Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Şükran GÜNAY

Mustafa Kemal Atatürk’ün Sonsuza Göçünün 82. Yılı Anısına

Şükran GÜNAY Yazar Şükran GÜNAY
11 Kasım 2020
Şükran GÜNAY
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

ATATÜRK’Ü ŞÜKRANCA SEVMEK

“Çocukluğumda,

elime geçen iki kuruştan birini

eğer kitaplara vermeseydim,

bugün yapabildiğim işlerin

hiçbirini yapamazdım.”

Mustafa Kemal Atatürk

 

Kıymetli arkadaşlarım, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan uğruna canlarını vermiş tüm atalarımıza, şehitlerimize borcumuz, evlatlarımıza görevimiz var. Ve bu kutsal görev, sorumluluk ancak ve ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu devletin bize kazandırdıklarının kıymetini bilmek, yaşamak ve yaşatmakla mümkündür.

Bu bilinçle; Ata’mızın, atalarımızın, şehitlerimizin tinleri huzurlu, yerleri cennet olsun dileyerek bugünkü yürek sesimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Okumanızı, okutmanızı gönülden diliyorum.

 

Cumhuriyet, Atatürk, vatan, bayrak, millet gibi kavramları bize zorla öğretmediler. Yaşadılar, yaşattılar. Nefes alır gibi biz böyle ailelerle büyüdük. Çünkü onlar savaştan çıkmış, korkularını ölünceye kadar yenememiş vatan evlatlarıydı.

 

Evleri yakılmış, kızlarına, analarına tecavüz edilmiş, hamile kadınlara iğrenç işkenceler yapılmış,

yakınları diri diri kuyulara atılmış ve üstleri ölü bedenlerle doldurulmuş ve daha nice dile gelmez, kaleme alınmaz saldırılara uğramıştı yakınları, tanıdıkları.  Büyüklerimizin bu acı anılarını dinleyerek büyüdük bizler.  Bu yüzden Egelileri aldatmak mümkün değildir. Aydın efeleri, Atatürk sevdalıları ne yaparlarsa yapsınlar nesilden nesle çığ gibi çoğalacaktır.

 

«Geliyorlar! Geliyorlar!» diye bağıra bağıra kendini kaybedip, evden kaçtığı, saatlerce koşarak yürüdüğü ve uzun zaman sonra yine normal yaşama döndüğü bir babanın kızıyım ben. Yaşadıkları, anasına ve kendisine yapılanlar aklına geldiği zaman aklı başından gider, gece gündüz demez kaçardı olduğu yerden. Korkulu adımlarla, arkasına bakmadan kaçardı hem de… Ne derseniz deyin duymazdı… Kendi dilince de söver sayardı babacığım…

 

Şükranca Atatürk’ü sevmek herkese nasip olmamış ki ülkemde aydınlık düşmanı, Atatürk’ün eserlerine nankörlük yapanlar almış yürümüş. Benim için ölüm diye bir şey yok. Geldik gideceğiz, ama geride bıraktıklarımız değil midir bizleri ölümsüz kılacak? Kimileri kötülükleri ile ölümsüzleşirken, Ata’mız insanca eserleriyle ölümsüz oldu. O yüzdendir ATATÜRK ÖLMEDİ, YÜREĞİMİZDE YAŞIYOR diye onurla, gururla uğruna şarkılar, marşlar söylediğimiz, canımızdan öte eserlerine sahip çıkmak istediğimiz. Bu öylesine bir sevda ki Türk Milleti var oldukça sonsuzluğa Yaradan’ın izniyle devam edecektir.

 

Gelelim ATATÜRK’Ü ŞÜKRANCA SEVMEK nedir, onu özetlemeye:

 

Şimdilerde bile kız çocuğu doğdu diye karısını boşayan babalar var. Benim babam, Cumhuriyet nedir anlamış olan babam, kız çocuklarının diri diri gömüldüğünü Kuran’dan öğrenmiş olan babam; ben doğduğumda tüm kasabaya lokum dağıtmış, ağabeyimle birlikte. Sevinçten uçmuş babacığım. Adımı da Şükran koymuş, şükretmesini bileyim diye. Ben dinimi, milletimi, bayrağımı, devletimi, Türk kültürünü, milli ve manevi değerlerimi bilmeyi, insan ve doğa sevgisini Atatürk’ün askeri babamdan öğrendim.

 

Ülkenin geneli halâ kız çocuklarının okumasını engellemeye kalkarken, benim babam, Atatürk’ten öğütlü babam; «Benim kızım da, oğlum da okuyacak.» dedi. Sofrada, sokakta, işte, her yerde kızına değer verdi. Anacığımı el üstünde tuttu. İnsan olmak için zengin olmaya gerek yok. Yeter ki insanca sevmesini saymasını bilelim.

 

Bizim evde yemek masası bile yoktu, ama Atatürk’ün adı, yaptıkları babamın dilinden düşmezdi. «Allah korusun, Kemal Paşa olmasaydı, başa geçmeseydi, atalarımız onun etrafında toplanmasaydı bügün Yunan bayrağı altında olacaktık.» derken tir tir titrerdi.

 

Annem baba evinde üstlük takarmış başına. Babam ona manto almış, eşarp taktırmış. Gezmeye giderken anneciğim mantosunu giyer, eşarbını takardı. Kendisi de ölünceye kadar şapkalı gezdi, aynen Ata’mızın başındaki çeşidinden. Burada bir konuyu yazmadan geçmemeliyim. Germencik’te, benim çocukluğumda kadınlar etek giyer, başlarına da çizgili üslük takarlardı. Pazarlarda bu üslükleri bulmak bugün de mümkün.

 

Atatürk’ü Şükranca sevmek çok kolay:

 

  • Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ve devrimleri sayesinde çağdaş okullarda okudum.
  • Sınıf arkadaşlarımı erkek-kız ayırımı gütmeden  kardeşim gibi sevdim.
  • Ailemde kız olduğum için horlanmadım. Acıtmadılar yüreğimi kız olduğum için.
  • Erkekleri öcü gibi görmedim.
  • Ailemde kadın erkek ayrı odalarda toplanmadık.
  • Gülmem, şarkı söylemem yasaklanmadı. Radyonun önünde babamla birlikte oynadık, eğlendik. Nasıl da akıllı ve ön görülüydü canım babam;

«Şükran’ım gün gelecek bu sesini duyduklarımızın kendisini göreceğiz canlı canlı.» derdi. Daha henüz televizyonun haberini bile okumadığımız yıllardaydık. En azından bizim bölgede durum böyleydi. Zaten sokakta sadece bizde radyo vardı.

  • Edepli ama istediğim gibi giymeyi, gezmeyi öğrendim.
  • 21 yaşımda tek başıma Almanya’ya işçi olarak gelme cesaretim oldu.
  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti sayesinde Almanya’da tekrar öğretmen olarak görevime başlayabildim.
  • Gururumla oynamalarına izin vermedim. Cumhuriyet kızı, öğretmeni, anası, kadını olarak Atatürk’üm gibi kimseye papuç bırakmadım. Son nefesime kadar da onun eserlerini savunmaya devam edeceğim inşallah.

 

ÇÜNKÜ BEN:

  • Asla ve asla kadın erkek eşitliğinin olmadığı bir ülke ve rejim istemiyorum.
  • Kadınların cinsinden dolayı küçük görüldüğünü yaşamak istemiyorum.
  • Kız çocuklarının küçücükten ezilmelerini istemiyorum.
  • Kızlarımızın hepsinin okumasını, aydınlanmasını istiyorum.
  • Kadınlarımızın kadın olduğu için evlere kapanmasını istemiyorum.
  • Erkek evlatlarımızın, kız evlatlarımızın okumalarını, ilim irfan sahibi olmalarını istiyorum,
  • Gelecek nesillerin, evlatlarımızın, torunlarımızın insan gibi kadın erkek kol kola birlikte yol almalarını istiyorum.
  • Bilimin, tekniğin yolunda ilerlememizi istiyorum.
  • Erkeklerin; kadını evde, işte, her yerde üç dört katı fazla çalıştırmalarını istemiyorum.
  • Eğitimde fırsat eşitliği istiyorum.
  • Kadının, erkeğin yaşamın her safhasında eşit şartlarla çalışmasını, yaşamasını istiyorum.
  • Ve ben kadının da erkeğin de namus, ırz, şeref anlayışının aynı olmasını istiyorum. Kadını namussuz, arsız-imansız gösterip; kendisinin yaptıklarını ört-bas yapan babalar, eşler, erkek kardeşler, hısım-akraba, eş dostlar olsun istemiyorum.
  • Kısacası yaşamın her alanında Kadın -Erkek -Eşitliği istiyorum. Ve inanıyorum ki, ancak böyle yaşadığımız zaman kadının da erkeğin de mutlu olacağına inanıyorum.
  • Ve tüm bunları Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun devrimleri sayesinde öğrendiğimin blincindeyim.

 

Son olarak da ‘GELİYORLAR” isimli anı kitabımın ön yazısının son bölümünü gururla paylaşmak istiyorum:

 

 

“İnsan topluluğu, bir ulus; erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır.

Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim?

Diğerini göz ardı edelim de kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin?

Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin?

 Şüphe yok, ilerleme adımları; dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmalıdır.

 Ve gelişme sahalarında ve yeniliklerde birlikte mesafe almak gereklidir.”

Kastamonu, 1925 / Mustafa KEMAL ATATÜRK

 

 

Paylaş
Etiketler: atatürkŞükrancaTürkiye Cumhuriyeti
Önceki Yazı

Atatürk’ü Anlamak ve Anmak

Sonraki Yazı

Daşova’ya Gurbetten Mektup!…

Şükran GÜNAY

Şükran GÜNAY

İlişkili Yazılar

Sonbaharda Aşk
Doğa-Çevre

Sonbaharda Aşk

12 Kasım 2025
5k
Her Kasımda Hallerim
Anma

Her Kasımda Hallerim

10 Kasım 2025
5k
Dün-Şimdi-Yarın
Edebiyat

Dün-Şimdi-Yarın

07 Kasım 2025
5k
Sonbaharda Hallerim
Doğa-Çevre

Sonbaharda Hallerim

20 Eylül 2025
5k
Sonraki Yazı

Daşova’ya Gurbetten Mektup!…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap