Meme Kanseri Taramaları Hakkında Son Bir Değerlendirme 7
Meme kanseri taramaları ile ilgili yazılarımdan sonra pek çok mektup aldım. Örnek olarak bunlardan birini sunuyorum:
“Hocam iyi çalışmalar…
Annem mamografi sonuçlarında her iki memede de dens heterojen patern izlenmekte. Geçen yıla göre karşılaştırıldığında malign patoloji lehine farklılık
görülmemiştir. Spiküler lezyon ya da şüpheli mikrokalsifikasyon kümesi saptanmamış, her iki memede nodüler opasiteler görülmektedir. Bu konuda bir kısım doktor ciddi bir problem olmadığını söyleseler de bir kısmı da tam aksi görüşü belirtmektedir.
Annem bu konuda çok hassas, psikolojik yönden de çökmüş durumda. Şu anki doktorumuzun tavsiyesi ultrason ve düzenli mamografi. Ben de sizin yazılarınızı takip etmekteyim mamografi hakkında ki yazılarınız beni ciddi endişelere sevk etmekte. O yüzden size danışmak istiyorum bu konuda anneme nasıl bir tedavi yöntemi izlemeliyiz..
Mesajımı dikkate aldığınız için teşekkür ederim.”
TAVSİYEM:
Benim anneniz için herhangi bir takip şekli ve hele de tedavi tavsiye etmem mümkün değil; çünkü bu konu benim uzmanlık alanımda değil.
Mamografiler ile ilgili yazıları hem kadınlarımızın hem de meslekdaşlarımın dikkatini çekmek, konunun bizde de tartışılmasını sağlamak için yazdım.
Yukarıdaki mektupta da görüldüğü gibi aynı mamografi farklı uzmanlar tarafından çok farklı değerlendirilebiliyor. Bu durum sadece bize özgü bir durum değil; bu bir yorum meselesi. Bazı ülkelerde mamogramların birbirlerinin yorumundan habersiz iki ayrı uzman tarafından ayrı ayrı okunması gibi uygulamalar bile var.
İşin kolayına kaçıyoruz
Bizde genellikle yapılan uygulama bir teşhis, takip veya tedavi yöntemini bir kaynaktan alıp olduğu gibi uygulamak. Böyle bir şey elbette doğru kaynaktan yararlanılmışsa yapılabilir ama bizde eksik olan yaptığımız işlerin fayda, zarar ve risklerini takip etmemektir!
Bu durum mamografiler için de geçerlidir. Ülkemizde herhalde yüzlerce mamografi aleti vardır ve bugüne kadar da milyonlarca kadına mamografi yapılmıştır fakat gelin görün ki bunların genel manada bir işe yarayıp yaramadığı, yarıyorsa bunun ne nispette olduğu, olumsuz yönleri konusunda yapılmış adam gibi bir çalışma yoktur.
Taramalar konusunda fikir birliği yok
Dünyada da mamografilerin hangi yaştan itibaren ne sıklıkla yapılması konusunda uzmanlar arasında fikir birliği yoktur.
Başlıca iki görüş var: Bazı ekoller tüm kadınlara 40 yaşından 70 yaşına kadar her sene mamografi yapılmasını tavsiye ederken, bunun 50 yaşından itibaren iki senede bir yapılmasının yeterli olduğunu savunanlar da var.
Bizde de Türk Radyoloji Derneği ilk görüşü destekliyor. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi ise 55 yaşından itibaren 2 senede bir mamografi yeterlidir diyor.
Son bir değerlendirme
Bu konuda benim “bir hekim olarak” değerlendirmem şöyle:
BİR: Elbette yabancı literatürü yakından takip edeceğiz ama kendi verilerimizi de mutlaka bilmemiz lazım.
İKİ: Kadınlarımızın meme kanseri ve kendi kendine meme muayenesi konusunda bilinçlendirilmeleri ve eğitilmelerini çok önemsiyorum.
ÜÇ: Aynı durum hekimlerimiz için de geçerlidir. Her hekim meme muayenesini tam ve doğru olarak yapabilmelidir. Bu konuda eğitim sistemimizde ciddi arızalar olduğunu hatırlatmak isterim.
DÖRT: Meme kanseri için yapılan taramalara karşı değilim ama bizde bu işin bilinçsiz, gelişi güzel yapıldığına inanıyorum.
BEŞ: Mamografi aletlerinin kalite ve standardizasyonu, kadınların maruz kaldıkları radyasyon miktarı ve mamogramların doğru değerlendirilmeleri konusunda da endişelerim var.
ALTI: Ben “meme kanseri riski yüksek olanların” olmayanlara göre daha yakından takip edilmeleri gerektiği düşüncesindeyim.
YEDİ: Tüm kadınlara 40 yaşından itibaren her sene mamografi yapılmasını kişisel olarak doğru bulmuyorum.
SEKİZ: Meme kanseri taramalarında yanlış pozitiflik ve aşırı teşhisin mutlaka dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.
DOKUZ: Bu küçük yazı dizisinin özellikle meslekdaşlarım için çok faydalı olduğunu, onlara bazı şeyleri düşünme ve değerlendirme fırsatı yarattığını düşünüyorum. Birçoğunun belirttiğim kaynaklardan haberleri olmadığı belli oluyor.
ON: Beni suçlayıcı yorumlara ise sadece gülüp geçiyorum.




















