Azimle yükselip, hırsıyla batan insanlar…
Hayat yetinmeyi öğretmeyene yitirmeyi öğretir. Zorlama arkadaşlıkları, işleri ve iletişimleri sevmiyorum. Ismarlanmış geçici siparişlere benziyor. Şunu iyi bilmeliyiz ki sen dinlersen konuşabilir. Kaotik yaşamımızda şaşkın şaşkın ilerlerken İçinde beklenti olmayan arkadaşlıklara yakışır, dostluk kavramlarını tekrar süzgeçten geçirmek lazım Arkadaşlığı belirli şeylerin arasına sıkıştırarak yaşayanlar var.
Mevlana’nın söylediği gibi; Sona eren dostluk aslında hiç başlamamıştır! Bir kadeh şarap içmek veya eğlenmek değildir. Çakırkeyifliği dostluk sanmak ne büyük bir kayıp. O masadan kalktığınız anda kaybedilen dostluklar; kadehlerin meze dostluklarıdır. Ev taşırken, çocuk okuturken, hastayken el vermektir. Kendi iç dünyalarında sıkıştırdıkları beklentileri için yaklaşanlar ne dost, ne arkadaş olur. Bu durumun onlar bile farkında değillerdir. Dile vuramayacak iç beklentiler yıllarca süren dostluğu adı konulamayan nedenlerden dolayı bitirebilir. Sizden uzak ama size yakın gibi görünürler. Jargon dil kullanıp kankalarla, kankilerle kelimelerin içlerini boşaltmayalım.
Efkârlandığınızda, büyük mutluluk paylaşımlarınızda işte o zaman yanınızda olmasını istediğiniz kişilerdir dostlarımız. Yalnızken içilen kahve, sarhoşken içilen içki gibidir; kâh anıları yaşatır bazen, kâh dostluğu. Seneler geçtikçe insan olgunlaştıkça gerçekten seçici davranıyor. Abarttığımı düşünmeyin ama dostluk sahip olduğumuz lükstür. Özellikle şu zamanlarda kıymetini daha iyi anlayabiliyorsunuz. Hani derler ya yıllarını geçirdiğin dostluklar kalıcıdır. Hiç de öyle değil. Değerleri zaman belirleyemez. Büyük maneviyat ve samimiyettir. Reel baktığımız geçici körleştiren yanılmalarımız olmadı mı? Herkesin dost kazığı yediğinden eminim. Hazımsızlık, hoşgörüsüzlük en diplerde yatan nedenlerdir. Zaman ilerledikçe daha da artmakta. İnsan psikolojisine girmek lazım. Şimdi ona girersem yazının sonu gelmez.
İnsanın hayatında en azından bir ya da iki tane dost olması dilediğimdir. Çok olmasına lüzum yok, zaten olamaz da. Selda Bağcan’dan Dostum Dostum dinlemenin verdiği keyifle satırlarımı sonlandırıyorum.