Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Ekonomi

Marks’ın “Asya Tipi Üretim Tarzı”

Emin ORHAN Yazar Emin ORHAN
09 Ekim 2025
Ekonomi, Emin ORHAN, Felsefe / Mantık, Tarih
0
Marks’ın “Asya Tipi Üretim Tarzı”
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Marks’ın “Asya tipi üretim tarzı.” diye bilmediği coğrafyayı bir torbaya doldurmasına hep hayıflanarak baktım.

Aslında bilmemek bazen işe yarar. Bazen de bilmeden konuşmak “bir çuval inciri berbat eder.”
Klasik iktisat tarihi öğreticiliği yada ekonomi biliminin temelleri sanki Avrupa’da atılmış gibi öğretiler hep oradan başlar. Felsefe yada siyaset bilimi de aynıdır. Oysa Çin Devletinin varlığı Roma’dan çok önceleridir. Makedon İskender ortada yokken Ahamenişler koca bir imparatorluk kurmuştu. Fenike ise koloniyalizmi Akdenizde başlattığında Akdeniz’de bende varım diyen tek devlet yoktu.
Yazının bilinen ilk kaynağı Sümer, bir Asya bölgesi Mezopotamya’da ortaya çıktı. Batılı kendini öyle kötü tanımlar ki tüm aldığı referanslarda o kadar berbattır.
Kendini Aryan hisseder. Ama Afrika’dan gelen dedelerini görmez. Kuzey’den gelen toplulukları ve içinde eriyenleri kanı saymaz. Oysa Avrupa tüm araştırmalarda 10.000-20.000 yıl kadar bir tarihleme ile şekillenmiş insan kütlelerini haber veriyor.
İktisat ilk insanla başlar.
Ekonomi bilimi bir kadının akşam için yiyeceği nasıl korurum eylemi ile başlamıştır bile.
Bizim Adam Smith ile başlayan “Milletlerin Zenginliği.” İle protestan ahlakını edinme çabamız ekonomi biliminin temelini oluştururken. Marks yada Neo Liberal ne varsa içine alınmış bir Kapitalist düzen enjektesi üzerine Keynesyen “para, faiz ve istihdam teorisi” temel iktisat politikamızı oluşturdu.
Sonuç?
Türkiye için elbette koca bir hüsran.
İktisadi geri kalmışlık ile yozlaşma at başı gidiyor.
Oysa iktisat dilimiz biraz daha özgür olsaydı, biraz daha sosyo halkçı ve hakçı olsaydı belki çok zengin bile olmasak

“mutlu” olacaktık.

En azından John Maurice Clark’ın “denge ve uzlaşı.” İçindeki ekonomi yolunu denemeliydik. Ama adamın kendisi bizim ekonomi literatürümüze bile girmediği için mahrumiyet çok derin.
Biz “merkantilist.” modeli bile bir sömürü düzenine çevirdik. Kendi halkını sömüren Anadolu!.. Ama, emperyal Batı Afrika ve Amerika, hatta Asya’yı sömürmek için

“Laissez-faire laissez-passer” derken, kendi açlığına hırs teması yazıyordu. Adam Smith dün haklıydı. Trump’ta bugün haklı.
Batı kendi “paganizmini” her zaman korudu. Yoksa Asya’dan aldığı İncil ve yolunda gittiği İsa böyle “kötülükler” ekin demiyor.
Dünün büyük başkenti Hattuşaş varken Avrupa’da tek büyük kent yoktu. Ekmek mi altın mı? 180 çeşit ekmek yapabilen bir medeniyet elbette bir ordu ve bürokrasi sınıfına sahipti. Bin Tanrılı Anadolu’nun ilk imparatorluğu başkentide 50.000 nüfusu ile sadece askerleri ve bürokratları barındırıyordu kerpiç duvarları arkasında.
Tüm güçlü ekonomiler birer organizasyondur aslında.
Peygamber Muhammed ile başlayan Arap İslam organizasyonu 100 yılda Maveraünnehir’den Atlas kıyısına ulaştığında ekonomik bir istila da at başı gitti kılıç şakırtılarının arkasından.
İslam Ekonomi Doktrini Muhammed Bakır Es Sadr gibi bir iktisat alimini bile tanımayız. Bin sayfalık eserinde ne yazmış demeyiz. Ya Yusuf Has Hacip, Farabi, veya Nizamül Mülk siyaset mi kaleme aldı? Parası olmayanın siyaseti olur mu? Ekonomi olmadan güçlü bir devlet, organizasyon, medeniyet nasıl yeşerir, güçlenir?
Maya’ların, İnka’ların ve Aztek’lerin hangi ritüelleri ekonomik yada siyasi kültürel hatta dini? Yada daha farklı soralım. Bilinmezin koca Amerika’sı on binlerce sene hangi ekonomik kıstaslara göre yaşadı?
Bugünün Çin’i acaba Mao’nun esinlendiği Marks’ın Sosyalizmi mi yoksa 5000 senelik ekokültürel temelleri olan içinden koca Konfüçyüs çıkmış bir niş medeniyet eserimidir?
Bugün kendi içinde sosyal devlet olgusunu ve yüksek vergilerle ekonomisini ayakta tutan İsveç, Norveç ve Danimarka için ne kadar neoliberal yada kapitalizmin bir yerlerinde öyle bir şey mi diyeceğiz. Sosyalist desen sosyalist değil. Kapitalist desen kapitalist değil. En azından Amarikan Vahşi Batısı olmadığı kesin.
İskandinav kanı Odin’in Vikinglerinin geleneksel tarihsel akıcılığına uygun yaşıyorlar. Küçük bir gemide fırtınalara birlikte dayanıyorlar. Aynen öyle kuzey kutup dairesine yakın önemsiz ama bir arada devletler. Bir yelkenli gibiler.
Batı’nın kendini Helenik dünyaya konumlandırması ve kendini ıradan başlatması aslında mermerden heykellere, güzel granit binalara mı yoksa Sokrates, Aristo ve Eflatun üçlemesine mi hayranlık bilinmez. Ama Batı için Ahameniş Pers ne kadar kötü ise Makedon İskender/ Alexander o kadar iyidir. Oysa bu savaşların hepsinde ekonomik tavırlar yatar. Keşke Lidya’lılar parayı icat etmeseydi diyeceğim. Ama, ilk para kimin icadı o bile kuşkulu. Aslında dillerine giren Hint/ Aryan kelimelerle Avrupa’nın etnik kimliği bile aldığı dillerden daha karmaşık. Çünkü kelimelerin çoğu belki Darius zamanında Batıya doğru geldi.
İran’ın ekonomik geçmişi bile incelenmemişken biz bir İpek Yolu güzergahının bile derin değişimleri taşıdığını nasıl bileceğiz. Sadece ipek. Öyle mi? O zaman yazılar nasıl taşındı? Kelimeler ile insanlarda hep topluluk anlamında karışmaya meyillidirler. Bir evde sarışın, kumral ve esmer üç kardeş bir anadan bir babadan. Tıpkı Adem ile Havva. Aslında ilk ekonomik eylemimizi Havva annemiz başlattı. “yasak elmayı.” yemek ona ölümsüzlüğü verecekti.
Para kazanma hırsımız aslında ilahi bir yan taşır. Faizcilerin de “yasak elmayı.” yediklerini hem biz biliriz hem kendileri. Buna rağmen “ölümsüzlük.” anlamında kısa yoldur “tefecilik.” güce ulaşmanın.
” İnsan insanın kurdu./ homo homini lupus./” dese de Thomas Hobbes aslında hiç bir kurt ailesi sosyo ekonomik davranış anlamında ailesine “ihanet.” etmez.
Aslında insanın ekonomik davranışları hep ” ihanettir.” Yaratıcı bu ihanetleri bildiği için başta son dinine “Zekatı.” Temel bir direk olarak sosyo ekonomik kanun olarak koymuş. Zekat bir tavsiye değil emirdir.
Kapitalizm hele hele neokapitalizm artık devrini tanımladı. Sosyalizm ise ütopik bir baş ağrısı olarak kayboldu gitti. Kore, Küba ve Çin örnekleri sosyalizm sosunda başka ekonomik iradelerdir. Hepsinde despotizm kokan farklı naftalinlenmeler bulunur.
Peki Türkiye bu yozlaşmış yapı ile hangi ekonomik boyutta? Nerede? İnanın bilmiyorum. Tanım dışı! Zombi şirketleri ile kapitalist, en büyük holdingi TMSF ile bir komunist, yönetim biçimi ile pestisit ama gönüllerdeki islamiz ile ütopik.
Ne Batıda ne Doğuda. Bayırda Türkiye.
Kültürel temellerimizi yitirmişiz.
Yitmiş gitmişiz.
Yarınlar adına ne konuşalım?
Hangi ilkeler ışığında yürüyeceğiz.
Sabri Ülgener’in ruhunu mu dirilteceğiz.?! Zihniyetimizi yeniden tanımla. Hangi izm?Bizim ki izm değil “her şey bizim” ci bir dünya. Bize sanırım en iyi yakışan jakobenizm. Çünkü biz halkını sömüren bir iktisadi oportimizmi keşfettik. Tiranlar bile düşünemezdi.
Yarınlara dair hiç bir iktisadi temellendirmeye sahip değiliz.
İnsanlığımızı mı kurtaracağız? Yoksa insan denen açlık kurtluğumuzu mu? Belki Hobbes insanın içindeki tenyayı, kurdu kastetti. Çünkü bizler birbirimizi soymayı, yalan ile elindekini almayı bir ekonomik faaliyet olarak görüyoruz.
Sonuç?
Kısır döngü.
Ayağımızın altından kayan gelecek.
Oysa ekonomi faaliyettir. Ama, üretimi olmayan bir ekonomi yükselmeye yeter mi? Yetmediği İspanyol İmparatorluğunun çöküşünden belli değil mi? Amerika’yı soyan, altını, gümüşü İspanya’ya dolduran koca devlet kuzeyindeki sanayi devlerine karşı yıkıldı.
Bugün Çin Sosyalist kimlik üzerinden üretim ekonomisi yürütüyor. Dünya’nın jandarması ABD ürettiği malları zorla satarak parayı yürütüyor.
Sen neredesin Türkiye?
İslam memleketleri siz neredesiniz?
Ekonomi, bir faaliyettir.
Günümüzde üretim ekonomisi olmayan ülkeler güçlü olamazlar.
Küçük İsviçre, Küçük Tayvan büyük üreticilerdir.
Üretmeyenin ekonomik karşılığı, gücü olamaz.
İktisat bir bilimdir.
Ama, çok yönlü bakışı gerektirir.

Paylaş
Etiketler: aristoasyaeflatunfaizfelsefeİktisat Tarihiistihdam teorisikaitalist düzenkeynesyenlidyalılarmezopotamyaparaSiyaset bilimiSokratesSümer
Önceki Yazı

Sumud Filosu Umut Olmaya Yelken Açtı

Sonraki Yazı

Gizemli Göl

Emin ORHAN

Emin ORHAN

İlişkili Yazılar

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş
Ekonomi

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
5k
Borsa
Edebiyat

Borsa

02 Aralık 2025
5k
Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Gizemli Göl

Gizemli Göl

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap