Mavi Yolculuk
Mavi Yolculuk Tezi antikapitalist turizm anlayışını temsil eder.
Türkiye’nin tarihsel birikimini yoğurma çabasıdır.
Dün ile Bu günün çarpık çatışmasını gösterir.
Vaktiyle, başta Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir olmak üzere, Sabahattin ve Bedri Rahmi Eyüboğlu, Azra Erhat’ların başlattığı mavi yolculuklar Anadolu’nun tarihsel derinliklerine inme çabasıdır.
Bu günün kar ve para hırsıyla yapılan tekne gezintileriyle ilgisi yoktur.
Mavi Yolculuklarda mitoloji, kültür, felsefe, edebiyat, tarih, coğrafya, bilim ve sanat vardır.
Şiir vardır, İyonya, Likya, Karya, Hitit vardır.
Homeros, Heredot, Hipokrat, Heraklitus, Sofokles, Pisagor vardır.
Nerelerden geldik, sorusunun tarihsel temelleri vardır.
Azra Erhat’ın Mavi Yolculuk kitabını okuyun.
Anadolu, bilimlerin-sanatların merkezidir.
Tüm Ege, Akdeniz kıyıları bunun kanıtıdır.
Turizm denize girmek, kumsalda oturmak değil, gerçek anlamda insancıl bir yaklaşımla “mavi yolculuk” yapmak ve tarihin derinliklerinde felsefeye, bilime, edebiyata, tiyatroya, söylencelere inerek yaşamı çözümlemek demektir.
Bu yaz aylarında herkese gerçek anlamda “mavi yolculuklar” dilerim.
Her ne kadar mavi denizlerden bakıldığında yemyeşil ormanlarımız yerine yanmış-yakılmış kül olmuş çıplak tepeler kalmış olsa da!…
Orman yangınlarının bir bölümü de bu kapitalist vahşi kapitalizmin sonucudur.
Doymak bilmez para ve kar hırsının sonucudur.
Türkiye bu kapitalist-yağmacı zihniyeti derhal terk edip, insancıl bir turizm ve ekonomi modeline geçmelidir.
Nasıl mı?
İşte yıllardır yazıp çizdiğimiz “üretkenlik modeli” ni gerçekleştirerek.
Bunun için “kalkınmacı devlet” “halkçı ekonomi” olmalıyız..





















