Bir taraftan, depresyon, panik atak, Parkinson, Alzheimer, epilepsi, stres, otizm, madde bağımlılığı gibi pek çok psikiyatrik ve nörolojik hastalıkta, doğum ve kansere bağlı ağrılarda, beyin travmalarında ve birçok organik rahatsızlığın tedavisinde başarı ile kullanılan müzik, uygun şartlarda dinlenmediğinde yaralanmalara, hastalıklara ve hatta ölümlere bile sebep olabiliyor. Yaralayan müzik
Bu müziğin dertli olmasıyla veya kalbe dokunmasıyla ilgili bir şey değildir. Müzik insanı gerçekten yaralayabilir ve hatta ölüme dahi yol açabilir.
Gelin Hürriyet gazetesindeki (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16342824.asp) “Yüksek sesli müzik tartışması: 3 yaralı” başlıklı haberi okuyalım:
“Sakarya’nın Pamukova İlçesi’nde cuma günü Çilekli Köyü’ne gezmeye giden Mehmet Atak (28) ve arkadaşları müziğin sesini fazla açınca köyde bulunan Özgür Çam (25), rahatsız olduklarını söyleyerek uyardı. Bir gün sonra Atak, Özgür Çam’a, “Eski havaalanında buluşalım, biz hata yaptık barışalım” dedi. Özgür Çam, Erhan Tatlı, Hüseyin Cimci ve Oğuz Katırcı panelvan minibüs ile havaalanına gitti. Mehmet Atak ve 8 arkadaşı, Özgür Çam ve arkadaşları minibüsten iner inmez pompalı tüfekle 2-3 el ateş ettikten sonra sopalarla dövmeye başladı. Özgür Çam, Erhan Tatlı (durumu ağır), Hüseyin Cimci yaralandı. Mehmet Atak ve arkadaşları yakalanarak gözaltına alındı.”
Yüksek sesli müziğin etkileri
Yüksek sesle dinlenen müzik yukarıdaki örnekte olduğu gibi sadece yaralanmalara değil, işitmede azalma, kulak ağrısı, kulak çınlaması, yorgunluk, sinirlilik, uyku bozuklukları gibi pek çok rahatsızlığa da davetiye çıkarır.
Araştırmalar, birçok kere 85 desibelden yüksek seslerin 8 saatten fazla dinlenmesinin kalıcı sağırlığa neden olabileceğini ortaya koymuştur. Dinleyiciler, rock müzik konserlerinde 105 desibelden daha yüksek seslere maruz kalırlar.
Laboratuar deneylerinde de, yüksek volümlü hard rock müziğin bazı bitkilerin ölümüne yol açtığı, buna karşılık yumuşak klasik müziğin ise aksine bitkilerin büyümelerini hızlandırdığı gösterilmiştir.
Akciğeriniz sönebilir
Son yıllarda, heavy metal, hard rock gibi yüksek sesli müzik dinleyenlerde ortaya çıktığı belirlenen bir rahatsızlık ise tıp dilinde pnömotoraks ismi verilen durumdur. Bugüne kadar birçok kişide yüksek sesli müziğe bağlı pnömotoraks geliştiği bildirilmiştir. Bunların çoğu, bir rock konserinde ve gece kulübünde hoparlörlerin hemen yakınında bulunan gençlerde, bazıları ise arabasında müzik dinleyen kişilerde ortaya çıkmıştır.
Pnömotoraks nedir?
Pnömotoraks, akciğer içinde bulunan havanın akciğer zarları arasına geçmesiyle oluşur. Akciğer zarları arasında biriken hava da, akciğeri sıkıştırarak onun sönmesine ve solunumun bozulmasına yol açar.
Pnömotoraksın başlıca belirtileri, ani başlayan nefes darlığı ve göğsün yan tarafında bıçak batar tarzda bir ağrıdır. Bazı kişilerde kuru bir öksürük de olabilir.
Şiddetli patlamalar sırasında da olduğu gibi, yüksek sesli müziğin akciğer çevresinde basınç değişikliklerine neden olarak hava keseciklerinin yırtılmasına ve içlerindeki havanın akciğer zarları arasında toplanmasına yol açtığı düşünülmektedir.
Uzun boylularda risk yüksek
Pnömotoraks riski, uzun boylu, zayıf gençlerde ve sigara içenlerde daha fazladır. Ayrıca, amfizem, kronik bronşit, astım, sarkoidoz ve fibrozis gibi nefes darlığına neden olan hastalığı olanlar da yüksek risk altındadır.
Pnömotoraksın tedavisi
Küçük pnömotorakslar istirahatla kendiliğinden düzelirse de, hava kaçağının fazla olduğu durumlarda akciğer zarları arasındaki havanın bir iğne ile ya da göğüs boşluğuna tüp takılarak boşaltılması gerekir. Özel durumlarda, akciğerdeki yırtığın cerrahi girişim ile düzeltilmesi gerekir.
TAVSİYELER
Pnömotoraks için risk grubunda olanların, yani uzun boylu, zayıf yapılı, sigara içenler ile astım, kronik bronşit, amfizemli hastaların heavy metal ve hard rock konserlere gitmemeleri, gitseler bile hoparlörlerden uzak durmaları, ev ve arabalarında yüksek sesli müzik dinlememelerini tavsiye ederim.
