Mazi kalbimde yara, yara derin, yara içten ve gençlik döneminden. Bu yara başka yara, çünkü ilacı sevgi, neşe ve saygı. Bu yaranın silinmesi, insanlık ölçüsünde yaşanmasıyla eşdeğer.
İnsanca yaşamak, kalpteki duygusal yarayı silip atmak demekti. Çünkü yaranın söz ve davranışlardan ileri geldiğini biliyordum. Söz ve davranışların ölçüsü ahlak olmayınca her şeyin beklenmesi normaldi. Ahlaklı hareket karşındakini kırmamaktı. Kırdın mı düzelmesi kolay değildi.
İnsanlara kırmadan yaklaşmak, dost olmak, onu yaratandan dolayı sevmek esastı. Ona sempati duymayı, cömertliği ön planda tutmak, nazik olmak ve nezaketli davranmak. Yeni bir eğilim içinde köpüren, kötülüğe aldırış etmeden, sevgiden yana durmak. Zihinsel vasatlığı aşabilmek. Kalpte yara açılmışken de ideal davranabilmek. İyi yürekli bir cerrahın, kalbi yaralı olmaktan ölen bir kızcağızın, ardından kimseye fark ettirmeden üzülmesi gibi.
Mazi kalbimde yara, hislerini gizlemeyi başaran insan ahlak ölçüsünü esas almıştır. Bu ölçünün dışında kalan, üzüntüsünü belli etmeyen kişinin kederidir. Bu kişi gülünç olmakla kalmaz, aynı zamanda çaresiz ve basit davranmış olur. Çünkü hayat kötü olmaya değmez. Yüze gülmek, gibi anormal bir hareket yapmamış olursun.
Hayal kurabilecek kadar zeki insanların, iyilikten yana düşünceleri hareketlerine yansıyacaktır. Bu bir ideal olarak kabul edilmelidir. Aksi halde tası tarağı toplayıp başka diyara gitmekten başka çare yoktur. Çünkü kaderimiz bazen beklediğimizden farklı olabilmektedir.
Mazi kalbimde yara ciddi, düzenli bir yaşantı ve ahlakı değer kabul eden, hissiyata kapılmayan bir yaşantı maziden gelen yaraların külünü dağıtır. Düşüncedeki anormallikleri rafa kaldırır.
İnsanlar mazi geçmişte kaldı demeden, maziye ait anıların tekrar hortlamasına izin verilmemelidir. Onun için ahlaki ölçü kaçırılmamalıdır. Ahlaki ölçüler, yeni problemlere neden olmayacaktır.
Mazi kalbimde yara, yapılan hataların bugüne kadar taşınmasıydı. Taşınan hataların sevgi ve saygı temelinde ahlaklı bir atmosfere oturtulup iyileşmesine gidilmeliydi. Maziye ait kalp yarası, demekle yetinmeyeceğiz ve nedenlerini ortadan kaldırmanın yoluna bakacağız.
Kalp yarasını, “Gençlik başımda duman,” diyerek belirli bir döneme bağlamamak gerekirdi.






















