Okullar açıldı, yeni eğitim dönemi dün başladı. En güzel görüntülerden biri keyifle okullarına giden çocuklar, gençler. Ama bu keyfi en çok trafik alt üst ediyor. Tramvay çalışmaları, daralan yollar, değişmeyen güzergalar, yetmeyen caddelerle şimdi trafikte daha zor zamanlar bizi bekliyor.
Bir başka gerçekte kent merkezinde yükselen AVM’ler, gökdelenler. İzmir’deki 24 AVM’ye kısa sürede 6 yeni AVM daha eklenecek.
Kimileri son katlara ulaştı, diğerlerinin projeleri hazır. Açılan okullar ve yükselen gökdelenlerin ortak noktası ise trafik sorununu körüklemeleri.
AVM’lere, yüksek katlı yapılara karşı çıkmak da doğru değil, çağdaş bir şehirclik algısında onlar da olacak.
Asıl sorun bu yapılaşmaların, kent bütünlüğü içinde ele alınmamasında.
Plansız yapılaşmada. Tıkanan arterlerin genişletilmesi için bir master plan olmamasında. Üç arabanın dönemediği yerlere devasa binalar yapılmasında. Bu yapıların kent siluetine etkisi, doğacak trafik sıkışıklığı, çevresel etkiler doğal olarak yatırımcıyı ilgilendirmez.
Risk ve sorunları hesaplaması gereken kurumlar başkadır çünkü.
Hoş bütüncül bakış kimin sorunu, o da şaibeli artık. Büyükşehir ile ilçe belediyeleri arasında gidip gelen yatırımcı artık Ankara’dan devreye girerek, Bakanlıklarla işini çözüyor.
YA SABIR
Öyle bir noktaya geldik ki, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı dahi İzmir’de yeni bir AVM yatırımı yapılmamasını tavsiye ediyor.
Başkan Hulusi Belgü, “Çok fazla AVM’nin olması da doğru değil” diyor, daha ne desin? İzmir’de 24 AVM’yi, sadece 1 yılda kent nüfusunun iki katı, yaklaşık 9 milyon kişinin ziyaret ettiği belirtiliyor. Ofislere, iş merkezlerine gelip gidenler, ziyaretçiler her gün o bölgeye binlerce otomobili yığıyor.
Geçmişte, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iki önemli birimi Ulaşım Koordinasyon Merkezi UKOME ile Altyapı Koordinasyon Merkezi AYKOME etkin birimlerdi. Kent planlamasında söz sahibiydiler. Şimdi kimsenin taktığı yok, onlar da zaten ağırlıklı bürokratik yapılar haline geldi.
İzmir trafikte idare etti ama yolun da, sabrın da sonuna gelmek üzere. Sadece kent merkezi değil, birçok ilçe merkezine iki arabanın yanyana zor gitttiği yollardan ulaşıyorsunuz. İzmir’in gelecek Ulaşım Master Planı nedir? Bu plan yalnızca toplu taşım araçlarından mı ibarettir, kentin bütüncül planlamasını kim yapacak? Şimdilik tek elden gelen, trafik sıkışıklığı yaşadıkça yetkililerin kulaklarını çınlatmak lakin o da sinir olmaktan başka çözüm yaratmıyor!
