“Mahalle” olgusu geçmişten günümüze bilinmekte olsa de; geliştirip pekiştirilemeyen olgulardan biridir.
Günlük yaşam koşullarının ağırlaşması, zamanın hemen herkes için yetersiz olması ve bazı şeyler içinse neredeyse hiç zaman ayrılmayışı bildiğimiz bir realite. Bu sebepten mahalle olabilmek artık yok olmaya yüz tutmuştur. Çünkü; zaman ve emek gerektirir. Bu olguyu gözle görünür halde yaşayan mahalle bulma imkânı pek yoktur günümüzde. Özellikle de büyük şehirlerde. Peki, tanımı nedir “mahalle” nin? (Ancak bu tanım ansiklopedik veya literatür bilgisi değil de şehrin sakinleri olarak bizim dilimizde – bizim cümlelerimizle nasıl tanımlanır?)
Bu konuda yaptığım küçük bir ankette katılımcıların tespitleri ile mahallenin ne olduğuna, bileşenlerine, gereklerine, ifade şekillerine, olumlu/olumsuz yanlarına dair aldığım yanıtlardan birkaçı şöyledir:
“Ölçeği bozulmamış, yaşayanların birbirini tanıdığı, karşılaştıklarında selamlaştığı bir alandır.” (mimar)
“Yakın ilişki kurabildiğiniz, göz aşinalığı olan, iyi tanıdığınız veya az tanıdığınız ama herkes ile bir şekilde olunabilen yerin adıdır mahalle.” (mimar)
“Güvende ve huzurlu hissettiğim yerdir.” (akademisyen)
“Elinizdeki pazar filesi ağır ise yardım edilen, herkesin çoluğuna çocuğuna, yaşlısına gencine, açına tokuna, hastasına ve sağlıklısına sahip çıktığı yerdir mahalle.” (ressam)
Bu betimlemelerden anlaşılacağı üzere “selamlaşma” mahallenin en büyük göstergesidir. Yardımlaşma, göz aşinalığının yanı sıra yakınlık kurabileceğini düşündüğünüz kimselerin olması, güven ve huzur vermesi mahalleyi tanımlayan diğer bileşenlerdir.
Peki, sizin mahalle tanımınız nedir?





















