Ergenekon Tertibi henüz yeni başlamıştı. Doğu Perinçek ve İşçi Partisi düşmanı Mehmet Eymür, Sabah Gazetesine açıklamalar yapmış, İşçi Partisini ve Perinçek’i terörist olarak tanımlamış, ağzına gelen her yalanı söylemişti.
Perinçek’in avukatları, Eymür’ün her ağzını açtığında onu yargıya taşıdı. Her seferinde, Eymür para ve hapis cezası ile cezalandırıldı.
Şimdilerde ise Ergenekon Tertibi çökme aşamasına geldi.
Son “AKP ve Gülen’i bitirme planı” sahte belgesi ile suçüstü yakalandılar. Tertipçiler ne yapacaklarını şaşırdılar.
Ergenekon Tertibi yürüdükçe propaganda ve psikolojik savaş ta yürüyordu. Sahte “fotokopi kâğıdı” ellerinde kaldı.
Başbakan ağzından kaçırdı.”Belgeyi MİT buldu “ dedi. Demek ki, Başbakanlığa bağlı bir kuruluş, ordunun içinde istihbarı faaliyetler yapıyor. Elde ettiği belgeleri de Ergenekon Savcısına veriyor.
Orduyu irticai faaliyetlere karşı edilginleştirmek için yapılan tertipler birer birer ortaya çıkıyor. Daha da çıkacak.
Ergenekon Tertibinde yeni bir gelişme daha oldu.
Biliyorsunuz. Ergenekon Savcısının iki tane bulunmaz tanığı var. Birisi Kanada’da Haham ve CİA ajanı Tuncay Güney, diğeri de Osman Yıldırım.
Zekeriya Öz’ün Osmanım dediği, Osman Yıldırım en az Tuncay Güney kadar önemlidir. Osman’ın yalan ifadeleri ile Ergenekon Tertibi davası Danıştay davası birleştirilmişti.
Osman Yıldırım, insan öldürmek, kadın pazarlamak suçlarından 29 yıl hapse mahkûm olmuş bir mahkûm tanık. Bu tanığın ifadeleri ile Rektörler, parti başkanları profesörler yargılanıyor.
Mahkeme, savcının bu tanığını akli dengesi olup olmadığını anlamak üzere sağlık muayenesine sevk etmiş. Akli dengesinin olmadığı ortaya çıkarsa, tanıklığı düşecek. O zamanda, Danıştay Davası ile Ergenekon davası birleştirilemeyecek.
Tertipçiler yakayı bir başka yerden daha kaptıracaklar.
Bu birleşimin gerçekleşmesi için, Fitnetullah Cemaati çok gayret sarf etmişti.
Bu gayretlerinin altında ki neden; “irticacılar adam öldürmez, Ergenekoncular adam öldürür” düşüncesini beyinlere şırınga etmekti.
Tam bu Ergenekon Tertibi çöktüğü sırada, Eymür neden ortalığa yeniden çıktı?
MİT’ten istedikleri sahte belge akışını sağlayamadıkları için, Eymür’ü MİT adına konuşturuyorlar.
23.6.2009, bulentesdinoglu@gmail.com
