Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Meydanlarımız Vardı Eskiden

Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Yazar Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN
31 Temmuz 2010
Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN
11
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bir tek annemlerin evinin kaldığı mahallemde dolaştım geçen haftasonu. Hepsi birer birer yıkıldı yerlerine kocaman binalar dikildi. Tabi ki eski havası yok artık, Komşuların yarısı gitti, yarısı ise yapılan binaların içinde, halbuki eskiden böylemiydi balkona çıktığım zaman herkesi görür sohbet ederdim. Annemlerin evi 3 katlı müstakil bir ev, üzerinde terası, terasında aşağıdaki balkonlara uzanan bir asması olan, kenarlarında babaannemin elleriyle ektiği rengarenk şebboyların, zambakların, güllerin, akşam sefalarının, Fatmacıkların, karanfillerin ve begonyaların dans ettiği çiçekliği olan bir ev. Her gittiğimde çıkarım terasına, kendimi burada bambaşka bir dünyada hissederim, çünkü orada içilen kahvenin yerini hiçbir şey alamaz. Çoğu kez halamla karşılıklı oturur dertleşiriz eski resimlere bakar resimde olup ta artık hayatta olmayanlarımızı anarız. Canım dedem ve babaannem bizim koca çınarlarımız daha bizi bırakmadılar o yüzden onlar bizim için çok değerli.

Eskiden manzarası harikaydı evimizin Haliç Köprüsüne bakarak yerdik yemeklerimizi, çayımızı içerken Galata Kulesi’ni seyre dalardık. Ama zamanla yükselen binalar kapadı önümüzü şimdi hiçbir şey göremiyoruz. Yine de büyüyen betonlaşan şehirde bu kadarıyla yetinmek güzel diye düşünüyorum. Bir bir düşündüm eskiyi, hatıraları, anıları 80’li yıllarda yaşadığımız mahalleyi çok özlediğimi fark ettim ve o anda aldım elime kalemi yazmaya başladım. Bütün 70’li yıllarda doğup ta 80’lerde çocukluğunu yaşayan herkes için yazdım.

 Eskiden koşup oynadığımız meydanlarımız vardı. Çocukluğumuzun geçtiği birbirimizle yarıştığımız meydanlar. Her mahallede her evin önünde ayrı muhabbetlerin yapıldığı, küçük tabureler ya da killim serilen meydanlarımız. Kadınların günün dedikodusunu yaptığı, kiminin dantel ördüğü, kiminin nakış işlediği, kiminin ise yemek derdinde olduğu meydanlar. O meydanlarda koşuştururduk kan ter içinde kalıncaya kadar. Ama her şey çok masumdu aklımızda bir tek akşam olmasın eve girmeyelim derdi vardı. Yüzümüzde mahallenin tozu toprağı halka halka olmuş burunlar, bir o kadar mutlu gözler. Ortalıkta şimdiki gibi imdat bağırışları yoktu. Annelerin sesi yükselirdi bir tek, çocuklarının kavga ettikleri zamanlarda.

 Meydanlarımız vardı eskiden yükselen binaların arasında değildik. Bahçelerimiz, ağaçlarımız vardı yazları salçalar, tarhanalar yapılır, kışın gelen kömürü hep birlikte taşıdığımız, şimdiki gibi fatura derdimizin olmadığı, açın halinden anladığımız, kömürü bitene kömür verdiğimiz.

 Meydanlarımız vardı yaz kış gelip geçtiğimiz evimizin yolu olan. İndirme balkonlarımızda otururken gelene geçene baktığımız meydanlarımız. Sevinçlerimizi, hüzünlerimizi paylaştığımız, mahalle satıcıları geldiği zaman başına doluştuğumuz meydanlarımız.

Kına gecelerini yaptığımız eğlenceyle, coşkuyla oynadığımız birinin düğünü olduğu zaman o meydanda kendi düğünümüzmüş gibi koşuşturduğumuz. Gelin anasını teselli ettiğimiz, giden kız ise kendi kızımız gibi gördüğümüz. Nice güzel şeylere şahit olan, takımımız şampiyon olduğunda bayrağıyla danslar ettiğimiz meydanlarımız.

Hidrellez kutlamalarını yaptığımız, kocaman ateşleri yaktığımız, bir düğün edasında yaşadığımız meydanlarımız. Adetlerin teker teker yapıldığı Hidrellez akşamında taşların toplandığı, kızların dut ağaçı bulma telaşında olduğu, soğanlara dileklerin dilendiği meydanlarımız. Sabahları kırk çeşit otla yıkanıp kendimizi piknik için sokağa attığımız, bayramlarda çocukken kapı kapı dolaştığımız, ellerimizde poşetlerle şekerlerimizi yediğimiz hangimizin daha çok diye göz ucuyla baktığımız meydanlarımız.

 Büyük kentleşme içerisinde yıktılar meydanlarımızı, her bir evin önünü büyük binaların aldığı şimdilerde ise komşuluk kavramının kalmadığı, insanların yüzyüze bakmak yerine mail, mesaj ile konuştuğu meydanlar kaldı elimizde. Eskiden yaz akşamlarında gece geç saatlere kadar oturulurdu, şimdilerde ise perdeyi açmaya cesaret edemediğimiz meydanlarımız var. Meydan değil ya hani sokak, cadde oldular. Kimsenin kimseyi tanımadığı meydanlarımız var şimdi. Ağaçlarımızın kesildiği, bayramlarımızın bittiği, çocuklarımızın bilgisayar ortamından kalkamayıp insan içine karışmadığı sokaklarımız var şimdi. O zamanlarda çocuklarını gönül rahatlığıyla meydana salan anneler vardı. Şimdi gözünün önünden bir an bile ayırmayan annelerimiz var.

 Kenarında aşıkların beklediği meydanlarımız vardı, yol boyu dizilmiş kızlar bakarlardı sevdiklerine, bazen bahanelerimiz vardı meydanlarda ürettiğimiz sadece bir kerecik görebilmek için uydurulan yalanlarımız vardı. Şimdi ki gibi barlarda, diskolarda buluşulmaz bakkal da, tüpçü de görürdük göreceğimizi. Meydanlarımız gitti yıllar önce, taş yığınları üzerlerini örttü, artık ne piknik yapacak yerlerimiz kaldı, nede aşkla bakacak gözlerimiz var. Bu benim meydanlarımdı şimdilerde kalmayan yok olan meydanlarım.  Şimdilerde komşularımın yerinde binaların olduğu meydanlarım.

 Meydanlarımız vardı hayatı sevdiğimiz. Üzüntümüzü paylaştıkça azalttığımız. Daha kaybolmamış meydanınız varsa açın kollarınızı eskileri çağırın yanınıza, dostluğunuzun tadını çıkarın.

 Eskiden ne kaldıysa hayata dair yakalayın.

Devamını okuyun

 

Paylaş
Etiketler: anıhayatkültüryaşam
Önceki Yazı

‘Paralize Toplum’ ne Demek…???….

Sonraki Yazı

Esiyor Başımda Kavak Yelleri!

Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

İkametgah adresi: Cendere Yolu No:16 Kağıthane / İstanbul

İlişkili Yazılar

Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Sosyal Paylaşım Ağları İle İntikamın Yolu Değişti:)

22 Şubat 2011
5k
Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Beklediklerimiz Beklettiklerimiz

28 Ocak 2011
5k
Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Merhaba!

10 Kasım 2010
5k
Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN

Anne Olmak!

27 Ekim 2010
5k
Sonraki Yazı

Esiyor Başımda Kavak Yelleri!

Yorumlar 11

  1. nilgün says:
    15 yıl önce

    Çok güzel anlatmışsın.Keşke o günlere geri dönebilsek.Sevgiler.

  2. yaren says:
    15 yıl önce

    Nesrin ablacım öncelikle başarılar diliyorum.Bende senin yazılarını takip edicem.Anlattıklarını biraz olsun yakalayabildiğim için mutluyum 🙂 öpüyorum..

  3. nilgün says:
    15 yıl önce

    Çok güzel anlatmışsın.Keşke o günlere geri dönebilsek.. Başarılar.

  4. ÖZNUR says:
    15 yıl önce

    Yazın alıp götürdü beni çocukluğuma,gözlerim doldu.Bir kendi çocukluğuma bakıyorum birde kızımın çocukluğuna…Bizim böyle hatıralarımız var ama onların böyle bir hatıraları bile olamayacak maalesef…

  5. Murat says:
    15 yıl önce

    Bende 70 yıllarda doğup, 80’li yıllarda çocukluğumu yaşayan biri olarak okudum yazını herşeyi çok güzel dile getirmişsin… Tebrikler..

  6. Hüseyin says:
    15 yıl önce

    Nesrin ablam çok güzel yazmışsın eline diline sağlık dahada başarılarını diliyorum seninki sadece makale yazı değil hayatın gerçek paylaşımları içindeki gerçekler…

  7. Hülya Barış says:
    15 yıl önce

    Benim de meydanım vardı Nesrinim eskiden, ben de 70lerde doğanlardanım ve çocukluğumu en güzel yaşayanlardanım.Öğlen yemeği bile yemeye çıkmadım oyun oynamak kaçmasın diye.Annem ekmek arası yapar, sarelleli ekmek yapardı bana da yanımdaki arkadaşlarıma da.Ya da aynısını arkadaşlarımın anneleri yapardı.Bakkalda biskübiler büyüüük cam kutularda satırlırdı.leblebi tozuna bayılırdım.Macun şekerci geçsin diye 4 göz beklerdim.Seksek, yakartop,kukalı saklambaç, renkli istop,bizden size kim düşeri rahatca oynadığımız meydanımız vardı gerçekten de:-(( Yazın inanılmaz güzel olmuş, yine ustalıkla hakkını vererek yazmışsın ve beni çok eskilere götürdün.Çok duygulandırdın.Yüreğine sağlık canım.

  8. dr. ahmet fidan says:
    15 yıl önce

    Tebrikler, betimlemeler için…

  9. Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN says:
    15 yıl önce

    Bu güzel yorumlar için herkese teşekkürler, insanın bir daha o günlerin yaşamayacak olması insana ayrı bir hüzün katıyor. Gönülden sevgiler sunuyorum sizlere.

    Ve Ahmet hocam betimlemelerimi beğendiğiniz için inanın çok mutlu oldum. Sizin gibi bir üstada beğendirebildiysem ne mutlu bana..:)

  10. Nükhet Elbir says:
    15 yıl önce

    biz şanslı çocuklardık cankuş. Ama şimdi oğlum da dahil olmak üzere acıyorum zamane çocuklarına. Oyun oynamayı bilmiyorlar. Bilgisayarı, binbir çeşit plastik yada metalden yapılma oyuncakları ile kendilerince mutlular. Küçük kasabalar da, ilçelerde yaşayanlar gene bir nebze şanslı sayılırlar. Oğlum daha yeni sokakta oynamayı öğrendi. Onun suçumu hayır arkadaşım. Bizlerin biz büyüklerin. Çünkü bütün kötülükler büyükler tarafından yapılıyor. Gene bizim gibi anne babalar yada anne baba olmaya doğal olarak aday tüm insanlar tarafından. Şimdi çocuğumu korumak adına onun her anının kısıtlarken, benim izin verdiğim kısaslar içinde hareket etmesini beklerken onun kendine olan güvenini, çocukluğun vermiş olduğu o yaramazlık, vurdum duymazlık ve yaşayarak öğrenme yetilerini nasıl kazanmasını beklerim ki. Ama biz 70’ler kuşağı olarak herşeye doyduk. Umarım ki hayat en azından çocuklarımız için daha anlamlı, daha korunaklı olur. Tüm bunları dilerken bile, her gün ülkemizde bir yerlerde ormanlar yanmakta, çocuklar kaçırılmakta, tecavüzler, hırsızlıklar, ölümler gerçekleşmekte. Bizim zamanımızda yokmuydu tabi ki vardı. Ama bu kadar gözümüzün içine içine sokulmuyordu. Çocukluğunu doyasıya yaşamış bir birey olarak, çocuklarımıza temiz bir dünya bırakabilmek, onlarında çimenlerin, ağaçların, hayvanların, güneşin, doğanın tadını alabilmesini sağlamak amacıyla kendimize düşen görevleri yerine getirmek daha duyarlı bir toplum olabilmeyi başarmak en büyük isteğim.
    biz başlayayım; belki bizim çocuklarımız meydanlarda oynayamayacak ama onların çocukları neden oynamasın!!
    sevgiler nesrinciğim,
    yazma aşkımı kaparttın birden.

  11. Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN says:
    15 yıl önce

    Sevgili nüket; sende yazabilirsin her insan ilk yazımda dediğim gibi bir duygu boşalmasında yazabilir. Birilerinin görmesi gerekmez siz bilin yeter. Sevgiyle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap