Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ali TARAKÇI

Materyalist Sağlık Sistemi: Hasta Müşteri Doktor Robot

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA Yazar Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA
12 Mayıs 2012
Ali TARAKÇI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

 Hekimliğin güçlü iki temeli vardır. Birincisi; insan hayatını kurtarma, ikincisi de; bu ideali gerçekleştirecek şevk ve heyecan. Bu iki temelden yoksun hekimlik duygusuz robotluktur. Sağlıkta dayatılan yeni sistem, hekimliğin bu iki temelini yok ediyor. Maneviyattan yoksun bu yeni anlayış, hayat kurtaran doktoru günah keçisi ve şamar oğlanı yapıyor. Aşağılanan, hakaret edilen, dövülen ve hatta öldürülen doktor, müstakbel katilinin hayatını neden kurtarsın? Aklından zoru mu var?

Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen sağlıkta yaşanan sorunlara neşter vurmaya devam ediyor:

Hekimliğin güçlü iki temeli vardır. Birincisi; insan hayatını kurtarma, ikincisi de; bu ideali gerçekleştirecek şevk ve heyecan. Bu iki temelden yoksun hekimlik duygusuz robotluktur.

Sağlıkta dayatılan yeni sistem, hekimliğin bu iki temelini yok ediyor. Maneviyattan yoksun bu yeni anlayış, hayat kurtaran doktoru günah keçisi ve şamar oğlanı yapıyor.

Aşağılanan, hakaret edilen, dövülen ve hatta öldürülen doktor, müstakbel katilinin hayatını neden kurtarsın? Aklından zoru mu var?

Hastayı hekimine karşı kışkırtarak iki tarafı kanlı bıçaklı hale getiren bu sakat anlayış, iki tarafı sigortalı olmaya mecbur ederek, hiçbir riske girmeden ve hiçbir emek harcamadan milyarlarca doları cebe indirmeye devam ediyor.

Hastaların kanı, canı, gözyaşı, doktorların da paha biçilmez her çeşit emek ve stresi, bu akıl oyununu kurgulayanların cebine para olarak akıyor.

Hasta değil müşteri

Hastayı para kaynağı müşteriye indirgeyen bu anlayış, korku tüneline sokulan müşteriler için satılık hastalıkları, ilaçları ve teknolojiyi dayatıyor.

Hekimlik mesleği de, hastalıkları önleyen ve sağlığı koruyan bir sanat olmaktan çıkarak alışveriş merkezi gibi dev hastanelerde, hastalara ilaç ve yüksek teknoloji giydiren konfeksiyon işine dönüşüyor.

Maneviyattan yoksun bu anlayış, hastaları, kesilip biçilen konfeksiyon ürünü, hekimleri de hayat kurtarma ve sağlığa kavuşturma şevk ve heyecanından yoksun konfeksiyon işçisi olmaya zorluyor.

Doktor yüzünüze değil bilgisayar ekranına bakıyor

Sevilen, sayılan ve kutsal otorite kabul edilen hekim algısı artık yok! Hekim yüzünüze değil bilgisayarın ekranına bakarken sizinle değil bürokratik işlemlerle ilgileniyor.

Soğuk makinaların içinde, bilgisayarların teşhis ve tedavisine sunulan, ölçülüp biçilen, borsada işlem gören ve menkul değerlere çevrilebilen hastalık dünyasında yaşıyoruz.

Sağlık ise paranın gücüne göre alınıp satılan tüketim malzemesi oldu. Hekimin ilgisi ve iyileştirici gücü ilaç, teknoloji ve paraya devrediliyor. Hekimin saygınlığı bile kariyeri, şöhreti ve aldığı ücreti kadar.

Materyalist sağlık sistemi

Artık hekim ve hastanın robotlaştığı, sağlığın ise metalaştığı duygusuz ve vicdansız bir dünyada yaşıyoruz. Bu yeni anlayış, hastalıkları önlemek yerine, gittikçe büyüyen dev bir sektör yaratıyor.

Sağlığın önündeki en büyük engel; işte bu materyalist sağlık anlayışı. Bu maddeci anlayış, sağlığı koruma yerine, sektöre para getiren tıbbi işlemlere odaklanmış durumda.

Sağlığa kavuşmak bu yüzden parasal engellerle dolu zorlu bir yarış. Bu engele takılanlar için sağlık, hastalık çölünde Leyla gibi bir serap. Hastalık ise bu hasta yaşam tarzında herkes için mecburi istikamet.

Doktorlar tüm varlıklarını hastalarına adamışlardı

Eskiden doktorlar tüm varlıklarını, hastalıkların önlenmesi ve sağlığın korunmasına adamışlardı. Ecdad yadigarı Haseki, Haydarpaşa, Vakıf Guraba gibi hastanelerin başını çektiği Osmanlı vakıf hastaneler sisteminde, para kazanma değil, hayır işleme, sevap kazanma anlayışı hâkimdi. Bu vakıf hastaneler sistemi ticareti değil sağlığı esas alıyordu. İnsanı parçalayan parça başı performans ucubesi geçerli değildi.

Daha fazla hasta daha fazla para 

Peki şimdi nasıl? Küresel sağlık sisteminin uygulandığı ülkemizde doktorlar, sağlıktan değil hastalıktan para kazanıyor. Performans adı verilen bu sistemde ne kadar hasta bakar, ne kadar ameliyat yaparsanız o kadar para kazanıyorsunuz. Daha fazla para kazanmanın yolu daha fazla hastalıktan geçiyor.

Daha fazla kâr etmek hırsıyla her alana yayılan piyasa tanrısı, sağlığımızı yarış pistine çevirirken sağlık çalışanlarını da para hırsıyla koşturulan yarış atı yapıyor. Bu yarışta kullanılan ‘performans’ adı verilen kırbacın amacı, trilyon dolarlık küresel değirmeni döndüren bu yorgun atları koşturmak. Hedefi ise ilaç ve teknolojinin üretim dağlarını öğütmek. Bu değirmen, gerçekte hastalıkları değil sağlık ve hayatımızı öğütüyor. Uygulandığı her yerde hasta sayısını ve ölümleri azaltmıyor, aksine artırıyor.

Zincir hastaneler, ithal doktorlar, milyar dolarlar

Sağlığı ticarileştiren ve daha fazla para kazanmaya dayanan bu sistem; zincir hastaneler, ithal doktorlar ve milyar dolarlar getiriyor. Hastalıkları önleme yani yaşadığımız akvaryumu temizleme ise bu yapı için çöküş getiriyor.

Hastalıkları önlerseniz zincir hastaneler, ilaçlar, cihazlar ve gittikçe büyüyen trilyonlarca dolarlık sektör ne olacak? Piyasa canavarının yaşaması için artan hasta sayısının kurban olarak verilmesi gerekiyor. Kurulan acımasız sistemin temeli bu.

Hastalıkların önlenmesi, hastalıktan beslenen bu canavarı aç bırakıyor. Doktorlar ise bu canavarı beslemek ve onun kölesi olmak istemiyor. Çünkü dayatılan bu kölelik, hekimliğin ruhuna aykırı. Sorun özgürlük sorunu, çözüm ise bilim ve akıl oyunu.

Doktorla hasta arasına kara kedi gibi giren sistem

Amerika’da hekimler kendilerini korumak için aldığı ücretin önemli bir kısmını sigortaya harcıyor. Hastalar ise, hastalıkları önlemek için değil, hasta olduktan sonra tedavi olabilmek için milyarlarca doları özel sigortalara ödemek zorunda. Artan sağlık harcamaları ise, kâr etme telaşında olan sigorta şirketlerini doktor ve hastalarla mahkemelik hâle getiriyor.

Doktor ile hastanın arasına kara kedi gibi giren bu sistem, iki tarafı birbiriyle çatıştırıp kanlı bıçaklı hale getirirken, yine iki tarafı sigorta yapmaya zorlayarak milyarlarca doları hiçbir riske girmeden cebe indiriyor.

Hastaların kanı, canı, gözyaşı, doktorların emeği ve her çeşit stresi, bu sistemi kuranların cebine para olarak akmaya devam ediyor.

Hastaneler kavga dövüş mekânı oldu

Hastayı para olarak gören bu sistem, hekimin iyileştirici gücünü de paranın gücüne devrediyor. Paranın karşılığı ise her zaman sağlık olarak dönmediği için, hastanın hekime olan saygı ve güveni sarsılıyor.

Müşteri haline getirdiği hastayı kışkırtarak çatışma ortamı yaratan bu anlayış, her iki tarafı mahkemelik hale getiriyor. Özel hastanelere verecek parası olmayan hastalar, küçültülen kamu hastanelerinde boş yatak bulamayınca faturayı doktora kesiyor.

Gün geçmiyor ki bir doktor veya bir sağlık görevlisi dövülmesin, taciz edilmesin veya öldürülmesin. Hastaneler kavga dövüş ve cinayet mekânları oldu. Doktora ve sağlık çalışanlarına şiddetin nedeni, hastaneleri Afrika’nın vahşi otlaklarına çeviren işte bu merhametsiz anlayış.

Bu anlayışın sırtlanları yavru ceylanlara saldırıyor, parçalıyor, yok ediyor ve bizler de belgesel gibi seyrediyoruz.

Toplum çöküyor

Kutsal vakıf şifahaneleri yerini alan ve kâr etmezse kapatılmakla tehdit edilen dev hastanelerde hekimler çaresiz. Bu dev hastanelerin hastalıkları önleme işlevi ise budanmış durumda. Sosyal Güvenlik Kurumları ve hazinenin oluk gibi akıttığı harcamalar, ülkemizi yiyip bitiren hastalık canavarının beslenmesi için gerekli. Yoksa hastaya susayan ve sürekli hasta üreten bu sistem her an çökebilir. Oysaki bu sistem yüzünden devlet ve toplum yapısı çöküyor, kimse farkında değil.

Hekimler maksipuan peşinde

Ranta dayalı bu hastalık canavarının performans kırbacı ahlâki, insani ve vicdani değerleri yok ederken hekimleri maksipuan peşinde koşan paramatik robotlara dönüştürüyor. Hekimler ise yaptıkları her hizmetin parayla ölçülmesinden ve paragöz olarak anılmaktan rahatsız.

Hekimler beyinlerine taksimetre takılmasını istemiyor, bütün sıkıntı bu. Hastalıkları önlemeyi ve bilimi esas alan hekimleri çıldırtan, işte bu anlayış.

Doktorlar hayata küstü

Hastaların kanı, canı ve gözyaşını paraya çeviren bu anlayışın gayesi sağlık değil, bitmek bilmeyen kazanma hırsı. Bir yanda ekonomik endişeler, öbür yanda ayaklar altına alınan bilim ve ahlâki değerler. Hekimler ise insani ve ahlâki değerlerinin aşınması karşısında sahipsiz.

Birçok hekim, bu hastalıklı sistemi değiştirecek demokratik ve bilimsel ortamı bulamadığı ve çaresiz kaldığı için böyle adaletsiz ve vicdansız bir dünyada yaşamak istemiyor. Karıncayı bile incitmeyen insancıl bir kültürün hekimleri, ahlâki ve insani değerlerini kaybetmek istemiyor. Ya doktorluğu bırakıyor, ya da bu dünyaya küsüyor. Hayat kurtarmak için çırpınan bir insan kendi hayatına neden kıysın?

Sağlığa odaklanan doktorlar, para etrafında dönen bu dünyada yaşamak istemiyor. Sağlık ve hastayı metalaştıran, pazarlama görevi verdiği hekimi de komisyoncu duruma düşüren bu sisteme, doktorlar âlet olmak istemiyor.

Herkesi hasta, hastayı müşteri ve her şeyi de para olarak görme anlayışı işte bu nedenlerden dolayı sağlık ve hayatımız önündeki en büyük engel. Bu engel sanıldığı gibi tıp kurumu veya bilim dünyası değil, tıp ve bilimi de zorla bu yola sevk eden işte bu hastalıklı sistem.

Hekimler bunalımda

Bu sistemde hastalıkların artmasına, hekimlerin de vicdan azabından bunalıma girmesine şaşmamak gerekir. Çünkü hekimler yüksek ahlaki ve insani değerlere göre yetiştiği için, zorla dayatılan bu vicdansız sisteme uyum sağlayamıyor ve bu maddeci anlayış onları derinden sarsıyor.

Hekimleri hasta eden ve öldüren işte bu çelişki. Bu hastalıklı sistem değişmediği sürece hekimler, zihinsel depresyon ve dağınıklık içinde dünyaya küsmeye ve ölmeye devam edecektir.

Hasta tedavisini olumsuz yönde etkileyen bu durum vicdani, ahlaki, insani değerler yok oluncaya ve doktorlar bu vicdansız maddeci dünyaya uyum sağlayıncaya kadar sürecektir.  

• İnsanlık vicdanını ve sağlığı kanatan bu sistem mutlaka değişmelidir ama nasıl?

          

Paylaş
Etiketler: Doktor RobotHasta MüşteriHekimliğin güçlü iki temeliinsan hayatını kurtarmasağlıkta yaşanan sorunlar
Önceki Yazı

Global Yaptırım Ve Yaşlı Çiftçinin Kızı

Sonraki Yazı

Annem İçin;(annelere sevgiyle…)

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

İlişkili Yazılar

Ali TARAKÇI

ZEVZEK’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

14 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

“Ya Hep Beraber, ya Hiçbirimiz…”

13 Mayıs 2021
5k
Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!
Ali TARAKÇI

Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

06 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

Twitter Vekillik Düşürdü!

24 Mart 2021
5k
Sonraki Yazı

Annem İçin;(annelere sevgiyle...)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap