Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Mağaradaki Heykeller

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
01 Şubat 2020
Hasan TANRIVERDİ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Mağara, zirveye yakın üç kayaların altındaydı. Okulda ağabeyler dağdaki üç taşlardaki mağaranın ilginç hikâyesini anlatmışlardı. “Milattan önceye ait bir tarihi temsil ederken, heykellerin ise yakın tarihe ait olduğu söyleniyordu,” dediler.

Beş arkadaş iki günlük dağ ve mağara gezisi düzenledik. Havanın açık olmasını gözettik. Mağarada kalmayı düşünüyorduk. Yiyeceklerimizi ve giyeceklerimizi aldık. Kardeşim daha önceden mağaraya gittiği için, onu rehber seçtik.

Köyleri geride bırakıp mezarlıktan geçtik. Babam, mezarlıktan geçip yukarı çıkan patikaya yönelin demişti. Patika taşlı ve çayırın istilasına uğramıştı. Yürümekte zorluk çekiyorduk. Sırtımızda yükümüz ağırlaşmaya başladı.

Orman; yapraklarını döken ve peşinden iğne yapraklı ağaçlar olarak sıralanıyordu. İğne yapraklılar sık ve gürdüler. Kardeşim, çam sakızından dem vuruyor, patikadan ve mağaraya ulaşmaktan bahsetmiyordu.

Yükseklere çıktıkça hava sertleşti. Bulutlar bize göz kırptı ve biraz daha alçalıp çevreyi kapladı. Güneşi kaybettik. Damlalar başlayınca moralimiz bozuldu. Su kaynağına da rastlamadık. Kardeşim, “Mağaranın yanında şifalı su var.” Dedi. Yağmur şiddetini artırırsa ne yapabiliriz? Geriye dönmeyeceksek, yapılacak bir şey yoktu. Kardeşim, “Burası dağ başı fırtına vurur ve geçer.” Dedi.

Mağarayı gündeme getirdik. Özellikle heykellere duyduğumuz istek, sevgimizi de kamçıladı. Dağın zirvesini hedef aldık ve dağcılar gibi tırmandık. İçimizden de zirveye yaklaşırken, yağmur bulutlarının fırtınaya dönüşmemesi için, dua ettik.

Kardeşim tekrar dağın zirvesi için, gerekli hatırlatmayı yaptı. “Fırtınaya hazırlıklı olmalıyız.” Dedi. Rüzgâr soğuk esmeye başladı. Yağmurun bir anda başlaması, bizi heyecanlandırdı. Kaçacak yer telaşına düştük. Mecburen büyük bir ağacın altına saklandık. Arkadaş; “Hava sisli gürleme ve ona bağlı olarak da yıldırım düşmez. Onun için, ağacın altına saklanabiliriz.” Dedi.

Kardeşim, “Dört saat önce güneşli hava ile çıktık, dağ havasına tutulduk.” Dedi.

Çevreyle bağımız kesildi, aksine patika da ikiye ayrılmasın mı? Babam hiçbir yere sapmayın demişti. Dik yukarıya yol almaya devam ettik. Arkadaş; “Gece bekçisi gibi, bir elimizde fener, diğerinde silah olsa, ancak korkumuzu bastırırız.” Dedi.

Yön bulmada zorlanıyorduk, pusulamız olsaydı, diyen arkadaşa da güldük. Kardeşim, “Çölde değiliz.” Dedi. Sakin ve rahat ve güvenli konuşuyordu. Mağaraya gideriz, az kaldı gibi.

Özellikle yiyeceklerimizin ıslanmamasına dikkat ettik. Doğanın kurallarını hissediyorduk. Yine de mağaraya tırmanacaktık. “Yaz fırtınası geçer.” Dedik.

Bir süre sonra hava durağanlaştı. Bulutlar çekildi ve rüzgâr kesildi. Sevindik, bu durumda tırmanmaya devam edeceğiz. Zirveye adım adım yaklaşıyoruz. Deniz ve sahil boyu görüldü. Kardeşim; “Görünen köy kılavuz istemez.” Dedi.

Dengesiz bir sandalda su üstünde kalmaya çalışıyoruz. Yanlış bir hareket batmamıza neden olabilirdi. Başka yöne gidebilirdik. Çünkü patikadaki ayak izleri kalmadı, ağaçlar arasından ilerliyorduk. Korku ile karışık yürüme yolumuzda ayak izlerine rastladık. Ayak izleri mağaraya gidiyor diyen kardeşim, başka nereye gidecek diye de açıkladı.

Mağaraya sevgimiz sürüyordu. Resim öğretmeninin heykeller hakkında bilgi vermesinden sonra heykellere karşı ilgimiz artmıştı. Bu bilgi ve ilgiyi mağarada kullanacağız.

Arkadaş; “Bulutlar geçti, ondan kurtardık, ikinci fırtına yırtıcılardır.” Dedi. Yoksa yırtıcı hayvan mı? Gördün dedik. “Bizim gürültümüze hiçbir yabani çevremizde duramaz.” Dedi. Arkadaş, “İsterseniz geri dönebiliriz.” Dedi. Kardeşim; “Ağaçlığı çıktıktan sonra mağara karşımızda.” Dedi.

Gerçekten ağaçlığı geçtikten sonra çimenli bir bölge karşımıza geldi. Mağara soldaki taşın altındaydı. Mağaranın önüne geldik. Ayak izleri karışıklığı vardı. Yaban arılarıyla bal arıları karışmışlar ve çiçekle dansları harikaydı.

Mağara ilgi odağımızdı. İstek ve sevgiyle kapısına geldik. Yüklerimizi bıraktık. Yaşamımızda önemli bir serüven gerçekleşmiş oluyordu. Çünkü heykelleri de inceleme fırsatımız olacaktı. Yalnız mağaranın önündeki otlar ezilmemişti. Yakında gelen olmamıştı. Mağaranın kapısında bekledik. Kardeşimle arkadaşı içeriye girdiler. Biraz sonra geldiklerinde; içerisinin güzel olduğunu söylediler.

Sarkıt ve dikit yoktu, arkaya doğru uzamıyordu. Heykeller de bir köşeye sıkışmış duruyordu. Heykel, yontulmuş bir taş kütlesi değildi.

Böyle bir yer için, ciddi bir bilgi gerekirken, hiçbir levhanın olmaması dikkatimizi çekti. Heykeller bilim adamları tarafından incelenmiş mi? Diye kardeşim sordu. Şifalı suya geçtik ve taşların çevresini dolaştık. Şifalı su biraz maden suyunu andırıyordu.

Mağaranın kapısına odun ve ağaç dalları yığdık. Çünkü gece boyunca yakacaktık. Mağaranın hemen önüne kütükleri çattık ve yaktık.

Birlikte mağaraya girdik. İçerisi o kadar soğuk değildi. Heykellere yaklaştık. Bir mahsuru olmaz diye baş kısmına dokunduk. Biraz da heyecandan olsa gerek ki, heykelin burun kısmına tuttuğum gibi sert bir şekilde çektim. Gözlerimize inanamadık. Heykel olduğu yerden kopmasın mı? Diğerlerine de aynı hareketi yaptık ve onlarda elimizde kaldı.

Heykeller naylon üzerine kireç vurularak yapılmış, uyduruk bir şeydi. Şaşkındık, ne yapabilirdik. Fakat heykelleri epeyce tartıştık. Böyle heykel olmayacağını hiçbir özellik taşımadığını söyledik. Akşam olmak üzereydi. Ateş çok güzel yanıyordu. Bir şeyler yerken de heykelleri tartıştık.

Geceyi yarı uyuyarak mağarada geçirecektik. Soğuk olmayacağı belliydi. Ateşin karşısında yorumlar yapmaya başladık. Heykeller sahteydi. Fakat onları buraya kim yerleştirmiş olabilirdi. Hepiniz aklına gelenleri söyledi. Demek ki, mağaraya çıkanlar, şifalı su için çıkıyormuş.

Arkadaşlara; “Mağaradan, özellikle heykellerden en çok kim bahsetmişse ondan şüpheleniyorum.” Dedim. Düşüncem kabul gördü. “Yalnız heykelleri yakalım ve yarın sakız arayalım, soranlara mağaraya fırtınadan çıkamadık, geri döndük diyelim. İspatı da sakızlarımız olsun.

Gerekirse bir şekilde onlarla dalga geçeriz.

Heykel olayına kandırıldık ama, dağın; sakız ve şifalı suyu bizlere ilaç gibi geldi.

Paylaş
Etiketler: çam sakızındandağ ve mağara gezisiiğne yapraklı ağaçlarşifalı suzirveye yakın
Önceki Yazı

Koronanoya, Korona Virüsten Daha Tehlikelidir

Sonraki Yazı

Define 4.0

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Define 4.0

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap