İlk gün Sinop’ta Müze, Erfelek ve Ayancık ziyaretlerinin ardından, ikinci gün kaldığımız Ahmet Muhip Dranas Uygulama Oteli’nde sabah kahvaltısında Sinop ve Sinop Üniversitesi hakkında bilgi aldık.
Kahvaltıya; Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, Sinop Valisi Yavuz Selim Köşger, Sinop Üniversetisi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan, AK Parti Sinop İl Başkanı Ceniz Tokmak, Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hakan Şimşek ve yerel basın mensupları ve Gönül Dostları katıldı.
****
Milletvekili Ersoy ve İl Başkanı Tokmak, Ayancık AK Parti kongresi nedeniyle kahvaltıdan erken ayrıldı. Kahvaltıda Kadir Akdoğan, kısa bir konuşma yaparak Gönül Dostları hakkında bilgi verdi.
Akdoğan konuşmasında şunları söyledi: “İstanbul’da, Sinoplu derneklerin kurucu başkanları ve yöneticileriyiz. Sinop Dernekleri Federasyonu’nun kuruluşunda yer almış ve yönetimde görev almış kişilerden oluşuyoruz. Federasyonun kurucu başkanı Ramazan Ulu’nun girişimi ile yaklaşık 2 yıl önce arkadaşlarımızla bir araya gelme kararı aldık. İki ayda bir toplanarak hasbıhal edelim ve ilişkilerimizi koparmayalım istedik. İki ayda bir İstanbul’da çeşitli mekanlarda toplanıyor ve sohbetler yapıyoruz.
Bu toplantılarda bir konu seçerek, o konuyla ilgili uzman bir kişiye de davet ediyoruz. Hem bilgi ve kültür seviyemizi yükseltiyor, hem de birlik ve bütünlüğümüzü korumuş oluyoruz. En son toplantımızda bir sonraki toplantının gündemi olarak Sinop tarihini belirledik. Sevgili Ali Tarakçı arkadaşım bu fikri ortaya attı. Ali bey Sinop’a gidip yerinde görmeyi tavsiye etti. Uçakla geldik ve ilk olarak Sinop Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ettik. Sinop’un 8 bin yıl önceki tarihinden başlayarak, oradaki tüm eserleri tek tek görevliler bizlere anlattı. Bugün sizlerle buluşmaktan dolayı çok mutluyuz.”
****
Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan, Gönül Dostlarıyla beraber olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, üniversite ve otel hakkında bilgiler verdi. Sinop Üniversitesi olarak kentin gelişimine çok önemli katkı sağladıklarını belirten Bircan, 5 bin 865 öğrenci ve yaklaşık 700 öğretim görevlisi ve idari personelli kentin en büyük ailesi olduklarını söyledi.
Üniversitelerin kuruldukları şehrin lokomotifleri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Recep Bircan, “Eğitim ve öğretim faaliyetleri yanında toplumla kaynaşmayı sağlayan, toplumla sanayicimiz birlikteliğinde ilin gelişimine katkı sunan bir kurumuz. İstanbul’da ki Sinoplu arkadaşlarla bir araya gelerek üniversitemizi tanıtmak istiyoruz. Üniversitemiz uzun zamandır kampüs arayışı içindeydi. Yakın bir zamanda da 300 dönümlük bir kampüs alanına kavuştuk. Burada tüm birimlerimizi bir araya toplayacağız. Şu anda 6 farklı yerde eğitim faaliyeti sürdürüyoruz. 5 bin 865 kişilik bir öğrenci potansiyelimiz var. Bu öğrencilerimizin yaklaşık yüzde 26’sı sinoplu, yüzde 55-56 Karadeniz kökenli. Üniversitemizde Türkiye’nin 7 coğrafyasından öğrencilerimiz var” diyerek, Sinop Üniversitesi’nin büyümesi ve gelişmesi için Sinoplular’dan destek istedi.
****
Sinop Valisi Yavuz Selim Köşger, STK’ların Sinop için büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bu birliktelikten çok memnuniyet duyarak sözlerime başlamak istiyorum. Bir iyiliği başlatan, o iyilikten sonraki safhalardaki bütün iyiliklerden de payını alır. Sizler İstanbul’daki Sinop’un, STK’ların kurucularısınız. Her türlü övgüye layık bir faaliyet gerçekleştiriyorsunuz. Gelişmiş modern toplum, örgütlü toplum demektir. STK’lar bulundukları yerlerde en azından bir hemşehri topluluğunun, bir grubun menfaatlerini ve takip edilmesi gereken işlerini takip ederler. Demokratik toplum içerisinde, temsil gereken noktalarda bu kurumlar sayesinde ses daha gür çıkar. Bu manada Sinopluların İstanbul’da ki STK’ları hem nitelik, hem de nicelik açısından çok üst noktalara ulaşmış durumda. Bunu sizlerin başlatmış olması çok güzel bir iş.”
Sinop’un yapılacak nükleer yatırımla, starejik olarak kentin daha da büyüyeceğini kaydeden Köşger, nükleer santralın yüzde 70’inin Türk sermayesi ile yapıldığına dikkat çekerek, inşaatın başlamasıyla beraber kentin değerinin daha da artacağını söyledi.
****
Kahvaltı sonrasında Saraydüzü, Gerze, Durağan ve Boyabat’a doğru yola çıktık. Sinop’un en güzel ilçelerinden Gerze’de Belediye Başkanı Osman Belovakcıklı, limanda bizi karşıladı. Gerze Sosyal Tesisleri’nde sohbet ettik. Başkan Belovacıklı kentte yaptıklarını ve hedeflerini anlattı. Başkan Belovakcıklı, ikinci kez yüzde 57 oy ile seçilmiş. Başarılı çalışmasının karşılığını Gerzeliler desteklerini artırarak vermişler.
18 milyonluk bütçesi ile kenti hem imar etmeye hemde kente yeni bir vizyon katmaya çalışıyor Belovacıklı….
Ve Sinop’un arıtması ve tüm sahil kentlerinin de arıtması olmadığını öğreniyoruz. Halen eski yöntemle denize dejarj ediliyor kentin tüm kanilasazyon atıkları..
****
Ardından Saraydüzü’ne geçiyoruz. Saraydüzü Belediye Başkanı Hasan Peker karşılıyor bizi… Harika bir Saraydüzü Sırık Kebap yiyoruz. Soğan ve karabiber ile saatlerce sırıkta pişiriliyor. Kuzular ise Saraydüzü’nün otlaklarında kekik yiyerek büyüyorlar… Ve onun içindir ki, etin tadı daha bir farklı…
Ardından yine Saraydüzü’ne özgü incir uyuşturması servis ediliyor. Bu arada Saraydüzü ile ilgili bilgi veriyor Başkan Peker…
****
Hava kararmaya başlıyor ve Durağan’a varıyoruz. İlk önce eski Belediye Başkanı ve AK Parti Durağan İlçe Başkanı Ahmet Usta karşılıyor bizleri… Ardından Belediye Başkanı Ahmet Kılıçaslan yanımıza geliyor. Başkan Kılıçaslan ilçe hakkında ve yaptıklarıyla ilgili bilgiler veriyor.
Ve son durak Boyabat’a doğru yola çıkıyoruz. Sinop Milletvekili ve İçişleri Komisyon Başkanı Mehmet Ersoy ve Boyabat Belediye Başkanı Şefik Çakıcı ile buluşuyoruz, Kale dibinde Belediye Sosyal Tesisleri’nde…
Başkan Kılıçaslan, 180 civarında tarihi Boyabat Evleri’ni restore ettirerek geleceğin Safranbolu’sundan daha farklı bir turizm kenti yaratmak istediklerini söylüyor. Milletvekili Ersoy da proje için 2 milyonluk bir kaynak sağlandığını, Sinop ve Boyabat olmak üzere eski yapıların restore ettirileceğini ve Sinop’a yerli ve yabancı turistlerin daha çok gelmesini sağlayacaklarını ifade ediyor.
****
Sinop’a gelipte iki duble içmeden gitmek olmaz diyerek, Sinop Sahili’nde arkadaşlarımızla demleniyoruz. Gece geç saatlerde otelimize geçiyoruz. Ertesi günde 11.40 uçağı ile İstanbul’a dönüyoruz. İki günlük harika ve dolu dolu bir geziden oldukça memnun olarak ayrılıyoruz.
Doğduğumuz toprakların bilmediğimiz tarihini öğrenmek, bilmediğimiz ilçelerini gezmek ve yeni dostlar edinerek İstanbul’a dönmek…
Güzel bir geziden sonra, doğdumuz toprakları daha farklı sevmek… Romen Diyojen’in bir kalpazanın oğlu olduğunu ve sürgün olarak Sinop’a geldiğini öğrenmek benim için oldukça farklılık oluyor…
