Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet AY

Malazgrt-Çanakkale-Diyarbakır Hattındaki Sınav -2-

Ahmet AY Yazar Ahmet AY
05 Ocak 2010
Ahmet AY
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ey kardeşlerim!

İnanmayacaksınız ama hep “kardeşlerimiz bu duruma dur diyecekler” diye düşündük ve bekledik. Meğersem hiç kimsenin umurunda değilmişiz!.. Bazılarımız;  “bu kardeşlerimizin biz kardeşlerine şakalarıdır!” demiştik… hani kardeşler arası şakalar olur ya, öyle işte… değilmiş meğer.

Sonra belki sürekli fırsat kollayan ‘ortak düşmanlarımızı aldatmaca taktikleridir’ diye düşündük… hani savaşta hile mubah olurmuş ya, öyle işte… o da değilmiş.

Daha sonra kardeşlerimizle aramıza nifak sokmak isteyen bir “güruh” işi geçer, dedik… hani kardeşlik bağları en hassas şeylerle zedelenir ya… öyle işte…  gel gör ki o da değilmiş… daha daha sonra siz kardeşlerimiz sessiz kalınca “acaba affedilmez  bir hata mı yaptık” diye uzuuuuuuuuun uzun düşündük. Hani insanlar hatalarını geç fark ederler ya…

Bizler bir türlü anlam verememenin sıkıntısını yaşarken bir “güruh” bizi de kışkırtmaya başladı: “Ne duruyorsunuz, ne anlamamazlıktan geliyorsunuz! Bal gibi sizin varlığınız yok sayılıyor, bunu anlamayacak ne var?!.” deyip kafamıza kafamıza vurmaya başladılar. Başımız döndükçe döndü; hayır vurmalara dayanıklıyız da, kardeşlerimizin aleyhine kışkırtmalarıydı bu baş dönmesine sebep olan… en sonradan iki sonra önce bizler de kendi aramızda fikir ayrılığına düştük: Kimimiz “biz şartsız kardeşiz, tüm olup bitenleri sineye çekmeliyiz, olur ki ilerde düzelir” dedik. İyi ki öyle de dedik… ama kimimiz: “kardeş kardeşe böyle yapmaz, kaldı ki bunu yapan kardeş de olsa kabul etmeyiz” dediler, demekle kalsaydı keşke. Biz uymadık kışkırtanlara ama…

Ama

Ey kardeşlerim!

Çocuklarımız gençtiler, akılları havadaydı beş on karış… genç işte ne bilsin dünya halini?.. “netekim“ bir de yaşadıklarımız baskıları onlar da yaşayınca o “gürüh” dediklerinizin de telkinleriyle dinlemediler bizi dağa çıktılar, ayrıldılar sıcacık evlerinden!.. Ha! Evleri de ev olsa belki gitmezlerdi dağa ama, neyse… en sonradan bir sonra önce ise duyduk ki dağa çıkan çocuklarımız kendi kardeşlerini elin gavurunun verdiği silahlarla vurmaya başlamışlar. Belimiz kırıldı, dizlerimiz tutmaz oldu, kollarımız iki yanımıza düştü, çaresiz bir şekilde ellerimiz koynumuzda (öylece bağlı) kalakaldı…

Eyvaaah!!! Oyuuun bu!!! diye figan-u feryad ettik; ama kurşun ve bomba sesleri daha güçlüydü, sesimizi duyan olmadı, kardeşlerimizden de… evet oyundu, ama itiraf edelim ki sahneyi biz hazırlamıştık kardeşler olarak…

Ey kardeşlerim!

En sonra duyduk ki çocuklarımız kardeşlerimizin çocukları olan askerlerimizi, polislerimizi vuruyorlarmış. Asker ve polislerimiz de dağa çıkan babalarının kardeşlerinin çocuklarını… İlk duyduğumuzda kesin olmaz anlamında:

“Nabe  lo!” dedik.  iblisvari kahkahalarla güldüler bize “güruh”tan birileri. Türkçe-Kürtçe: “Daha bu ne ki“  “hune hina çı bıviniii!” dediler. “Netekim ” öyle de oldu…

İşte o gün bu gündür gözyaşımız dinmedi, şivansız/figansız gece geçmedi evlerimizde. Bu acıya nasıl dayanılırdı bilmiyorduk, sadece dövündük. Biz dövündük dağlarımız dövüldü, biz dövündük dağlarımız dövüldü. Biz kardeşler olmuştuk düşman; en düşman olmuştu müttefik!  “Allah’ım aklımızı koru!” diye yalvardık, bir tek o duamız kabul oldu zaten… ha! bir de “kardeşliğimiz bitmesin“ duası…

Ey kardeşlerim!

Çaresiz bekledik ki kardeşlerimiz bizlere sorsunlar: “kardeşler, bu çocuklarınız niçin dağa çıkıp kardeşlik bağlarımızı zedeliyorlar” diye… bekledik ama kimse oralı bile olmadı. Dilim varmıyor ama bizimle olan kardeşlik gözden çıkarılmış mıydı acaba!? (dilim kurusun ama) Yoksa kardeş değil miydik, biz kendi kendimize kardeşlik rüyaları mı görüyorduk? diye sessizce sorduk kendi kendimize… Tabii ki kendimize cevabımız hayır olurdu hep…

Ey kardeşlerim!

Hiçbir şey insanı öldürmeye mazeret ol(a)maz; hele hele bunlar    kardeş (çocukları) iken en son bu yıl, bu mevsim, bu ay, bu hafta,         bu gün, bu saat, bu dakika, bu saniye bile çocuklarımız biri             birlerini vurmaya devam ediyorlar.

En acısını söyleyeyim mi kardeşlerim?

Sıkı durun… Gönlünüz buna tahammül edecek mi?..

Ey kardeşlerim!

Biz beraber ağlamış beraber gülmüştük… biz beraber oynamış beraber yorulmuştuk… biz beraber savaşmış beraber vurulmuştuk… Acımız birdi(r), tasamız bir. Sevinçlerimiz birdi(r), coşkumuz bir. Yoktu bizde ayrılık hele gayrilik… Allah’ımız birdir kıblemiz bir. Tek amacımız vardı, başka toplumlarda bulunmayan ve bizi kardeş yapan da zaten bu amaçtı… Biz “mutluluk her insan için; dini, dili, rengi vs. fark etmez” diyorduk,  ama…

Her kesin imdadına koşan kardeşlerimiz yanımızda olmadılar biz de onların… en küçük bir acıyı kalbimizde hisseden bizler ne uzak kalmıştık birbirimizden? Her zaman her tasada, kıvançta beraber iken çocuklarımız için bir acımıza bile beraber ağlayamadık. Ne kadar da zordu(r) kardeşlerim.

Çok mu yabancılaşmıştık? Çok mu düşmandık? Hayır değildik. Ama biz birbirimize başsağlığı dileyemedik be kardeşlerim! Bir yaralılarımıza ‘geçmiş olsun’ diyemedik işte! Bir ‘siz sağ olun, kalan çocuklarınızı Allah korusun’ demedik, diyemedik işte! Bir sadece -evet sadece- bir kereciğine “Baki Allah” deseydik, evet evet sadece bir kere, tek bir kere “kardeş Baki Allah” deseydik neler değişirdi bilir misiniz kardeşlerim!?! Nasıl da diyemedik? Dilimiz mi varmadı? Ama her ne sebep olursa olsun diyemedik, demedik işte… kaçırdık o fırsatı. Her şey değişirdi oysa… o firsat kaçtı kardeşlerim çok geç kaldık. Zamanı geri geirmek mümkün değil. Ama mümkün olan var hala, hala artık kan istemiyoruz diyebiliriz.

Ve kaçmayan bir fırsat daha var kardeşlerim! Henüz kaçmayan değerlendirebilirsek bir fırsatımız daha var…

Ey kardeşlerim!

Gelin bu son fırsatı kaçırmayalım, bu fırsat kaçarsa hep beraber kaybederiz hep beraber… bu fırsat değerlendirilmeli, bu fırsatı imkansızı başarabileceğimiz şekilde değerlendirelim ve bütün olan bitene rağmen:

Biz kardeş olduğumuza edipleri-şairleri, köyleri-şehirleri, dağlara yağan karı, coşkun çayları, elleri kınalı gelinlik kızları, zılgıtları, ezanları şahit tutuyoruz. Yetmiyorsa  kaleme ve yazdıklarına, güneşe-aya, akıp giden yıldızlara, kuşluk vaktine-ikindi vaktine, gece ve gündüze yemin ediyoruz ki kardeşiz. Siz de kardeşliğimizi kabul etmişseniz -ki buna inanıyoruz- ve hala kardeş olarak kabul ediyorsanız ses verin. Kurşundan başka, bombadan başka, tank-top-jet seslerinden daha güçlü, bambaşka bir sesle ses verin. Kardeşçe, adilane, hakkaniyete uygun bir ses… Verin bu sesi ki sondan bir önceki sözümüzü söylemeyelim. O zaman korkarımki çooooooooook geç olacak çok, ey kardeşlerim!..

Kardeşliğe selam olsun,

E’ mi…

Paylaş
Etiketler: bakibombaedipkurşunkuşluk vaktişairtankzılgıt
Önceki Yazı

Aho Yemendir Gülü Çemendir…

Sonraki Yazı

Mahalle ve Apartman Sakinleri

Ahmet AY

Ahmet AY

Ahmet Ay'ın Tüm Yazılarını Göster

İlişkili Yazılar

Ahmet AY

CHP Artık Milli Güvenlik Sorunu

06 Aralık 2020
5k
Ahmet AY

AB’nin ‘İRİNİ’ Akdeniz’e Aktı

29 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Başkan Erdoğan’dan Kıbrıs Çıkarması

22 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Biden’a Neden Sevindiler?

15 Kasım 2020
5k
Sonraki Yazı

Mahalle ve Apartman Sakinleri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap