NE YEDİĞİMİZ BELLİ DEĞİL
Ne yediğimiz belli değil, neyini araştırıyorsun ki. Hareketimizi kontrol etmeliyiz ki yediğimizi ve içtiğimizi bilelim. Benimsenen bir konu, fakat insanı yıpratıyor.
Böyle bir konu üzerinde durmak gerekir. Örneğin “A” meyvesi değerlidir. Her akşam yenmelidir, düşüncesi beyninde yer etmiştir. Bu istekten seni bilerek, vazgeçirseler o meyve bir daha aklına gelmeyecektir.
Başlığımız, “ne yediğimiz belli değil.” Olayı değerlendirelim. Yediğimiz sebze ve meyvelerin, tohumunun atıldığı toprağı ve soframıza gelene kadar geçirdiği evreleri, incelersek çok şey öğreniriz.
Dünya genelinde, artan nüfusu nasıl besleriz görüşü sebze ve meyve yetiştiren toprakların ilaçlanmasını gerektirmiştir. Hatta günümüzde topraksız tarım da yapılmaktadır. Önemli olan beyindir. Beyin bitkinin meyve vermesi için dış ortamdan, ne almaktadır, hesabı yapılır. Böylece topraksız da tarım yapılır, denebilir.
Bu düşünceyi yıllar önce ortaya attığımızda gülerlerdi. İlaçlı tarımın verimli olduğunu domateslerin aynı büyüklükte ve düzgün olduğunu görüyoruz. Yalnız taşıdığı vücuda zararlı maddeler nelerdir? Olaya bu açıdan bakarsak, farklı davranacağımız ortadadır.
İyi mi yoksa kötümü olduğuna beynimizle karar vermeliyiz. Beynimizin yaşam merkezi olduğunu bilmeliyiz. Yani muzun önemi değil, duygularımız, daha önceliklidir.
Ne yediğimiz belli değil, yiyoruz da bir şey mi oluyor diye karşı görüş bildirenler de olacaktır. Bu insanlar çevrelerine hiç mi bakmazlar. Baksalar görecekleri manzaranın korkunçluğunu fark edeceklerdir.
Artan hastalıkların, karşılığı bilinmiyor. Hastaneler dolup taşıyor. Kalp ve kanser milleti sardı. Sonuçta ölüm hak fakat genç ölümler farklı. Çünkü sosyal yönden büyük problemler bırakıyor.
İstediğimi yaparım, beynime baş vurmam, demek aşırı tutkulu insanlar için geçerli olsa da kabul görmez. Umutsuz olmamak gerekir. Dikkat edilirse çok problemler aşılacaktır. Aşırılığa girmemek gerekir. Aşırılık doğru yola girmeyi zorlaştıracaktır.
Akıllı hareket etmek esastır.
Zirai ilaçların vücudumuzda gezindiğini biliyor musunuz?
Hasan TANRIVERDİ























