Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami Saygın

Medeniyet Dili

Selami SAYGIN Yazar Selami SAYGIN
12 Şubat 2012
Selami Saygın
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Başbakan Yrd. Bülent Arınç; “Kürtçenin bir medeniyet dili olmadığından onunla eğitim yapılmasının da doğru olmayacağını” açıklamış. Doğrusu B.Arınç, Kürtçe ile eğitim yapılamazlığı görüşünde haklıdır veya aksızdır ayrı bir konu olmakla birlikte bu açıklaması, Kürtçeyi medeniyet dilleri dışında görmesi her bakımdan yanlış bir açıklama olmuştur.

Bir defa nezaketiyle, efendiliği ile, Türkçeye hakimiyeti ve meramını güzel anlatmasıyla bilinen B.Arınç’ın bu açıklaması içte nazik olmamıştır. Hatta bunun ötesinde incitici de olmuştur. Çünkü bir dilin medeniyet dili sayılmasını erkeçse kabul ettirecek nesnel bir ölçü yoktur. Bir tarafa göre kaba saba sayılan bir dil başka bir tarafa göre dünyanın en güzel dili olabilir. Şasen iç bilmediğim Fransızca bir konuşma dinlediğimde kulaklarıma bir ağırlık çökmektedir. Ama iç bilmediğim Fransızcanın bendeki bu itici etkisinin yalnızca beni bağladığını, Fransızcayı bilenler için hiçte kabul görmediğini de bilmekteyim

 

B.Arınç Kürtçe bilen birisi değildir. Kürtçeye vakıf olmadığı, bilmediği için onun güzelliği hakkında bir görüş açıklayacak durumda değildir. Gerçi konuşmasında Kürtçe güzel değildir diyen bir cümle yoktur. Ancak Kürtçenin medeniyet dili olmadığına yönelik vurgusu estetik bir kaygıdan çok siyasi bir görüşe dayanmaktadır

 

Kabul edilmelidir ki medeniyetler son zamanlardaki sınırları zorlayan tanımlara rağmen dini sınırlara ve içeriklere sahiptir. Batı medeniyeti nasıl ki Hıristiyanlıktan soyutlanamaz ise aynı şekilde batı medeniyeti de, batı da yalnızca bir tek ulusa, İtalyanlara, Fransızlara veya İngilizlere mal edilemez. Dönem dönem adı geçen topluluklar batı medeniyetine öncülük etmiştir ama batı medeniyeti havzasında yer alan ulusların hepsi bu medeniyette pay sahibidir. Batı medeniyetini bu yüzden yalnızca bir İngiliz yahut alman medeniyeti/uygarlığı saymak doğru değildir

 

Aynı durum İslam medeniyeti içinde geçerlidir. İslam medeniyeti elbette Araplar ile Arapça ile başlamıştır. Ama İslam medeniyeti Araplar ile Arapça ile sınırlı kalmamıştır. O medeniyet havzasına sonradan katılan erkesin, İslam medeniyetinin gelişmesine, genişlemesine az veya çok katkısı olmuştur. Bu yüzden de İslam medeniyeti yalnızca Arapların değil, Müslüman olan bütün milletlerin (ulusların) ortak çabalarıyla oluşmuştur. İslam Ümmetini oluşturan her unsurun bu medeniyete olan katkısı azizdir önemlidir. Birinin diğerine göre daha fazla katkıda bulunması büyük ölçüde fırsatlara, imkanlara bağlıdır ama bu katkı oranı hakkındaki değerlendirmeler de büyük ölçüde görelidir

 

İslam medeniyeti içinde Kürtlerin de yeri tartışılamaz. Müslüman oldukları muhakkaktır. Tarihin akışı içinde askeri ve siyasi çabaları ile olduğu kadar, Kürtlerin içinden yetişen alimlerin de İslam medeniyetine önemli katkılarda bulundukları herkesin malumudur

 

Buna rağmen Dört Halife-Emevi-Abbasi-Selçuklu-Safavi-Osmanlı vb devletlerin resmiyet alanında kullandıkları dillerden birisinin de Kürtçe olmayışı, Kürtçeyi önemsizleştirmez. Üstelik başta Gazneliler ve Selçuklular olmak üzere yönetici seçkinlerinin Türk olduğu bazı devletlerin Türkçe yerine Farsçayı terci etmiş olmaları Türkçenin aleyhine ve Farsçanın da üstünlüğüne delil olarak ileri sürülemez. Sadece dönemin şartları içinde yapılan bir siyasi biraz da sosyal şartlara bağlı olarak yapılan bir tercihtir. Elbette isabeti ayrı bir konudur. Bu durum Kürtçe içinde geçerlidir.

 

Tarihte resmi işlerde ve edebiyat alanında Arapça ve Farsçanın daha çok terci edilmiş olması bu iki dili çok daha ayrıcalıklı ve kutsal etmemiştir. Zaten kutsallık bir dilin edebiyat ve resmiyet alanında kullanılmasıyla da ölçülebilecek bir nitelik değildir. Kutsallık bakımından dillerin yarıştırılması yanlış olduğu gibi üstünlük ve bir başkasına muhtaç olmamak gibi nitelikler bakımından da dillerin yarıştırılması doğru değildir. Kur’an ve hadis metinlerinin Arapça olması nedeniyle tarihte bazı Arapların hatta Arap olmayan bazı şahısların Arapçayı kutsal dil saydıkları bilinmektedir. Aynı şekilde Farsçanın Arapçaya muhtaç olmadığını, Arapça kelimeler kullanılmaksızın Farsça çok güzel ve ilmi eserlerin yazılabileceğini ispatlamaya çalışan misallere de rastlanılmıştır. Firdevsi’nin ünlü Şehname’sini yazıp Gazneli Mamut’a takdim ederken yalnızca Farsça kelimeler kullanmaya çaba gösterdiği bilinmektedir. Yine Ali Şir Nevai’nin, Türkçenin Arapça ve Farsçadan üstünlüğünü göstermek için yazdığı Muhakemtü’l Lügateyn kitabı da böyledir. Bu kitaplar iddialarını ne kadar ispatlayabilmiştir? Yahut beş yüz yıl, bin yıl önce yapılmış olan bu ispatlar günümüz şartlarında ne ölçüde geçerlidir?

 Çünkü diller de canlı organizmalara benzetilir çoğu kez. Canlı organizmaların çalışmalarına bağlı olarak gelişmeleri gibi diller de kullanıldıkça gelişebilmektedirler. Kullanılmayan diller de aynı ölçüde gerilemektedirler. Yine de dillerin biri biriyle kıyas edilerek birisinin diğerine üstün veya geri sayılması görelidir. Bu kıyaslardan doğru örnekler bulunsa bile dillerin biri birinin rakibi gibi düşünülmesi, yarıştırılması doğru değildir

 

Resmiyet alanında kullanılmayan edebiyat alanında ise kullanımı sınırlı ölçüde kalmış olan Kürtçenin bazı çevrelerin iddia ettiği gibi birkaç yüz kelimelik bir dil olduğu iddiası yanlıştır. Diller arasında kelime alış verişi doğaldır. Batı medeniyeti içinde yer alan, Almanca-Fransızca ve İngilizce ortak kelimeler belki ortak olmayan kelimelerden daha fazladır. Ancak bu ortak kelimelerin varlığı Almanca veya diğer batı dillerinden her hangi birisinin aleyhine bir delil/kanıt gibi kullanılmamaktadır. Buna karşılık Farsça ile aynı dil grubunda sayılan Kürtçenin, Farsçadan kelime alması yahut her iki dilde ortak kelimelerin bulunması, Kürtçenin veya Farsçanın aleyhine olan bir husus değildir. Bu yüzden de Kürtçe de kullanılan kelimeler sınıflandırılarak işte şu kadarı; Arapça-Farsça veya Türkçe denilerek bir genelleme yapılması buradan da Kürtçenin aleyhine bir sonuç çıkarılmasının hiçbir bilimsel değeri yoktur.

 

Günümüzde bazı çevrelerin Kürtçeyi siyasi bir araç hatta bir silah gibi kullanmaya çalıştıkları görülmektedir. Bu kullanıma itiraz etmek ayrıdır doğrudan Kürtçeyi önemsiz görmek ayrıdır. Diller kullanışlılık ticaret-siyaset-edebiyat-sinema vb alanlardaki yaygınlıklarına göre elbette biri diğerine göre önemli sayılabilir. Ancak bu önemli saymanın siyasi bir içerik taşımaması gerekir. Günümüz şartlarında İngilizce belirtilen alanlarda Türkçeden daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu durum Türkçeyi siyasi açıdan basit-önemsiz bir dil haline getirmez. Aynı durum Türkçe-Arapça-Kürtçe-farsça karşılaştırmaları içinde söylenebilir

 

Türkiye şartlarında Kürtçe eğitimin isabeti tartışmalıdır. Türkiye’nin yalnızca bir bölgesinde diyelim ki 6-7 ilinde yapılacak Kürtçe eğitimin fiilen bu illeri Türkiye’nin diğer illeriyle anlaşamaz, ticaret-siyaset-edebiyat-sinema-medya alanında anlaşamaz hale getireceği kuşku götürmez. Böyle muhtemel (aynı zamanda mukadder) bir sonuca itiraz babında Kürtçe eğitime itiraz edilebilir. Ancak böyle bir itiraz Kürtçenin eğitim-edebiyat-sinema-medya alanında kullanımını tümüyle gereksiz kılmaz. Kürtçenin seçmeli ders olarak, Kürt nüfusun bulunduğu her bölgede yer alması siyasi tutumlar bir yana insani bir ihtiyaçtır aynı zamanda. Kürtçe medeniyet dili değildir diyerek, Kürtçeye ve o dili konuşan insanlara haksızlık eden B. Arınç aynı konuşmasının içinde “Kürtçenin seçmeli bir ders olabileceğini” de açıklamıştır. Kabul edilmelidir ki ilk defa Kürtçenin seçmeli bir ders olabileceğini açıklaması da aynı ölçüde önemli ve doğru bir tutumdur.

 

 

 

 

 

 

Paylaş
Etiketler: Diller kullanışlılıkKürtçe eğitimin fiilen bu illeriTürkiye şartlarında Kürtçe eğitimin
Önceki Yazı

Bir Sevdadır Çalışmak!

Sonraki Yazı

Beş Yıldızlı Düşünce!

Selami SAYGIN

Selami SAYGIN

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Selami Saygın

Kadının Yeri Ne Oldu?

24 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

Kerbela Faciası

10 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

İç Savaşın Başlaması

26 Kasım 2012
5k
Selami Saygın

Kalpak

08 Kasım 2012
5k
Sonraki Yazı

Beş Yıldızlı Düşünce!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap