Maske takılırsa, gerçek yüz görünmez. Maskeli balolarda birbirlerinin karılarıyla sarmaş/dolaş olanlar da var ya…Yüzde maske varsa, mübahtır, caizdir(!) ve bunun adına medeniyet, çağdaşlık diyorlar…
Mübarek ramazanın bir kurtuluş ilacı olarak ufkumuzu sardığı, otuz gün “Rahmet/Mağfiret/Kurtuluş” günleri yaşadığı zaman diliminde, rahmet sağnak oldu üzerimizde, şeytan bağlandı, karanlıklar dağıldı, kararmış gönüller yeniden huzur/saadet/sağlık buldu, mağfiret kapılarından geçildi, bayrama erişildi. Ne mutlu Ramazan havasını hakkıyla yaşayan ve Bayrama kavuşanlara… Bu havayı devam ettirenlere, gelecek nice ramazan ve bayramlara hazırlananlara…
Dünya, özellikle geleceğin lider devleti Türkiye; içerde ve dışarıda örtülü bir savaş arenası halindedir. Dünyanın gözü, şer güçlerin bütün planları, jandarmacılığa soyunan büyük Şeytan Amerika başta olmak üzere, İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, rusya ve diğer şer, emperyalist devletler ve çukurda/pusuda bekleyen 52 İslam Devleti Türkiyenin parçalanmasını, bölünmesini, yok olmasını bekliyor.
Irki, Dini, Etnik, Mezhep aidiyeti öne çıkartılarak, ortak doku parçalanmak,çatışmacı/kavgacı, ötekileştirmeci, gizli- sinsi-hain plan ve tuzaklar hazırlanmakta, provalar yapılmakta, bazı satılmıy medya bunlara çanak olmaktadır.
Toplumun, Milletin ortak Millȋ ve manevi değerlerini yeni bazı fetvalarla değiştirmek, tevhit ve Vahdet ilkeleri gönüllerden, imandan yok edilmek istenilmektedir.
Avrupalıların silahla bir türlü ele geçiremedikleri Anadolu toprakları, içimize sokulan fitne tohumları ile yeşertilmek istenilmekte, yer altı ve yer üstü kaynaklarımız, yabancılarca satılmakta, gençliğimiz fıtrat değerlerinden uzak yetiştirilmek istenilmektedir. Sigara, alkol, uyuşturucu ve ahlaksızlık gençliği ahtapot gibi sarmakta, yeteri kadar eğitim çalışmaları yapılmamaktadır.
Bir köşe yazarımızın dediği gibi: “Aydınlar, akademisyenler, gazeteciler; yabancı ülkelerin sözcülüğüne soyunmuşlar, zihin kirliliğinde araç haline gelmiştir. Beyinler işgal edilerek etkili ve yetkili olunmuştur.
Kafa karıştırıcı zehirli düşünceler, fikirler; gazete manşetlerinde, köşe yazılarında, TV’lerin ekranlarında akıtılmaya devam ediyor.”
BATTAM(Batı Trakya Araştırma Merkezi) kurucusu Prof. Dr. Özkan Hüseyin’in çeşitli yazılarında, konferans ve toplantılarında yer alan feryadı basit değildir:
“…..Mesele Türk- Kürt, Ermeni, Alevi-Sünni, Sağcı-Solcu meselesi ve kavgası olmasa gerek. Bu ülkede yaşayan her TÜRK VATANDAŞI farklı din ve kültürlere mensup olmasına rağmen dost ve kardeştir. Herkes aklını başına toplasın ve bu vatana sahip çıksın… Anavatan Türkiye’de yapılmak istenen ortadadır…
Bu olay bir “YENİ DÜNYA DÜZENİ PROJESİ” ürünüdür… “Bernart Lewisin” Türkiye Cumhuriyetini ve Orta Doğuyu Parsel Parsel parçalama projesidir.
Asırlardır Haçlı Ordularının yapamadıklarını bizden olanlara yaptırmaktadırlar… Onların gayesi bizi bir birimize düşürüp kırdırmaktır… Bu da düşmanlarımızın en güzel bir taktiğidir.”
Yıllardan beri ben de yazıyorum. “GİZLİ DÜNYA DEVLETİ PROJESİ” adım adım uygulanıyor, hâla uyuyoruz. Her taşın altında, her oyun ve tuzakta, her anarşi/terör provalarında bu projenin izleri vardır.
“Hainin maskesi ne kadar iyi yapılırsa yapılsın bir gün düşer.” Diyenler haklıdır.
Yazımı yine anlayanlar için bir şiirimle bitireyim:
UMUT VE HAYAL
Devrimci hâinleri, çengelden asacaksın,
Küheylân/Şahinleri, bağrına basacaksın,
Şirretin Lâinleri, yüzüne kusacaksın,
Yalancı Kâhinleri, çöplüğe atacaksın.
SAPLA/SAMAN KARIŞSA, DOĞRU/EĞRİ BULUŞSA,
BÂTILLA/HAK BARIŞSA, HAK OLANI KONUŞSA.
Uçan kuşa inatla, sen de uçabilirsin,
Emirlere biâtla, sâdık kalabilirsin,
Seferlere bin atla, hemen çıkabilirsin,
Madde/Mâna kanatla, setler yıkabilirsin.
İMAN-I KÂMİL İNSAN, TÜM CİHAN’A HÜKMEDER,
OLMAZSA EĞER NİSYAN, DAİM HAKKI ZİKREDER.
Şöyle bir bak geriye; ne olmuş, neler geçmiş,
Daha yakın beriye, nicesi ecel içmiş,
Sorsan yaşlı deriye, nasıl libaslar biçmiş,
Otuz tekmil seriye, arzu neleri seçmiş.
GEÇEN GEÇTİ, GÜNE BAK, MÂZİ BİR HAYAL GİBİ,
İSTERSEN AYAĞA KALK, OLMASIN BORAN/TİPİ.
Hayalleri gizledim, umutlar hâzan oldu,
İştiyakla izledim, hayatı benden aldı,
KEMÂLİ’yi sözledim, kalem kırıldı, soldu,
Nefsim ile yüzledim, sevdâlar geri kaldı.
BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ, MÂZİYE SELÂM OLSUN,
SȊNEYİ DELDİ GEÇTİ, ARAYAN BENİ BULSUN.
