Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Müzik Bir Sığınaktır

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
07 Nisan 2019
Hüseyin ŞENGÜL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ne yazık ki Türkiye’de sanata ve sanatçıya gereken değer verilmedi. Ne yazık ki Türkiye’de siyasetçilerin çok büyük bölümü kendilerini bir şey sanıyorlar! İşin kötüsü bu taife kendilerini bir şey sandıkça, sanatı boğuyorlar!

Ülkemizin bilim, kültür, sanat, estetik ve etik alanlardaki hızlı çölleşmesine bir de yerel seçimlerde alabildiğine artan politik düzeysizlik eklenince, kendime bir “koza” ördüm. Politikayı politika olmaktan çıkaran* bir algının ve onun getirdiği sığlaşmanın yaşandığı bu günlerde müziğin aşkınlığına, zenginliğine sığındım.

31 Mart yerel seçiminden on gün kadar önce bir kitapçıda rasgele bakınırken Ahmet Say’ın “Müzik Nedir, Nasıl Bir Sanattır?” kitabını aldım. Evrensel Basım Yayın tarafından çıkarılan kitap, yazarın daha önceden “Evrensel Kültür” dergisinde yazdığı makalelerin kitaplaştırılmış hali. Müziğin tanım ve türlerine ve kısa tarihine ilişkin ilk elden genel bilgiler edinilen değerli bir çalışma. Seçimlerin son haftasında hem okudum hem de kitapta geçen ama daha önce dinlemediğim bazı parçaları da kitap sayesinde dinledim.

Kitaptan magazinsel gibi gözükse de bazı değerli alıntılar yapacağım. Yazımın amacı da bu zaten.

Johann Sebastian Bach, Ludwig van Beethoven, Johannes Brahms klasik müziğin 3 büyük B’si olarak anılır. Beethoven’in (1770-1827) dönemin egemenlerine manifesto niteliğindeki şu sözleri çok çarpıcı ve klasik bir tespit: “Prens! Sizin asaletiniz doğuşunuzdaki tesadüfe bağlıdır. Oysa ben kişiliğimi kendim oluşturdum. Yeryüzünde yüzlerce prens var, daha binlercesi de gelip geçecek, ama bir tane Beethoven var!” (Syf. 77)

Bu sözler bana 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü alan Orhan Pamuk’a yapılanları hatırlattı. Orhan Pamuk o kara günlerde ulusalcılardan faşistlere varıncaya kadar geniş bir cephenin sözlü, yazılı ve fiziki saldırısına uğradı. Türkiye ilk defa Nobel kazandı. Uluslararası ölçekte bu bir onurdu. Ama o onuru, mutluluğu ve sevinci ne Pamuk’a ne de bu topluma yaşattılar. Karanlığın kara yüzlü temsilcilerini hatırlayanınız var mı? 3-5 yıl içinde silindi gittiler. Ya Orhan Pamuk? O tarihe geçti. Onun adı ve eserleri yüzlerce yıl yaşayacak. O, bu ödülüyle yüz akımızdır. İnsanlığın on binlerce düşmanı ve egemenleri oldu, olacak. Tıpkı Beethoven’in prensleri gibi! Ama bir tane Orhan Pamuk olacak, tıpkı Beethoven gibi!

1787 yılında Viyana’ya giderek kısa bir süre Mozart’dan ders alan Beethoven için Mozart şöyle der: “Bu çocuğa dikkat edin, onun önünde bütün dünya ayağa kalkacak!” (78)

Beethoven 1795 yılından itibaren işitme zorluğu çekmeye başlar. Bir ara intihar etmeye karar veren besteci 10 Kasım 1802 yılında vasiyetini yazar. Avrupa’daki gelişmeler karşısında yeni besteler yapma sorumluluğunu duyarak, intihardan vazgeçer.

Bu dâhinin en büyük eseri “9. Senfoni’nin 1824’te ilk seslendirilişinde orkestrayı yönetirken eserin sonunda kendisini çılgınca alkışlayan dinleyicilerden haberi yoktu. Orkestra sanatçılarından biri Beethoven’in elinden tutup onu dinleyicilere çevirdiğinde, salondaki bütün insanlar ayağa kalkmış, şapkalarını sallayarak çılgınca alkışlıyor olduğunu gördüğü zaman, başarısının onaylandığını anlamıştı: ‘İnsanlar eşittir, özgürdür, kardeştir!’” (84) Bu satırlar çok sarsıcı; sanatçının eseri, onuru ve dramı! (bianet’in değerli avukatı ve yazarı Fikret İlkiz’in bianet’teki 03 Ekim 2016 tarihli “Dokuzuncu Senfoni Zamanı” yazısında bu dramatik olayın daha geniş bir anlatısı var.)

Yurt sevgisi, sanatçı ve siyasetçi ayırımı

Frederic Chopin (1810-1849) daha 39 yaşındayken ölür. Mozart 35 yaşında, Franz Schubert 31 yaşında, Rus Beşlerinden Modest Musorgski 41 yaşında, Georges Bizet 37 yaşında ölür. Bu kadar da olmaz ki dedirtecek şekilde, hele de böyle büyük sanatçılar için çok, çok erken ölümler değil mi, Cemal Süreyya!

Polonyalı müzisyen Chopin 21 yaşında Paris’e yerleşir. Yakalandığı verem hastalığı yüzünden yaşamı zehir olur. Bir mektubunda şöyle yazar: “Hekimler başımda toplanıyor, durumumu tartışıyorlar. İkisine göre yakında öleceğim, üçüncüsüne kalırsa çoktan ölmüşüm.” (104)

Chopin’in “Cenazesinde vasiyeti üzerine Mozart’ın ‘Requiem’i seslendirilmiş, yine vasiyeti uyarınca, yüreği çıkarılarak Polonya’ya gönderilmiştir.” (105) Bu trajik satırlar bana bir yandan Costas Ferris’in “Rembetiko” filmindeki mezarlık sahnesini bir yandan da Dee Brown’un Amerikan Kızılderili katliamlarını anlatan yarı belgesel kitabı “Kalbimi Vatanıma Gömün” kitabını hatırlattı.

“Tarihin tanıdığı en yetenekli piyanistlerden biri olan İgnaz Paderevski (1860-1941), konserlerinden kazandığı parayı yurdunun özgürlüğü yolunda kullanmıştır… Birinci Dünya Savaşı ertesinde Polonya’daki Ulusal Parti’nin başına geçen sanatçı, 1919’da bağımsızlığa kavuşan ülkesinin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. İşte bu yıllarda bir davette Fransa başbakanı Clemenceau ile tanıştırılan ve büyük müzikçi karşısında hayretlerini gizlemeyen Clemenceau şöyle demişti: ‘Paderevski mi? Büyük piyanist Paderevski ha? Demek cumhurbaşkanı oldunuz. Vah vah, koskoca bir piyanist için ne talihsizlik…’ Paderevski ertesi yıl cumhurbaşkanlığından ayrılmış, piyanosuna dönmüştür.” (134)

Siyaset (siyasetçi) ile sanat (sanatçı) arasındaki o derin niteliksel farkı ifade eden bu anekdot, M. Kemal’in 1931 yılında söylediği şu değerli sözü hatırlattı. “Efendiler! Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız…” Ne yazık ki Türkiye’de sanata ve sanatçıya gereken değer verilmedi. Ne yazık ki Türkiye’de siyasetçilerin çok büyük bölümü kendilerini bir şey sanıyorlar! İşin kötüsü bu taife kendilerini bir şey sandıkça, sanatı boğuyorlar!

Polonya uzun yıllar Rusya’nın baskısı altında yaşamıştır. Cumhurbaşkanı iken “Paderevski’ye bir gazeteci sormuş: ‘Ruslara dost mu, yoksa kardeş gözüyle mi bakıyorsunuz?’ Paderevsiki’nin cevabı: ‘Kardeş gözüyle tabi! İnsan dostunu kendisi seçer!’” (135)

Yazının sonunu neşeli bir anekdotla bitirelim.

68 kuşağından Aydın Çubukçu anlatmıştı. Aydın 1969’lu yıllarda Ankara’da okurken bazı arkadaşlarına klasik müzik dinleterek onların müzik kültürüne katkı yapmak ister. Tabii ki bu bazı arkadaşları benim gibi taşralıdırlar. Kaldı ki büyük kentlerde olup da klasik müzikle dinleyici düzeyinde dahi ilişkisi olmayanlar çoktur.

Aydın bir gün evinde arkadaşına bir klasik müzik plağı dinletir, bir yandan da bestecisi ve müzikte kullanılan çalgılar hakkında birkaç bilgi verir. Plağın bir yerinde Aydın arkadaşına “Bak, duyuyor musun bu kısımda atlar koşuyor” der. Arkadaşı “Aydın, bu plağı bana ver, evimde dinleyeyim, o zaman bu müziği daha iyi anlarım” diyerek plağı ister. Plağı alıp giden arkadaşı üç gün sonra plağı Aydın’a iade ederken memnuniyetsiz bir tavırla “Yahu Aydın al şu plağını, plakta başından sonuna kadar atlar koşuyor” der. (HŞ/AS)

* Politika kavramının ülkemizdeki anlam kayması ayrı bir yazıyı gerekli kılmakta.

Paylaş
Etiketler: 31 Mart yerel seçiminestetikkültürpolitikasanat
Önceki Yazı

Gartuğun Ali

Sonraki Yazı

Nebevi Örneklik ve Biz

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Nebevi Örneklik ve Biz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap