Neşe, sevinç, hüzün ve matemler ne bıraktı bizlere.
Seneler geçti ve senelerden ne kaldı geriye.
Ve seneler, saçlarımıza ak, gözlerimize çukur ve derimize kırışıklar indirdi. Bunlar ilk bakışta fark edilen, ya görünmeyenler. Görünmeyenler; çok şeyler, gönül dünyam ve anlayışıma konu olan yaşandı.
Eski hâlinde kalmadı, muhabbetimiz, hislerimiz, düşüncemiz ve inandıklarımız. Kalmadı, değişti, değişir. Bu değişim o kadar farklı mecralarda yol bulur ki, peşine takılmaktan yorulursun.
İşte hayat, sonuçsuz bir değişim ve değişendir.
Çok şey değişti, değişmekte…
Değişiyor hayat, senelerin ardından, seneleri yaşayarak.
Senelerce düşündüğümüzü uygulayarak günümüze geldik. Değişen düşüncelerimiz her şeyi aldı götürdü.
Aldı götürdü seneler, bir önceki yaşananlara bakmadan acımadan, gülsen de somurtsan da.
Ne kaldı geriye, sıcak bir gülüşünden gayrı.
O bir gülüşü de mi göstermeyeceksin, var gösterme, gitsin gittiği kadar.
