Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Bülent ESİNOĞLU

Muhaliflere Havadan Destek

Bülent ESİNOĞLU Yazar Bülent ESİNOĞLU
27 Mayıs 2015
Bülent ESİNOĞLU
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Önce muhalif tanımından başlayalım.
Yaşadığımız sürecin ruhuna bakarsak, Suriye devletine muhalif olanları içeriyor. Siz her ne kadar terörist olarak görseniz de, AKP onları özgürlük savaşçıları sınıflamasına koyuyor.
Esad gitsin şeklindeki muhalefet, Suriye’nin içinde bulunduğu şartlarda, Suriye devleti yıkılsın demektir.

Tıpkı Saddam gitsin, Kaddafi gitsin demeye benzemektedir.
Ortadoğu’da liderlerin katledilmesi; o devletin ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.
Bir devletin ortadan kaldırılması ise, o devletin ortadan kalkması ile sınırlı kalmıyor. Bitişik tüm devletlerin istikrarsızlaşmasına neden oluyor.
Devletin ortadan kaldırılması, ordunun dağıtılması, kanunların ve geleneklerin yok olması, büyük bir kaos ve anarşinin başlangıcı oluyor.
Kişiler, etnik guruplar, mezhepsel guruplar kendi güvenliğini ve geleceğini kendi kurmaya kalkışıyor. Muhalif olunan bir önceki devletten daha beter ve insan yaşamına aykırı düzenler kuruluyor.
Bu gün Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de yaşadığımız durum budur.
Tarihin öğretisi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Savaşarak yıktığınız bir devletin, yerine yeni bir devlet kurmak için, savaşırken kullandığınız güçten fazlasına ihtiyaç duyuluyor.
Amerika’nın Irak, Suriye, Afganistan, Libya gibi yerleri 30-40 yıl işgal altında tutabilmesi 200-300 bin kişilik kuvvet bulundurmayı gerektiriyor.
İşgal kolay, ama işgal edilen yerleri elde tutmak daha zor. Üstelik başlangıçta olmayan başka anlaşmazlıklara neden oluyor.
Bu sebepten ABD bölgedeki çıkarlarını korumak üzere, “vekâlet” savaşları sürdürüyor.
Şu sıralar bölgede, ABD’nin vekâletini üslenen ülkeler, Suudiler, Körfez Ülkeleri ve AKP Türkiye’sidir.
Daha açık ifade edersek, bölgedeki Amerikan çıkarlarını savunmaya memur edilmiş bir anlayışı yaşıyoruz.
Bu durum elbet Türk milletinin onurunu kırıyor. Halka rağmen Suriye’ye terör ihracı ve mühimmat, teçhizat gönderilmesi gayri meşru oluyor.
Mevlüt Çavuşoğlu, Seul’da yaptığı bir açıklamasında, “Suriyeli muhaliflere(teröristlere) havadan destek verileceğini ifade etti. Bu konuda ABD ile anlaşmaya varıldığını söyledi.
Çavuşoğlu, Eğit Donat kapsamındaki terör guruplarına sağlanması öngörülen desteğin “Suriye’de uçuşa yasak bölgelerin dışında olacağını belirtti.
Yani Suriye devletinin sınırları içinde, ABD’nin belirlediği Kürt Koridorunda gerçekleşecek.
Bir başka deyişle, Hava Kuvvetlerimiz Suriye’de savaşanları kullanarak, Suriye’den bir toprak parçası kopararak, bir koridor inşa edecekler.
Bu size neyi hatırlatıyor?
Tıpkı, Irak’ın kuzeyinde oluşturulan Barzani Bölgesel Kürt Devleti değil mi?
Bizim iktidarımız, Amerika’ya hizmet ederken ülke çıkarlarını hiçe sayıyor.
Bu işleri yapmak için Erdoğan’ın talimatları yetmez. Meclis Kararı gerekir.
Bu süreç bir taraftan sürerken, öte yandan, seçim süreci devam ediyor.
Bu suçları işleyenler, yeniden iktidar olmak için halka sanki milliyetçi gibi görünmeyi de ihmal etmiyorlar.
Sahte Amerikan milliyetçiliği sürüyor.
Erdoğan bir yandan Eğit-Donat ve Suriye örtülü savaşını yürütürken, öte yandan sanki Amerikan karşıtıymış gibi görüntüler de veriyor.
New York Times’a  “haddini bil” diye destur çekiyor.
Hayatları yalan üzerine inşa edilmiş!

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com

Önce muhalif tanımından başlayalım.
Yaşadığımız sürecin ruhuna bakarsak, Suriye devletine muhalif olanları içeriyor. Siz her ne kadar terörist olarak görseniz de, AKP onları özgürlük savaşçıları sınıflamasına koyuyor.
Esad gitsin şeklindeki muhalefet, Suriye’nin içinde bulunduğu şartlarda, Suriye devleti yıkılsın demektir.

Tıpkı Saddam gitsin, Kaddafi gitsin demeye benzemektedir.
Ortadoğu’da liderlerin katledilmesi; o devletin ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.
Bir devletin ortadan kaldırılması ise, o devletin ortadan kalkması ile sınırlı kalmıyor. Bitişik tüm devletlerin istikrarsızlaşmasına neden oluyor.
Devletin ortadan kaldırılması, ordunun dağıtılması, kanunların ve geleneklerin yok olması, büyük bir kaos ve anarşinin başlangıcı oluyor.
Kişiler, etnik guruplar, mezhepsel guruplar kendi güvenliğini ve geleceğini kendi kurmaya kalkışıyor. Muhalif olunan bir önceki devletten daha beter ve insan yaşamına aykırı düzenler kuruluyor.
Bu gün Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de yaşadığımız durum budur.
Tarihin öğretisi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Savaşarak yıktığınız bir devletin, yerine yeni bir devlet kurmak için, savaşırken kullandığınız güçten fazlasına ihtiyaç duyuluyor.
Amerika’nın Irak, Suriye, Afganistan, Libya gibi yerleri 30-40 yıl işgal altında tutabilmesi 200-300 bin kişilik kuvvet bulundurmayı gerektiriyor.
İşgal kolay, ama işgal edilen yerleri elde tutmak daha zor. Üstelik başlangıçta olmayan başka anlaşmazlıklara neden oluyor.
Bu sebepten ABD bölgedeki çıkarlarını korumak üzere, “vekâlet” savaşları sürdürüyor.
Şu sıralar bölgede, ABD’nin vekâletini üslenen ülkeler, Suudiler, Körfez Ülkeleri ve AKP Türkiye’sidir.
Daha açık ifade edersek, bölgedeki Amerikan çıkarlarını savunmaya memur edilmiş bir anlayışı yaşıyoruz.
Bu durum elbet Türk milletinin onurunu kırıyor. Halka rağmen Suriye’ye terör ihracı ve mühimmat, teçhizat gönderilmesi gayri meşru oluyor.
Mevlüt Çavuşoğlu, Seul’da yaptığı bir açıklamasında, “Suriyeli muhaliflere(teröristlere) havadan destek verileceğini ifade etti. Bu konuda ABD ile anlaşmaya varıldığını söyledi.
Çavuşoğlu, Eğit Donat kapsamındaki terör guruplarına sağlanması öngörülen desteğin “Suriye’de uçuşa yasak bölgelerin dışında olacağını belirtti.
Yani Suriye devletinin sınırları içinde, ABD’nin belirlediği Kürt Koridorunda gerçekleşecek.
Bir başka deyişle, Hava Kuvvetlerimiz Suriye’de savaşanları kullanarak, Suriye’den bir toprak parçası kopararak, bir koridor inşa edecekler.
Bu size neyi hatırlatıyor?
Tıpkı, Irak’ın kuzeyinde oluşturulan Barzani Bölgesel Kürt Devleti değil mi?
Bizim iktidarımız, Amerika’ya hizmet ederken ülke çıkarlarını hiçe sayıyor.
Bu işleri yapmak için Erdoğan’ın talimatları yetmez. Meclis Kararı gerekir.
Bu süreç bir taraftan sürerken, öte yandan, seçim süreci devam ediyor.
Bu suçları işleyenler, yeniden iktidar olmak için halka sanki milliyetçi gibi görünmeyi de ihmal etmiyorlar.
Sahte Amerikan milliyetçiliği sürüyor.
Erdoğan bir yandan Eğit-Donat ve Suriye örtülü savaşını yürütürken, öte yandan sanki Amerikan karşıtıymış gibi görüntüler de veriyor.
New York Times’a  “haddini bil” diye destur çekiyor.
Hayatları yalan üzerine inşa edilmiş!

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com

Önce muhalif tanımından başlayalım.
Yaşadığımız sürecin ruhuna bakarsak, Suriye devletine muhalif olanları içeriyor. Siz her ne kadar terörist olarak görseniz de, AKP onları özgürlük savaşçıları sınıflamasına koyuyor.
Esad gitsin şeklindeki muhalefet, Suriye’nin içinde bulunduğu şartlarda, Suriye devleti yıkılsın demektir.

Tıpkı Saddam gitsin, Kaddafi gitsin demeye benzemektedir.
Ortadoğu’da liderlerin katledilmesi; o devletin ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.
Bir devletin ortadan kaldırılması ise, o devletin ortadan kalkması ile sınırlı kalmıyor. Bitişik tüm devletlerin istikrarsızlaşmasına neden oluyor.
Devletin ortadan kaldırılması, ordunun dağıtılması, kanunların ve geleneklerin yok olması, büyük bir kaos ve anarşinin başlangıcı oluyor.
Kişiler, etnik guruplar, mezhepsel guruplar kendi güvenliğini ve geleceğini kendi kurmaya kalkışıyor. Muhalif olunan bir önceki devletten daha beter ve insan yaşamına aykırı düzenler kuruluyor.
Bu gün Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de yaşadığımız durum budur.
Tarihin öğretisi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Savaşarak yıktığınız bir devletin, yerine yeni bir devlet kurmak için, savaşırken kullandığınız güçten fazlasına ihtiyaç duyuluyor.
Amerika’nın Irak, Suriye, Afganistan, Libya gibi yerleri 30-40 yıl işgal altında tutabilmesi 200-300 bin kişilik kuvvet bulundurmayı gerektiriyor.
İşgal kolay, ama işgal edilen yerleri elde tutmak daha zor. Üstelik başlangıçta olmayan başka anlaşmazlıklara neden oluyor.
Bu sebepten ABD bölgedeki çıkarlarını korumak üzere, “vekâlet” savaşları sürdürüyor.
Şu sıralar bölgede, ABD’nin vekâletini üslenen ülkeler, Suudiler, Körfez Ülkeleri ve AKP Türkiye’sidir.
Daha açık ifade edersek, bölgedeki Amerikan çıkarlarını savunmaya memur edilmiş bir anlayışı yaşıyoruz.
Bu durum elbet Türk milletinin onurunu kırıyor. Halka rağmen Suriye’ye terör ihracı ve mühimmat, teçhizat gönderilmesi gayri meşru oluyor.
Mevlüt Çavuşoğlu, Seul’da yaptığı bir açıklamasında, “Suriyeli muhaliflere(teröristlere) havadan destek verileceğini ifade etti. Bu konuda ABD ile anlaşmaya varıldığını söyledi.
Çavuşoğlu, Eğit Donat kapsamındaki terör guruplarına sağlanması öngörülen desteğin “Suriye’de uçuşa yasak bölgelerin dışında olacağını belirtti.
Yani Suriye devletinin sınırları içinde, ABD’nin belirlediği Kürt Koridorunda gerçekleşecek.
Bir başka deyişle, Hava Kuvvetlerimiz Suriye’de savaşanları kullanarak, Suriye’den bir toprak parçası kopararak, bir koridor inşa edecekler.
Bu size neyi hatırlatıyor?
Tıpkı, Irak’ın kuzeyinde oluşturulan Barzani Bölgesel Kürt Devleti değil mi?
Bizim iktidarımız, Amerika’ya hizmet ederken ülke çıkarlarını hiçe sayıyor.
Bu işleri yapmak için Erdoğan’ın talimatları yetmez. Meclis Kararı gerekir.
Bu süreç bir taraftan sürerken, öte yandan, seçim süreci devam ediyor.
Bu suçları işleyenler, yeniden iktidar olmak için halka sanki milliyetçi gibi görünmeyi de ihmal etmiyorlar.
Sahte Amerikan milliyetçiliği sürüyor.
Erdoğan bir yandan Eğit-Donat ve Suriye örtülü savaşını yürütürken, öte yandan sanki Amerikan karşıtıymış gibi görüntüler de veriyor.
New York Times’a  “haddini bil” diye destur çekiyor.
Hayatları yalan üzerine inşa edilmiş!

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com

Önce muhalif tanımından başlayalım.
Yaşadığımız sürecin ruhuna bakarsak, Suriye devletine muhalif olanları içeriyor. Siz her ne kadar terörist olarak görseniz de, AKP onları özgürlük savaşçıları sınıflamasına koyuyor.
Esad gitsin şeklindeki muhalefet, Suriye’nin içinde bulunduğu şartlarda, Suriye devleti yıkılsın demektir.

Tıpkı Saddam gitsin, Kaddafi gitsin demeye benzemektedir.
Ortadoğu’da liderlerin katledilmesi; o devletin ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.
Bir devletin ortadan kaldırılması ise, o devletin ortadan kalkması ile sınırlı kalmıyor. Bitişik tüm devletlerin istikrarsızlaşmasına neden oluyor.
Devletin ortadan kaldırılması, ordunun dağıtılması, kanunların ve geleneklerin yok olması, büyük bir kaos ve anarşinin başlangıcı oluyor.
Kişiler, etnik guruplar, mezhepsel guruplar kendi güvenliğini ve geleceğini kendi kurmaya kalkışıyor. Muhalif olunan bir önceki devletten daha beter ve insan yaşamına aykırı düzenler kuruluyor.
Bu gün Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de yaşadığımız durum budur.
Tarihin öğretisi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Savaşarak yıktığınız bir devletin, yerine yeni bir devlet kurmak için, savaşırken kullandığınız güçten fazlasına ihtiyaç duyuluyor.
Amerika’nın Irak, Suriye, Afganistan, Libya gibi yerleri 30-40 yıl işgal altında tutabilmesi 200-300 bin kişilik kuvvet bulundurmayı gerektiriyor.
İşgal kolay, ama işgal edilen yerleri elde tutmak daha zor. Üstelik başlangıçta olmayan başka anlaşmazlıklara neden oluyor.
Bu sebepten ABD bölgedeki çıkarlarını korumak üzere, “vekâlet” savaşları sürdürüyor.
Şu sıralar bölgede, ABD’nin vekâletini üslenen ülkeler, Suudiler, Körfez Ülkeleri ve AKP Türkiye’sidir.
Daha açık ifade edersek, bölgedeki Amerikan çıkarlarını savunmaya memur edilmiş bir anlayışı yaşıyoruz.
Bu durum elbet Türk milletinin onurunu kırıyor. Halka rağmen Suriye’ye terör ihracı ve mühimmat, teçhizat gönderilmesi gayri meşru oluyor.
Mevlüt Çavuşoğlu, Seul’da yaptığı bir açıklamasında, “Suriyeli muhaliflere(teröristlere) havadan destek verileceğini ifade etti. Bu konuda ABD ile anlaşmaya varıldığını söyledi.
Çavuşoğlu, Eğit Donat kapsamındaki terör guruplarına sağlanması öngörülen desteğin “Suriye’de uçuşa yasak bölgelerin dışında olacağını belirtti.
Yani Suriye devletinin sınırları içinde, ABD’nin belirlediği Kürt Koridorunda gerçekleşecek.
Bir başka deyişle, Hava Kuvvetlerimiz Suriye’de savaşanları kullanarak, Suriye’den bir toprak parçası kopararak, bir koridor inşa edecekler.
Bu size neyi hatırlatıyor?
Tıpkı, Irak’ın kuzeyinde oluşturulan Barzani Bölgesel Kürt Devleti değil mi?
Bizim iktidarımız, Amerika’ya hizmet ederken ülke çıkarlarını hiçe sayıyor.
Bu işleri yapmak için Erdoğan’ın talimatları yetmez. Meclis Kararı gerekir.
Bu süreç bir taraftan sürerken, öte yandan, seçim süreci devam ediyor.
Bu suçları işleyenler, yeniden iktidar olmak için halka sanki milliyetçi gibi görünmeyi de ihmal etmiyorlar.
Sahte Amerikan milliyetçiliği sürüyor.
Erdoğan bir yandan Eğit-Donat ve Suriye örtülü savaşını yürütürken, öte yandan sanki Amerikan karşıtıymış gibi görüntüler de veriyor.
New York Times’a  “haddini bil” diye destur çekiyor.
Hayatları yalan üzerine inşa edilmiş!

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com

Paylaş
Etiketler: AKP onlarıEsad gitsinMuhaliflerözgürlüksavaşçılar
Önceki Yazı

Demokratlar Kulübü Başkanlığ’ından

Sonraki Yazı

Tiroit Kanserleri Neden Artıyor?

Bülent ESİNOĞLU

Bülent ESİNOĞLU

İlişkili Yazılar

Bülent ESİNOĞLU

Siyasette “Aptal Sözcüğü”

17 Eylül 2023
5k
Bülent ESİNOĞLU

Değişim ve Dönüşümün Güç Merkezi

02 Eylül 2023
5k
Devlet Erkanı Kimin İçin Para Arıyor
Bülent ESİNOĞLU

Devlet Erkanı Kimin İçin Para Arıyor

15 Temmuz 2023
5k
Bülent ESİNOĞLU

Aptal Gibi Göründüğümüze İnanmayın

10 Temmuz 2023
5k
Sonraki Yazı

Tiroit Kanserleri Neden Artıyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap