Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Anma

Nardugan Bayramı

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
23 Aralık 2022
Anma, Eğitim & Kültür, Kültür, Ömer Sabri KURŞUN
0
Nardugan Bayramı
472
Paylaşma
5.9k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın TÜRK DÜNYASI____

NARDUGAN BAYRAMI!..

Gece gündüz eşitliğinin başladığı gün…
21 Mart ve 22 Eylül’de güneşten gelen ışınlar ekvatora dik olarak gelir ve bu günler ekinoks olarak adlandırılır. Ülkemizde 22 Eylül’den itibaren sonbaharın etkileri daha çok görülmeye başlar. 22 Eylül 2021 tarihi, Sonbaharın ilk günü olarak kabul edilmektedir ve ekinoks olayı olarak ifade edilmektedir. Güneş ışınları bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre’ye dik düşmeye başlar. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’de geceler, gündüzlerden uzun olmaya başlar.
Güney Yarım Küre’de ise tam tersi olur. Bu tarih Kuzey Yarım Küre’de Sonbahar, Güney Yarım Küre’de İlkbahar başlangıcıdır.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğet geçer. Bu tarihte Güneş her iki kutup noktasında da görülür. Dünya’da gece ve gündüz birbirine eşit olur. Bu tarih Kuzey Kutup Noktasında 6 aylık gecenin, Güney Kutup Noktasında ise 6 aylık gündüzün başlangıcıdır.

İnternet dünyasına girip küçük bir araştırma yaptığımızda yeni yıl kutlamalarının sonradan icat edilen bir adet olmadığını, çok eskilere dayanan bir gelenek olduğunu görüyoruz.
Örneğin bunlardan biri Nardugan Bayramı, bir başka deyişle yeni yıl bayramı.

Onlarca, Yüzlerce yıldır özellikle Hristiyan toplulukların NOEL adı altında kutladıkları bayram, aslında Türklerin ‘’ Yeniden Doğuş Bayramı ‘’ olduğunu biliyor muydunuz?..

Eski Türk tarihi araştırmacısı Zübeyir Batur, “31 Aralık olarak bildiğimiz yılbaşının sonradan yaşamımıza girdiğini, Türklerin yılbaşını günlerin uzamaya gecelerin kısalmaya başladığı 21 Aralık’ı 22 Aralık’a bağlayan geceyi” kabul ettiğini söylüyor bu konuda ki araştırmalarında.

Buradan yola çıkarak benim bu konuda okuduğum eserler ise bu fikri kayıtsız destekliyor. Kısaca bakarsak konunun özüne Nardugan bayramı nedir diye, ön Türklerde ve İslamiyet’in kabulüne kadar olan dönemde, Türkler ile Sümerlerde de aynı adla anılan yeni yıl bayramıdır.

Batı özentisi gençlerin ve ailelerin Noel’i kutlarken aslında Atalarının kutladığı Nardugan bayramını bilinçsizce kutladıkları görülmektedir. Nasıl mı?..
Araştırmalara göre Hristiyan âlemi, Noel bayramlarını Türklerden taklit etmiş, kendilerine kutsal bir bayram, gün ilan etmişlerdir. Biz Türkler ise öz bayramımızı yani Nardugan bayramımızı unutup Hristiyanların Noel’ini kutlar hale geldik.

Meydan Larousse’da, İsa evrenin nuru olarak algılanıyor ve bu olayın Pagan halklardan alınıp İsa’ya yakıştırıldığı yazılıyor. İnternette yazılanlara göre, İmparator Konstantin (324-337) zamanında İznik’te toplanan konsülde, 22 Aralık’ta güneşin doğumu için yapılan bu Pagan Bayramı’nı İsa’nın doğumu olarak 24 Aralık’a alınıyor ve Noel Bayramı deniliyor. Batı kilisesi ise, yani Katolikler 25 Aralık’ta kutluyorlarmış bunu. Çam süsleme ise ilk 1605’te Almanya’da görülüyor, oradan Fransa’ya geçiyor.
Ne kadar ilginç değil mi?.. Batı, en büyük bayramını göçebe, ilkel olarak tanımladığı Türklerden yürütmüş. Yeni yapılmakta olan çalışmalarla Batı’ya Türklerden kim bilir daha nelerin geçtiği ortaya çıkacak?.. Belki de yazının ve dillerin anası Türkler olduğu kanıtlanacak…

Yılın bu zamanlarında yurda soğuk getiren ve Soğuk Hanı olarak da adlandırılan Ayaz Ata isimli bir figürün ortaya çıktığı inanılıyordu. Nardugan Bayramı’nın simgesi olan Ayaz Ata; Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazaklar ‘da ve Kırgızlar ‘da Soğuk Tanrısı olarak geçiyor.
Mitolojiye göre; kendisi ihtiyaç sahibi insanlara yardım ederek, herkesi mutlu eden bir evliyaydı. Ayaz Ata çok yaşlı olduğu için bazen kendisine kızının veya torunun yardım ettiği inanılırdı. Ayaz Ata’ya yardım eden kıza da Kar Kız veya Ayaz Kız denirdi.

Şu anda Noel Baba olarak bilinen figürün Ayaz Ata ile benzerliği oldukça dikkat çekici olsa da Noel Baba, yakın bir tarihte ortaya çıkmıştır ancak Ayaz Ata, çok eski zamanlardan beri var olan bir Türk simgesidir.

Nardugan Bayramı ile ilgili ayrıntılara bakacak olursak Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ Hanımın bu konuda Nardugan Bayramını en ayrıntısına kadar incelemiş ve bizlere Türk tarihine ışık tutmuştur

Her yıl 22 Aralık’tan sonra gelen ilk dolunayda kutlanan Nardugan geleneğinin Türkler gibi anayurtları Orta Asya olan ve çeşitli nedenlerle Mezopotamya’ya göç eden Sümerlere Türklerden geçtiği, oradan da Anadolu kültürleri aracılığıyla Eski Roma’ya değin uzandığı ve günümüzdeki yılbaşının temelini oluşturduğu sanılıyor.
“Orta Asya steplerinde tarım ve hayvancılıkla uğraşarak yaşamlarını sürdüren Türklerde güneş çok önemlidir. 21 Aralık günü en uzun gecedir ve ardından günler uzamaya, güneş daha çok görünmeye başlar. Bu yüzden 22 Aralık gününü Türkler çok önemser ve bu tarihten sonraki dolunayın çıktığı ilk günü yeni yılın başlangıcı kabul ederler.

Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yerin göbeği sayılan yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor. Bunun tepesi, gökyüzünde oturan Tanrı Ülgen’in sarayına kadar uzanıyor, buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz. Ülgen, insanların koruyucusu, o sakallı ve kaftan giymiş olarak sarayında oturuyor ve geceyi, gündüzü, güneşi yönetiyor. Türklerde güneş çok önemli…

Söylencelere göre; İslamiyet öncesi Türk inançlarında gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık tarihinde gece, gündüzle kıyasıya bir savaşa girer. Bu uzun savaştan sonra gün, geceyi yenerek zaferi kazanır. Yani günler uzamaya, güneş yüzünü daha çok göstermeye başlar. İnsanlar da güneşin bu zaferini, bir anlamda yeniden doğuşu, büyük bir sevinçle, büyük şenliklerle “akçam” ağacının altında kutlarlar.

Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor Türklerde. Bayramın adı Nargudan, nar=güneş, tugan, dugan=doğan. Doğan güneş. Astronomik olarak o günden itibaren geceler kısalmaya, günler uzamaya başlıyor. İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar.
Güneşi geri verdi diye Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan. İnanca göre bu dilekler muhakkak yerine geliyormuş. Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar, büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş.

Bir Türk bayramı olan Nardugan, Türkler henüz İslamiyet ile tanışmadan önce kutlanan bir bayramdı. Nar güneş, dugan ise doğan anlamına gelir. Yani bu bayrama “doğan güneş” denir.
Nar gibi kızardı ifadesindeki nardan kastedilen şey Güneş’tir. Yani; “Güneş gibi kızardı.”
İnanışa göre; 21-22 Aralık günü, gece ve gündüz savaşır ve sonunda Güneş galip gelirdi. Bu zaferden sonra gelen ilk dolunayda yeni yıl kutlanır ve bu süreçte Türkler; yeni kıyafetler giyer, özel sofralar kurar, evlerini temizler, kutlamalar yapar ve ailecek bir araya gelirlerdi.

Bu gelenek önce Türkler ile bağlantısı olduğu düşünülen Sümerlilere geçti. Arkasından Anadolu üzerinden Avrupa toplumlarına yayıldı ve buralarda benimsendi.
Hayat ağacına bağlı bir diğer inanç da bu ağacın göğü tuttuğu ve göğün insanların üstüne çökmesine engel olduğu yönünde…

Yazılana göre akçam ağacı yalnız Orta Asya’da yetişiyormuş. Filistin’de bu ağacı bilmezlermiş. O yüzden bu olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor. İsa’nın doğumu ile hiç ilgisi yok. Doğum, güneşin yeniden doğuşu…

Bir “yeniden doğuş” olarak görülen bu bayramda, Türkler hayat ağacı olduğu inandıkları akçam ağacını süsler ve ateş yakarak etrafında dans ederlerdi. Törende inderbay denilen bir oyun oynanırdı.
Akçam ağacı, ne yaz ne de kış yapraklarını dökmediği için ona hayat ağacı gibi bir anlam atfedilmişti.
Tören sırasında ağacın altına hediyeler konur, ağaca renkli bez parçaları bağlanır ve yeni yıl için dilek dilenirdi. Bu hediyeler Tanrı Ülgen’e sunulmak üzere hazırlanırdı.
Türker’den gelen bu ağaç süsleme geleneği, Avrupa’ya Noel ağacı âdeti olarak yayıldı.

Anadolu’da dokunan halı, kilim ve işlemelerimiz de motif olarak bugün hâlâ görülen Akçam ağacının sadece Orta Asya’da yetişen kutsal bir ağaç olduğu söylenir. Türklerin, tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yerin göbeği sayılan yeryüzünün tam ortasında bir “Akçam ağacı” bulunduğuna inanılırdı. Bu ağacın tepesi, gökyüzünde oturan tanrı “Ülgen ”in sarayına kadar uzardı ve bu ağaca da “Hayat ağacı” denirdi…

Özenti batı aşığı gençler Noel’i kutlaya dursun. Biz asil Türkler bayramımıza sahip çıkarız.
Tüm Türk milletinin Nardugan yani Yeniden doğuş bayramını kutlar, esenlikler getirmesini yüce Rabbimden dilerim.

#öskurşun#

Faydalanılan Kaynaklar:
Sümerolog (Muazzez İlmiye ÇIĞ)
Eski Türk Tarihi araştırmacısı (Zübeyir Batur)
Meydan Larousse ve Google

Paylaş
Etiketler: akçam ağacıgüney yarım kürekutup noktasıkuzey yarım kürenardugan bayramı
Önceki Yazı

Dört Katlı Aslan Cami

Sonraki Yazı

108 Yıl Sonra Yine Sarıkamış Şehitlerimiz

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Anma

Iskaladığımız Günler, Iskalanan Hayatlar

03 Aralık 2025
5k
Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 
Ahmet SARGIN

Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

108 Yıl Sonra Yine Sarıkamış Şehitlerimiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap