Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Çapar KANAT

Nasa Neyi Gizledi? Gizlenen de Bilinenler!

Çapar KANAT Yazar Çapar KANAT
04 Aralık 2010
Çapar KANAT
2
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Nasa’nın beklenen açıklamasının muhtemelen ‘’Uzayda yaşam‘’la ilgili olacağını bekliyorduk. Satır aralarında bunu görebiliyoruz. Nasa’nın açıklaması Dünya’daki bir buluşu içeriyorsa da, Dünya medyası ‘’ uzay yaşamı ’’ nı içermediğinin hayal kırıklığını yorumunda yansıtmış olsa da biz bunu Uzay’daki yaşam ile ilişkili bir açıklama olarak da değerlendiriyoruz. Uzay ile ilgili bir yaşam kavramını  biz sadece insanlar için değil herhangi bir canlı için de yaşam olarak  görmek gerekir.

Tüm Dünya kamuoyu da Nasa (Amerikan Havacılık Kurumu) ‘dan Uzayda yaşam  ile ilgili bir açıklama bekler iken Uluslararası ajans ve gazetelerimize yansıyan tarafındaki ucu görünen gizli mesajı anlamamış olmalılar. Aşağıda ‘’ bütün dünyanın merakla beklediği basın toplantısında, evrende başka bir yaşam türü bulunduğuna dair beklentileri boşa çıkarttı’’ basın değerlendirmelerinin aslında boşa giden ajans yorumları diyorum. Uzay daki yaşamı takip edenler için Nasa’ nın aşağıdaki açıklamaları Uzaydaki yaşam haberlerinin şimdilik üzeri gizlenen değerli ipuçlarıdır. Yoksa Nasa Californiadaki Tuz gölünün dibinde niçin nanobakteri arasın. Tuzlu bir gölde aranmış ve bulunmuş olmasını da tesadüf olarak görmüyoruz. Medyanın Nasa açıklamasında ‘’ Uzayda yaşam var ‘’ cümlelerini duyma beklentisi vardı. Aşağıya aldığım Nasa’nın ajanslara düşen haberi bize ‘’ Uzayda yaşam var ‘’ itirafını veriyor. Evet bu bir açıklama değil kendi bildiklerinin üstü kapalı itirafıdır. Haberi okuduktan sonra Nasa’nın itirafını açacağım:

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), bütün dünyanın merakla beklediği basın toplantısında, evrende başka bir yaşam türü bulunduğuna dair beklentileri boşa çıkarttı. Dünya üzerinde, DNA’sında fosfor yerine arsenik bulunabilen yeni bir bakteri türünün keşfedildiğini bildiren bilim adamları, bu bakteri türünün bilinen yaşamı tekrar tanımlamak zorunda bıraktığını açıkladı.

NASA tarafından finanse edilen ve Science Express internet sitesinde yayınlanan araştırmanın sonuçlarına göre, California eyaletindeki tuzlu Mono Gölü’nde bulunan bakteri yalnızca arsenikte yaşamakla kalmıyor, aynı zamanda arseniği kendi hücresel mekanizmasına ve DNA’sının yapısına katıyor.

Amerikan Jeofizik Enstitüsü (USGS) Astrobiyoloji Profesörü Felisa Wolfe-Simon, Arizona Üniversitesinden Ariel Anbar ve Paul Davies adlı araştırmacılar, dünyadaki bazı yaşam biçimlerinde arseniğin fosforun yerini alabileceğini belirtti. Bu konuda geçtiğimiz yıldan beri yapılan deneylerde, kökü GFAJ-1 olarak bilinen bir bakterinin arsenikle yaşamını sürdürebildiği ortaya çıktı. Profesör Felisa Wolfe-Simon, ”Evrenin başka bir yerinde yaşamı nelerin mümkün kılabileceğinin anlaşılmasına yönelik kapıyı açtık” dedi.

Elde edilen verilerin, dünyadaki yaşam biçimlerinin çeşitliliği konusunda ne kadar az bilgi sahibi olduğumuzu gösterdiğini aktaran araştırmacılar, bu keşfin diğer gezegenler ve uydularda yaşam için nerelere bakılması gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. (03.12.2010)Yazılarını okuyunca bu açıklama ile ilgili eksik kalan unsurları  aşağıda dile getireceğiz.

Bu açıklamadaki eksiklik; Nasa’nın Uzayda yaşam ile ilgili bulgularının detaylarını  Dünya kamuoyundan sakladığıdır: Uzayda veya Marsta ve Dünya’ daki insan vucudunda  bulunduktan sonra aynı veya benzeri bakteri yaşam türünün California eyaletindeki tuzlu Mono Gölü’nde bulunduğunun  açıklanmış olmasıdır.

Peki bu veya benzeri bakteri sadece Californiada’ki tuzlu Mano Gölü’nde mi bulundu? Hayır!

İnsan vucudunda da bulundu. İnsan vucudunda nanobakteriler bulunduğunu Bilgiagi Gazetesi’ndeki  http://www.bilgiagi.net/sutte-ne-var/24580/  linkinde 01.08.2010 ve daha önceki tarihte Çiğ Süt Üreticileri Grubunda yazmıştık.

Peki bu veya benzeri bakteriler sadece insan vucudunda ve California’daki tuzlu Mano Gölü’nde mi bulundu? Hayır!

Uzayda veya Marsta’ da bulundu. Ama Nasa, California’daki tuzlu Mano Gölü’nde bulunanı Dünya kamuoyuna şimdi açıkladı, Marsta veya Uzayda bulunanı açıklamadı. İnsan vucudunda bulunan nano bakteriyi ise Nasa bulmamıştı.

Amerikan Jeofizik Enstitüsü (USGS) Astrobiyoloji Profesörü Felisa Wolfe-Simon dilinin altındaki baklayı zaten haberde mırıldanıyor: ”Evrenin başka bir yerinde yaşamı nelerin mümkün kılabileceğinin anlaşılmasına yönelik kapıyı açtık” diyor! Biz hem bu cümle ile hem de önceki bilgilerimizle diyoruz ki NASA aynı veya benzer bakterinin marsta veya Uzayda bulduklarını bu açıklamasında sakladı.

Nasaya kapıyı açan California’daki tuzlu gölde bulunan nanobakteri değil, kendilerinin uzayda veya marsta bulduktan sonra Dünya’da da bulunabilineceğinin Nasa’nın bilim aklına getiren Türk Bilim kadınımızın buluşudur. Bu bilim kadınımız insan sağlığı ile ilgili araştırma yaparken nanobakteriyi buldu, Nasa ise uzayda yaşam varmı sorusuna cevap ararken Marsta veya uzayda nanobakteriyi buldu.

Bu veya benzeri Nanobakteri’ nin insanda bulunduğunu ilk bulan ve akademik doktora tezinde açıklayan Mikrobiyolog bir Türk bilim kadınımızdı.

Bu Türk Bilim Kadınımızın nano bakteriyi buluşu ile Nasa’nın bu veya benzer bakteriyi Mars veya Uzayda buluşu aynı döneme rastlamaktadır. Nasa bu veya benzer bakterinin insan vucudunda ve daha doğrusu Dünya’da da bunabileceğini Türk Bilim Kadınımızdan öğrenince sanırım o zaman bu bakteriyi Californiya tuzlu Mano Gölü’nde aramaya başladı desek boş bir iddia olmayacaktır.

Çünkü insan vucudundaki nanobakterilerin böbreklerdeki taş, safra keselerindeki taş, kalplere takılan stenleri tıkayan unsurlar ile direkt ilişkisi olduğunu bu mikrobiyolog Türk Bilim Kadını doktora tezinde ortaya koymuş ve bunu Avrupa basını yazmıştı.

Nano bakterinin insan vucudundaki yaşam ortamı ile o tuz gölündeki yaşam ortamının tesadüfü olmayabileceğini düşünüyorum.

Bu buluşu ile bu bilim kadınımız  Nasa Bilim Kurulu üyeliğine alınmıştır. Nasa bilim kurulu üyeliğine alınmasının temel sebebi Nasa’nın uzayda bulduğunu Bilim Kadınımızın İnsan Vucudunda bulunduğunu keşfetmiş olmasıdır.

Kendisi vatandaşlık müraacatı yapmadığı halde ABD vatandaşlık müraacaat evrakı  ABD’deki adresine gitmesine rağmen henüz Vatandaşlığa müraacat etme gereği duymayan bu bilim kadınımızın Ülkemizdeki master çalışmasının nasıl yarım bıraktırılmışlığının, Avrupa’ da Nanobakteriyi bulduktan, Nasa bilim kuruluna alındıktan sonra Türkiye’ye gelip ülkesinde çalışmak istemesine rağmen Türk Bürokrasisinin ilgisiz, Üniversitelerimizin, Tubitak’ımızın ona nasıl ‘’ muamele ‘’ ettiklerinin hazin hikayesini bir başka yazıma bırakıyor ve konuya devam ediyorum.

Nanobakterinin bulunuşu insanları sağlığına kavuşturmada bir çığır açmıştır. Böbrek taşlarının kırma makinelerinde kırma tekniği yerine tedavi yöntemleri yolunu açmıştır. Bu tedavi yöntemlerinin klinik araştırma çalışmaları başlayacak veya başlatılmış olmalıdır. Safra keselerinde oluşan taşlar şimdiye kadar ameliyat yöntemi ile hem safra taşları hem de safra kesesi ameliyat ile alınmakta idi. Bundan sonraki çalışmalarda safra taşları tedavi yöntemi ile yok edilecek ama safra keselerimiz yerinde kalacaktır. Kalp damarlarına takılan stenlerin tıkanma sorunları yine tedavi yöntemleri ile ortadan kaldırılacaktır. Bunların gerçekleşmesi için 5-10 yıla ihtiyaç var! Sağlık Bakanlığı’mız umarım böyle bir klinik tedavi araştıması için kolları sıvarsa!

İnsan vucudunda  ve uzayda keşfedilen bu nano bakterinin köklerinin Californiya Eyaletinde bulunmuş olan kökü GFAJ-1 olanla aynı kökten olup olmadığını bilmiyoruz. Dolayısı ile  İnsan vucudunda ve uzayda bulunan nano bakterilerinde arsenik ile yaşamını  sürüp sürmediğinin de Nasa tarafından denemesinin yapılıp yapılmadığı da merakımızdır.

Nano bakterilerin bulunuşunun bir de tehlikeli olabilecek yönlerinin de olabileceğini  sorguluyorum: Biyolojik Silah yapımında kullanılabilinecek olması muhtemeldir? Bu bakteriler  en kuvvetli bildiğimiz ‘’ arsenik ’’  zehirini yiyor ve bakterinin dna’ sına geçiyor  ölmüyor ve yaşamını sürdürüyor! İlginç.

Nasıl  biyolojik silah olarak kullanılabilinecek? Bu sorumun cevabını ters köşeden uçuk düşünebilecek bilim insanlarına bırakıyor iken  şahsım olarak bu ve benzeri biyolojik silahlara karşı korunmanın çaresi; bugünden tezi yok ‘’ Gerçek Gıda’’ ile tanışın. Endüstriyelleşen gıda’ dan uzak durun. Domuz gribi, sars gribi, bilmem ne virüsü gibilerine karşı korunaklı olmak için gıdayı evinizde üretin. Gıdanın hamını satın alıp mamül hale evde getirmeyi ilke  edinin.

Dünya’ da birinci öncelikli gıda ‘’ Ekmek ’’ tir. Ekmeğin gerçeği tam buğday unundan yapılandır. Marketiniz tam buğday unundan yapılan ekmeği satmıyor ise tam buğday ununu satın alıp evinizde ekmeği yapın, afiyetle yiyin.

Dünya’da ikinci öncelikli gıda Süt ve Süt Ürünleridir. Ambalajlı süt ve süt ürünü tüketmeyin. Sütünüzü Çiğ Sütçü’nüzden tedarik ediniz. Yoğurdunuzu, peynirinizi, kefirinizi, çiğ sütten yapınız. Çiğ süt ‘’ Gerçek Gıda ’’ dır. Çiğ Süt bulamaz iseniz geçici olarak pastörize süt tüketebilirsiniz.

Süt tozu kullanımının tüketicilerin tercihinde olması için etiket kampanyamız devam ediyor. Gıdanıza sahip çıkmak için http://www.bilgiagi.net/tuketicilerin-sut-tozu-dilekceleri/24794/   linkindeki dilekçeleri Tarım Bakanlığına göndermelerini bilinçli tüketicilerden beklemekteyiz.

Bu yazım http://www.bilgiagi.net/yazar/capar-kanat/  linki mahreç gösterilerek yayınlanabilir.

Paylaş
Etiketler: Amerikan Jeofizik EnstitüsüAriel AnbarArizona ÜniversitesiArsenikAstrobiyolojiAybakteribakteri yiyeceğibürokrasidnaevrenFosforGFAJ-1hücresel mekanizmaMarsMono GölünanobakterinasaPaul DaviesProfesörü Felisa Wolfe-SimontubitakTürk BürokrasisiTürk ÜniversitesiTürkiyedeki ÜniversitelerUSGSUzay YoluUzayda yaşamuzayda yaşam var mıUzaylılar
Önceki Yazı

Brütüslerin Acı Sonu

Sonraki Yazı

Türkiye’nin Temel Sorunu Ekonomi

Çapar KANAT

Çapar KANAT

İlişkili Yazılar

Çapar KANAT

Bakanlık Et Ve Süt Kurumuna Havada Su Dövdürüyor

13 Haziran 2017
5k
Çapar KANAT

Çiğ Sütün Perakende Satışına Düzenleme

19 Kasım 2015
5k
Çapar KANAT

Gerçekte Çiftçi Mazotta Destekleniyor mu?

07 Eylül 2015
5k
Çapar KANAT

1 Litre Çiğ Sütün Maliyeti – Mart -2015

31 Mart 2015
5k
Sonraki Yazı

Türkiye’nin Temel Sorunu Ekonomi

Yorumlar 2

  1. Hüseyin Serdar Tanal says:
    15 yıl önce

    Çapar yoldaş bilgilerin için teşekkürler. Ayrıca ben hala bunca yıllık emek vererek bu seviyeye getirdiğim ürünlerimi yeterince satamıyorum ve borcum çok fazla. Bana ne gibi bir çıkış yolu önerebilirsin veya nasıl yardımcı olabilirsin. endin organik besleniyormusun çevrende böyle bir gurup oluşturabilirmisin doğal bilinçli beslenme gurubu gibi. Saygılarımla Serdar Tanal Ekolojik tarımı üreticisi ve satamayıcısı

  2. Ahmet Dursun says:
    15 yıl önce

    Sayın Kanat,
    Doyurucu açıklamanıza teşekkürler.

    Biz tarihimizi başkalarından öğrendiğimiz gibi, ilmide başkalarından almaya devam ettikçe ne yazık ki gerçekler budur denen her şeye inanmak durumunda kalıyoruz.

    Elbetki dünyada hayranlık uyandıran bilim adamlarımız var, lakin elde tutmayı bilmedikten sonra neye yarar?

    Bilim adamı yerine ULEMAyı pompalayan bir siyasetle nereye kadar?

    Benzer bir arşiv için bakmanızı öneriyorum.

    Sağlıkla kalın.

    A.Dursun

    Arkeoloji tarihinin en büyük buluşu,Nuh’un Gemisine ait oldu.

    http://ahmetdursun374.blogcu.com/arkeoloji-tarihinin-en-buyuk-bulusu-nuh-un-gemisine-ait-oldu/8631008

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap