Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal KOÇ

Ne idik, Ne Olacağız?

Kemal KOÇ Yazar Kemal KOÇ
08 Mayıs 2009
Kemal KOÇ
2
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bir insan ömrünü neye vermeli / Harcanıp gidiyor hayat dediğin.
Yolda kalan da bir yürüyen de bir / Tükenip gidiyor ömür dediğin.

 

Bu türküyü yıllar öncesinde de dinlerdim ama bu günkü kadar koymazdı. Ömür gidiyor ya. Yaş kemale erdikçe ara sıra mehter misali iki adımda bir geri dönüp bakma ihtiyacı hissediyor insan. Ne yaptık, ne yapıyoruz, neredeydik, neredeyiz, nereye gidiyoruz?

 

Bu soruların cevabını ararken o türküde geçen “harcanıp gidiyor ömür dediğin” sözünün, ne kadar da doğru olduğunu gördüm. Bu kadar, toplumsal yaşamda yardımlaşmaya, akrabalığa, kardeşliğe, dostluğa önem veren, yüzyıllar boyu birbiriyle sımsıkı ilişkilerle bir arada yaşamış bir ecdadın evlatları olarak geldiğimiz noktaya bakarmısınız.

 

Fazla geriye gitmeyelim. 15 – 20 yıl önce, köylerimizde imece diye bir gelenek vardı, hatırlayın. Birimizin bir işi olduğunda herkes koşar, el birliği ile bir çırpıda halledilirdi. O imeceye toplananlarla aynı zamanda bir dost meclisi oluşurdu. Sohbetler artar, sorunlar paylaşılır, bağlar daha da kuvvetlenirdi. Ne zaman ki işin içine para girdi, imece yevmiyeli işçilere dönüştü, kopmalar başladı.

 

Yolların henüz doğru düzgün olmadığı, olsa da üstünde yürüyecek araçların bulunmadığı dönemlerde, akraba ziyaretleri bugünkü koşullara nazaran daha sık yapılırdı. Saatlerce yaya veya atla gidilen yolun sonunda, akrabalara mutlaka yatıya kalınırdı. O yüzdendir ki, o dönemlerde her evde yatak yüklüğü denilen bir gelenek vardı. Her evde 5 – 6 kat kenarda yün yatak bulunurdu. Ve hatta bir kız sözü kesilirken altından mobilyadan önce, yapılacak yatak sayısı konuşulurdu. Ne zaman ki ulaşım ve haberleşme gelişti, ziyaretler telefonla hal hatır sormaya kadar düştü.

 

Hele düğünler bayramlar. Anlatmaya hiç gerek yok. Bütün bunlar şu gerçeği ortaya koyuyor. Ne zamanki toplumsal yaşamdan, birlik beraberlikle hareket etmekten, dolayısıyla diyalog ortamından koptuk, akrabalıklarda bitti, komşuluklarda bitti, arkadaşlıklarda bitti. Kırk yıllık tanıdığımızla karşılaştığımızda konuşacak bir şey bulamıyoruz artık. Nasılsın iyimisin? soranlara selam. Muhabbetin hepsi bu.

 

Aynı apartmanda oturuyoruz, alt kattaki oturanı tanımıyoruz. Fındık toplamaya gidiyoruz, Güneydoğudan gelen işçilere fındık toplatıyoruz. Bir akrabamızın hastalığını çoğu zaman duyamıyoruz bile. Bir dostumuz ölse, cenazesine son dakikada yetişebiliyoruz. Bu nasıl iştir, nasıl gidişattır.

 

Bu hale düşmemizdeki asıl etken sadece haberleşmenin ve ulaşımız gelişmesi mi? Elbette değil. Artık toplum ekonomi toplumuna dönüştü. Gündüzleri akşama kadar çalışan, akşamları da TV karşısına geçip zap yapan bir robota dönüştük. Sözün özü gidişatımız hayra alamet değil.

 

Bir toplumu dağıtmanın en kolay yolu insanlar arasındaki birlik beraberlik bağlarını koparmaktır. İşte bu başarılmaya çalışılıyor. Başarıldı da.

Paylaş
Etiketler: hayatinsantoplumyaşam
Önceki Yazı

Durgun Denizde Açan Sarmaşıklar!

Sonraki Yazı

İstenen Oldu!

Kemal KOÇ

Kemal KOÇ

İlişkili Yazılar

Kemal KOÇ

‘Konya Federal İslam Cumhuriyeti’nden Bu Gülere

18 Ocak 2016
5k
Kemal KOÇ

Erkence Bir Ramazan Yazısı

20 Eylül 2008
5k
Sonraki Yazı

İstenen Oldu!

Yorumlar 2

  1. Mert Sezgin says:
    17 yıl önce

    Kaleminize sağlık, güzel bir yazı. Bu verdiğiniz örnekleri ve çoğaltabileceğimiz bir çoğunu gözönüne aldığımızda sanki birilerinin bilinçli olarak örf ve adetlerimizi, kültürümüzü, bizi biz yapan değerleri bizzat bizlere yok ettirdiğini söylemek yanlış olmaz sanırım. Bir toplumu yok etmek için, ona kendi kültürünü yok ettirmek?.. Batıya özendik hep ama batının bilimine değil, önümüze özel televizyonların sunmuş olduğu yanar dönerli caf caflı hayatlarına özendik. Okumayan bir toplum muyuz? Aslında okuyoruz ama her tür magazin haberini, özendiğimiz hayatları kişilikleri okuyoruz… Bugün arkadaşınızla, önceki akşam yayınlan-MAYAN bir belgeseldeki ilginç fikri daha önce sizin de düşünmüş olduğunuzu ve arkadaşınızın da çok ilginç fikirleri olduğunu konuşmak yerine ABC adlı dizi üzerine konuşmak zorundasınız. Tahsil düzeyi yüksek bir toplum(muy)uz?.. Üniversite mezunu gençlerimiz çok… Daha kişilikleri oluşmadan bir yarış atı misali üniversite yolunda ilkokuldan beri koşturan bir gençlik, koşturan bir nesil. Hiç bir şeyi öğrenmek için değil, sadece yarışta diğerlerinden önde olmak ve bitiş çizgisini geçmek için yapan bir nesil. Peki ya o çizgiden sonra geriye dönüp baktığında ne hatırlıyorsun? Nereye gidiyoruz sorusunu her bireyin kendisine sorması gerekir. Bu hayatta edindiğimiz misyonumuz ve yarın için öngördüğümüz vizyonumuz nedir? Daha iyi bir iş, daha güzel bir ev, daha çok para?.. Bunlar mı? Ya bu hayatı terk ettiğimizde geride ne bırakıyoruz? Hiç birşey mi? O zaman suni bir hayat mı sürüyoruz?

  2. Eda Şenkal says:
    17 yıl önce

    Elbette ki insanlar arasında ki bağların kopmasında teknolojinin rolü yadsınamaz. Ancak bizim de tembelliği seven bir toplum olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor. Evet gün geçtikçe uzaklaşıyoruz birbirimizden, yakınlarımızdan ve bunun farkında bile değiliz. Herkes birbirinden nefret eder hale geldi. Kısacası bu gidişin olumlu sonuçlar doğuracağını hiç sanmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap