Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Dr. Ahmet FİDAN

Mesleklerde Kompleksibilite Sendromu

Dr. Ahmet FİDAN Yazar Dr. Ahmet FİDAN
13 Mayıs 2008
Dr. Ahmet FİDAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Mesleklerde kompleksibilite sendromunu birçok açıdan açıklayabiliriz. Açıklamasına açıklarız da, kompleksibilite ne demek olabilir acaba. Bu kelimeyi de ben türetmiş olayım. Ekonomide “likidite” kelimesinin yıllar önce türetildiği gibi. Güzel türkçemize Latince kırması bir kelime daha kazandırmış olsak her halde bu ülkede “personna nan grada” ilan edilmem. Bilirsiniz uluslar arası ilişkilerde bir kişi hakkında “personna nangrada” ilan edilmek kötü bir durumdur. Bir kişinin (ataşe, konsolos veya büyükelçi vb.) bulunduğu ülkede “istenmeyen adam” ilan edilmesinde kullanılan bir tabirdir.Kompleksibilite bir mesleğin sanat, hobi veya en kötü ihtimalle geçim amacıyla yapılmayıp etiket amacıyla yapılması durumunda daha çok ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu durum özellikle kamu kurumlarında belirgin hatta yer yer dayanılmaz boyutlara varmaktadır.

Özellikle de sınavla kazanılan meslekler ile ego duygularının belirgin olduğu kişiler üst üste geldiğinde bu sendrom potansiyel olarak ortaya çıkmış demektir. Aksi takdirde bu sendromun ortaya çıkması zordur.

Hekimlik, Hakimlik, Savcılık, Akademisyenlik, Müfettişlik, Askerlik vb. meslekler bu sendromu yaygın olarak ortaya çıkaran başlıca mesleklerdir. Bu mesleklere atanma veya bu mesleklerin kazanımı ilave zorlu sınavlarla kazanılan unvanlardır. Şimdi teker teker bunları ele almaya çalışalım.

TIP ALANINDA:

Tıp alanında uzman doktorlardan cerrah olanlar ve beyin cerrahisi mikro cerrahi gibi zorlu bilimdalında üst noktaya gelenler, alt noktada olanlara göre ve diğer bu anabilim dalı estetik cerrahisi, anesteziyoloji vb. alanlardakilere göre kendilerini önemli hissederler. Kompleks duyarlar. Bu kişiler mütevazı olsalar bile bu kişilerin karşısındaki kişiler aşağılık psikolojisi içinde olurlar.

Vasat uzman doktorlar da, pratisyen hekimlere göre uzman unvanları olduğundan kendilerini doğal olarak önemli hissederler, bunun yanında pratisyen hekimler uzmanlara göre aşağılık psikolojisine kapılırlar. Uzman olmasalar bile pratisyen hekimler de tıp teknikerleri ve hemşirelere göre kendilerini önemli hissettiğinden kompleksibilite oraya çıkabilir. Aynı durum doktorlara göre kendilerini ikincil hisseden hemşireler ve sağlık memurları da psikolojik olarak yansıtma yaparak kamuda genel idare hizmetleri personeline karşı caka satmaktadırlar. İşte meslekler hiyerarşisinde bu nokta kompleksibilitenin uç noktasıdır. Eh doğal olarak memurlar da bu aşağılık psikolojilerini yarıdımcı hizmetler sınıfı personelini ezmeye çalışarak giderirler.

ADALET/ADLİYE ALANINDA:
Adliye alanında da birinci sınıf ikinci sınıf üçüncü sınıf yerlerde Savcılık yapmak başsavcı olup olmamak, savcıların kendileri arasında kompleksibilite ayrımlarıdır. Ancak özellikle Türkiye gibi ülkelerde savcılar hakimlere göre kendilerini daha önemli hissettiklerinden hakimler de, bu psikolojilerini avukatlar üzerine yansıtma yapmaktadırlar. Hakimlerden ve savcılardan bol bol azar işiten adliyenin yönetici ve teknik personeli de bu ezikliklerini vasıfsız personeli azarlamakla rahatlamaktadırlar.

AKADEMİK ALANDA:
Üniversitelerde de, doğal olarak en üst durumda olan Profesörler kendi aralarında idari görevin olup olmamasına, anabilim dalının önemine, ürettikleri bilimsel çalışmalara göre diğer Profesörlere göre kendilerini (doğal olarak) önemli hissetmektedir. Vasat bir Profesör de bu duygularını Doçentlere yansıtmakta, doçentler de Dr. Lara yansıtmaktadır. Dr. Lar da bu psikolojilerini öğretim görevlileri ve araştırma görevlilerine yansıtmaktadır. Çünkü Dr. Unvanını kazanmak, askeriyede ele alacağımız gibi Kurmay subay unvanına sahip olmak gibi önemlidir. Garibim unvansız öğretim görevlileri ve asistanlar da yansıtacak başkaca bir alt akademik kadro olmadığından bu duygularını idari personel üzerine yapmaktadır. Bir asistan veya öğretim görevlisi için akademik personel unvanı çok önemlidir çünkü. İdari personel de yine bütün kurumlarda olduğu gibi vasıfsız personele ekşimekte.

Akademisyenler öğretmenlere göre kendilerini önemli hissederken öğretmenler de kendi aralarında kompleksibilite yaşamaktadırlar. Öğretmenlerden müdür olanlar veya en önemli aranılan derslerin öğretmenleri diğer öğretmenlere hava satarken, branş öğretmenleri de bu ezikliklerini sınıf öğretmenleri üzerinde gidermektedir. Sınıf öğretmenleri de ana sınıfı öğretmenleri ve idari personel üzerine yansıtma yapmaktadır. İdari personel de pek tabi ki yardımcı hizmetlere.

TEFTİŞ ALANINDA:
Müfettişler de aynı şekilde sınavla kazanılan unvanlar olduğundan, bu kişiler kendilerini kurumlarda genel müdür ayarında görürler. Zira genel müdür hariç herkesi sorguya çekebilmektedirler. Adliyedeki savcı veya hakimler neyse kurumlardaki müfettişler o seviyededir. Burunlarından kıl aldırmamaları çok doğaldır. Bu kişilerin havasını çeken teftiş personeli diğer personele ve yardımcı hizmet personeline psikolojilerini yansıtmaktadırlar.

ASKERİYE ALANINDA:
En önemliyi en sona özellikle getirdim. Aslında komplekssibilite olgusunun en belirgin olduğu meslek alanıdır askerlik. Bu En üstteki paşadan (generalden) başlar. Paşalar da kendileri ait oldukları kuvvet komutanlığına göre önemli hissederler. Malum olduğu üzere en havalı olanlar hava kuvvetleri paşalarıdır. Ayrıca hava kuvvetleri komutanlığı askeriye içinde diğer kuvvet komutanlıklarına göre çok daha modern ve gizliliği daha ön plandadır. Paşalar hangi kuvvet komutanı olursa olsunlar haklı olarak kendilerini paşa olmayanlara göre önemli hissederler. Bunun altında olanlar (Albay ve Yarbaylar) paşalara göre bu psikolojilerini, yüzbaşı ve teğmenler üzerinde giderirler. Ancak bu noktada kurmaylığı atlamamak gerekir.

Kurmay subaylar, yüzbaşıdan itibaren askeriyede en önemli kişilerdir. Bir kurmay subay, Albay’ın yanında haddine olmayarak hava ve tafra yapabilmektedir. Çünkü o kurmay olmuştur. Çünkü o paşa adayıdır. Paşa olmak için yılların geçmesini beklemektedir. Teğmen olmak en önemli statüdür. İsterse harbiyeyi yeni bitirsin, gencecik bir teğmen gözünü kırpmadan emekliliğine yaklaşmış kıdemli başçavuş olan Astsubayı tersleyebilir. Garibim astsubay da bu psikolojiyi pek doğal olarak uzman çavuşlara yansıtmaktadır. Uzman çavuşlar da en sonunda erlere yansıtır. Garibim er ve erbaşlar da kendileri arasında çavuş ve onbaşı hatta yıllara göre tertip seviyesine göre en altlarına emir ferman buyururlar.

Askeriyede bu meslek komplekssibilitesi inanılmaz boyutlardadır. Bu psikoloji asker eşlerine de doğrudan yansımaktadır. Bir kurmay subay eşi kurmay olmayan subay eşleriyle veya bir subay eşi astsubay eşiyle pek muhatap olmazlar. Aynı şekilde astsubay eşleri uzman çavuşların eşlerini kale almazlar. Bu kompleksibilite, tören alanlarında protokol koltuklarında ZİRVE yapmaktadır. Kısaca askeriyede paşa olmak önemlidir, kurmay subay olmak önemlidir bir de subay olmak. Geri kalanlar ara kademelerdir. Akademik kadrodaki Profesör olmak, doçent olmak ve doktor olmak gibi.

Eeee, bunca uzun seremoniden sonra farkındaysanız hep olan biten yardımcı hizmetler sınıfına vasıfsız personele olmaktadır. Vasıfsız veya yardımcı hizmetler personeli bütüüüüün üstlerinden yediği havayı ne yapacaktır. Olduğu yerde patlayamaz ya. Ne olur peki. Bu kişilerin de SON PATLAMA NOKTASI VATANDAŞLAR HİZMETTEN YARARLANANLAR, ÖĞRENCİLER, ER ERBAŞ olmaktadır. İşte bu zincirleme psikoloujik gerilim ve gerginlik aktarma zincirinin son noktası biz vatandaşlara yansımaktadır. İşte bu nedenle odacılar, temizlikçiler, korumalar, bekçiler, güvenlikçiler KRALDAN KRALCI olmaktadırlar. Çünkü onlar kamu hizmet zincirinde son halkadır. Yani masanın karşısındaki ilk kişilerdir.

Bütün bu yazıda kimler istisna idi. Yazımızın başındı dile getirdiğimiz mesleğini sanat, hobi veya en kötüsüyle geçim için yapanlar istisnadır. Geriye kim veya kimler kalmaktadır. Mesleğini hava için yapanlar tabi. Bu durumda mesleğini kimse hava için yapmayacağından dolayı )))) bu yazımızın muhatabı olmayacaktır. Bırakın olmasın. Yoksa bir ifade de bu yazımdan dolayı vermek zorunda kalırım. Hakim karşısında ifade vermemek için son cümlemizi de yazalım. Bu yazıda dile getirilen meslekte çalışanların bu piskozda olmaları söz konusu olamaz. Gerçek hayatta olup bitenle yazımda dile getirdiğim hususların hiçbir ilgisi yoktur olamaz.

Esenlik dileklerimle.

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com , http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr www.radyobrt.net ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş
Etiketler: insanişkişisel gelişimpsikolojitoplumyaşamyönetim
Önceki Yazı

Melihat Gülses’ Ten Neveser Şarkılar

Sonraki Yazı

Bu Bitte Bir İt Yeniği Var!

Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Ahmet FİDAN

İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004). Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir. Eserleri: Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.

İlişkili Yazılar

Bilim & Teknoloji

Kültür Araştırma Doğa ve Çevre Dernekleri Federasyonu Kuruluyor

15 Kasım 2024
5k
Dr. Ahmet FİDAN

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyon Teknikleri Açısından Toksik Kişilerden Uzaklaşma Yöntemleri

12 Kasım 2024
5k
Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies
Çocuk Gelişimi

Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies

11 Kasım 2024
5k
Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler
Dr. Ahmet FİDAN

Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler

06 Ekim 2024
5k
Sonraki Yazı

Bu Bitte Bir İt Yeniği Var!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap