DEVLETİN HATA YAPTIĞI KÜRTLERİN DE KARŞI ÇIKTIĞI SORUNUN İKİNCİ BÖLÜMÜ
Bir önceki yazımızın birinci bölümünü yazdığımız ‘‘ Neden Kürt Sorunu?’’ adı altındaki yazımızın ikinci bölümünden kaldığımız yerden devam ediyoruz.
***
Osmanlı imparatorluğunun enkazı üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Osmanlıların birçok sorununu da devralmıştır. Bu sorunlarda birisi de halen devam etmekte olan yıllardır Kürtleri önce inkar edildiği, sonra ihbar edildiği, sistemin Kürtleri asimile ve devşirme politikasıyla yönetmek istediği, ikinci sınıf muamelesi yapması, Kürtleri ötekileştirilmesi, ülkede insanların birbirini öldürmesine sebep olduğu, kardeş kanının döküldüğü, Kürtlerin acı çektiği, Türklerin ise zarar gördüğü, bugün ve PKK tarihiyle sınırlı olmayan, Kemalist ulusçulukla doğrudan ilgili; kimlik ve özgürlük /insan hakları /Demokrasi /bağlamlı özellikle son çeyrek yüzyıldır iç ve dış göçe uğramış, köylerin boşaltılmasına, yıkılmasına, bölge insanını yoksullaşmasına, bölgede faili Mechul cinayetlerin yaşanması ve bir değer çürümesine yol açmış olan ‘‘KÜRT MESELESİ’’ olmuştur.
***
… Ve İngilizlerin tercih ettiği iddiaa edilen adam, bir ittihat ve terakici olan ve gelecekte Atatürk olarak anılacak olan general Mustafa Kemal 1919 yılında Anadolu’ya geldiğin de Kürtlere yeni kurulacak olan devlete eşit haklara sahip bir konum sözü vermiştir. Ancak Anadolu’daki uygulamaları ve teşkilatlanmanın şekli gerçek amacının böyle olmadığını gösteriyordu. Bunun üzerine önde gelen Kürt çevreleri muhalefet hareketlerini başlatırlar.
***
1920 de Koçgiri ayaklanması başlar. Bu hareketin öncüleri bağımsız bir devletten, özerkliğe kadar birbirinden çok farklı taleplerde bulunmuşlardır. Bu hareket Mustafa Kemal’ in yeniden şekil verdiği ordu ve paramiliter gruplar tarafında kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Bu hareketin bastırılması ile birlikte Kürtlerin legal zeminde siyaset yapma olanaklarını da kaybetmiş oluyorlar.
***
1924 yılında hazırlanan 1924 Anayasası ile etnik kimliklerin inkar edildiğine inanan Kürt halkının önemli bir kısmı demokratik yollarla mücadele etmenin olanaksızlığına inanarak silahlı mücadeleyi kaçınılmaz görmüşlerdir. Kürtleri cehalete sürüklemek ve manevi – ahlak-i bakında çoraklaşması için medrese ve Dergahların kapatılması Şeyh Said’ in önderliği yaptı 1925 Hareketinin fitilini çekmiştir.
Bu hareket de kanlı bir şekilde bastırılmış. Şeyh Said ve beraberindekiler idama mahkum olmuşlardır.
***
1930 Ağrı isyanı baş göstermiştir. Ağrı dağı etrafında Zilan deresin’ de binlerce Kürt öldürülmüş.
***
1937-38 yıllarında dersim isyanlarında dersim Şehrin’ de binlerce erkek , çocuk ve kadın kat edildi. Aynı zaman da seyit rıza ve beraberindeki liderler bir cumartesi gecesi idam edildiler.
Ayaklanmalar kanlı bir şekilde bastırılmış olsa da Kürt halkı savundukları haklı davalarından hiçbir zaman vazgeçmedi.
***
1949 da n sonra Türkiye’nin çok partili sisteme geçişiyle birçok Kürt de sorunun yeni oluşacak parlamentoda çözebilecekleri inanç ve ümidiyle siyasal partilere aktif bir şekilde katılmışlarsa da bu Ümitleri kısa bir süre sonra Ümitsizliğe tahvil olmuştur.
***
1959 da 49 Kürt aydının yargılanışı ve tutuklanışı yeniden Kürt sorunu gündeme gelmiştir.
***
1960 askeri darbesinden sonra Kürtlerin entelektüele lider kadroların çoğunluğu o dönem de Cazibe merkezi olan Türkiye işçi partisi’ de aktif görevler almaya başlamış. Bu parti 1971 yılın da Kürtleri ayrı bir halk olarak görmüş olması gerekçesiyle anayasa mahkemesi tarafında kapatılmıştır.
***
12 Mart 1971 askeri darbesi Kürt teşkilatını bastırmış, yüzlerce Kürt tutuklanmış ve çoğu mahkum edilmiştir. Bu askeri darbe sonucunda birçok ilegal Kürt teşkilatlanmaları oluşturulmuştur.
…//…
1-Cesim bey aklı sıra kurnazlık yaparak olayları değiştirmeye kendi önyargılarını teyid edecek şekilde geçmişi kurgulamaya devam ediyor. Kürtler inkar dilmiş. Asimile edilmeye devşirilmye çalışılmış vs. Bu arada kendsi çaktırmadan inkar ve asimilasyona devam ediyor: Koçkırı/Koçgiri İsyanını bir Kürt isyanı sayıyor. Cümle alem biliyor ki onlar Zazadır. Zazalar ne zaman Kırmanç oldu Cesim bey? Hani inkar asimile kötü bir şeydi? Tutarlı ve ahlaklı olmak lazım. Başkaları Kırmanç/Kürt yoktur derse ayıp etmiş oluyor ama siz Zaz yoktur onlar Kürt/Kırmançtır dediğinizde ne oluyor peki? Koçgiri isyanının bastırılması ile birlikte Kürtlerin legal zeminde siyaset yapma imkanları kalmadı diyor Cesim bey. Bu isyan legal zeminde siyaset yapmakmış o bastırıldığı içinde legal zeminde siyaset yapma imkanı kalmamış oluyor. Dünyanın neresinde bir isyan legal siyaset sayılmıştır? TBMM Koçgiri isyanının elebaşılarının, Alişerin, Nuri Dersiminin heykellerini mi diktirmeli idi? 1919’da Anadoludaki teşkilat ve uygulamaların Kürtlere eşit vatandaşlık amacı taşımadığı anlaşılınca Koçgiri isyaı çıkmış. Cesim bey her kesi akılsız kendini çok akıllı mı zannediyor? Eşit vatandaşlığa engel ne varmış 1920’de? Madem eşit vatandaşlık için isyan etti ise Zazalar, Kürtler/Kırmançlar ne güne duruyorlardı, onlar niye isyan etmedi? Mustaf Kemal’i eleştirmek içinde bula bula İttihatçı sıfatını bulmuş. Ne var İttihatçılıkta? Emperyalistere, Ermenilere-Rumlara karşı savaştıkları için mi rahatsızsınız onlardan Cesim bey? İttihaçılarla alıp veremediğiniz nedir? Onlara karşı bu kininiz nereden kaynaklanmaktadır? Belki de onların savaştıkları ile ilgilidir kininiz. Kürtleri cehalete sürüklemek için 1924’te medreseler, dergahların kapatılması Şeyh Said isyanının fitilini atşlemiş miş. Bu cümlenin neresini düzelteyim? Kapatılan medreselerin içinde Türklere ait olan ne kadardı Kürtlere ait olan ne kadardı? Herhalde Türlere ait olanlar Kürtlere ait olanlardan on kat fazla idi. Erbabı bilir bunu. Bu durumda medreselerin kapatılması neden Kürtlere yönelik olsun Cesim efendi? Nereden çıkarıyorsun akıl dışı bu uydurmaları?
2-Şeyh Said isyanını hazırlayan Azadi Cemiyeti 1920’de kurulmuş. Kurucusu Şeyh Saidin damadı Cibranlı Halid.Ancak Halid tutuklandığı içi sevk ve idare Şeyhe kalmış. Dergahların kapatılması ise Kasım 1925’da yani Şeyh Saidin idamından altı ay sonra. Dergahların kapatılması dediğiniz Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması kanunun oda 26 Kasım 1925’te çıkarıldı. Şeyhin isyanı da 13 Şubat 1925’te Dicle de başladı. Şimdi Dergahların kapatılması nasıl olurda Şeyhin isyanını fitillemiş olur? Sizde ki bu cehalt doğuştan değildir. Muhtemelen bilerek kurgulayarak taammüden yanlış yazıyorsunuz. Bütün derdiniz Kürtlerin hep haklı olduklarını, isyanlarının meşru olduğunu o isyanları bastıranların da büyük haksızlıklar yaptıklarını telkin etmek olmalıdır. Bu iddialarınız tümüyle yalandır. Üstelik Şeyh Said isyanı bir Zazasyanıdır. O isyana yalnızca Cibranlı ve Hasenan adlı Kırmanç aşiretleri katıldı. Kürtler katılmadılar bile. Ama şimdi katılmadıkları isyna sahip çıkarak ondan siyasi bir rant elde etmeye çalışıyorlar. Büyük bir kurnazlık olmalı.
3-Ağrı İsyanı 1926-1930 yılları arasında Ağrı Dağında yeryer de Erciş/zilanda oldu. Bu isyanı çıkaran Hoybun Cemiyeti idi. Cemiyet Beyrutta kurulmuştu. Kurucuları arasında Ermeler olduğu gibi, Ağrı Dağında isyancılar arasında Ermenilerin oduğunu İhsan Nuri iftiharla anılarında anlatır. Ağrı isyanının bastıılmasından daha doğal ne vardır? İsyancların İhsan Nuri ve Hanımı Yaşar’ın (Kendisi akılsız bir Türktür)heykeli mi dikilecekti? İsyan bastırılırken dünyanın her tarafında kan döülür, çünkü isyancılara lütfen dağılın demenizle dağılmazlar Cesim efendi. İsyan bastırılırken ölümler bir sonuçtur. Ölümlerin nedenlerini atlayarak sonuçları üzerinden bir tarihi malumat ihdas etmeye çalışmayınız.
4-PKK’yı bir özgürlük mücadelesi olarak lanse ediyorsunuz. Irkçılık sizin gözlerinizi vicdanınızı amalaştırmış olmalıdır. Bir terör örgütü hiç bir zaman özgürlük hareketi olmaz. Öğrenci yurtlarını içindeki öğrencilerle, belediye otobüslerini içindeki yolcularla yakanlar özgürlük mücadelesi mi vermektedir terör mü yapmaktadır? Size göre onlar bir kahramandır. Aksini söylemenizi beklemiyorum.
5-Cesim efendi burası Türkiyedir. Türkler burayı 1060’lardan başlayarak Ermenileren ve Bizanslılardan alıp yüzlerce yıl da burayı elde tutmak için Haçlılarla savaştılar. Madem Kürtsünüz madem Kürtlerin atası da Mederdir, Medlerin anayurdu ise orta ve batı İrandır. Siz oraya dönün. Kafanıza gnlünüze göre orada bir Kürdistan tesis ediniz. Türkün merhametinden akılsızlığından dlayı onun kılıç hakkı olarak elde ettiği yerleri sahiplenme açıkgzlülüğünden-açgözlülüğünden de vaz geçiniz. Vazgeçmezseniz Türk dediğinizde kıyamete kadar size karşı gözleri kapalı olacak değildir. 6-Dersim/Tuncel isyanı bir Zaza isyanıdır Kürt isyanı değildir. Nuri Dersiminin anılarında bile bu isyana katılan aşiretlerin Zazaki oldukları anlatılır. O isyancı aşiretler Kırmanci bilmezlerdi. Zazaca konuşurlardı. Bu yüzden askeri hareket öncesi Tuncelide uçaklarla dağıtılan bildirilerde Kırmanci değil Zazaki idi. Sizin gibi Kürt ırkçıları başkalarının cenazelerine bile sahip çıkarak oradan bile siyasi bir çıkar sağlamaya çalışmaları beyhudedir. Zazalar bütün çabanıza rağmen, Zazalık bilinciyle onlara dayatmaya çalıştığınız Kırmançlık kefenini yırtmaya devam ediyorlar. Devşirilen Nuri Dersimi ve S.Demirtaş gibi bir kaç kendini ve haddini bilmez Zazanın, Kırmançlar hesabına çabası beyhudedir. Tarihin akışını değiştirmeye yetmeyecektir. Tuncelide özgür bir ortam olsa PKK/BDP’liler orada seçim alablir mi?İşte Haziran 2011 de Ferhat Tunç adlı Kırmanç devşirmesi Tunceli de nal topladın al. Cesim bey siz İran’a dönün.Medlerin yeri oraı. Zerdüştte biliyorsunuz orada yaşamıştı.Musa Anter bile “ahirette fukara Kürde ancak Zerdüşt şefaat eder” dememiş miydi. Koskoca Ape Musanın elbette bir bildiği vardır. Vesselamüelamenittebealhüda.
sayın cesim bey bu kürt sorunu yazınızı okudun herzaman da sizin konularınız takip edip okuyorum ve yine bu konuyu çok güzel yazmış bizleri aydınlatığınız için size çok teşşekür eder başarınızın devamını diliyorum
Yüksel Bey öncelikle eleştirilerinize saygı duyarım. Tabiî ki sizin gibi bir çok kişi mail lime olumlu veya olumsuz yorumlar gönderiyor. Size ve bütün okuyucularıma minnettarım.Hersek e cevap vermem imkansız. sizin bana mal etmiş olduğunuz ,ırkçı, terörist sempatisisi, kurnazlık vs gibi imaları için mühakkaki cevap vereceğim siz bu yazıların sonunu bekleyin. Emin olun zaten üzerime almıyorum hiç birisini.
Kesin bir husus vardır ki sizin tarih bilgileriniz ben daha ilköğretim ve lise öğrencisi iken bize ders kitapların da verilmiş oldukları tarihten ibarettir.
Ve ben zaza bir aileden geliyorum KÜRTLERİN sorunlarını yazmak ve ızdıraplarını anlamak için illa kürt olmak mı lazım yüksel efendi?
Sizin eğer varsa tarih bilgileriniz o zaman siz yazın da insanlar sizden öğrensinler.
Küçük ve tuhaf insan olmak gerekmez…
esselamun aleykum ve rahmetullah ve berakatuh