15 Ağustos 2014 Cuma, 00:44:13Güncelleme: 09:01:20
Cumhurbaşkanlığı seçimi bitti, cumhurbaşkanının kim olacağı belli olsa da siyasi kulisler, seçim öncesinden daha toz duman.
Seçim sürecinde pek heyecan yaşamayan vatandaş, şimdilerde pek heyecanlı konuşuyor
“Tüm fark, onca imkana, iktidar gücüne rağmen sadece yüzde 1.8 mi oldu?”
İnanmakta güçlük çekiyor.
Neredeyse her partinin gözü oy kullanmayanların üzerinde.
Oy kullanmayan 13 milyon kim bir türlü karar verilemedi, AKP’li mi, CHP’li mi, çatı düşmanı mı, cemaat sevdalısı mı, sahi kim?
Tamam, seçim süresi kısaydı, üzerimizde muhteşem bir ‘sonuç şimdiden belli’ baskısı vardı, çatı aday yorgundu ve güneş tepemizdeydi ama bu da Kızkulesi’ne bekçi seçimi değildi.
Zamanında idrak edilemeyen siyasi süreç dank etmişcesine gömüldük siyasi gelişmelere.
YENİ OLUŞUM
AK Parti’nin, kurultayı 27 Ağustos’a alarak Abdullah Gül’ün önünü kesme eğilimi Türkiye’nin halihazır bir numaralı gündemi.
Başbakan’ın kim olacağı, muhalefet partilerin kaldırılan kazanlarla kaynama noktaları da diğer başlıklar olacak.
Şimdi bu hareketliliğe sürpriz gelişme de ekleniyor.
Yalnızca bir ay önce, 7 Temmuz’da sessiz sedasız kurulan yeni bir parti, siyasette bomba etkisi yaratabilir.
DP, ANAP ve AKP küskünlerinden oluşan eski tüfekler ve onların ikinci kuşak jenerasyonları Merkez Parti hareketini başlattı.
Türkiye’nin 80. partisi oldular.
Partinin genel başkanlığını Prof. Dr. Abdurrahim Karslı yürütüyor.
Karslı, kuruluş amaçlarını, “Halkımız bundan sonra azarlanmayacak, kovulmayacak. Ülkemizi getirildiği karmaşadan kurtarmak için, birlik ve beraberliği yeniden tesis etmek için Merkez Partisi’ni kurduk” diye özetliyor.
Karslı, bir akademisyen ve kamuoyu tarafından henüz tanınmıyor.
Ancak diğer kuruculara baktığımızda, parti merkez sağda kümelenmenin yeni adresi olacak yelpazeye sahip.
ARKADA AĞIR TOPLAR
Partinin sahne arkası da mühim. Oluşumda DP ve ANAP’ın ağır toplarının, ‘baba’ların nefesi duyuluyor. Partinin 2015 seçimlerine 10 ay kala kurulması ve kısa zamanda hareket yaratılması manidar.
Kulislere bakıldığında Merkez Parti’nin çok yönlü hedefleri olduğundan söz ediliyor.
İlki Cumhurbaşkanı Gül. (eski cumhurbaşkanı mı demek lazım)
AKP içerisinde istediği dengeyi yaratamaz ise MP’nin dümenine geçeceğinden söz ediliyor.
HEDEF 3’LÜ KOALİSYON
Partinin başına merkez sağda duran, ülke genelinde tanınan bir ismin hazırlandığı ise ayrı bir iddia.
Hedef, yüzde 10’luk barajı aşabilecek parti kurarak ardından CHP+MHP üçlü koalisyonuyla yaklaşan genel seçimlerde AKP’nin tek başına iktidar olmasını önlemek.
Merkez Parti’nin hızlı büyümesi dikkat çekici.
Şu kadar tüyo verelim; eski bakanların kendilerini AKP ya da muhalefet partilerine konumlandırmayan oğulları büyük gayret içinde. Ege illerinde örgütlenirken, özellikle İzmir’de tanınmış bir isimle yola çıkma gayretindeler. Şu sıralar hedefteki isimlere teklifler götürülüyor.
Evet siyasetin gündeminde tempo düşecek gibi değil.
Yaz sıcak, günler sıcak, siyaset ise en az 10 ay fena ısınacak!!
