Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Dr. Ahmet FİDAN

Manda Yuva Yapmış, Satır Başına!

Dr. Ahmet FİDAN Yazar Dr. Ahmet FİDAN
18 Nisan 2010
Dr. Ahmet FİDAN
5
406
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Manda Yuva Yapmış Söğüte

Türkünün Adı: Manda Yuva Yapmış (Tiridine)
Türkünün Yöresi: Tosya, Türkünün Kaynağı:Yöre Ekibi

Manda Yuva Yapmış (Tiridine)

Aşağıdan gelir Türkmen koyunu /Selviye benzettim yarin boyunu

Amanın yandım / Amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım / Bedava mı sandın para verip aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım / Bedava mı sandın para verip aldım

Sabahınan erken çifte giderken / Öküzüm torbadan düştü gördün mü

Amanın yandım / Amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım / Bedava mı sandın para verip aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım / Bedava mı sandın para verip aldım

Manda yuva yapmış söğüt dalına / Yavrusunu sinek kapmış gördün mü

Amanın yandım / Amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım / Bedava mı sandın para verip aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım / Bedava mı sandın para verip aldım

Of-of, Sabah ezanını okurken-aman aman,  / Müezzin minareden uçtu gördün mü

Amanın yandım / Amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım / Bedava mı sandın para verip aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım / Bedava mı sandın para verip aldım

* * * * *

İnsanları gıdıklarsınız neden güler de ağlamaz? Gıdıklarken ağlayan insan var mıdır bilinmez. Mizah ta insanları gıdıklar, güldürür ya da en kötü ihtimalle gülümsetir. Kara mizah bile en azından acıyarak gülümsetir ama eninde sonunda gülümsetir.

Mizah olayları alışılagelmişin dışında gösteren, şaşırtan bir nevi çukur veya tümsek aynadır. Bazen ters, bazen düz bazen de cüce veya dev gösterir. Bazen de sihirli ayna gibi, kendimize baktığımızda bize maymun gösterir. [Burada okurlardan, sen kendi hesabına konuş, ben kendimden başka birşey görmüyorum diyenler olmaya başladı bile] Mesele zaten insanın bakıp ta kendini aynada maymun görmesi değil, zaten insanların bir kısmı maymundan geldiklerini söyleyerek bunu bilimsel açıdan kanıksamış durumdalar.(!)

Halk türkülerimizden “tiridine bandım” türküsü dışında mizahı bu denli kullanan başka türkülerimiz de var olsa da biz türkünümüzün tiridine banmaya devam edelim. Ama bu türküyü yazanda, ya da bu türküye konu olan kişi veya kişilerin hayal dünyasındaki büyüklüğü, zekiliği sezinliyorum ben.

Mizah çoğu zaman hayal dünyasına hitap etse de, her hayal dünyasının gerçeğe uzanan bir iskelesi veya köprüsü mutlaka bulunur derler, hatta bu durumlarda, “her şakanın altında (BORU GİBİ BÜYÜKÇE )bir gerçek vardır” derler. Her şakanın altında gerçek olmasa bile, matematik olarak söylersek yüz şakanın doksanbeşinde gerçeklik esintisi, yetmişinde de gerçeklik payı vardır.

Bir başka açıdan, Mizah, toplumsal olaylardaki yamukluğu veya çarpıklığı MAZUR GÖSTERME SANATI dır. Buna karşılık hep “güleriz ağlanacak halimize” deyimini kullanırız. Bir türkü paylaşayım dedim pazar gününde onu da yine bir dolu cuma vaazına dönderdik. Kusura kalmayın pazarcı dostlar. Bu yazımızda da mandayı söğüt dalına değil de satır başına yuva yaptırmış olduk  böylece.

Türkünün Sadedine veya Saadetine gelecek olursak;

Türküde topu topu üç dize bulunmaktadır. Bu üç dizede de zaten olay özetlenmekte. Geri kalan nakarat bölümleridir. Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu deyimindeki gibi, aşağıdan Türkmen koyunu gelirken, koyunlarla can ciğer olan türkmen köylüsü aradaki bu sevgiyi derhal yine selvi boylu sevgiliye çevirmiş. Ne olacaktı ya!. Dağın başında koyun otlatırken, sevgilinin işi ne. Hayalin sonu mu olur. Kemal Sunal tabiriyle, “mesela yani” )))

Hem ayrıca çift sürmek için evden çıkılmış, canların ciğerlerin sevgi veya hasreti hemen başlamakta ve bu ilk dizeye konu olmakta.

Anadoluda sabah erken olur. Saat çalışmaz anadolu köylerinde. Horozun ötmesi kalkma saati, günün ışıması da, dışarı işinin başlamasıdır. Çifte(1) giderken genelde evde birşey unutulur veya yolda birşey düşürülür. Ve her çiftçi evden çıkarken mutlaka yanına azık (2) torbası alır. Üst (zahir) anlamında) torbadan öküzünü düşüren çiftçinin bunu almak için geriye dönmesi büyük külfettir. O unutulan şeyin acısı büyüktür. Çünkü yola çıkıldı mı geri dönülmez. Bu unutulma olayı, öküzün birinin yok olması kadar önemli de olsa, yola devam edilir. Bu dizedeki torbadan düşen öküz bunun acısını ortaya koymakta. Ayrıca yok öyle cep telefonu filan. “Oğlum, evde eye veya baltam kaldı kap getir bana” diyecek bir teknoloji şimdiki yaşamın kısayolları… Dumanla veya bağırarak anlaşacak kadar yakın mesafe de yok ayrıca.

Türkünün Özüne Geldiğimizde:

Ozanın kendisi (bu parçada) izleyen mi, yaşayan mı bilinmez. Ama kuvvetle muhtemel, izleyen olduğunu düşünüyoruz. Yukarıdan bakan ozan, aşağıdan beri Türkmen koyunu gelirken, yaylaya giden sürüyü güden (3) sahibinin kızını görür görmez kendi sevdiğini hatırlayıp yüreğinde onun servi boyunu resmetmiştir.

Sabah erken çifte giderken dizelerinde de çifte erken gidildiğini bir taraftan vurgularken, bir taraftan da, öküzün, yayla zamanı geldiğini, öküzleri torbayla elle beslemeye gerek kalmadığını, artık yaylada otlayarak besleneceğini, yani semirmeye başladığını ifade etmek istiyor. Kızlar bile evlendiğinde, sofradan düştü denilir. Yani bir masraf daha azaldı anlamında. Burada da torba ile beslenen öküzün artık kendi kendine beslenme aşamasına geldiği vurgulanmakta. Ayrıca, şu da ilave etmeliyiz ki, öküz derken buzağı(4) yı kastetmiş olup ta, torbaya sarılı yeni doğan buzağının yolda torbayla birlikte düşürülmüş olma ihtimali de var. Ama böyle olsaydı, öküz tabirini kullanmazdı diye düşünüyoruz. Zira tosun ( ) yerine öküz kullanıldığı da bilinir. O nedenle “torbadan düşme” yi kendi kendine beslenmeye başlaması, masraftan düşmesi olarak anlayabiliriz.

Nakaratlardaki, gördün mü? sözü ise, bak gördün mü, böyle böyle, ima, hiciv, ihtar, ihbar gibi anlamlarla sıralanmıştır.

Türkünün asıl en hassas noktasına geldiğimizde:

Mandanın söğüt dalına yuva yapması kadar olağan birşey yoktur Anadolu’da. Zira, mandalar çamur, çorak, bataklık yerleri severler. Bu bataklık çoraklık yerlerde de genellikle söğüt ağacı olur. Söğüt ağaçları da çoğunlukla aşağıdaki dalları budanarak mandalar üzerinde yatsın diye kesilir. Burada manda çorak yerde bulunan söğüdün budanmış dallarının üzerine yatmış uzanmıştır. Manda oradayken de yanında mandanın balağı(5) (yavrusu) bulunmaktadır. Yavru da kuvvetle muhtemel söğüt ağacının altında çorakta gölgelenmekte olan annesinin yanında durmakta. Gerek sıcakların başlaması, gerekse çorak yerlerdeki sineklerin en sevdiği yer, hayvanın kanını emmektir. Burada mandanın yavrusunu sinek kapması, sinek ısırmasıdır. Köyde, bir çocuğu köpek ısırsa, “köpek kapmış” tabiri kullanılır. Burada da manda yavrusunu sinek kapması, sinek ısırması demektir.

Son dizedeki sabah ezanını okuyan müezzinin mirareden uçması ise, gece boyu sabahlara kadar kendisi ve yaratıcısıyla baş başa kalan müezzinin artık erdiğini, ve minareden uçup gittiğini hicvederken, müezzin uçmasa da, halkın uçurduğunu (şeyh uçmaz, mürit uçurur) sözünü hicvetmektedir.

Sonuçta ozan, açık (zahir) anlamında kendisinden beklenen dizeler ile kes kel alaka sözcüklerle yaşanan olayları hicvederken, dizelerdeki sözlerin öz anlamlarıyla da ANADOLU HALK KÜLTÜRÜNÜN DURULUĞUNU VE ÖZDEN SAFLIĞINI ortaya koymaktadır.

Akşam olunca, Anadolu köylüsü evinde karısının, büyük kızının veya anasının getirdiği yemeği yer ve ardından köz üstünde demlenmiş çayı içer içmez daha yatmadan dinleniverir hemen. Bu hikaye de böyle asırlaca devam eder(di) ama bu gün ne çiftçi kaldı, ne öküz, ne hikaye kaldı ne de koyunu selvi boylu sevgiliye benzeten göz.

Yazı Sözlüğü:

(1) Çift: manda, öküz veya at ile çift sürme/tarla kazma, sürgü çekme işi)

(2) Azık Torbası: Nevale / yiyecek içecek torbası

(3) Gütmek: Otlatmak, koruyup gözetmek

(4) Buzağı: Yeni doğmuş büyük baş hayvan

(5) Balak: Mada yavrusu

Not:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.bilgievreni.com, www.gazetecanik.com, www.kamudanhaber.com, www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net, www.gercekgazete.web.tr, www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş
Etiketler: çiftçift sürmehalk kültürühalk türküsüköylümandamizahmizah kültürütiridine yandımtürkü
Önceki Yazı

E Posta Kullanımları Hakkında Bilgilendirme

Sonraki Yazı

Vicdan…

Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Ahmet FİDAN

İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004). Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir. Eserleri: Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.

İlişkili Yazılar

Bilim & Teknoloji

Kültür Araştırma Doğa ve Çevre Dernekleri Federasyonu Kuruluyor

15 Kasım 2024
5k
Dr. Ahmet FİDAN

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyon Teknikleri Açısından Toksik Kişilerden Uzaklaşma Yöntemleri

12 Kasım 2024
5k
Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies
Çocuk Gelişimi

Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies

11 Kasım 2024
5k
Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler
Dr. Ahmet FİDAN

Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler

06 Ekim 2024
5k
Sonraki Yazı

Vicdan…

Yorumlar 5

  1. Uğur ÖZALTIN says:
    16 yıl önce

    Satirik türkü deniyormuş hocam bu mizahi ve taşlama türüne.

    Komik taşlama türküler varda şimdi aklıma bir tanesi geldi :>
    AR GELİR OSMAN AGAMA AR GELİR
    SAFİYEME KARYOLA DAR GELİR

    Trakya türküsüdür zaten belli oluyor dimi :>

  2. HAVVA AYAN says:
    16 yıl önce

    Çok yaşayın emi hocam. Pazar pazar güldürdünüz beni iş yerinde:)). Nereden bulursunuz böyle fikirleri bilmem ki,çiftçi kızı olduğumdan etkilendim doğrusu… Bunlar gerçekten yaşanıyor…
    Devamını dilerim, saygılarımla.

  3. ahmet fidan says:
    16 yıl önce

    İyi de sevgili Havva, ben de köylü çocuğu olarak bizzat yaşadıklarımı ortaya koydum. Gördüklerimi ortaya koydum.

    Anadolunun her köşesinde kırda, obada bunlar yaşanır. Bu yaşamlardan da halkoyunları halk türküleri halk ezgileri oluşur. Anamızın ak sütü gibi sanata dönüşür.

  4. Sinem Erkli says:
    16 yıl önce

    Bundan sonra türküleri dinlerken diyeceğim k; bu türkü kimbilir hangi zor yaşantının mizahi anlatımıdır ? Düşündürttüğünüz için teşekkürler…

  5. Hacer ATEŞ says:
    15 yıl önce

    Şen bir yazı olmuş valla hocam bravoo tebrikler ve de saygılar…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap