenli olarak bedenindeboğukbirsesçıkaranbirsürüsindirilemeyenbilgitaşlarınıkendisiylebirliktedolaştırır.” sözüyleeğitimde “ansiklopedikbilgi” yüklemeningereksizliğineişaretetmektedir.Nietzsche’yegöresaltbilgi depolamakla uğraşan, ezberci bir eğitim kültürel bir çöküntünün işaretidir. Özgür insanı yaratacak olan kültürel zemin yüksek bir kültür ve geleneği gerektirir. Kendi farkını, kendini özgünlüğünde yaratma gücünü ve cesaretini taşıyan özerk özneler yaratabilmek için, “Yunan Tragedya” geleneğinde kişinin kendi bireyselleşmesini bulabilmesi gibi, kişiye kendi bireyselliğini bulduracak açıklık, karmaşa ve zenginlikte bir gelenek sunmak gerekir. Eski Yunan’da   sanat, bireyin güçlü yanını göstermek, yeteneklerini geliştirmek ve kişilik eğitimi amacını taşır.İnsanındoğru,güçlü veözgürbirkaraktersahibiolmasıbakımındansanatgenel olarak  bilimle veahlâklasıkıbağlantıiçindedir.Bu yanıyla sanat ve  eğitiminin yaratıcı düşünmenin gelişmesinde önemli bir rol üstlenerekdoğru  ve hakikate  ulaşmada önemli bir adım olduğu düşünülmektedir.

Paylaş
Etiketler: bilimEğitimfelsefeinsanNietzscheüstinsan
Önceki Yazı

Takvamız Farklı

Sonraki Yazı

Sağlık Personelimizi ve Mehmetçiklerimizi Ne Kadar Alkışlasak Az…

Mehmet ÖZDEMİR (Dr.)

Mehmet ÖZDEMİR (Dr.)

İlişkili Yazılar

”Ah Şu Önyargı Ah Şu Toptancı Bakış”
Eğitim

”Ah Şu Önyargı Ah Şu Toptancı Bakış”

14 Şubat 2023
5k
Anma

Yaşasın Cumhuriyet

31 Ekim 2022
5k
Mehmet ÖZDEMİR (Dr.)

Neden Laiklik…

20 Eylül 2022
5k
Neden Karma Eğitim?
Eğitim & Kültür

Neden Karma Eğitim?

15 Ağustos 2022
5k
Sonraki Yazı

Sağlık Personelimizi ve Mehmetçiklerimizi Ne Kadar Alkışlasak Az…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap