Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami GÜREL

Nerede Duracağız?

Selami GÜREL Yazar Selami GÜREL
31 Aralık 2015
Selami GÜREL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tam iki yıl “cennette” yaşamaya başladık. Ne asker öldü, ne polis, ne de gerilla. Sonrasında Kürtler ve “Türkler” ülkeyi “birlikte demokratikleşme” kararı verip HDP’yi bu amacın bir aracı haline getirmeye niyetlendiler. Film orada yeniden koptu.

Yazı zamanı mı, şu dönemde ne yazılır, gerçekten bilmiyorum…

Böylesi zamanlarda, bir yazıya niyetlendiğimde, tüm yaşamım bir film şeridi gibi önümden geçmeye başlar. Bir yandan o “filmi” izler, bir yandan da yazmaya çalışırım. Şu anda da onu yapıyorum.

Belki o nedenle, son yazılarımdan daha uzun bir yazı olacak. Artık mazur görürsünüz.

Benim kuşağımın ömrü çatışmalarla, işkencelerle, cezaevleriyle, sürgünlerle geçti. İlk üniversite yıllarımızdan, 12 Eylül 1980 darbesine kadar — üç yıl içinde — 5000 insan öldürüldü; her gün, bir ya da birkaç cenaze kaldırdık.
Darbe ile birlikte buna idamlar, sokak ortasında kurşuna dizmeler eklendi. En ağır işkenceler dönemi başladı. Kurtulabilenler için de sürgün yaşamı. Birçok arkadaşımız, bir daha ülkesini göremeden sürgünde öldü.

Ben, sürgünde ölmeyen, ama 20 yıl doğduğu topraklardan uzak kalan “şanslı”lardandım.

Ben döndüğümde ülke yine yangın yeriydi. Yine her gün onlarca cenaze kaldırılıyor, ya da kaldırılamıyor ve bir dağ yamacına gömülüyordu. Benim için tek fark, o cenazelerdeki isimlerin çok azını tanıyor olmamdı. Bu kez
öldürülenler Kürtler, Kürdistan’da “görev” yapan askerler, ya da polislerdi.

Hikayeyi böyle sürdürmeme gerek yok; zaten çoğunuz o dönemin detaylarına, Vedat Aydın gibi milletvekillerinin, Musa Anter gibi aydınların güpegündüz öldürüldüğüne tanıksınız.

Bu büyük isyan, bin yıldır bir arada yaşamış bir insan grubunun, KÜRTLERİN varlıklarının kabul edilmemesi nedeniyle ortaya çıktı. Müsebbibi devletti. Yüz yıllık inkâr, zulüm, Nazi toplama kamplarını aratmayan Diyarbakır
Cezaevi gerçekliğiydi. Ve devlet son isyanı bastıramamış, bastıramadığı için yığınla politikacı ve parti siyaset sahnesinden silinmişti.

İlk kez AKP iktidarı, bu sorunu çözebileceğine dair sinyaller vermeye başladığında, hem Kürtlerden hem “Türklerden” destek bulmuş, barış umuduna da herkesin görebileceği bir destek vermişti. 2010 yılında “Öcalan’la
görüşüyoruz” diyen Erdoğan hükümetinin Anayasa referandumuna yüzde altmışa yakın destek bunun en önemli göstergelerinden biriydi. Erdoğan da Dersim katliamı için “özür dilemişti.”

Öcalan’la görüşmelerin sürdüğü esnada, “KCK operasyonu” başlatıldı. On bine yakın insan tutuklandı. Üstelik bunların tamamına yakını seçilmiş yöneticiler, sivil insanlardı. Hava yeniden puslandı, yeniden silahlar
konuşmaya başladı.

Ardından “süreç” ilerler gibi görünmeye başladı. Öcalan (2013 yılında) bir “barış deklarasyonu” yayımladı. Diyarbakır Newruz’unda 2 milyona yakın insan bu deklarasyonun arkasında olduğunu gösterdi.

Tam iki yıl “cennette” yaşamaya başladık. Ne asker öldü, ne polis, ne de gerilla.

Sonrasında Kürtler ve “Türkler” ülkeyi “birlikte demokratikleşme” kararı verip HDP’yi bu amacın bir aracı haline getirmeye niyetlendiler. Film orada yeniden koptu.

HDP tüm “acemiliğine,” uğradığı tüm katliamcı saldırılara rağmen, iktidarın hiç beklemediği bir seçim başarısına imza attı. Sanırım bunun göstergeleri önceden fark edilmiş olmalı ki, iktidar, Öcalan’ın temsiliyetinde PKK ile
kurduğu “Barış Masasını” devirdi. (Bu arada, bu ülkede hiçbir zaman seçilmiş hükümetler iktidar değildir, “iktidar” kavramını öyle anlayın.)

Seçim sonuçları “yok hükmünde” kabul edilip, yeni bir seçime gidildi. O iki seçim arasında, “eski günleri aratacak” yüzlerce saldırı, onlarca katliam gerçekleşti. HDP, seçim çalışmalarını bırakın, sadece cenaze kaldırdı.

Düne kadar “Kürt sorununu çözmeye niyetli” iktidar, yeniden eski devlet geleneğine geri döndü.

HDP, tüm bu saldırı ve katliamlara rağmen, seçimlerden yenilmeden çıktı.

İktidar, elbette Kürt sorununun ve PKK’nin nasıl ortaya çıktığının,Kürtlerin ne istediğinin, on binlerce silahlı insanın dağda, on binlercesinin halen dağa çıkmaya hazır beklediğinin farkındaydı. Kürt sorununa, o sorunun en önemli parçası olan PKK’ye yönelik çözüm üretmekleyükümlüydü. Üstelik bunun ön koşulları vardı. Ama yapmadı. O yüz yıllık devlet geleneğine geri döndü.

“PKK başka bir politik tutum takınabilir miydi” diye soranlar olabilir; ben de soruyorum ve “SİLAHI TÜM BUNLARA RAĞMEN” devreye sokmayabilirdi,diyorum. Ama o halkın yaşadığı yüz yıllık zulüm, elli bin ölüm, 17.500 faili meçhul, içeride on binlerce tutuklusu — üstelik bir kısmı ölümle cebelleşen tutuklusu — varsa, bir sabah binlercesi yatağında uyurken tutuklanıyorsa, onlara GÜVEN VERMEK İKTİDARIN GÖREVİYDİ.

Bu devleti yönetenlerin yanı sıra, “muhalefet” gibi görünenler de, konu radikal bir demokratik direniş olduğunda pek farklı olmadılar. Hiç kimseyi öldürmemiş, 68 kuşağının isyancı ruhu, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan ve Deniz
Gezmiş’in idamlarına, o zamanın ana muhalefet partisi olan CHP’nin birçok milletvekili de onay verdi.

Son haftalarda, Kürt il ve ilçelerinde yeniden çatışmalar yoğunlaşınca,bazı insanlar tüm bu anlatmaya çalıştığım geçmişi ve sorunun kökenlerini unutup, söze yeniden Kürtlerle başlar oldular. Nedenlere değil, şu anki yaşanan sonuçlara bakıp, fikir üretmeye soyundular.

Devletin, iktidarların birikmiş toplumsal sorunları “kendi bildiği gibi” çözmeye çalıştığı anlarda, eğer siz, o toplumsal sorunların köklerini unutur, bugüne odaklanıp denge bulmaya, hattâ iktidarların politikalarını
“anlamaya” çalışırsanız, tarihe karşı insani, vicdani sorumluluğunuzu da unutursunuz. Adnan Menderes ve bakanlarının, Denizlerin, 12 Eylül’ün idamlarına seyirci kalır, 1982 Anayasasının yüzde 92 ile kabul edilmesinin
parçası olursunuz. Ya da doksan yıldır görmediğimiz bir savaş cehennemine sürüklenme riskinin.

“Kürtlere laf edilemez” demiyorum. Ama demokrasi ve barış istiyorsanız,iktidardan istemek, iktidara direnmek zorundasınız.

Paylaş
Etiketler: İKTİDARIN GÖREVİkürt sorunumuhalefetpolitik tutum
Önceki Yazı

Ulusal Öfke

Sonraki Yazı

Şakamtrak!

Selami GÜREL

Selami GÜREL

İlişkili Yazılar

Selami GÜREL

Suçlu Ayağa Kalk

09 Ocak 2017
5k
Selami GÜREL

Putlarımız Yıkılıyor…

17 Eylül 2016
5k
Selami GÜREL

Mülteciler Hoş Geldiniz, Bu Topraklar Hepimize Yeter

03 Mayıs 2016
5k
Selami GÜREL

Yüz Yıllık Fabrika Ayarlarının Hükmü Kalmadı

02 Mayıs 2016
5k
Sonraki Yazı

Şakamtrak!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap